Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/2422 E. 2021/1885 K. 30.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/2422
KARAR NO : 2021/1885
KARAR TARİHİ : 30/12/2021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : AYDIN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/09/2021
NUMARASI : 2021/356 Esas

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali

BAM KARAR TARİHİ : 30/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 31/12/2021

Aydın Asliye Ticaret Mahkemesinin 24/09/2021 tarihli, 2021/356 esas sayılı dosyası dairemize gönderilmiş olmakla, yapılan inceleme sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili tarafından mahkememize açılan itirazın iptali davasında Aydın İcra Müdürlüğünün 2021/18557E.sayılı dosyasına davalının yapmış olduğu itirazının iptali ile icra takibinin devamına ve davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına, mahkemece belirlenecek teminat karşılığında davalı adına kayıtlı taşınmaz ve menkuller ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Aydın 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2021/154D.İş sayılı dosyasında ihtiyati haciz kararının kaldırıldığını bu hususun Aydın Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/356E. sayılı dosyasında göz ardı edildiği ve ihtiyati haciz kararının varlığı ihtiyati tedbir talebinin reddine dayanak yapıldığını bu nedenle mahkeme kararının kaldırılmasını ve ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Mahkemece; “…davanın itirazın iptali davası olduğu, alacak talebini kapsadığı, davacı tarafın dava konusu alacak ile ilgili ihtiyati haciz kararı da aldığı, davalı adına kayıtlı taşınmaz ve menkuller ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakların davanın konusu olmadığı, davanın kabul edilmesi ihtimali halinde dahi mahkemece verilecek kararın itirazın iptaline ilişkin olabileceği, ihtiyati tedbirin yasal şartlarının oluşmadığı kanaatine varılmakla ihtiyati tedbir talebinin reddine…” şeklinde karar verildiği görülmüştür.
HUKUKİ NİTELENDİRME,
DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dairemizce HMK’nın 355 maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır.
Dava; taraflar arasındaki cari hesap ilişkisine istinaden açılan itirazın iptali davasıdır.
Talep; davalı adına kayıtlı taşınmazlar üzerine ihtiyati tedbir kararı verilmesi istemine ilişkindir.
İhtiyati tedbir şartları değerlendirildiğinde; geçici hukuki koruma tedbirlerinden olan ihtiyati tedbir, nitelikçe bir geçici hukuki koruma tedbiridir.(HMK m. 406)
Geçici hukuki koruma tedbirlerinin amacı, yargı organları önünde hak arayan kişilerin nihai olarak elde etmeyi umdukları haklarına erişimi kolaylaştırmaktır. Bu amacın gerçekleşmesi için, elde edilmesi umulan hakların yada onların konularının ortadan kalkması, yok olması, değiştirilmesi gibi olasılıkların bertaraf edilmesi gerekir. Elde edilmesi umulan hakka kavuşulmasını kolaylaştırıcı tedbirler hak arama özgürlüğünü, adil yargılama hakkını ve hukuk devleti ilkesini de yakından ilgilendirir.(TC Anayasası m.36, HMK m.33) ihtiyati tedbir istekleri değerlendirilirken geçici hukuki koruma tedbirlerinin açıklanan bu amacının gözden uzak tutulmaması gerekir.
6100 sayılı HMK’nun 389/1. maddesi uyarınca mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. HMK’nın 390/3. maddesi uyarınca tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.
İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir. (İİK m.72/3)
Buna göre, ihtiyati tedbir talep eden tarafın davanın esası yönünde haklılığını yaklaşık olarak ispat etmesi gerektiği, ayrıca çekişmeli olan şey veya yargılama konusunu oluşturan şey ya da hak, aynı zamanda ihtiyati tedbirin konusunu da oluşturacağı, dava konusu yapılmayacak veya yapılmamış olan şey veya hak hakkında ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği, davalı adına kayıtlı taşınır ve taşınmaz malların uyuşmazlık konusu olmadığından ihtiyati tedbir talebinin şartlar oluşmadığından reddine dair verilen ara kararın yerinde olduğu, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların, açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM :
1-Aydın Asliye Ticaret Mahkemesinin 24/09/2021 tarihli, 2021/356 esas sayılı dosyasında verilen ara kararına karşı, davacı vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davacının yatırmış olduğu 162,10 TL istinaf başvuru harcı ve 59,30 TL istinaf karar harcı olmak üzere toplam 221,40 TL harcın üzerinde bırakılmasına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf masrafının üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-İstinaf yargılamasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kararın 6100 sayılı HMK m.359-3 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK m.362/1-f ve m.391/3 bendi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.30/12/2021