Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/549 E. 2021/1026 K. 30.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/549
KARAR NO : 2021/1026
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/10/2019
NUMARASI : 2015/850 Esas, 2019/1104 Karar
DAVANIN KONUSU : İflas (İflasın Ertelenmesi)
KARAR TARİHİ : 30/06/2021
KARAR YZM TARİHİ : 06/07/2021

İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 11/10/2019 tarih ve 2015/850 Esas, 2019/1104 Karar sayılı karara karşı istinaf yoluna başvurulduğu anlaşılmış olmakla, raportör hakim tarafından okunan rapor dinlendi, dosyada bilgi ve belgeler değerlendirilerek gereği düşünüldü:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili,müvekkili şirketin her türlü bina alışveriş merkezleri ile devlet bazlı kurumların her türlü alt yapı faaliyetlerini yürüttüğünü, … tarafından kendilerine ihale olunan işte hak edişlerin ödenmesinde kaymalar olması nedeniyle müvekkilinin acze düştüğünü , borca batık duruma geldiğini , ancak sunulan iyileştirme projesinin uygulanması halinde şirketlerin mali durumunun ıslahının mümkün olduğunu ileri sürerek, müvekkili şirketin iki yıl süreyle iflasının ertelenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, Aldırılan bilirkişi kök ve ek raporları ile gözetmen raporları ve tüm dosya içeriği göz önüne alındığında; davacı şirketin aktiflerinin pasiflerinden fazla olduğu ve borca batık durumda olduğu, sunulan iyileştirme projesinin somut verilere dayandığı, sermaye ve karlılık artışını içeren unsurları taşıdığı, bu anlamda da ciddi ve uygulanabilir nitelikte olduğu, aldırılan rapor ve ek rapor ile gözetmen raporlarında da, “davacı şirketin borca batık olduğu, beş adet iyileştirme projesinden dördünü tamamladığı ve işleri bitirip teslim ettiği, şirket ortağının şahsi mallarını satarak şirket borçlarını ödemekte olduğu, davacı şirketin çabalarının samimi olduğu, borçlarının azaldığı, son projeden beklenen karlığın boca batıklığı giderebileceği, davacı şirketin borca batıklık durumundan çıkabileceği ve iflasının ertelenmesi koşullarının oluştuğu” hususlarının varlığına işaret edildiği, davacı şirketin hali hazırda faaliyetlerine devam ettiği, mahkememizde de davacı şirketin borca batık durumda olduğu ve gerek gözetmen raporlarına gerekse bilirkişi kök ve ek raporu değerlendirildiğinde durumunu düzeltmesinin mümkün olduğu, davacı şirketin borçtan kurtulma çabası içerisinde ve iyi niyetli olarak hareket ettiği kanaati oluştuğundan ve iflasının ertelenmesinin davacı şirketin alacaklılarına iflastan daha fazla hak sağladığı anlaşıldığından, haklı görülen davanın kabulüne karar verilmiştir.
Müdahil … istinafında; mahkemece 27.07.2015 tarihinde ihtiyati tedbirlerin kabul edilmesine ve tedbir kararlarının üzerinden 5,5 yıl geçmesine rağmen davacı şirket borca batıklıktan kurtulamadığını, bu nedenle davacı tarafın iflasına karar verilmesi gerektiğini, davacı şirketin iyileştirme projesine göre borca batıklıktan 2016 yılı itibariyle kurtulacağı bildirilmesine rağmen halen borca batık durumda olduğunu, beyanla davacı şirket hakkında iflas kararı verilmesini talep etmiştir.
Müdahil … istinafında; davacı şirketin İlk Derece Mahkemesi’ ne başvurusu neticesinde İlk Derece Mahkemesi 27.07.2015 tarihinde tedbir kararları vermesine ve neredeyse 6 yıl geçmesine rağmen davacı şirket borca batıklıktan kurtulamadığını, kayyım raporlarından da firmanın eksi özvarlığa sahip olduğunun anlaşıldığını, tedbir tarihinden itibaren beş yıl geçmesine rağmen bilançosu borca batıklıktan kurtulmayan şirketler hakkında mahkemece resen iflas kararı verilebileceğini,Davacı şirketin iyileştirme projesine göre davacı şirket borca batıklıktan 2016 yılı itibariyle kurtulacağını bildirmesine rağmen halen borca batık durumda olması nedeniyle davacı şirketin iflasına karar verilmesi gerektiğini, beyanla şirket hakkında iflas kararı verilmesini ve tedbirlerin kaldırılmasını talep etmiştir.
Müdahil … vekili istinafında ;
2015 yılından beri 5 adet iyileştirme projesinden 4’ünü tamamladığı halde borca batıklıktan kurtulamadığını, davacı şirket kamu kurumlarından ihale alarak iş yapan bir şirket olduğunu iflas erteleme veya iflas gibi durumlarda ilgili yasa maddesi gereğince kamu kurumlarından artık yeni ihale alamayacağını, sunmuş olduğu projeler içinde bunu karşılayacak bir sermayesi bulunmadığını, özellikle 2012 yılı ve devamı yıllara ait veriler dikkate alındığında davacı şirketin ve yönetim kurulunun şirketin iflasını ortadan kaldırabilmek amacıyla herhangi girişimde bulunmadığı, kamu ihalelerinden başka yeni ihale alamadığı, yeni müşteri bulma çabası içinde olmadığı ve alacaklarına ödeme yapmadığı tespit edildiğini beyanla kararın kaldırılarak davacı şirketin iflasına karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil … istinafında;
2015 yılından beri 5 adet iyileştirme projesinden 4’ünü tamamladığı halde borca batıklıktan kurtulamadığını, Davacı şirket kamu kurumlarından ihale alarak iş yapan bir şirket olduğunu iflas erteleme veya iflas gibi durumlarda ilgili yasa maddesi gereğince kamu kurumlarından artık yeni ihale alamayacağını, sunmuş olduğu projeler içinde bunu karşılayacak bir sermayesi bulunmadığını, Yargıtay kararlarına göre tedbir tarihinden itibaren beş yıl geçmesine rağmen bilançosu borca batıklıktan kurtulmayan şirketler hakkında mahkemece resen iflas kararı verilebileceğini beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Deliller ve Gerekçe:
Dava; davacı şirketin İİK’nın 179. maddesi gereğince iflasının ertelenmesi istemine ilişkindir.
İflas erteleme davaları ilk iflas erteleme ve azatma talepleriyle birlikte bir bütündür. İlk talep tarihinde yürürlükte bulunan İİK 179/b-4 maddesi erteleme kararının 1 yıl süre ile verilebileceği kayyım raporlarına göre bu sürenin uzatılabileceği, uzatma sürelerinin toplam 4 yılı geçemiyeceği öngörülmüştür. Gerek iflas erteleme kurumunun amacı ve gerekse kanundaki ifadeler nazara alındığında ertelemenin uzatılmasına dair taleplerin ayrı bir dava (talep) olarak düşünülmesi mümkün değildir. Bu bir süreçtir ve kanun koyucunun amacı bu sürecin 5 yıl sürebilmesidir.
İcra İflas Kanunu’nun 179/b-7 maddesi uyarınca, iflas erteleme talep eden şirket lehine tedbir verilip bu tedbir tarihinden itibaren 5 yıllık süre içerisinde talepte bulunan şirket bilanço olarak borca batıklıktan kurtulmadıysa bu şirket hakkında iflas kararı verilmesi gerekmektedir.
Dava tarihi 21/07/2015 olup, mahkemece 06/11/2015 tarihinde iflas erteleme tedbirlerine karar verildiği dosya kapsamıyla sabittir. Mahkemece verilen ilk tedbir tarihi ile Dairemizin inceleme tarihi arasında 5 yıllık süre dolmuştur. Buna göre şirketin iflasına karar verilmesi gerekir ise de; karar tarihine en yakın tarih itibariyle davacı şirketin güncel borç durumu değerlendirilerek, iflas şartlarının mevcut olup olmadığının değerlendirilmesi için HMK nun 353/1-a-6 maddesi gereğince karar verilmesine dair aşağıdaki şekilde hükmün kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Müdahiller vekillerinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin KABULÜNE,
2-İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 11/10/2019 tarih ve 2015/850 Esas, 2019/1104 Karar sayılı sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından, müdahiller yararına istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-İstinaf yoluna başvuran müdahillerden alınan istinaf karar harcının istek halinde kendilerine İADESİNE,
5-İstinaf yargılama giderlerinin esas kararla birlikte görevli mahkemece değerlendirilmesine,
6-Gerekçede belirtilen eksikliklerin giderilmesi için dosyanın mahkemesine iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince oybirliğiyle kesin olarak karar verildi. 30/06/2021