Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/2294 E. 2021/1864 K. 23.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO: 2021/2294
KARAR NO : 2021/1864
KARAR TARİHİ: 23/12/2021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : AYDIN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/11/2021
NUMARASI : 2021/821 Esas ve 2021/98 Karar
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
BAM KARAR TARİHİ : 23/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 24/12/2021

Aydın Asliye Ticaret Mahkemesinin 01/11/2021 tarihli, 2021/821 esas ve 2021/98 karar sayılı dosyası dairemize gönderilmiş olmakla, yapılan inceleme sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Hafriyat işleri yapan müvekkilinin davalının ihalesini aldığı “…” inşasının hafriyat işlerinde silindir, bekoloder ve 22 tonluk makine çalışması yaptığını, karşılığında 10.09.2020 tarih ve GIB2020000000178 nolu e arşiv faturası düzenleyip davalıya gönderdiğini, fatura içeriğinde saati 250.00 TL den 8 saat silindir çalışması, saati 100.00 TL den 1 saat bekoloder çalışması, saati 280.00 TL den 149,5 saat 22 tonluk makine çalışması karşılığı toplam 43.960,00 TL hizmet tutarı %18 KDV, 7.912,80 TL olmak üzere 51.872,80 TL alacak ve alacağın ödeneceği IBAN nosunun belirtildiğini, müvekkilinin hesabına herhangi bir ödeme yapılmayınca alacağın tahsili için davalı aleyhine Nazilli İcra Dairesinin 2021/5360 E. nolu dosyası ile ilamsız takibe geçilmişse de süresinde “dosyaya ibraz edilen 10.09.2020 tarihine ilişkin hizmet alımından kaynaklanan 51.872,80 TL tutarında borcumuz bulunmamaktadır” diyerek ve ayrıca Diyarbakır İcra Daireleri’nin yetkili olduğundan bahisle yetkiye de itiraz etmek suretiyle takibe haksız itirazı sonucu takibin durduğunu, alacağın bir hizmet karşılığı doğduğundan ve bu hizmetinde davalının Nazilli İlçesi’nde aldığı ihaledeki inşaatıyla ilgili olması nedeniyle işin görüldüğü yer itibariyle (HMK 10 vd. m.) Nazilli İcra Daireleri ve bu hizmetten doğan uyuşmazlıklara bakan mahkememizin yetkili olduğunu, yetki itirazının haksız olup usul ve yasaya uygun düşmediğini, borca yapılan itirazın haksız olduğunu, müvekkili tarafından yapılan hizmetin inkar edilmediğini ancak ödendiğine dair bir beyanın da olmadığını, tarafların deftere tabi olduğunu HMK 222/1 m. gereğince ticari defterlerin dosyaya ibrazı ve incelenmesi sonucu müvekkilinin yaptığı hizmet karşılığı fatura düzenlediği, fatura bedelinin ödenmediği, talebinin haklı ve yerinde olduğunun anlaşılacağını ileri sürerek davalının haksız itirazının iptalini ve İİK 67. m. gereğince asıl alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere uygun bir tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece; “…Davacının arabulucuya başvurmadan eldeki davayı açtığı, 6325 sayılı yasanın 18/A-2. bendi uyarınca arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddileceğinin öngörüldüğü, davacının arabuluculuk dava şartını yerine getirmeksizin huzurdaki davayı açmış olduğu, ayrıca kanunun emredici hükmü gözetildiğinde bu eksikliğin sonradan giderilmesinin mümkün olmadığı anlaşıldığından davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar vermek gerekmiştir. (Aynı doğrultuda İzmir 20 HD. 2020/2227 E. 2020/66 K. 07/10/2020 T.li karar)…” şeklinde karar verildiği görülmüştür.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; tensip zaptı ile verilen usulden ret kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı tarafça feragat veya vazgeçme beyanı verilmediğini, tensip zaptı uyarınca dava dilekçesine cevap verme hakkı elinden alındığını, usule aykırılığın ön inceleme duruşmasında yapılması gerektiğini ileri sürerek mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME,
DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dairemizce HMK’nın 355 maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır.
Dava; İİK 67. maddesi hükümlerine göre açılmış itirazın iptali davasıdır.
Mahkemece davanın arabuluculuk dava şartı yerine getirilmeden davanın açıldığından bahisle usulden reddine karar verildiği görülmüştür.
Eldeki dava; her iki tarafın ticari işletmelerine ilişkin eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili talebi ile açılan itirazın iptali davası olup, TTK’nın 4. maddesinde belirtildiği üzere ticari dava olduğu, 6225 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/4 maddesinin 2. fıkrasına göre zorunlu arabulucu kapsamında olup, dava şartı olarak ticari davalarda zorunlu arabuluculuk söz konusudur. Bu itibarla, ticari uyuşmazlıklarda dava şartı olan arabuluculuk kuralının uygulanmadığı görülmüştür. Dava şartı noksanlığının re’sen tespit edilerek davanın usulden reddine dair verilen mahkeme kararının da bir hata olmadığı anlaşılmakla; yapılan istinaf başvurusunun açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM :
1-Aydın Asliye Ticaret Mahkemesinin 01/11/2021 tarihli, 2021/821 esas ve 2021/98 karar sayılı kararına karşı davacının istinaf başvuru sebeplerinin HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalının yatırmış olduğu 162,10 TL istinaf başvuru harcı ve 59,30 TL istinaf karar harcı olmak üzere toplam 221,40 TL harcın hazineye gelir yazılmasına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf masrafının üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-İstinaf yargılamasında duruşma açılmadığından karşı taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.23/12/2021