Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/2405 E. 2021/1873 K. 28.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/2405
KARAR NO : 2021/1873
KARAR TARİHİ : 30/12/2021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/10/2021
NUMARASI : 2021/103 Esas ve 2021/781 Karar

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali

BAM KARAR TARİHİ : 30/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 31/12/2021

İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 07/10/2021 tarihli, 2021/103 esas ve 2021/781 karar sayılı dosyası dairemize gönderilmiş olmakla, yapılan inceleme sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı …. ve dava dışı …. arasında …. isimli cafe için 15/09/2012 tarihinde franchising sözleşmesi düzenlendiğini, …. ‘nun sözleşme gereği 67.500,00 TL yi 10/07/2012 tarihinde elden ödediğini, davalı …. ‘ın 67.500,00 TL yi “borç olarak” olarak ibaresi ile iki taksit halinde davacı şirket yetkilisinin hesabına gönderdiğini, borç ödemesi şeklinde gönderilen paranın bir kurgu olduğunu, müvekkili şirket yetkilisi aleyhine İzmir 25. İcra Müdürlüğünün 2013/5142 sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak takibe itiraz ettiklerini, İzmir 13. Asliye Hukuk Mahkemesinde itirazın iptali davası açtıklarını, davanın kubül edildiğini ve karar düzeltme taleplerinin reddedildiğini, bu kez franchising bedelinin ödenmesi için davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, ancak itiraz üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, davalının itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili tarafından 02/06/2021 tarihli dilekçesi cevap dilekçesinde özetle; davacının haksız ve mesnetsiz ikame ettiği işbu davanın usul ve esastan reddine, davacının haksız ve kötüniyetli olması nedeniyle; takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece; “…eldeki davanın bayilik sözleşmesi ilişkisine dayandığı, bu sözleşme türünün Türk Borçlar Kanununda düzenlemiş olduğu, davalının tacir veya esnaf olmadığı, dolayısıyla eldeki davanın mutlak ya da ticari bir mahiyetinin bulunmadığı anlaşılmakla davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesinin mümkün olmadığı, uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde çözülmesi gerektiği ve mahkememizin görevsiz olup görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olması nedeniyle görevsizlik kararı verilmesinin zorunlu olduğu, görevin dava şartlarından olup HMK nun 115(1) maddesi uyarınca davanın her aşamasında resen gözetilmesi gerektiği dikkate alınarak mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğu yönünden usulden reddine…” şeklinde karar verildiği görülmüştür.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/103 E. 2021/781 K. sayılı kararında mahkemenin yetksizliğine karar verildiğini, vekalet ücreti bakımından herhangi bir hüküm kurulmadığını, yetkisizlik kararı ile vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME,
DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dairemizce HMK’nın 355 maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır.
Dava; franchise sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili talebi ile açılan itirazın iptali davası olup, mahkemece davalının tacir ya da esnaf olmadığından davanın mutlak ya da ticari dava olmadığı gerekçesiyle verilen görevsizlik kararının yerinde olduğu, öte yandan davalı vekilinin; mahkemenin vekalet ücreti bakımından bir hüküm kurulmadığından bahisle yaptığı istinaf başvurusu hakkında yapılan incelemede; 6100 Sayılı HMK m. 331/2 “Görevsizlik veya yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi hâlinde, yargılama giderlerine o mahkeme hükmeder. Görevsizlik veya yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkeme dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkûm eder.” şeklinde düzenleme yapıldığı, ne var ki HMK’nın 331/2. maddesi ile görevli ve yetkili mahkemede yargılamaya devam edilmesi hâlinde ilk kararı veren mahkemedeki yargılama için ayrıca bir yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmolunması gerektiği sonucu çıkarılmamalıdır. Çünkü usule ilişkin nihai kararla davanın esası hakkında herhangi bir karar verilmediğinden davanın sonunda hangi tarafın haklı, hangi tarafın haksız olduğu tespit edilemez. Ancak “yargılama giderlerinin, kural olarak aleyhine hüküm verilen tarafa yükletilmesi” gerektiğine ilişkin HMK’nın 326. maddesi ve “yargılama giderlerine, mahkemece resen hükmedileceği; yargılama gideri, tutarı, hangi tarafa ve hangi oranda yükletildiği ve dökümünün hüküm altında gösterileceği; hükümden sonraki yargılama giderlerini hangi tarafın ödeyeceği, miktarı ve dökümü ile bu giderlerin hangi tarafa yükletileceğinin, mahkemece ilamın altına yazılması” gerektiğine ilişkin HMK’nın 332. maddesi hükümleri birlikte değerlendirildiğinde henüz yargılamayı sona erdirmeyen görevsizlik, yetkisizlik kararları üzerine görevli/yetkili mahkemede davaya devam edildiği hâllerde uyuşmazlığın esası hakkında verilecek nihai kararda haklılık durumuna göre yargılama giderlerinin hüküm altına alınması yerinde olacağından, mahkemece bu aşamada davalı lehine ücreti vekalet takdir edilmemesinin son derece yerinde olduğu, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların, açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2017/1008 esas ve 2021/153 karar sayılı ilamı da bu yöndedir.)
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 07/10/2021 tarihli, 2021/103 esas ve 2021/781 karar sayılı kararına karşı davalı vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı taraftan alınması gereken harç yeterli olduğundan, yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davalı tarafın yatırmış olduğu istinaf kanun yoluna başvuru harcı olan 162,10 TL’nin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf yoluna başvuran tarafın yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
5-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına istinaf vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
6-Kullanılmayan istinaf gider avansının resen HMK’nun 333. maddesi gereğince yatıran tarafa İADESİNE,
7-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ve yargılama giderlerinin iadelerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK 362/1-c maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.30/12/2021