Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/2403 E. 2022/1037 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/2403
KARAR NO : 2022/1037
KARAR TARİHİ : 09/06/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/09/2021
NUMARASI : 2019/625 Esas 2021/785 Karar
DAVANIN KONUSU : Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
BAM KARAR TARİHİ : 09/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 09/06/2022

… Şirketi, Türkiye… Şirketi, … Şirketi ve … Şirketi, … Şirketi’nin vekilleri tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacılar vekili dilekçesinde özetle; konkordato talebinde bulunan … Şti’nin tek ortağının … olduğunu, mermer sektöründe ham blok mermer üretimi alım satımı ithalatı ve ihracatı konusunda faaliyet gösterdiğini, , finans kuruluşlarından kredi temin ederken ya da satıcı firmalardan ham madde tedarik ederken firma ve davacı şahsın birbirlerine kefil olduğunu, teminatlar verdiğini, davacı … ‘un da TTK anlamında defter tutmakla mükellef tacir olmadığını, konkordato ön projelerinde ön görülen kaynak yaratma süreçleri kapsamında müvekkili firmanın ve şahsın mevcut borçlarının bir plan dahilinde ödeneceği ve şirketin faaliyet gelirlerini arttırarak bu nakit dar boğazdan çıkılmasının hedeflendiğini, şirketin konkordato ön projesinde muhtemel bir iflastan kurtulması için konkordato kapsamına girebilecek borçlarının tamamını bir yıl ödemesiz 4 yıl 48 ay eşit taksitte ödemeyi teklif ettiğini, beyanla müvekkilleri adına vade konkordatosu talep etmiştir.
MAHKEMECE :
Toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda ; davacılar … Şirketi ile … ‘ un borçlarını vadesi geldiği halde ödeyemediği veya ödeyememe tehlikesi altında olduğundan bahisle alacaklıları ile borçların ertelenmesine yönelik vade konkordatosu yapılabilmesi için geçici ve kesin mühlet verilerek sonucunda konkordatonun tasdikine karar verilmesi için Mahkememize dava açıldığı, Mahkememizce 27/12/2019 tarihli tensip tutanağı ile davacılara 27/12/2019 tarihinden itibaren geçici mühlet verilerek geçici konkordato komiseri atandığı ve davacılar ile ilgili ihtiyati tedbirlerin düzenlendiği , Mahkememizin 18/06/2020 tarihli ara kararıyla konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olduğunun anlaşıldığından bahisle davacılar … Şirketi ile … hakkında 1 yıllık kesin mühlet verilmesine karar verildiği , Mahkememizin 28/07/2020 tarihli ara kararı ile alacaklılar kurulunun oluşturulduğu, kesin mühlet süreci içerisinde konkordato komiserinden ara raporlar alındığı, kesin mühletin sona ermesinden önce konkordato komiseri tarafından 05/07/2021 tarihinde İİK’nun 302 maddesi gereğince düzenlenen raporun Mahkememize ibraz edildiği, Mahkememizce konkordato komiser raporunun alınmasından sonra İİK 305. Maddesindeki konkordatonun tasdiki şartlarının oluşup oluşmadığının belirlenmesine yönelik olarak dosya üzerinde SMMM, Sektör Bilirkişisi ve Hukukçu bilirkişiden oluşturulan üç kişilik bilirkişi kurulu vasıtası ile bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, İİK’nun 288.maddesi hükümleri gereğince gerekli ilanların yaptırıldığı, davacı … Şirketi ile davacı … yönünden konkordato komiser rapor ve ek raporu ile alınan bilirkişi kurulu rapor ve ek raporunda da ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtildiği üzere , davacı şirketin 31.12.2020 tarihi itibariyle kaydi öz varlığının 8.284.580,98 TL olup şirketin kayden borca batık olmadığı, şirketin 31.12.2020 tarihi itibariyle reel değerlere göre hesaplanan aktif toplamının 58.198.115,43 TL olup, aynı tarih itibariyle borç toplamının ise 46.965.099,20 TL olduğu, aktif toplamının borç toplamından 11.233.016,23 TL fazlalık verdiği, dolayısıyla şirketin reel değerlere göre de borca batık olmadığı, davacı … Şirketi için adi konkordatoda teklif edilen tutarın, borçlunun iflâsı hâlinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel tutarlardan fazla olacağının anlaşıldığı , İİK.305/a maddesindeki konkordatonun tasdiki şartlarından “Adi konkordatoda teklif edilen tutarın, borçlunun iflası halinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktardan fazla olacağının anlaşılması” şartının yerine getirildiği , şirket tarafından adi alacaklılara sunulan adi alacaklıların sayı ve miktar itibariyle çoğunluğu tarafından kabul edilen konkordato projesine göre, adi alacaklılara konkordato teklifinin kabul edilmesi ve projenin tasdik tarihinden itibaren 1 yıl ödemesiz, 4 yılda, 48 taksitte ödeme yapılacağının teklif edildiği, ilk ödemenin Temmuz 2022 tarihi itibarı ile yapılmaya başlanacağı, borçlu tarafından teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olabileceği dolayısıyla, İİK m. 305/b hükmü anlamında şirket tarafından teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olduğu ve bahsi geçen tasdik şartının gerçekleştiği, şirketin ve davacı … ‘ un konkordato projesine göre konkordatoya tabi adi borçlarının tamamını tasdik kararından sonra ilk taksidi 2022 yılı Temmuz başlamak üzere 4 yılda 48 eşit taksitte ödemeyi ön gördüğü ve teklif ettiği, İİK ‘nun 302. Maddesine istinaden yapılan alacaklılar toplantısında yapılan oylamaya göre davacı şirket yönünden kaydedilmiş 137 adet alacaklının 80 adedi yani % 58.99 u ile 34.435.379,96 TL alacak miktarından 24.584.602,19 TL lik kısmının yani % 71,39 lik kısmının konkordato projesini kabul ettiğinin tespit edildiği, buna göre konkordato projesinin kaydedilmiş olan alacaklıların ve alacak tutarının yarısını veya kaydedilmiş olan alacaklıların dörtte birini ve alacakların üçte ikisini aşan bir çoğunluk tarafından kabul edildiği, konkordato projesinin İİK 302/a bendinde ön görülen çoğunlukla kabul edildiği ve İİK.305/c maddesindeki konkordatonun tasdiki şartının yerine getirildiği ,davacı … yönünden kaydedilmiş 7 adet alacaklının 3 adedi yani % 42.86 sı ile 17.964.697,08 TL alacak miktarından 12.116.890,40 TL lik kısmının yani % 67,50 lik kısmının konkordato projesini kabul ettiğinin tespit edildiği, buna göre konkordato projesinin kaydedilmiş olan alacaklıların dörtte birini ve alacakların üçte ikisini aşan bir çoğunluk tarafından kabul edildiği, konkordato projesinin İİK 302/a bendinde ön görülen çoğunlukla kabul edildiği ve İİK.305/c maddesindeki konkordatonun tasdiki şartının yerine getirildiği ,rehinli alacaklılar yönünden davacı … Şirketi’ nin İİK m. 308/h maddesi kapsamında rehinli alacaklılar … A.Ş ile 27.06.2021 tarihinden tarihinden başlamak üzere 60 ay eşit taksit ile ödenmesi, … A.Ş. ile de borcun 16.07.2021 tarihinden başlamak üzere 60 ay vade ile ödenmesi konusunda anlaşma yapıldığı ve yapılan anlaşmalar ile İİK 308/h hükmündeki çoğunluğun sağlandığı, yapılandırma yapılmayan rehinli alacaklı …. AŞ. olup İİK 308/h-4 gereğince en uzun vadeli anlaşma olan … A.Ş ve … A.Ş. ile yapılan 60 ay vadeye tabi olduğunun hüküm altına alınmasının gerektiği, şirketin , mühlet içinde komiser izniyle akdedilen bir sözleşmeden kaynaklanan borcunun bulunmadığı,31.12.2020 tarihi itibariyle personele ücret borcunun bulunmadığı, bu hususta teminata bağlanması gereken bir borcunun olmadığı ve İİK.md. 305/d bendinde belirtilen şartın gerçekleşmiş olduğu, davacı … yönünden İİK m. 308/h maddesi kapsamında rehinli alacaklı …. A.Ş. ile anlaşmaya varıldığı ve yapılan anlaşma ile İİK 308/h hükmündeki çoğunluğun sağlandığı, şirketin adi alacaklılara toplam 34.435.379,96 TL ve rehinli alacaklılara toplam 6.850.000,00 TL ödemesinin kararlaştırıldığı, 492 sayılı Harçlar Kanununun 82 seri nolu Tebliği gereği borçlunun depo etmesi gereken tasdik harcının, adi alacak için 34.435.379,96 TL *Binde 2,27= 78.168,31 TL. ve ödenecek rehinli alacak için 6.850.000,00 *Binde 1,13= 8.905,00 TL. olmak üzere toplam 87.073,31 TL olduğu ve söz konusu harcın 21/09/2021 tarihinde yatırıldığı ve konkordatonun tasdikine yönelik İİK 305. Maddesinde belirtilen tüm şartların davacı şirket lehine gerçekleştiği, davacı … yönünden davacının adi alacaklılara toplam 17.964.697,08 TL ve rehinli alacaklılara toplam 900.000,00 TL ödemesinin kararlaştırıldığı , 492 sayılı Harçlar Kanununun 82 seri nolu Tebliği gereği borçlunun depo etmesi gereken tasdik harcının, adi alacak için 17.964.697,08 TL *Binde 2,27= 40.779,87 TL. ve ödenecek rehinli alacak için 111.024,46 TL *Binde 1,13= 125,46 TL. olmak üzere toplam 40.905,33 TL olduğu ve söz konusu harcın 21/09/2021 tarihinde yatırıldığı ve konkordatonun tasdikine yönelik İİK 305. Maddesinde belirtilen tüm şartların davacı … lehine gerçekleştiği, incelenen tüm dosya kapsamıyla anlaşılmış, davacılar … Şirketi ile davacı … ‘ un konkordato taleplerinin kabulü ile her iki davacı yönünden konkordatonun İİK 306. maddesi gereğince tasdikine, davacı borçluların konkordatoya tabi adi borçlarının tamamını ilk taksidi 2022 yılı Temmuz ayında başlamak üzere 48 ay vadede eşit taksitler halinde ödemesine, Davacı … Şirketi’nin rehinli borçlarının alacaklılar …AŞ. ve … AŞ. ile imzaladığı protokol hükümleri doğrultusunda ödenmesi suretiyle İİK 308/h maddesi uyarınca yapılandırılmasına, anlaşma sağlanamayan rehinli alacaklı …. Bankası AŞ. ye olan rehinli borcun konkordato talep tarihinden itibaren taraflar arasındaki sözleşmede kararlaştırılan temerrüt öncesi faiz oranı uygulanmak suretiyle 60 ay da ödenmek suretiyle yapılandırılmasına, davacı … ‘ un rehinli borçlarının ,alacaklı …. AŞ. ile imzaladığı protokol hükümleri doğrultusunda ödenmesi suretiyle İİK 308/h maddesi uyarınca yapılandırılmasına kayyım olarak YMM …’in atanmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURU :
Asli Müdahil … A.Ş vekili istinaf dilekçesinde özetle, davacı borçlunun konkordato talebi için eksik belgeler sunması, müvekkili bankaya olan borçlarının açık bir şekilde belirtmemiş olması, dosyaya sunulan projelerin gerçekçi ve uygulanabilir olmaması sebebiyle alacaklıları zarara uğratmayı amaçladığını, iyi niyetli konkordato talebi bulunmadığını beyanla tasdik kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Asli Müdahil … Bankası A.ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın borçlu firmadan olan alacaklarının teminatını teşkil etmek üzere ipotek şerhi tesis edildiğini , dava dosyası kapsamında, konkordato komiserleri tarafından gerekli özen, araştırma gerçekleştirilmediğini müvekkili banka lehine ipotekli taşınmazların konkordato dosyası kapsamında kıymet takdirleri yaptırılmadığını ve müvekkili Banka alacaklarının ne derecede rehin ile teminat altına altındığı, ne kadarının adi alacak olduğu tespiti dahi yapılmadığını, dosya kapsamında yer alan raporlarda, müvekkil Banka alacağının hangi tutar üzerinden kabul edilip edilmediğine ilişkin bilgiye yer verilmediğini, müvekkil Banka alacaklarının tamamen rehin ile teminat altında olduğu kabul edilir ise de ödeme gereği faizli tutarın hesaplanması gerektiğini, dosyadaki her iki davacı yönünden de konkordato talep şartları bulunmamakta olup, dava dilekçesi ekinde sunulan konkordato ön projelerine ve dosyaya sunulan komiser raporlarına göre ; firmanın konkordato ön projesinde hedeflenen ciro artışı hedeflerini nasıl gerçekleştireceğine dair somut bir iş anlaşması, yeni pazar veya satış tekniklerine dair herhangi bir somut dayanağa yer verilmediğini, firmanın borç-sermaye rasyosunun oldukça yüksek olduğu, dolayısıyla artan satışlara konu faaliyetlerin sürekli yabancı kaynak ile finanse edilmesi ve firmanın mevcut yabancı kaynakları vadelendirmekten ziyade firmaya sermaye girişi yapılmasının zaruri olması hususları karşısında davacıların konkordato ön projelerinin inandırıcılıktan uzak olduğunu, davacı … yönünden, İİK’nın 285 vd. maddeleri kapsamında konkordato talep şartları bulunmadığını, konkordato talep edene kefil olan kişiler kefalet risklerini gerekçe göstererek konkordato talep edemeyeceklerini, aksinin kabulü TBK’nın kefalete ilişkin 594 madde hükümlerine aykırı olduğu gibi, konkordatoya muvafakat etmeyen alacaklının borçtan birlikte sorumlu olanlara karşı bütün haklarınının korunacağına ilişkin İİK’nın 303 maddesine de aykırılık teşkil edeceğini beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

Asli Müdahil … A.ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle; komiser heyet raporu ve ek bilirkişi raporlarında hatalı olarak müvekkil banka adına alacaklılar toplantısına katılındığı ve konkordato projesini kabul yönünde oy kullanıldığı belirtilmiş ise de, alacaklılar toplantısına katılınmadığını ve kabul oyu kullanılmadığını ayrıca … A.Ş adına da toplantıya katılım sağlanmadığını, Komiser heyet raporlarındaki bu hatalı tespit nedeniyle yerel mahkemenin gerekçeli kararının hatalı olarak tesis edildiğini, dava sürecinde Davacı/ borçlular ile müvekkil banka arasında 16/07/2020 tarihinde 1 yıl ödemesiz ödeme planı ile yapılandırılmış ancak sürenin sonunda ödeme yapılmaması nedeniyle hesabın kat edildiğini, mahkeme gerekçeli kararında da belirtilen “… Davacı …Şti’nin rehinli borçlarının alacaklılar… A.Ş ile imzaladığı protokol hükümleri doğrultusunda ödenmesi suretiyle İİK 308/h maddesi uyarınca yapılandırılmasına… ” hükmü müvekkili banka ile davacılar arasında ki ödeme planı davacıların ödeme planına uygun davranmaması nedeni ile iptal edildiğinden uygulanma imkanı kalmadığı, davacı firmanın 16/07/2020 tarihinde müvekkil banka ile yapmış olduğu 1 yıl ödemesiz ödeme planı konkordato dava dosyasına ibraz edilerek yerel mahkeme tarafından verilen tasdik kararına gerekçe oluşturduğunu, ödeme planı konkordato dava dosyasına ibraz edilerek yerel mahkeme tarafından verilen tasdik kararına gerekçe oluşturduğu, müvekkil bankanın alacağının teminatı olarak 1.800.000 TL bedel için ipotek şerhi konulduğunu müvekkil banka rehinli alacağı hatalı olarak kıymet taktir değerine göre 620.000-TL olarak belirlenmiş olması sebebiyle teminatsız banka alacağı da “rehinle temin edilmiş olan alacaklar, 298 inci madde uyarınca takdir edilen kıymet sonucunda teminatsız kaldıkları kısım için hesaba katılırlar.
” hükmüne aykırı olarak belirlendiğini, konkordato talep eden kefil …’un icra takiplerinden korunmak amacıyla konkordato talep etmesinin, konkordatonun amacıyla bağdaşır nitelikte olmadığını, sırf aleyhine başlatılacak takiplere mani olmak amacıyla konkordato talep edilmesinin, Türk Borçlar Kanunu’nun kefalete ilişkin hükümlerini ve İcra ve İflas Kanunu’nun menfi tespit davası hakkındaki bölümlerini işlevsiz hale getireceğini, İİK’nın 286/1-c hükmüne göre ise borçlu; alacaklıları ve alacak miktarlarını gösteren listeyi de mahkemeye sunmak zorunda olup; davacı tarafından konkordato talebinde ve ön projede belirtilen borç ve alacak dökümleri gerçeği yansıtmadığını, söz konusu konkordato projesinin uygulanabilir olmadığını, şirketin iflası halinde dahi adi alacaklıların elde edeceği toplam tutardan daha aşağı bir tutarda kaldığını, yıllık enflasyon oranları da dikkate alındığında ödeme planlarının uygulanması halinde ödenecek toplam tutarın müvekkili banka alacağının çok altında kalmış olacağını, davacı şirketin mevcut aylık ortalama geliri ile tasdik sonrasında aylık ödenecek ortalama toplam tutar arasında büyük fark olduğunu, diğer yandan projeye dahil olmayan alacakların da bulunduğu ve bu alacaklarla ilgili muhtemel icra takipleri de düşünüldüğünde tasdik edilen projenin gerçekleştirilemeyeceği teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları orantılı olmadığını, konkordato projesinin 302. nci maddede öngörülen çoğunlukla alınıp alınmadığına ilişkin muteber bir inceleme ve denetleme söz konusu olmadığını, oy çoğunluğu açısından önemli alacakların gerçekliğinin tespiti amacıyla alacaklı olduğunu ileri süren şirketlerin mali defterlerinin incelenerek karşılaştırma yapılmak suretiyle değerlendirilmesi gerektiğini beyanla yasal şartları oluşmayan konkordato tasdik kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Asli Müdahil … Şirketi vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dosyası kapsamında, konkordato komiserleri tarafından özenli araştırma yapılmadığını müvekkili şirketin ne kadar adi alacağı olduğu tespiti dahi yapılmadığını, ön projede borçlu firma tarafından bildirilen tutar dışında başkaca bilgi bulunmadığını, müvekkil şirket alacaklarının faizli tutarın hesaplanması gerektiğini ayrıca alacak bildirimlerinin kabul edilip edilmediği, çekişmeli alacağın bulunup bulunmadığına dair bilgi bulunmadığı, konkordato ön projelerine ve dosyaya sunulan komiser raporlarına göre firmanın konkordato ön projesinde hedeflenen ciro artışı hedeflerini nasıl gerçekleştireceğine dair somut dayanağa yer verilmediğini, firmanın borç-sermaye rasyosunun oldukça yüksek olduğunu dolayısıyla artan satışlara konu faaliyetlerin sürekli yabancı kaynak ile finanse edilmesi ve firmanın mevcut yabancı kaynakları vadelendirmekten ziyade firmaya sermaye girişi yapılmasının zaruri olması, hususları karşısında davacıların konkordato ön projelerinin inandırıcılıktan uzak olduğunu, davacı …’un, davacı şirket borçlarına olan şahsi kefaletinden dolayı konkordato talebinde bulunulduğunu, kefil olan kişiler kefalet risklerini gerekçe göstererek konkordato talep edemeyeceği beyanıyla kararın kaldırılmasını ve konkordato talep eden firmanın iflasına karar verilmesini talep etmiştir.

Asli Müdahil ….Şirketi vekili istinaf dilekçesinde özetle; ön projeyi inceleyemediklerini, keşidecisi borçlu davacı şirket olan çekler nedeniyle alacaklı olduklarını, müvekkilinin alacağı düşük gösterildiğini beyanla kararın kaldırılmasını davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava konkordatonun tasdiki istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK’nun 355. Maddesi gereğince istinafa başvuran vekilinin dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlarda re’sen gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece 27/12/2019 tarihli tensip tutanağı ile davacılara 27/12/2019 tarihinden itibaren geçici mühlet verilerek geçici konkordato komiseri atandığı, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile durma sürelerinin eklendiği, 18/06/2020 tarihli ara kararıyla konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olduğu kanaatiyle 1 yıllık kesin mühlet verildiği, 28/07/2020 tarihli ara kararı ile alacaklılar kurulunun oluşturulduğu, kesin mühletin 18/06/2021 tarihinden itibaren 4 ay süre ile uzatıldığı tasdik kararının bu süreler içerisinde verildiği görülmüştür.
Konkordato komiseri 05/07/2021 tarihli son raporunda ; mühlet kararı ile birlikte şirketin icra ve muhafaza tedbirlerinin baskılarından bir süreliğine kurtularak gelecek dönemlerde alabileceği pozisyonlar ile ilgili daha olumlu yönde çaba sarf ettiği, şirketin satış yapabilmesi için ilişkili olduğu firmalardan normale yakın seyirde ticari hayatının sürdürmeye çalıştığı, firmanın mühlet süresinde finansman maliyetine katlanmadığı, firmanın konkordatoya tabi dava tarihi (27.12.2019) itibariyle borcunun 22.334.063,16 TL adi cari hesap borçlarından, 12.101.316,80 TL’sı adi banka borçlarından olmak üzere toplam 34.435.379,96 TL olduğu ,firmanın konkordato tarihinde rehinli alacaklılara olan ve rehinle güvence altına alınmış borcunun, … A.Ş. ye 5.840.000,00- TL,… A.Ş. ‘ye 620.000,00- TL ,… A.Ş.’ne 750.000,00.-TL olduğu, adi konkordatonun tasdiki halinde Bankacılık Kanununda yeni yapılan düzenleme ile getirilen banka borçlarının yeniden yapılandırılması imkanının kullanılabileceği, bu durumun adi alacaklıların lehine etkileri olacağı , 31.12.2020 tarihli bilançosunda personele ücret borcu bulunmadığı ve vadesi gelmediği için ödenmeyen Ödenecek Vergi ve Fonlar 8.749,83 TL, Ödenecek SGK prim borcu 10.151,42 TL olmak üzere toplam 18.901,25 TL borcu olduğu, firma konkordato projesi kapsamında adi alacaklılara mahkemece konkordato teklifinin kabul edilmesi ve projenin tasdik tarihinden itibaren 1 yıl ödemesiz, 4 yılda, 48 taksitte ödeme teklif ettiği, ilk ödemenin Temmuz 2022 tarihi itibarı ile yapılmaya başlanacağı, şirketin % 100 sermaye ortağı … ‘ un şirketin alacaklılarına karşı konkordato talep edildiği tarih itibarı ile şahsi olarak 18.369.264,41 TL güvence ve teminat vermiş olduğu, … A.Ş.’nden kullanmış olduğu konut kredisinden dolayı ilgili banka lehine 900.000,00-TL ipotek tesis edilmiş olduğu, raporun yazıldığı tarih itibarı ile kullanılan konut kredisinden dolayı … A.Ş.’ne toplam 111.024,46 TL (anapara ve faiz dahil) borcu kaldığı, aynı şekilde … Şti.nin adi alacaklılarına karşı 17.964.697,08 TL müşterek kefaletinin bulunduğu, mühlet içinde komiser izniyle akdedilen bir sözleşmeden kaynaklanan bir borcu bulunmadığından bu hususta teminata bağlanması gereken bir borcun olmadığı, yapılan oylamanın sonucunda İİK 302. maddesinde geçen koşulları sağladığı, İİK madde 302 gereğince konkordato projesi; kaydedilmiş olan alacaklıların ve alacakların yarısını veya kaydedilmiş olan alacaklıların dörtte birini ve alacakların üçte ikisini aşan bir çoğunluk tarafından imza edilmiş ise kabul edilmiş sayılacağı, konkordato projesinin oylamasında, konkordatoya tabi alacaklı sayısının 137 kullanılan toplam oy sayısının 81 olduğu, toplam kabul oyu veren sayısının 80 olduğundan, toplam kabul oyu veren alacaklı oranı (80/137) %58,39 olduğunun tespit edildiği, konkordatoya tabi alacaklı tutarının 34.435.379,96 TL olduğu, toplam kabul oyu veren alacaklı tutarının 24.584.602,19 TL olduğundan, toplam kabul oyu veren alacaklı oranı (24.584.602,19/34.435.379,96) %71,39 olduğu tespit edildiğinden adet ve miktar bakımından kanunda öngörülen çoğunluğu sağladığı, 31.12.2020 tarihli bilançosu incelendiğinde varlıklarının (aktiflerinin) kaynakları (pasifleri) ile karşılaştırılmasında 55.249.680,18 TL varlıklarının borçlarını karşıladığı, TTK uyarınca yapılan borca batıklık hesaplamalarında borca batık olmadığının anlaşıldığı, firma öz kaynak hesaplaması yapıldığında, öz kaynaktan arındırılmış kaydi bilançosununda, kaydi aktif toplamının 55.249.680,18 TL olduğu, hali hazırda pasif toplamının (Öz kaynaklar hariç) ise 46.965.099,20 TL olduğundan aktifin pasifi karşılama tutarının 8.284.580,98 TL müspet fark olduğu, firmanın konkordato kapsamında olan adi borçlarının %24’ünü karşıladığının tespit edildiği, firmanın aktif varlıklarından ticari malları, tesis, makine, cihazları, demirbaşları maliyet fiyatları ile, firma gayrimenkulleri için ise … tarafından değerlemeye tabi tutulduğu, adi alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan toplam … Şti. için 34.435.379,96 TL üzerinden yatırması gereken harç miktarının anılan tutarın binde 2,27’sini teşkil eden 78.168,31 TL, … için 17.964.697,08 üzerinden yatırması gereken harç miktarı anılan tutarın binde 2,27’sini teşkil eden 40.779,87 TL ve rehinli alacaklılarla yapılan yapılandırma ve protokollere göre …Şti. için ödenmesi gereken 6.850.000.-TL üzerinden binde 1,13’ünü teşkil eden 8.905,00 TL ve … için ödenmesi gereken 111.024,46 TL üzerinden 125,46 TL ile birlikte konkordatonun tasdiki için toplam 127.978,64 TL tutarında harç yatırılması gerektiği ve konkordatonun tasdiki şartlarının gerçekleştiği kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Konkordato talep edenlerce tasdik harçları yatırılmıştır.
İİK’nın 288. maddesi hükümleri gereğince ilanlar yaptırılmış, Ticaret Sicil Gazetesindeki ilanın 12/07/2021, Basın İlan Kurumu Resmi İlan Portalındaki ilanın 13/07/2021 tarihinde yapıldığı belirlenmiştir.
Mahkemece Konkordato komiseri son raporunun alınmasından sonra İİK 305. maddesindeki konkordatonun tasdiki şartlarının oluşup oluşmadığının belirlenmesine yönelik olarak dosya üzerinde SMMM, Sektör Bilirkişisi ve Hukukçu bilirkişiden oluşturulan heyetten alınan raporda; konkordato talep eden … Şti. ve …’un kayden ve rayiç değerlere göre borca batık olmadığı, adi konkordatoda teklif edilen tutarın, borçlunun iflası halinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktardan fazla olabileceği, borçlunun konkordato teklifinin, kaynakları ile orantılı olup olmadığına ilişkin rapor içeriğinde yer alan ayrıntılı açıklamalar kapsamında olmak ve …. Şti.’den beklenen haklarının dikkate alınıp alınmayacağı ve alınacaksa ne oranda dikkate alınacağının takdiri Mahkemeye ait olmak üzere teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olduğu, konkordatonun başarı şansının rehinli borçları yapılandırmak ve ödemek suretiyle mümkün olabilceği, konkordato projesinin (konkordatoya tabi alacaklar bakımından) alacaklı nisabının %58,39 para miktarı nisabının %71,39 İ.İ.K.’nın 302. Maddesinde öngörülen çoğunlukla kabul edilmiş olduğu, konkordato talebi kapsamında İ.İ.K. 206. maddenin birinci sırasındaki imtiyazlı alacaklar ile mühlet içinde komiserin izniyle akdedilmiş bir sözleşme ve bundan doğan bir borç bulunmadığı, İ.İ.K. m. 308/h uyarınca alacakları rehinle temin edilmiş alacaklılarla yapılan toplantıda, olması gereken kaydi alacak tutarı olarak 6.850.000,00 TL ’nın 2/3’ü olan 4.566.666,67 TL olduğu rehinli alacaklılar içerisindeki en yüklü alacak tutarının 5.480.000,00 TL ile …. A. Ş.’ne ait olduğu, söz konusu 2/3 çoğunluğu sağlayan …. A. Ş. ile yapılandırma anlaşmasının imzalandığı, adi alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan toplam … Şti. için 34.435.379,96 TL üzerinden yatırması gereken harç miktarı anılan tutarın binde 2,27’sini teşkil eden 78.168,31 TL , … için 17.964.697,08 üzerinden yatırması gereken harç miktarı anılan tutarın binde 2,27’sini teşkil eden 40.779,87 TL ve rehinli alacaklılarla yapılan yapılandırma ve protokollere göre …Şti. için ödenmesi gereken 6.850.000.-TL üzerinden binde 1,13’ünü teşkil eden 8.905,00 TL ve … için ödenmesi gereken 111.024,46 TL üzerinden 125,46 TL ile birlikte konkordatonun tasdiki için toplam 127.978,64 TL tutarında harç hesaplandığı görüşü belirtilmiştir.
Bilirkişi kurulundan alınan ek raporda ; … ile ilgili alacaklılar kurulu toplantısının 15/06/2021 tarihinde yapıldığı, alacaklılar kurulu toplantısında rehinli alacak yönünden 1 adet (111.024,46 TL.) alacak tutarının kabul oyu kullanıldığı, söz konusu borcun ipotek tutarının 900.000,00 TL. olduğu, başkaca bir rehinli alacaklı bulunmadığından kabul oranının %100 olduğunun tespit edildiği, … ile ilgili alacaklılar kurulu toplantısında adi alacak yönünden 3 adet (12.116.890,40 TL.) alacak tutarının kabul, 4 adet (5.847.806,68 TL) alacak tutarının red oyu kullanıldığının tespit edildiği , bu duruma göre alacaklı sayısı nisabının % 42,8 , para miktarı nisabının % 67,50 olduğu , herhangi bir adi alacaklının alacağından vazgeçmediği , davacı … yönünden konkordatoya tabi alacaklı sayısının 7 adet , konkordatoya tabi adi borç toplamının 17.964.697,08-TL,toplam kabul oyu sayısının 3adet ,toplam kabul oyu veren alacaklı tutarının 12.116.890,40-TL ,toplam kabul oyu veren alacaklı sayısı oranının %42,8,toplam kabul oyu veren alacaklı oranının %67,50 olduğu ,olması gereken alacaklı sayısı 7 Adet alacaklının 1/4’ü olan 2 adet alacaklı ,olması gereken alacak tutarının 17.964.697,08-TL.’nın 2/3’ü olan 11.976.465,00- TL olduğu ve konkordato projesinin oylamasında, her dört hesaplama sonucunda da kanunda öngörülen konkordato projesinde kaydedilmiş olan adi alacaklıların dörtte birini ve alacakların üçte ikisini aşan bir çoğunluk oranını sağladığının görüldüğü, davacı … Şti.’nin rehin sahibi alacaklılar ile müzakere toplantısına ….A.Ş., … A.Ş. ve … Bankası A.Ş. vekillerinin katıldığı, …. A.Ş. ve … A.Ş. nin kabul oyu , … Bankası A.Ş..’nin ise red oyu kullandığının tespit edildiği ,olması gereken kaydi alacak tutarı olarak 6.850.000,00 T.L.’nın 2/3’ü olan 4.566.666,67 T.L. olduğu ,rehinli alacaklılar içerisindeki en yüklü alacak tutarının 5.480.000,00 T.L. ile …. A. Ş.’ne ait olduğu , söz konusu 2/3 çoğunluğu tek başına sağlayan …. A. Ş. ile yapılandırma anlaşmasının imzalandığının tespit edildiği , rehinli alacaklarda kanunun hesaplamada alacak miktarının esas alınmasını öngördüğü ,rehinli alacak miktarının üçte iki çoğunluğunun sağlanmasının yeterli olduğu ,rehinli alacaklılarla yapılan anlaşmanın geçerli olabilmesi için adi alacaklılar toplantısında olumlu bir karar alınmış olması gerektiği ,konkordato projesi alacak miktarı itibarı ile üçte ikiyi aşan bir çoğunlukla kabul edilmişse, konkordato projesinin rehinli alacaklılara ilişkin kısmı teklifi kabul etmeyen rehinli alacaklıları da bağlayacağı ancak bunun için öncelikle adi alacaklılar ile yapılan konkordato müzakere ve oylamalarında, borçlunun konkordato teklifinin kanunda öngörülen çoğunlukla kabul edilmiş olmasının gerektiği , kaydedilmiş olan toplam 3 adet rehinli alacaklının ikisinin (…. A. Ş., … A.Ş.)nin konkordato projesini kabul yönünde, birinin (… Bankası A.Ş..) red yönünde oy kullandığının tespit edildiği ,konkordato projesinin, kaydedilmiş olan rehinli alacak miktarının üçte iki çoğunluğu ile rehinli alacaklılar açısından kanunda öngörülen çoğunluğu mevcut haliyle sağladığının görüldüğü belirtilmiştir.
Mahkemenin tasdik kararına ilişkin ilanların basın ilan kurumunda 14/10/2021 tarihinde Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde 13/10/2021 tarihide yayınlandığı görülmüştür.
Alacaklı … ŞTİ’nin istinafı yönüyle yapılan incelemede;
İİK m. 308/a uyarınca “Konkordato hakkında verilen karara karşı borçlu veya konkordato talep eden alacaklı, kararın tebliğinden; itiraz eden diğer alacaklılar ise tasdik kararının ilânından itibaren on gün içinde istinaf yoluna başvurabilir. Bölge adliye mahkemesi kararına karşı on gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir.”

Dosyanın incelenmesinde, tasdik kararının 14.10.2021 de ilan edildiği, istinaf dilekçesinin … Şirketi tarafından İİK’nın 293.maddesinde öngörülen yasal 10 günlük sürenin sona ermesinden sonra 09.12.2021 tarihinde istinaf başvurusunda bulunduğu görülmüştür.
Süresinden sonra yapılan istinaf istemleri hakkında, HMK’nın 346/(1). maddesi gereğince mahkemece bir karar verileceği gibi, aynı Kanun’un 352/(1)-c madde hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince de karar verilebileceğinden, alacaklı … şirketi vekilinin istinaf dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Davacı …’a yönelen istinaf istemleri yönüyle yapılan incelemede,
Konkordatonun tasdikini birden fazla borçlu talep etmişse konkordato talebinde bulunan her bir borçlu için koşulların varlığı ayrı ayrı saptanmalıdır.
Davacı şirket ile davacı … ayrı konkordato ön projesi sunmuş olsa da ödeme planları ve ödeme tekliflerinin davacı şirket konkordato ön projesiyle aynı olduğu, ön projede davacı şirket için verilen banka kredileri ve vekaleti çek, bono, avalleri ve ipotekleri için verilen yaklaşık 18.369.264,41 TL borcu bulunduğu, borç miktarını davacı şirketi adına kayıtlı taşınmazları ve davacı şirketin elde edeceği karlılık ve taşınmaz satışları ile rahatlıkla karşılar değerde olduğu, ortaklığının bulunduğu şirketlerde hali hazırda kar payı alamayan ve başkaca geliri bulunmayan müvekkilinin borçların vadesinde ödeme durumunun olmadığı, konkordato müessesinden faydalanması halinde davacı şirketlere yönetim deneyimi ile katacağı katkı ile şirketlerin başarısına bağlı olarak kefalet riskinin ortadan kaldırılabileceğinin belirttiği, nihai komiser raporunda borçlu davacı Murat yönüyle nisap hesaplarının yapıldığı konkordatonun tasdik şartlarına ilişkin İİK’nın 305.maddesinde aranan diğer koşulların yönünden değerlendirilmediği anlaşılmıştır.
Mahkemece, yukarıda açıklanan hususlar incelenmeden yasada öngörülen nisapların sağlandığı ve tasdik harcı yatırıldığı değerlendirilmesi yapılarak şirket ortağı olan davacının İİK 305. maddesi gereğince tasdik koşullarını taşıdığından bahisle verilen konkordato projesinin tasdiki kararı doğru olmamıştır.
Konkordatonun tasdikini birden fazla borçlu talep etmişse konkordato talebinde bulunan her bir borçlu için koşulların varlığı ayrı ayrı saptanmalıdır. ayrı konkordato ön projesi sunmuş olsa da ödeme planları ve ödeme tekliflerinin davacı şirket konordato ön projesiyle aynı olduğu ve İİK’nın 305.maddesinde konkordato projesinin tasdiki için aranan diğer koşulların gerçek kişi davacı yönünden değerlendirilmediği, adi konkordatoda teklif edilen tutarın borçlunun iflası halinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel tutardan fazla olup olmadığı, teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olup olmadığı hususlarında değerlendirilme yapılmadığı, mahkemece, yukarıda açıklanan hususlar incelenmeden İİK 302/a bendinde ön görülen çoğunluk sağlandığından bahisle davalı … yönünde tasdik kararı verilmesi yerinde olmamıştır. (Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/5668 Esas 2021/2531 Karar sayılı ilamı da bu yöndedir.)
Davacı Şirkete yönelen istinaf istemleri yönüyle yapılan değerlendirmede,
Doktrinde; ” … Vade konkordatosunda alacaklılar, borçluya, alacaklarının tamamen ödenmesi için bir vade verirler, yani alacaklarının ödenmesini belli bir süre ertelerler. Uygulamada seyrek olarak rastlanan vade konkordatosu 2018 değişikliğine kadar İİK’da açık şekilde düzenlenmemiş, ancak 2018 değişikliği ile birlikte İİK’nun da yer almıştır. Hemen belirtelim ki, vade konkordatosunda alacaklıların alacaklarını belli bir yüzdesinden feragat etmeleri söz konusu değildir; vade sonunda alacaklar, işlenmiş faizleri ile birlikte tam olarak ödenecektir. Bu açıdan bakıldığında borçluya vade tanıyan ve fakat belli bir tarihten, örneğin konkordato mühleti verilmesinden ya da konkordatonun tasdiki tarihinden itibaren faiz ödenmemesine yönelik olan bir konkordato teklifi, vade konkordatosu olmayıp, hem vade ve hem de tenzilat konkordatosu (karma konkordato) olarak nitelendirmek gerekir; bkz.bu yönde, Baki Kuru, iflas ve konkordato hukuku, Ankara 1971, s.405 dipnot 4; Süha Tanrıver /Adnan Deynekli, konkordatonun tasdiki, Ankara 1996, s.41.ancak İsviçre’de bazı yazarlar (Dominique Junod Moser/Louis Gaillard, Commenaire romand, Poursuite et faillite, edite par Louis Dalleves-Benedict Foex, Nicolas Jiandin, Basel 2005, m.314 no.8 s.1504), İsv.İİK m.297,f.7’ye (İİK m.294, f.3) yollama yaparak, tasdik edilen konkordato projesi aksine hüküm içermediği takdirde, mühletin verilmesi anında mevcut ana para ile işlemiş faizin belli vadelerde ödenmesini ve fakat mühletin verilmesinden itibaren faiz işlememesini öngören bir konkordato teklifinin vade konkordatosu olarak kabul edilmesi gerektiğini savunmaktadır. ( Prof. Dr. Selçuk Öztek, Prof. Dr. Ali Cem Budak, Doç. Dr. Müjgan Tunç Yücel, Doç. Dr. Serdar Kale, Doç. Dr. Bilgehan Yeşilova- Yeni Konkordato Hukuku s.107 dipnot 3 ) … ”
Yine doktrinde, “…Şu halde malvarlığı borçlarını ödeyemeye yeten borçlu tenzilat konkordatosu talep edemeyecek olup, bu borçlunun teklif edebileceği konkordato türü ancak vade konkordatosu olabilecektir. Ama bu bağlamda borçlunun büyük bir hareket alanına sahip bulunduğu söylenemez: “… borçluya vade konkordatosu yoluyla da olsa, uzun yıllar faizden kurtulmasını sağlayacak biçimde konkordato bağıtlamak olanağının tanınamayacağı açıktır … özelikle, yüksek tutarlı borçları kapsayan konkordatolarda, borçlunun çalışarak borçlarını ödemesi, uzun yıllara bağlıdır. Borçluya … uzun ödeme süreleri sağlayan bir konkordatonun aktifin borçları tamamen karşıladığı durumlarda kabulü söz konusu olamaz …bu gibi durumlarda, borçluya aktifini paraya çevirerek, borçlarını ödeyebilmesi için gerekli olan sürenin verilmesi daha makul olacağından, uzun ödeme süresini içeren faizsiz ödeme tekliflerinin kabulüne imkan yoktur … ”
Yargıtay da aynı görüştedir, yani aktifi pasifinden fazla olan bir kişinin tenzilat konkordatosu isteyemeyeceğini kabul etmektedir …
Aktifi pasifinden fazla olan borçlunun önerdiği tenzilat konkordatosu kural olarak bir tek halde kabul görebilir ve o halde konkordatoya tabi bütün alacaklıların ( oybirliğiyle) konkordato teklifini kabul etmeleridir. Ama prosedürün bu aşamaya kadar gelmesi mümkün olmayacaktır; çünkü mahkeme, aktifi pasifinden fazla olan borçlunun buna rağmen tenzilat konkordatosu istediğini tespit ederek, kesin mühlet kararı vermeyecektir … “. ( Prof. Dr. Selçuk Öztek – Prof. Dr. Ali Cem Budak – Doç. Dr. Müjgan Tunç Yücel – Doç. Dr. Serdar Kale Dç. Dr. Bilgehan Yeşilova-Yeni Konkordato Hukuku s: 158,159,160,161,162,163,164,165,166,167,168,169 )
Ankara BAM 23.Hukuk Dairesi 2021/1746 Esas- 2021/1769 Karar sayılı emsal kararında;”…. İcra ve İflas Kanunu’nun 285’inci maddesine göre konkordato, borçlarını vadesi geldiği hâlde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlunun, vade verilmek veya tenzilat yapılmak suretiyle borçlarını ödeyebilmek veya muhtemel bir iflâstan kurtulmak için talep edebileceği kolektif bir tasfiye biçimidir.
Düzenlemeden de anlaşılabileceği gibi konkordato mühleti verilmesinin ve dolayısıyla konkordatonun temel koşulu vadesi geldiği hâlde borçların ödenememesi veya ödenememe tehlikesinin bulunmasıdır (İİK m.285). Borçlarını vadesinde ödeyebilecek olan borçlunun konkordato başvurusu kabul edilemez.
Esasen kısa vadeli borçların ödenememesi ya da ödenememesi tehlikesi konkordatoya başvuru için yeterli olmakla birlikte varlıkları borçlarının kat be kat üstünde olan borçlular için konkordatoya müracaat kabul edilemeyeceği yerleşik Yargıtay uygulaması halindedir (Yargıtay İİD. 01.10.1964 gün ve 1964/12958; bkz. Altay, S./Eskiocak, A.: Konkordato ve Yeniden Yapılandırma Hukuku, 5.b., İstanbul 2019, s.670).
Konkordatonun temel amacı borçların ödenmesi olmakla birlikte 7101 sayılı Yasa ile yapılan değişiklikle borçlunun işletmesinin iyileşmesi de bir işlev olarak konkordatoya yüklenmiştir. Ancak bu işlev alacaklıların alacaklarının çeşitli yollarla yok edilmesi suretiyle borçlunun borçlarından kurtulması ve buna ek olarak işletmenin kalkındırması maksadıyla kullanılamaz. Borçlu alacaklılarına mümkün olan en yüksek tatmini sağlamak zorundadır.
İşletmenin borçlarının ödenmesi yanında iyileştirilmesi de söz konusu olduğunda bunun sadece alacaklıların alacaklarının bir kısmına ve vade ile kavuşması, bu arada eğer faiz öngörülmemişse alacakların enflasyon karşısında zaman içinde faiz oranı kadar eritilmesi, bir diğer ifade ile iyileşmenin yükünün sadece alacaklılara yüklenmesi kabul edilemez. Nitekim İcra ve İflas Kanunu’nun konkordato projesini niteleyen 286’ncı maddesinde borçlunun faaliyetine devam edebilmesi ve alacaklılara ödemelerini yapabilmesi için gerekli malî kaynağın sermaye artırımı veya kredi temini yoluyla yahut başka bir yöntem kullanılarak sağlanacağının gösterilmesi gerektiği de vurgulanmıştır.
Diğer taraftan işletmenin mali durumunu gösteren tek ölçüt varlıkların borçlara (kaldıraç) oranı da değildir. Mali tablo analizinde borç ödeme kabiliyetini (likiditeyi) hesaplamaya yarayan başka oranlar (rasyolar) da bulunmaktadır. Söz gelimi cari oran, işletmenin kısa süreli borçlarını ödeme gücünü ölçmek ve net işletme sermayesinin yeterli olup olmadığını ortaya koymak bakımından önemlidir. Cari oranın ülkenin kalkınmışlığına, sektörün gerekliliklerine göre değişmekle birlikte 2:1, 1,5:1 gibi değerlerde olması yeterli görülmektedir (bkz. Akgüç, Ö.: Mali Tablolar Analizi, 15.b., İstanbul 2013, s.465 vd.). Borç ödeme gücünü ölçmeye yarayan ve cari oranı tamamlayan ikinci bir rasyo da asit-test oranıdır. Bu oranda cari orandan farklı olarak paraya çevrilmesi görece daha uzun zaman alabilecek kalemler hesaplamada dikkate alınmamakta, başka bir söyleyişle nakit ve kolaylıkla nakde çevrilebilecek varlıkların borçları karşılama oranı göz önünde tutulmaktadır. Asit-test oranının 1:1 olması işletme finansmanında “oldukça iyi” sayılmaktadır (Akgüç, s.471).
Bu anlamda konkordatonun temel koşulu olarak ifade edilen vadesi geldiği hâlde borçların ödenememesi veya ödenememe tehlikesinin bulunup bulunmadığının saptanmasında en pratik ve doğru yolun, işletmenin cari oranı ile asit-test oranı başta olmak üzere likidite oranlarının değerlendirilmesi olduğu sonucuna varılmaktadır (bkz. Karakaş, C.F.: Borca Batık Olmayan Borçlunun Tenzilat Konkordatosu İstemi ve Seçenekli Konkordato Projesi, Medeni Usul ve İcra-İflas Hukuku Dergisi, C.XVI, 2020/3, S.47, s.782 vd.).
Yukarıdan beri gösterilen yasal düzenlemeler ve yapılan açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde istemci şirketin ödemelerini uzun bir vadeye yaydığı, faiz verilmesine dair bir proje unsuru öngörülmeyerek yıllık bazda borçlardan faiz oranı kadar örtülü tenzilat yapıldığı anlaşılmaktadır. Diğer yandan işletmenin tek ortağının 1.000.000,-TL mertebesindeki sermayeyi arttırmak gibi bir taahhüdünün de bulunmadığı da görülmektedir.
Diğer yandan şirketin (likiditesi görece yüksek) dönen varlıklarının tutarının 53.165.666,31 TL, buna karşın kısa vadeli borçlarının 48.110.175,67 TL olduğu; bu tutarın dönen varlıklarla kolaylıkla ödenebileceği ve hatta 6.985.000,92 TL tutarındaki uzun vadeli borçlar da eklendiğinde hesaplanan 55.095.176,59 TL tutarındaki toplam borcun ödenmesi için dönen varlıklara iki milyon liradan az bir ilavenin yeterli olduğu;
2021 yılında brüt 20.000.000,-TL gelir beklendiği,
Şirketin 15.703.487,72 TL’lik kaynak fazlasının olduğu ve varlık borç oranının %128,5 mertebesinde hesaplandığı anlaşılmıştır.
Bütün bu verilere göre şirketin vadesi gelmiş borçlarının tamamını derhal, bütün borçlarını da alacaklıları fazla bekletmeden ödeyebilecek güçte olmasına rağmen ödemeyi tasdik tarihinden başlatarak 13’üncü aya ertelediği ve aylık aralıklarla 36 aya yaydığı; bu yolla borçların zaman etkisinden yararlanılarak eritilmeye çalışıldığı, tek ortağın ve şirketin bu süreçte hiçbir yükümlülük altına girmediği ve konkordatonun finansal bir enstrüman olarak kullanıldığı değerlendirilmiştir.
Konkordatoya başvuru için geçmişte aranan dürüstlük koşulu 4949 sayılı Yasa’nın İcra ve İflas Kanunu’nun 285’inci maddesinde yapılan değişiklikle, tasdik için aranan dürüstlük koşulu da 7101 sayılı Yasa ile yapılan değişiklikle kaldırılmıştır. Ancak bu değişiklikler kötü niyet boyutuna gelmiş konkordato taleplerine göz yumulacağı şeklinde yorumlanamaz. Nitekim oylamanın yapılmasından ve duruşmaya katılabilmek ve istinaf hakkı kazanabilmek için Yasanın aradığı (İİK m.304) üç günlük sürenin geçmesinden sonra revize proje sunulması da bu kapsamda değerlendirilmelidir.
Açıklanan nedenlerle … AŞ ve …. Şti vekillerinin istinaf nedenlerinin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve istemci şirketin konkordato tasdik talebinin reddine karar verilmek gerekmiştir (HMK m.353/1-b.3)…” Demiştir.
Yasal düzenlemeler, emsal içtihatlar ile doktrindeki görüşler ışığında somut olaya bakıldığında; kaydi öz varlığının 8.284.580,98 TL, rayiç değerlere göre aktif toplamının 58.198.115,43 TL olduğu, aynı tarih itibariyle borç toplamının 46.965.099,20 TL olduğu, buna göre borç aktif toplamının borç toplamından 11.233.016,23 TL fazlalığı bulunan davacı şirketin, kaydedilen adi borçlarını, ilk taksidi 2022 yılı Temmuz ayında başlamak üzere yani, davanın açıldığı tarih itibariyle iki yıl yedi ay ödemesiz olmak üzere 48 ay gibi bir uzun vadede faizsiz olarak ödenmesine ilişkin projenin örtülü tenzilat ve vade konkordatosu olduğu anlaşılmaktadır. Bu haliyle tenzilat ve vade konkordatosu talebinde bulunduğu görülmüştür. Normal haline göre iflas etse bile ödenebilecek tahsilat tutarından daha az bir borç ödeme teklifinde bulunup, anılan bu durumun şirketin ekonomik durumuna göre gerçeği yansıtmadığı ödeme vadelerinin şirketin kaynaklarına göre makul seviyede olmadığı, borçlunun ödemeyi teklif ettiği tutarın kaynakları ile orantılı olması şartına açıkça aykırı olduğu görülmektedir.
Her ne kadar, davacı şirketin teklif etmiş olduğu tutarın; kabul oyu verenlerin oranının alacak tutarı bakımından %67,50 olup alacaklı sayısı bakımından %42,08’i geçtiği, bu anlamda şekli olarak tasdik koşulları oluştuğu görülmüş ise de; davacı şirketin borçlarının tamamını karşılayabilecek durumda olduğu, böyle durumda borçlu davacı şirketin, borçlarının %100’ünü yani tamamını ödemeyi ve alacaklılarından kendisine bir vade vermelerini teklif etmesi gerekir.
Davacı şirketin, borçlarında mutlaka indirim yapılmasını istiyorsa, sermaye şirketi olduğu da göz önünde bulundurularak, borçların uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırılması ( İİK.m.309/m vd. ) yöntemine başvurması gerekirken; tenzilat konkordatosu talep etmesinin;konkordatoya kabul oyu vermeyen diğer alacaklılar bakımından hakkaniyete aykırı olduğu anlaşılmaktadır. Herkes haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüniyetli kullanılmasını hukuk düzeni korumaz.
İİK’nun 305.maddesinde hükme bağlanan konkordato koşullarının kümülatif olarak bir arada bulunması halinde mahkeme konkordatoyu tasdik edecektir. Mahkemenin bu konuda geniş bir takdir yetkisi bulunmaktadır ve tasdik yargılamasında re’sen araştırma ilkesi geçerlidir. Projedeki teklif edilen tenzilatın, teklif edilen ödeme tutarının ve vadelerin şirketin kaynaklarına göre orantılı olmayıp makul seviyeyi aşacak şekilde fazla olduğu, borçlunun ödemeyi teklif ettiği tutarın, kaynakları ile orantılı olması şartının gerçekleşmediği, bu durumda İİK’nun 305.maddesinde öngörülen tasdik koşulları oluşmadığından; davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar verilmesi yerinde olmamıştır.
İİK 308. maddesinde konkordato tasdik edilmezse mahkemenin konkordato talebinin reddine karar verebileceği ve bu kararın 288. maddesi gereğince uyarılarak ilgili yerlere bildirileceği, borçlunun iflasa tabi şahıslardan olması ve doğrudan doğruya iflas sebeplerinden birinin mevcut olması halinde mahkemenin borçlunun iflasına resen karar verebileceği düzenlenmiştir. Konkordato talep eden borçlunun konkordato komiserinden alınan 05/07/2021 tarihli raporuna göre borca batık olmadığı, bu haliyle iflas koşullarının bulunmadığı anlaşılmıştır.
Şu hale göre, alacaklı … Şirketi’nin istinaf isteminin usulden reddine, alacaklılar … Şirketi, Türkiye… Şirketi, … Şirketi ve … Şirketi vekillerinin istinaf başvurularının kabulü ile, HMK’nun 353/1-b-2 maddesi gereğince mahkeme kararının kaldırılarak, davacı şirketin ve davacı gerçek kişi …’un davasının reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açılandığı üzere;
A-1-Alacaklı … Şirketi’nin istinaf taleplerinin İİK 308/a maddesi uyarınca usulden reddine,
2-İstinaf kanun yoluna başvuran müdahil Alacaklı … Şirketi’den alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcının alınarak hazineye gelir kaydına,
B-6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca … Şirketi, Türkiye… Şirketi, … Şirketi ve … Şirketi vekillerinin istinaf başvurularının KABULÜNE,
1-… Şirketi, Türkiye… Şirketi, … Şirketi ve … Şirketi vekillerinin yatırmış olduğu 59,30’ar TL istinaf karar harcının istekleri halinde ayrı ayrı kendilerine ödenmesine,
2-… Şirketi, Türkiye… Şirketi, … Şirketi ve … Şirketi vekillerinin yatırdığı 162,10’ar TL istinaf kanun yolu başvuru harcının davacılardan alınarak … Şirketi, Türkiye… Şirketi, … Şirketi ve … Şirketine verilmesine,
3-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf eden yararına istinaf vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
İlk Derece Mahkemesi Yerine Kurulan Hüküm :
1-Konkordato talep eden … Şirketi ve …’un konkordato talebinin reddine,
2-Yargılama süresince konulan tüm tedbirlerin kaldırılmasına ve komiserin görevine son verilmesine,
3-… Şirketi ve … yönünden verilen kararın İİK 308 maddesi yollaması ile 288. maddesi uyarınca ilanına ve ilgili yerlere bildirilmesine,
4-Hüküm tarihi itibariyle alınması gerekli 80,70 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 35,90 TL harçtan mahsubu ile bakiye 44,80 TL harcın talep eden şirketten tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Talep eden şirket tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Yatırılan gider avansının varsa kullanılmayan kısmının, 6100 Sayılı Kanunun 333. Maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
7-Kararın Dairemiz tarafından konkordato talep edenler vekiline tebliğine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda kararın tebliğinden itibaren on gün içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 09/06/2022