Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/230 E. 2022/432 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/230
KARAR NO : 2022/432
KARAR TARİHİ : 03/03/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/10/2020 Ek Karar
NUMARASI : 2020/245 D.iş 2020/245Karar
TALEP : İhtiyati Hacze İtiraz
BAM KARAR TARİHİ : 03/03/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 04/03/2022

İhtiyati hacze itiraz eden vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: İhtiyati hacze itiraz eden vekili iddia ve taleplerinde özetle; müvekkili şirketin ticaret sicil kayıtlarındaki adresi ile fiilen bulunduğu adresinin Menderes/İzmir olduğunu, genel yetki kuralı gereğince ihtiyati haciz başvurusunun Menderes İlçesi Mahkemelerinde yapılması gerektiğini, alacaklı görünen şirketin de … merkezi Güney Kore’de bulunan bir şirket olduğunu, bu açıdan da İzmir Mahkemelerinin yetkili olmadığını, müvekkili ile alacaklı görünen şirketin uzun yıllar ticari ilişki içinde olduklarını ancak bu alış-verişten kaynaklı borcun ödendiğini, alacaklı tarafça sunulan belgelerin ticari ilişkinin varlığına karine oluşturabileceğini ancak sırf bu belgelere dayanılarak bu kadar yüksek bir meblağ için ihtiyati haciz kararı verilmesinin hukuki olmadığını, sunulan belgelerin alacağın varlığı ve miktarı konusunda mahkeme nezdinde kanaat oluşturmaya elverişli olmadığını, 4.323.737,34 TL gibi gerçek üstü, afaki ve likit olmayan sözde alacağın yargılamayı gerektirdiğini, alacağın likit olmadığını, İİK’nın 257. maddesinde öngörülen ihtiyati haciz şartlarının oluşmadığını, müvekkilinin mal kaçırma niyetinin ve olanağının bulunmadığını, alacaklı firmanın Türkiye’de ikametgahı ve mal varlığı olmadığı gözetilerek teminat miktarının istenen alacak miktarının % 115’i oranına arttırılmasına karar verilmesi gerektiğini, kaldı ki alacaklı tarafça da başvuru dilekçesinde kendisinin haksız çıkması halinde borçlunun zararlarına karşılık alacağın yüzde yüzü oranında teminatı mahkemeye yatırmaya hazır olduklarını bildirdiğini, en azından müvekkilinin doğacak zararlarına karşılık % 115’den aşağı olmamak üzere teminatı arttırmasına karar vermesini istediklerini belirterek, 23/07/2020 tarihli, 2020/245 D.İş Esas ve 2020/245 D. İş Karar sayılı ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
CEVAP: Karşı taraf alacaklı vekili savunmalarında özetle; ihtiyati haciz kararlarının, ticari alacaklar bakımından Asliye Ticaret Mahkemelerinden istenebileceğini, İl Merkez Adliyesinde Ticaret Mahkemesinin bulunması ve mülhakat adliye Menderes Adliyesinde Ticaret Mahkemesi bulunmaması sebebiyle Menderes İlçesinde bulunan Asliye Hukuk Mahkemelerinin, Ticaret Mahkemesi sıfatıyla dava konusu ticari alacakla ilgili istek ve davalarda yetkili olmadığını, bu halde, İzmir Mahkemelerinin ihtiyati haciz kararını vermeye yetkili olduğunu, nitekim ihtiyati haczin infazının ihtiyati haczi veren mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki İzmir 22. İcra Müdürlüğü’nün 2020/5962 Esas sayılı dosyasından infaz edildiğini, esas takip için yetkili icra dairesinin Menderes İcra Müdürlüğünün 2020/673 sayılı dosyasından geçildiğini ve kararın infaz edildiği İcra Müdürlüğüne esas takibe geçildiğinin yazılı olarak bildirildiğini, müvekkili tarafından süresinde ödenmeyen 559.744,10-Euro tutarındaki alacakları için Beşiktaş 26.Noterliği’nin 03/03/2020 tarihli ve 17614 yevmiye numaralı ihtarnamesinin borçluya gönderildiğini, bu ihtarnamenin borçluya tebliğ edildiğini, borçlu tarafından bu ihtarnameye cevap verilmediğini, itiraz da edilmediğini, davalı borçluya 11 adet fatura nedeniyle mal tesliminin yapıldığını, gümrük beyannameleri üzerinden 11 adet faturanın araştırmasının yapıldığını ve tüm malların İzmir Gümrük Müdürlüğünden … tarafından teslim alındığı tarihleriyle birlikte taraflarına bildirildiğini, Ambarlı Gümrük Limanı’nın aracı liman olduğunu, karşı taraf borçluya zaten buradan herhangi bir mal tesliminin yapılmadığını, borçlunun tüm malları İzmir Gümrük Müdürlüğü’nden teslim aldığını, teslime ilişkin İzmir Gümrük Müdürlüğü’nün yazılarının dosyaya sunulduğunu, ihtiyati haciz kararı uyarınca borçlu hakkında haciz işlemleri yapıldığını, fabrika binasının bankalara ipotekli ve tüm taşınırlarının da mütemmim cüz olarak yine bankaya rehinli olduğunun görüldüğünü, müvekkilinin tüm fabrika satılsa dahi alacağını alamayacağını belirterek, itirazın reddine karar verilmesini istemiştir.
MAHKEMECE:
26/03/2014 tarihli 141 sayılı Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Genel Kurul Kararı gereğince İzmir Asliye Ticaret Mahkemesi İzmir Merkez, Kemalpaşa, Menderes, Seferihisar, Selçuk, Torbalı ve Urla ilçelerindeki görev alanına giren işlere ve davalara bakmakla görevli olup, Menderes ilçesinin görev alanına giren ticari işlere karar gereğince İzmir Asliye Ticaret Mahkemeleri tarafından bakılması gerekeceğinden,Mahkemenin itiraza konu ihtiyati haciz kararını vermeye yetkili olduğundan bu yöndeki itirazın yerinde olmadığı,diğer itirazlara gelince; bu itirazlar bir yargılamada değerlendirilebilecek itirazlar olup, İİK’nın 265. maddesinde sınırlı olarak sayılan itiraz sebeplerinden olmadığından, haklı görülmeyen tüm itirazın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
İtiraz eden vekili 06.01.2021 tarihli istinaf dilekçesinde özetle;
– Mahkemece likit olmayan ve senede bağlanmamış bu miktarda bir borç meblağının varlığına inanılarak verilen ihtiyati haciz kararı doğru olmadığını,ihtiyata hacze itirazlarının mahkemece reddedilirken hiçbir gerekçe belirtilmediğini,
-Ticaret Bakanlığı Ambarlı Gümrük Müdürlüğü tarafından 16.01.2020 tarih ve 42214587-100 sayılı Av ….in bilgi talebi dilekçesine vermiş olduğu cevabi yazıda “HDMUVLTTR0036316 numaralı konişmento ile ilgili herhangi bir kayda rastlanılmamış” olduğu bildirilmesine rağmen, işbu konişmento varmışçasına karar verilmesi de hukuka ve usule uygun olmadığını,
-Müvekkilinin hiçbir şekilde mal kaçırma hazırlığı içinde olmadığını,hacze itirazın reddine ilişkin kararda bu hususun hiç değerlendirilmediğini,
-Alacaklı taraf ihtiyati haciz kararı gereğince haciz tatbik ederek müvekkilin bankalar nezdindeki sicil kaydının bozulmasına sebep olduğunu,bu hacizler sebebiyle şirketin işleyişinin tamamen durduğunu,
– Bu nedenlerle mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Karşı taraf alacaklı vekili istinafa cevaplarında özetle;istinaf başvurusunun esastan reddini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN VE DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep,İİK’nın 265. maddesi gereğince ihtiyati haczin kaldırılmasına ilişkindir.
İtiraza konu 23/07/2020 tarihli karar incelendiğinde; dayanağının fatura, teslim listesi, konşimento, İzmir Gümrük Müdürlüğü’nün ve Ambarlı Gümrük Müdürlüğü’nün yazıları, mail yazışmaları ve ihtarname olduğu, borçlunun 549.744,10 EURO borç ve masrafa yeter miktarda taşınır ve taşınmaz malları ile 3. kişilerdeki hak ve alacakları üzerine İİK’nın 257 ve devam eden maddeleri gereğince ihtiyati haciz konmasına karar verildiği görülmüştür.
İtiraz eden vekili ihtiyati haciz kararına karşı itirazda bulunmuş olup,mahkemece yukarıda belirtilen gerekçelerle itirazın reddine karar verilmiştir.
İtiraz eden vekili yukarıda belirtilen sebeplerle kararı istinaf etmiş olup,istinaf incelemesi HMK’nun 355.maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin sebepler resen gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemenin kararında belirtildiği gibi,İİK’nın 257. maddesinin 1.fıkrası gereğince rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir borcun alacaklısı ihtiyati haciz isteğinde bulunabilecektir.
İhtiyati hacze itiraz İİK’nın 265. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddede itiraz sebepleri sınırlı olarak sayılmıştır. Bu düzenlemeye göre; borçlu, kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı itiraz edebilecektir.
İtiraz eden borçlu vekilinin yetki itirazı değerlendirildiğinde; 26/03/2014 tarihli 141 sayılı Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Genel Kurul Kararı gereğince İzmir Asliye Ticaret Mahkemesi İzmir Merkez, Kemalpaşa, Menderes, Seferihisar, Selçuk, Torbalı ve Urla ilçelerindeki görev alanına giren işlere ve davalara bakmakla görevli olup, Menderes ilçesinin görev alanına giren ticari işlere karar gereğince İzmir Asliye Ticaret Mahkemeleri tarafından bakılması gerekeceğinden, mahkemenin itiraza konu ihtiyati haciz kararını vermeye yetkili olduğu anlaşılmaktadır.
İhtiyati haciz isteğinde bulunan alacaklı vekili ihtiyati haciz isteği ile ilgili olarak 11 adet fatura ile teslim listesine, konşimento ve DHL belge örneklerine, İzmir Gümrük Müdürlüğü’nün ve Ambarlı Gümrük Müdürlüğü’nün yazılarına, taraflar arasındaki mail yazışmalarına, Beşiktaş 26. Noterliği’nin ihtarname örneğine dayanmıştır.Fatura tek başına alacağın varlığını göstermemekle birlikte, sunulan fatura içeriklerindeki malların karşı tarafa teslimine ilişkin konşimento ve teslim belgeleri, gümrük belgeleri, yazışmalar, mail yazışmaları, dikkate alındığında, taraflar arasında mal alım satımı yönünde bir ticari ilişkinin bulunduğu, alacağın rehinle temin edilmediği ve vadesinin geldiği yönünde “yaklaşık ispat kuralı” çerçevesinde İİK’nın 257. maddesi gereğince ihtiyati haciz kararı verilebilme koşullarının bulunduğu anlaşılmakla,itiraz edenin itiraz sebeplerinin yargılamada değerlendirilebileceğinden mahkeme kararında isabetsizlik görülmemiştir.
Bu durumda HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; ihtiyati hacze itiraz eden vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/245 D.iş 2020/245 Karar dosyasında ihtiyati hacze itirazın reddine dair verilen 20/10/2020 tarihli kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan, ihtiyati hacze itiraz eden vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70-TL istinaf karar harcından, peşin olarak alınan 59,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40- TL karar harcının ihtiyati hacze itiraz eden vekilinden alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf kanun yolu başvurusunda bulunan ihtiyati hacze itiraz eden tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadan karar verildiğinden bu aşama için karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın taraflara tebliği ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirmesine,
Dair, dosya üzerinde HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince oy birliği ile kesin olmak üzere karar verildi. 03/03/2022