Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/2218 E. 2021/1855 K. 23.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/2218
KARAR NO : 2021/1855

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/06/2021
NUMARASI : 2021/173 Esas, 2021/475 Karar
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
BAM KARAR TARİHİ : 23/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ: 23/12/2021

İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 01/06/2021 tarih ve 2021/173 Esas, 2021/475 Karar sayılı dosyası Dairemize gönderilmiş olmakla, yapılan inceleme sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 31.05.2016 günü … plakalı araç sürücüsü …’ in sevk ve idaresindeki Bornova Atatürk Mahallesi Hatlı minibüsün açık olan kapısından aşağı düşerek hayatı tehlike yaratacak nitelikte yaralanan müvekkili için maddi ve manevi tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın dava şartı eksikliği nedeniyle reddini talep ettiklerini, dosyada kusur ve maluliyet tespiti yapılmasının gerektiğini, müvekkilinin tazminat sorumluluğunun doğması durumunda hesaplamaların hazine müsteşarlığına kayıtlı uzman bilirkişilerce TRH 2010 mortalite tablosu esas alınarak yapılması gerektiğini, müterafik kusur araştırması yapılmasını talep ettiklerini, müvekkili aleyhine faize hükmedilmemesine ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
CEVAP:Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazada yolcu davacının minibüsün yavaşlayıp durmasını beklemeden kapıya doğru yönelerek, dengesini kaybettiği için düştüğünü, müvekkilinin bir kusurunun bulunmadığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
MAHKEMECE: Her ne kadar mahkememize davacı tarafça maddi ve manevi tazminat yönünden dava açılmış ise de; davanın açıldığı tarihin 01/04/2021 tarihi olduğu, 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/1-l Maddesinde tüketici işleminin mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık vb.sözleşmelerde dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem olarak tanımlandığı, aynı kanunun 73.maddesinde de tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğunun belirtildiği, dolayısıyla somut olayımızda davacının … plaka sayılı araçta yolcu konumunda bulunduğu, davacı ile hizmet sağlayıcılar arasında bir taşıma sözleşmesi bulunduğu, dolayısıyla aralarındaki işlemin tüketici işlemi olduğu,(İzmir BAM 6. HD nin 2019/2765 esas, 2019/2124 karar sayılı ilamı da aynı doğrultudadır) davacının karşı araç maliki ve sürücüsü yanında karşı taraf araç ZMM sigortacısına karşı da dava açtığı, her ne kadar sigorta ile davacı arasında tüketici işlemi bulunmamakta ise de usul ekonomisi gereği davalılara karşı açılan davanın birlikte görülmesi gerektiği kanaatine varılarak 6502 sayılı Kanunun 3/1-l maddesi gereğince görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğu anlaşılmakla, davanın usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURU:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; trafik sigortasını yapan şirkete karşı açılacak davaların Asliye Ticaret Mahkemesin’de görülmesi gerektiğini, müvekkili araçta yolcu ise de, müvekkili ile sigorta şirketi arasında tüketici işlemi bulunmadığını beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, yolcu olarak bulunduğu minibüste iniş sırasında yaralanması nedeniyle maddi manevi tazminat istemine ilişkindir.
28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/1-(k) maddesinde, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiler “tüketici”; 3/1-(l) maddesinde ise, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemler “tüketici işlemi” olarak kabul edilmiş ve tüketici kanununun kapsamı esaslı şekilde genişletilmiştir.
Aynı Kanunun 73/1. maddesinde “tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda” tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilirken; 83/2. maddesinde de “taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda davacının minibüste yolcu olarak bulunduğu dava tarihi itibariyle, tüketici mahkemelerinin görevli olduğu anlaşılmakla mahkemenin görevsizlik kararı vermesinde bir usülsüzlük yoktur.
Yukarıda açıklanan gerekçelerle; davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf istemlerinin, HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 01/06/2021 tarih ve 2021/173 Esas, 2021/475 Karar sayılı kararına karşı davacının istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı taraftan alınması gereken 59,30 TL istinaf harcı alındığından ve yeterli olduğundan, yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf masrafının üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-İstinaf yargılamasında duruşma açılmadığından, karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince oy birliği ile kesin olmak üzere karar verildi.23/12/2021