Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/399 E. 2021/460 K. 18.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/399
KARAR NO : 2021/460
KARAR TARİHİ : 18/03/2021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/11/2020
NUMARASI : 2020/517

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
KARAR TARİHİ : 18/03/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 18/03/2021

İzmir 6.Asliye Ticaret Mahkemesinin 30/11/2020 tarihli ve 2017/507 Esas sayılı ara kararına karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla, istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen dosya HMK’nın 353. maddesi uyarınca incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesine sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket davalı arasındaki cari hesap sözleşmesinden kaynaklanan alacağının tahsili amacıyla başlatılan İzmir 12. İcra Dairesinin 2020/5671 Esas sayılı dosyasında borçlunun itirazının iptali ve mal kaçırma şüphesi bulunan davalı yan üzerinde bulunan taşınır ve taşınmaz mallar üzerine dava bedeli kadar ihtiyati haciz şerhi işlenmesin talep etmiştir.
MAHKEMESİNCE : Alacaklı alacağının varlığı ile birlikte alacağın vadesinin geldiği veya alacağının vadesi gelmemişse, İİK’nın 257/2.maddesi hükmündeki sebeplerin varlığı hakkında mahkemeye kanaat verecek delilleri göstermek zorundadır. Sadece alacağın varlığı, ihtiyati haciz karan verilmesi için yeterli veya tek şart değildir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için kesin bir ispat aranmamakta ise de, somut olayda alacağın varlığı ve miktarı ile iddia ve talebin haklılığı hususlarının tespitinin yargılamayı gerektirdiği sonucuna ulaşıldığından, talebinin reddine karar verilmiştir.

İSTİNAF BAŞVURU : İhtiyati haciz talep eden istinaf başvuru dilekçesinde özetle;
davalı-borçlunun takip tarihi itibariyle konkordato mühletini yeni tamamladığı ve ödeme güçlüğü çektiği için aleyhine yapılan takibe haksız olarak itiraz ettiğini,
davalı tarafça kendilerine mutakabat metni gönderilerek 7 gün içerisinde cevap verilmemesi halinde mutabık kalınacağı belirtilmesine rağmen borcun ödenmemesinin mal kaçırma şüphesini kötüniyetli olduğunu ve takip konusu alacağın var olduğunu kanıtlar nitelikte olduğunu, beyanla ihtiyati haczin reddine ilişkin kararın kaldırılarak ihtiyati haciz taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Uyuşmazlık derdest davada ihtiyati haciz koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davacı tarafça 22/07/2020 tarihinde cari hesap alacağına istinaden ilamsız icra takibi yapılmıştır. davalı tarafça haklarında verilen kesin mühlet kararının 27/12/2019 tarihi itibariyle 6 ay uzatıldığını ,bu süre içerisinde aleyhlerine takip yapılamayacağını , alacaklı ile aralarında cari hesap ilişkisi bulunmadığını beyanla borca itiraz etmişir.
İzmir 3 ATM’nin 2018/1149 Esas 2020/333 Karar sayılı ilamı ile konkordatonunun tasdikine ,ödenmeyen 2020 yılı nisan ve haziran ayı taksitlerinin 30/07/2020 tarihine kadar ödenmesine tedbirlerin kaldırılmasına karar verilmiştir.
İcra ve İflas Kanunu’nun 257/1. Maddesinde; Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Bu hükme göre, bir para alacağının vadesinin gelmesi halinde alacaklı ihtiyati haciz talebinde bulunabilecektir.
İcra ve İflas Kanunu’nun 257/2. Maddesinde ise; Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir 1-Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa; 2- Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa. hükmü bulunmaktadır.
İcra ve İflas Kanunu’nun 258/1.maddesi “…Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecburdur…” hükmü düzenlenmiştir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, icra takibinde mevcut bir mutakabat metnine dayanılmamasına ,konkordato talep edilmiş olmasının kaçma şüphesi yaratacak husus olarak değerlendilemeyeceğine İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; ihtiyati haciz talep eden davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmekle, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- İzmir 6.Asliye Ticaret Mahkemesinin 30/11/2020 tarihli ve 2017/507 Esas sayılı ara kararına karşı ihtiyati haciz talep eden tarafın istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 4,90 TL’nin ihtiyati haciz talep edenden alınarak Hazineye irat kaydına, belirlenen bakiye miktar 20,00-TL altında kaldığından Harçlar Kanunu’nun ilgili hükümleri uyarınca tahsili için müzekkere yazılmasına yer olmadığına,
3-İstinaf yoluna başvuran ihtiyati haciz talep eden tarafın yapmış olduğu masrafların üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-İstinaf yargılamasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361/1. maddesi gereğince esas yönünden oy birliği ile kesin olmak üzere karar verildi. 18/03/2021

MUHALEFET ŞERHİ:
HMK, Harçlar kanunu ve harçlar tarifesinde ve sair yasal düzenlemede istinaf karar harcı öngörülmediğinden ve aksi yorumun harç ve diğer mali yükümlülüklerin yasa ile düzenleneceğine dair Anayasal hükme aykırı olduğu ve hak arama hakkının sınırlandırıldığı ve hak aramanın zorlaştırıldığı sonucunu doğuracağından, istinaf aşamasında karar ve harcı yatırılması hususunda çoğunluk kararına katılmak mümkün olmamıştır.