Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/2191 E. 2021/1904 K. 30.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/2191
KARAR NO : 2021/1904
KARAR TARİHİ : 30/12/2021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/10/2021
NUMARASI : 2021/510 Esas 2021/709 Karar
DAVANIN KONUSU : Konkordatonun Feshi
BAM KARAR TARİHİ : 30/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 30/12/2021

Davalı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili iddia ve taleplerinde özetle; davalı şirket hakkında İzmir 3 ATM’nin 06/12/2019 tarihli 2018/1088 esas 2019/1145 karar sayılı kararı ile konkordatonun tasdikine karar verildiğini, ödeme projesine göre 2020 yılı Ocak ayından itibaren taksitler halinde ödemenin başladığını, davalının davacıya taksitler halinde olan ödemeyi yapmadığını, bu dava tarihine kadar herhangi bir ödemede bulunmadığını, komiser raporunda da ödeme yapılmadığının ortaya konulduğunu ileri sürerek, davacı yönünden konkordatonun kısmen feshine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili savunmalarında özetle; davacının hiçbir taksit ödemediği iddiasının isabetsiz olduğunu, konkordato şartlarına riayet ettiklerini, covid 19 salgını sebebiyle müvekkili şirketin olumsuz etkilendiğini, ödemelerini alamadığını ödemelerin alınmasıyla birlikte borçlarını ödeyeceklerini, davalı tarafından alacakları olan taksit ödemelerinin imkanlar ölçüsünde yapıldığını, salgın hastalığın konkordato talebinde bulunulduğu ve ödeme planının hazırlandığı tarihte öngörülmesi beklenemeyecek bir durum olduğunu, davacı tarafından salgından önceki ödemelerin yapıldığının zaten kabul edildiğini, haksız ve kötü niyetli açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
MAHKEMECE:
“…Toplanan tüm deliller karşısında; davalı … Şti’nin konkordato başvurusu üzerine İzmir 3 ATM’nin 06/12/2019 tarihli 2018/1088 esas 2019/1145 karar sayılı kararı ile konkordatosunun İİK 306 maddesi uyarınca tasdikine Konkordato projesi gereğince davacı borçlunun konkordatoya tabi borçlarını birer ay ara ile 60 eşit taksitte (5 yılda) kesin mühlet tarihi olan 19/12/2018 tarihinden itibaren faizsiz olarak 2020 yılı Ocak ayında başlayarak ve her ayın son günü ödemesine karar verildiği, davacının davalının alacaklılarından olduğu, davacının alacağının söz konusu konkordato kararı kapsamında bulunduğu, konkordatonun tasdikine ilişkin kararın 15/06/2021 tarihinde kesinleştiği, davalının konkordato projesi ve kesinleşen konkordatonun tasdikine ilişkin kararı gereğince borçlarını 2020 yılı Ocak ayında başlayarak 60 ay vadede ödemesi gerekirken bu davanın açıldığı 30/07/2021 tarihine kadar davacıya hiç ödeme yapmadığı, böylece davacı hakkında konkordatonun kısmen feshine ilişkin İİK 308/e maddesindeki şartların oluştuğu kanaatine varılmakla davanın kabulüne dair aşağıdaki karar verilmiştir.
Davalı tarafça dünya genelinde etkisini gösteren covid 19 salgın hastalık sebebiyle ödemelerin yapılamadığı bunun haklı sebep oluşturduğu savunulmuş ise de, ödemelerin kısa süreli gecikmelerinin bu nedenle haklı olarak kabul edilebilme ihtimali bulunmakla birlikte toplam 60 taksitten 18 taksitin hiç ödenmemiş olmasının bu kapsamda haklı bir durum olarak kabul edilemeyeceği, kaldı ki davacının da tacir olduğu, konunun sadece davalı yönünden düşünülemeyeceği, davacının konkordato yargılaması sırasında da alacağına kavuşamadığı, salgın hastalığın davacıyı da etkilediği dikkate alındığında taraflar arasındaki hak ve menfaat dengesi de gözetildiğinde davalı yan açısından bu durumun tek başına haklılık oluşturmayacağı değerlendirilmiştir…” Gerekçesiyle davanın kabulü ile konkordatonun kısmen feshine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili 15.10.2021 tarihli istinaf dilekçesinde özetle; tüm dünyada yaşanan Covid19 salgını nedeniyle bazı işletmelerin faaliyetlerinin durma noktasına geldiği bazı sektörlerdeki işletmelerin / şirketlerin üretim ve satış faaliyetlerinin ise tamamen durduğunu,müvekkili şirket de diğer işletmeler gibi bu salgından etkilenmiş ve konkordato projesinde öngördüğü kaynakların, salgın nedeniyle projede öngörülen şekilde gerçekleşmediğini,bu durumun ödeme planının konkordato projesinde kararlaştırıldığı şekliyle yerine getirilmesini epey güçleştirdiğini,ancak müvekkili şirketin, imkanları ölçüsünde projeye uygun davrandığını,konkordatonun kısmen feshi imkanı, borçlu ile alacaklı arasındaki menfaat dengesini sağlamak amacıyla alacaklı lehine getirilmiş bir imkan olup, İİK m.308/e hükmünün amacı borçlunun konkordatonun şartlarına tam olarak riayet etmesini sağlamak olduğunu,olağan koşullar söz konusu olduğunda hükmün edindiği amaca hizmet ettiği kabul edilebilirse de olağanüstü koşullar bakımından bir boşluk olduğunu,müvekkilinin konkordato projesini ihlal ettiğini kabul etmemekle birlikte, salgının ifayı güçleştirdiğinin menfaat dengesini sağlamak bakımından göz önünde tutulması gerektiğini, Covid19 salgını, konkordato projesinin ve ödeme planının kabul edildiği tarih itibariyle müvekkil tarafından öngörülmesi beklenemeyecek bir vakıa olarak ortaya çıktığını,bu şartlar altında müvekkilinin konkordato şartlarını ihlal ettiği iddiasını kabul etmemekle birlikte, müvekkilden konkordato projesinin kabul edildiği tarih itibariyle taahhüt ettiği ödemeler veya ödeme vadelerine aynen uymasının istenmesinin dürüstlük kuralına aykırılık teşkil edeceğini,Covid nedeniyle yasal sürelerin durduğunu,bu hususlar göz önünde bulundurulduğunda davacı tarafından açılan bu kötü niyetli davanın ilk derece mahkemesince kabulünün açıkça hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğundan kararın kaldırılmasını ve davanın reddini talep etmiştir.
Davacı vekili istinafa cevaplarında özetle;davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN VE DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, İİK’nun 308/e maddesi gereğince konkordatonun kısmen feshine ilişkindir.
Davacı taraf, davalının konkordato projesinin tasdik edildiğini, ancak konkordato projesine dahil olan alacaklarının ödenmemesi sebebiyle konkordatonun kendileri açısından feshini talep etmiştir.
Davalı taraf,davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece yukarıda belirtilen gerekçelerle davanın kabulü ile konkordatonun kısmen feshine karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili istinaf etmiş olup, istinaf incelemesi HMK’nun 355.maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar re’sen gözetilerek yapılmıştır.
İzmir 3. ATM’nin 06/12/2019 tarihli 2018/1088 esas 2019/1145 karar sayılı kararı ile “1-Davanın kabulüne, davacı …. Şirketi’nin konkordato talebinin kabulüne, konkordatosunun İİK 306 maddesi uyarınca tasdikine, Konkordato projesi gereğince davacı borçlunun konkordatoya tabi borçlarını birer ay ara ile 60 eşit taksitte (5 yılda) kesin mühlet tarihi olan 19/12/2018 tarihinden itibaren faizsiz olarak 2020 yılı Ocak ayında başlayarak ve her ayın son günü ödemesine” karar verilmiş, bu karara karşı istinaf yoluna başvurulmuşsa da İzmir BAM 17 Hukuk Dairesi’nin 05/03/2020 tarihli kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş bu karara karşı temyiz yoluna başvurulmuş, Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 15/06/2020 tarihli kararı ile temyiz itirazlarının reddine karar verilmiş olup, İzmir 3. ATM kararının 15/06/2021 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Mahkemenin tasdik kararı ile atanan kayyım …’in tasdik kararı gereğince mahkemeye sunduğu kayyım raporlarının değerlendirilmesinden; davacıya, ödemelerin başladığı 2020 yılı Ocak ayından bu dava tarihine kadar ödenmesi gereken 18 taksitten hiçbirinin ödenmediği anlaşılmıştır.
İİK 308/e maddesinde “kendisine karşı konkordato projesi uyarınca ifada bulunulmayan her alacaklı konkordato uyarınca kazanmış olduğu yeni hakları muhafaza etmekle birlikte konkordatoyu tasdik eden mahkemeye başvurarak kendisi hakkında konkordatoyu feshettirebilir” hükmüne yer verilmiştir. Davacının bu yasal düzenleme uyarınca konkordatonun kısmen feshini istediği ve kendisi hakkındaki konkordatonun feshine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Mahkemenin de kabulünde olduğu gibi, davacının davalının alacaklılarından olduğu, davacının alacağının söz konusu konkordato kararı kapsamında bulunduğu, konkordatonun tasdikine ilişkin kararın 15/06/2021 tarihinde kesinleştiği, davalının konkordato projesi ve kesinleşen konkordatonun tasdikine ilişkin kararı gereğince borçlarını 2020 yılı Ocak ayında başlayarak 60 ay vadede ödemesi gerekirken bu davanın açıldığı 30/07/2021 tarihine kadar davacıya hiç ödeme yapmadığı, böylece davacı hakkında konkordatonun kısmen feshine ilişkin İİK 308/e maddesindeki şartların oluştuğu anlaşılmaktadır.
Davalı tarafça dünya genelinde etkisini gösteren covid 19 salgın hastalık sebebiyle ödemelerin yapılamadığı bunun haklı sebep oluşturduğu savunulmuş ise de, ödemelerin kısa süreli gecikmelerinin bu nedenle haklı olarak kabul edilebilme ihtimali bulunmakla birlikte toplam 60 taksitten 18 taksitin hiç ödenmemiş olmasının bu kapsamda haklı bir durum olarak kabul edilemeyeceği, kaldı ki davacının da tacir olduğu, konunun sadece davalı yönünden düşünülemeyeceği, davacının konkordato yargılaması sırasında da alacağına kavuşamadığı, salgın hastalığın davacıyı da etkilediği dikkate alındığında taraflar arasındaki hak ve menfaat dengesi de gözetildiğinde davalı yan açısından bu durumun tek başına haklılık oluşturmayacağı değerlendirilmiştir.
Şu hale göre, mahkemece, delillerin toplanıp değerlendirilmesinde bir isabetsizlik, kararda usul ve yasaya aykırılık görülmediğinden, davalının istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce 01/10/2021 tarihli, 2021/510 Esas 2021/709 Karar sayılı karara karşı kararına karşı davalının istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı taraftan alınması gereken 59,30-TL istinaf karar harcı alındığından ve yeterli olduğundan, yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf masrafının üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-İstinaf yargılamasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dair dosya üzerinde HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361/1. maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 30/12/2021