Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/2290 E. 2021/1856 K. 23.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/2290
KARAR NO : 2021/1856

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN ARA KARARIN
MAHKEMESİ : AYDIN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/10/2021
NUMARASI : 2021/1
DAVANIN KONUSU : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
BAM KARAR TARİHİ : 23/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ: 23/12/2021

Aydın Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 18/10/2021 tarih ve 2021/1 Esas sayılı dosyası Dairemize gönderilmiş olmakla, yapılan inceleme sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davalı ile aralarındaki ticari ilişkide davacı tarafından üretilen malların davalının pastanesinde satıldığını bedellerinin ödenmediğini, malların teslim edildiğinin imzalı irsaliye faturaları ile anlaşılacağını, faturaların davalı defterlerine işli olduğunu beyanla alacağın tahsili için başlatılan takipte itirazın iptali ile ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
Mahkemenin 03/09/2021 tarihli tensip ara kararı İK’nun 281/2 maddesi gereğince teminat karşılığında takibe konu alacak miktarı ile sınırlı olmak üzere davacının haklı çıkması halinde cebri icra yetkisi tanımak üzere ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmiştir.
CEVAP:Davalı vekili ihtiyati haciz kararına itiraz dilekçesinde özetle: Müvekkili ile davacı arasında herhangi bir akdi-ticari ilişki bulunmadığını, dava dilekçesi ile de akdi ilişkinin mevcudiyetine ilişkin sözleşmenin varlığından söz edilmediğini, yine düzenlenmiş bir sevk irsaliyesi yada teslime ilişkin bir belgenin bulunmadığını, müvekkilinin 30.03.2018 tarihinden itibaren, yaklaşık 5 ay ceza infaz kurumunda olduğunu, faturaların düzenlenişi ile ilgili müvekkilinin hiçbir bilgisinin bulunmadığını, davacının faturaları hukuka aykırı tanzim ettiği tarihlerde, ceza infaz kurumunda olduğunu ve bu süreçte Müvekkili tarafından şirket işlemlerini yürütmesi adına davacıya yetki verilmediğini, faturaların müvekkiline tebliğ edilmediğini, tebliğ edilmeyen faturalar dayanak gösterilerek talep edilen ihtiyati hacze kararı verilmesi de yine hukuka aykırılık teşkil ettiğini, faturada teslim alan kişinin imzası da müvekkiline ait olmamakla birlikte, teslim alan kişinin isminin de yer almaması sebebiyle; teslim alan kişinin yetkili olup olmadığının da bilinmediğini ileri sürerek verilen İhtiyati Haciz Kararına itirazlarının kabulü ile ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEMECE:
Dosya kapsamında yapılan inceleme neticesinde, davacının dava dilekçesinin ekinde irsaliyeli faturaları ibraz etmiş olduğu görülmüştür. Yargıtay 19. HD’nin 2016/9486 E 2017/3106 K sayılı ilamı, 11. Hukuk Dairesi’nin 2016/11768 E 2016/8564 K sayılı ilamı ve yerleşik içtihatlar gereğince irsaliyeli fatura yaklaşık ispat için yeterlidir. İhtiyati haciz kararı için yaklaşık ispat gerekli ve yeterli olmakla birlikte davalı tarafın itirazı üzerine ihtiyati haczin kaldırılması için de yaklaşık ispata yarar delillerin ibrazı gerekmektedir. Davalı taraf ihtiyati hacze yapmış olduğu itirazında borcunun bulunmadığına delalet edecek yaklaşık ispat için yeterli herhangi bir delil de ibraz etmemiş olduğundan itirazının reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURU:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle ;faturanın tek başına malın teslim edildiğini kanıtlamaya yeterli olmadığı, faturada teslim alan kişinin imzasının müvekkiline ait olmadığı taraflar arasında fatura tanzimini gerektirecek akdi ilişki bulunmadığı, yaklaşık ispat koşulları bulunmadığı beyanıyla ihtiyati hacze itirazın reddi kararının kaldırılmasına ilişkin kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Talep, ihtiyati haczin kaldırılması talebinin reddine ilişkin kararın kaldırılması istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; ihtiyati haciz talep eden davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden, HMK m. 353/1-b-1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Aydın Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 18/10/2021 tarih ve 2021/1 Esas sayılı kararına karşı davalının istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı taraftan alınması gereken 59,30 TL istinaf harcı alındığından ve yeterli olduğundan, yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf masrafının üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-İstinaf yargılamasında duruşma açılmadığından, karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince oy birliği ile kesin olmak üzere karar verildi. 23/12/2021