Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/2268 E. 2021/1759 K. 03.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/2268
KARAR NO : 2021/1759
KARAR TARİHİ : 02/12/2021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/09/2021
NUMARASI : 2019/630 Esas

DAVANIN KONUSU : Konkordato

BAM KARAR TARİHİ : 02/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 20/12/2021

İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 15/09/2021 tarihli, 2019/630 esas sayılı dosyası dairemize gönderilmiş olmakla, yapılan inceleme sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
TALEP :
Rehinli alacaklı Müdahil …. vekili 10/09/2021 tarihli dilekçesi ile;
…. (…. model ….,
…. (…. model …. )
…. (…. Model …. ) plakalı arçların ticari araç olmayıp, inşaat firmasının işletilmesinde kullanılması gerekmediği için,
…. (…. model …. )
…. (…. model …. )
…. (…. model …. ) plakalı 3 adet aracın ise ticari olmakla birlikte çalışamaz ve hurda halinde tutulduğu mahkemece yapılan bilirkişi incelemesi ile tespit edilmiş olmakla, bu araçların satılmaları halinde icra satışının muhammen bedelinin % 50’sinden başlayacak olması nedeni ile alacaklarını ancak karşılayacağı ve satış sırasında riskin tasfiye olması halinde zaten icra müdürlüğünce satışa devam edilmeyeceğinden bahisle 6 adet aracın satışına izin verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece; 15/09/2021 tarihli ara karar ile; “…Satış talebinin kısmen kabulü ile davacının satışını talep ettiği; …. plakalı, …. model, …., 92.000,00 TL. …. plakalı, …. model, …. , 415.000,00 TL. …. plakalı, …. model, …. , 510.000,00TL. …. plakalı, …. model, …. , 90.000,00 TL.si bedelden az olmamak üzere rehin alacaklısının muvafakati ile satışına izin verilmesine,
Satışlarına izin verilen araçların satışının söz konusu olması halinde mahkememizin yukarıda esas numarası belirtilen dosyasında konulan ihtiyati tedbirin kaldırılmasına, Şirket işlerinden kullanılması nedeniyle borçlu şirket tarafından satışına ilişkin olumlu görüşleri bulunmayan, …. ve …. plakalı araçlar yönünden talebin reddine,…” şeklinde karar verildiği görülmüştür.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Rehinli alacaklı müdahil …. vekili istinaf dilekçesinde özetle; işletmenin çalışması için gerek olmayan rehinli mal varlığının satılıp firmanın nakit akışına destek olmak ve alacaklının da alacağına kavuşmasına imkan tanımak yönünden mahkemece satış izninin hem 4 araç yönünden de verilmesi ve değer sınırlaması konulmaksızın izin verilmesine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME,
DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dairemizce HMK’nın 355 maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır.
Talep; alacaklı müdahil …. tarafından satışına izin verilmeyen 4 araç yönünden ve satışlarına izin verilen 6 araç için değer sınırlaması konulmaksızın satışına izin verilmesi talebine ilişkindir.
Mahkemece verilen ara kararı müdahil …. Vekili istinaf etmiştir.
İİK’nın 287/6. maddesi “Geçici mühlet talebinin kabulü, geçici komiser görevlendirilmesi, geçici mühletin uzatılması ve tedbirlere ilişkin kararlara karşı kanun yoluna başvurulamaz.” hükmünü içermektedir. Temyizi kabil olmayan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 günlü ve 1989/3 Esas, 1990/4 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca, Yargıtay tarafından da karar verilebilecektir. (Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 2019/2406 esas ve 2021/90 karar sayılı ilamı da bu yöndedir.)
Açıklandığı üzere verilen bu karar usule ilişkin olup, temyiz yolu da kapalıdır.
Öte yandan; mahkemece verilen kararlara karşı tarafların hangi kanun yoluna ve hangi sürede başvuracağının tereddüde mahal vermeyecek şekilde belirtilmesi, bu belirlemenin tarafların iradesini yanıltmayacak bir şekilde doğru olarak yapılması gerekeceği, başka bir deyişle, verilen karar ara ve ek kararlarda, yargı mercii tarafından hem kanun yolunun hem de kanun yoluna ilişkin başvuru süresinin tarafları hataya düşürmeyecek şekilde doğru olarak gösterilmesi gerekecektir. Aksi takdirde, bu durumun tarafların haklarını arayabilmelerini zorlaştıracağı, dolayısıyla mahkemece verilen kararda kanun yolunun hatalı belirlenmesi durumunda, hatalı belirlemenin sonuçlarının taraflara yükletilmeyeceğinden gerek istinaf başvuru harcı ve gerekse istinaf karar harcının davacıya iadesi cihetine gidilmiştir.
Yukarıda açıklanan gerekçelerden HMK’nın 352. maddesindeki düzenleme gereğince mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle müdahil vekilinin istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM :
1-İlk derece mahkemesi kararı, HMK 352/b ve İİK 287/6 maddeleri uyarınca kesin olması sebebiyle müdahil …. vekilinin istinaf başvurusunun USULDEN REDDİNE,
2-Müdahil …. vekilinin yatırmış olduğu 162,10 TL istinaf başvuru harcı ve 59,30 TL istinaf karar harcı olmak üzere toplam 221,40 TL harcın müdahil …. ‘ne iadesine,
3-İstinaf eden müdahil tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda HMK’nın 352/b maddesi gereğince oy birliği ile kesin olarak karar verildi.02/12/2021