Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/613 E. 2021/663 K. 07.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/613
KARAR NO : 2021/663
KARAR TARİHİ: 07/04/2021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/04/2017
NUMARASI : 2015/1420 Esas 2017/385 Karar
DAVANIN KONUSU : Alacak (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 07/04/2021
KARAR YAZIM
TARİHİ : 07/04/2021

İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/04/2017 tarih, 2015/1420 Esas 2017/385 Karar sayılı kararına karşı istinaf yoluna başvurulduğu anlaşılmış olmakla istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen dosya HMK’nın 353. maddesi uyarınca incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile dava dışı … arasında yapılan ticari anlaşma gereği 20.100 Kg.çinko alındığını, Çin limanından yüklendiğini, malların müvekkili şirkete teslim edilmediğini, konteynerde ürünlerin bulunmadığını, malların akibetinin bilinmediğini, taşıyanın sorumluluğunda iken zayı olduğunu, bu durumun davalı şirkete ihtarname ile bildirildiğini, hiçbir belgede yer almamasına rağmen ilgil konteynerin aktarma yoluyla İzmir Limanına geldiğinin haricen öğrenildiğini, davalı şirketin sorumluluğu altındaki konteynerde yer alan malların aktarma limanında da kaybolabileceği göz önüne alındığında aktarma nedeniyle de davalı şirketin sorumluluğunun bulunduğunu, ilgili aktarma yapılırken müvekkilinin veya amir bankanın izninin alınması gerektiğini,ancak taşıyan tarafından yapılmadığını, sözleşmeye konu malların ziyanından davalının sorumlu olduğunu, davalının müvekkilinin ticari zararlarını ödemesi gerektiğini belirterek 32.600-USD bedelin ödenme tarihi olan 14.09.2015 tarihinden itibaren ticari avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davacı arasında herhangi bir taşıma sözleşmesinin mevcut olmadığını, davanın aktif husumet ehliyeti bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafın doğrudan …. ‘ye husumet yöneltiğini, açılacak davanın müvekkiline izafeten acenteye yöneltilmesi gerektiğini, yetki itirazında bulunarak Londra mahkemelerinin yetkili olduğunu, dava ekinde sunulan konişmentonun müvekkili firmanın acentesi olduğu …. tarafından düzenlenmiş bir konşimento olmadığını, davacı taraf ile müvekkili firma arasında kurulmuş hukuki bir ilişkinin bulunmadığını, davacının iddia ettiği gibi malların zayi olmadığını, malların konişmentoya göre belirlenmiş olan yetkili hamiline tam ve eksiksiz olarak teslim edildiğini, davacı tarafın iş yaptığı kişinin ve kuruluşlarının tam ünvanlarını TTK nun hükümleri çerçevesinde bilmesi gerektiğini, …. nın … de bulunan acentesinin unvanının …. olduğunu, konişmento hükümleri uyarınca müvekkili firmanın davacı tarafa aktarmaya ilişkin herhangi bir bildirim yapma sorumluluğunun bulunmadığını, davacı tarafın iddia ettiği gibi bir yük’ün müvekkili firmanın acentesi olduğu şirket tarafından taşınmadığını, zayi olma şansı bulunmadığını müvekkili ile davacı arasında hiçbir hukuki ilişki bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davacı …. vekili temyiz başvuru dilekçesinde bulunmuştur. Davalı … ise temyize cevap dilekçesi sunmuştur.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 21/01/2021 tarih ve 2020/1156 Esas – 2021/303 Karar sayılı kararı ile, dosyanın bozularak Dairemize geldiği anlaşılmıştır.
Anılan bozma ilamında; ilk kararımızda duruşma açılmasına rağmen istinafın esastan reddine ilişkin kararın HMK’ya uygun olmadığını, esas hakkında ve infaz edilebilir bir kararın kurulması gerektiği içerikli oy çokluğuyla ve bozma kararı verildiği görülmüştür.
Duruşma açılmış ve 07/04/2021 tarihli duruşmada taraf vekillerinin huzurunda bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yukarıdaki gerekçelerle istinaf başvurusunun esastan reddine ve taşınan emtianın davacıya teslim edilmediğinden bahisle açılan işbu tazminat davasında toplanan deliller ve dosya kapsamına göre davaya dayanak olan MSCUXY-01907 nolu konşimento aslı ve davalının savunmalarına dayanak yapılan aynı seri nolu konşimentonun ikinci tam suretlerinin karşılaştırıldıklarında sözleşmede taşımaya konu malların farklı olduğu, davacının sunmuş olduğu konşimentodaki malların İzmir Limanı’na gelmediği, buna göre davalının dayanak taşıma sözleşmesinin tarafı olmadığı, bu sebeple pasif husumetin davalıya düşmediği kanaatiyle davacının davasının pasif husumet eksikliğinden ötürü ilk derece mahkemesi kararında olduğu gibi davanın reddine karar verilmesi uygun bulunmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-İstinaf başvurusunun esastan REDDİNE,
1-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı taraftan alınması gereken 59,30-TL istinaf karar harcından başlangıçta alınan 35,90-TL ‘nin mahsubu ile bakiye kalan 23,40-TL karar harcının davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
2-İstinaf yoluna başvuran davacı tarafın yapmış olduğu masrafların üzerinde bırakılmasına,
3-Kullanılmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde HMK’nun 333. Maddesi gereğince yatıran tarafa İADESİNE,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşmalar açıldığından karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri gereğince belirlenen 4.080,00-TL vekalet ücretinin istinaf eden davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
B- Davacının davasının pasif husumet yokluğundan REDDİNE,
1-Alınması lazım gelen 59,30-TL harcın peşin alınan 1.961,79-TL harçtan mahsubu ile artan 1.902,49-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
2-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT ‘ye göre belirlenen 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 07/04/2021