Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/2145 E. 2022/1382 K. 08.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/2145
KARAR NO : 2022/1382
KARAR TARİHİ : 08/09/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/09/2021
NUMARASI : 2021/353 Esas 2021/681 Karar
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
BAM KARAR TARİHİ : 08/09/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 08/09/2022

Davacı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili olduğu şirket ile davalı tarafın 4.552,74-€ karşılığı özel bir zemin kaplama malzemesinin tedariki ve satın alınması konusunda aralarında anlaştığını, davalı tarafın kendilerine gönderilen teklifi ve içeriğindeki sözleşmeyi kaşelediğini ve imzalayarak mail ile müvekkiline gönderdiğini, elektronik iletide de “konu bölümüne “sipariş onayı” şeklinde belirttiğini, daha sonra vermiş oldukları siparişleri iptal ettiklerini, sözleşmeyi fesh ettiklerini, bunun üzerine müvekkil şirket adına cezai şartın davalı -borçludan taraflarına yazılı bir şekilde istendiğini, davalı- borçlu taleplerine olumsuz bir cevap verildiğini, ödemeyi ret ettiklerini beyanla cezai şart alacağının tahsili için İzmir 24.İcra Müdürlüğünün 2021/1464 sayılı takip dosyasına yaptıkları takipte yetkiye ve borca itirazın iptali ile, davalı yanın en az %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan dava icra takibi gibi yetkisiz mahkemede açıldığını, her ne kadar davacı vekilince cezai şart niteliğinde alacak “söz konusu olduğu için alacaklının bulunduğu yer mahkemelerinin yetkili olduğundan söz edilmişse de bir cezai şart söz konusu olmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte, sözleşmenin ifa yeri mahkemeleri yetkili olacağından dava konusu sözleşme geçerli olsa idi ifa yeri Marmaris olacağından yani ürünler Marmaris’te teslim edileceğinden Marmaris Mahkemelerinin yetkili olduğunu, müvekkili tarafından 15.10.2020 tarihinde yapılması kararlaştırılan ödeme, anlaşmanın iptal edilmesi nedeni ile yapılmadığını, taraflar arasında yapılan telefon görüşmelerinde de siparişin iptal edildiği hususunda bilgilendirmenin yapıldığını, bu nedenle peşinat ödenmediğini, bu halde taraflar arasında geçerli bir sözleşme ilişkisi kurulmadığını geçerli olmayan sözleşme ile belirlenen “cezai şart” geçerli olmadığını, öncelikle yetki itirazlarının kabulü ile dosyanın yetkili Marmaris Mahkemelerine gönderilmesine, yetki itirazlarının kabul edilmeyerek davanın esasına girilmesi halinde haksız ve hukuka aykırı davanın reddi ile takibin iptaline, kötü niyetle takip yapan alacaklı/ davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
MAHKEMECE :
Tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, İzmir Arabuluculuk Bürosunun 2021/57674 Dosya 2021/2998 Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanağı, İzmir 24. İcra Dairesinin 2021/1464 Esas sayılı dosyası, icra takibine dayanak fatura, davacı tarafından çekilen ihtarnameye verilen cevap örneği, davacı şirket tarafından tanzim edilmiş ve davalı şirket tarafından kaşe vurulmak suretiyle imzalanmış ‘Tekliftir’ başlıklı belge ve sair deliller ile birlikte değerlendirildiğinde, dava konusu uyuşmazlığın taraflar arasında imzalandığı beyan edilen sözleşme kapsamında davalı şirket tarafından sipariş edilen ve bu kapsamda davalı şirkete teslimi amacıyla davacı şirketçe yurt dışından özel olarak sipariş edilen ürünün alınmasından davalı şirket tarafından vazgeçilmesi sebebiyle sözleşmenin 5 numaralı maddesinde kararlaştırılan sipariş bedelinin %30’u oranındaki ceza şart bedelinden alacağın tahsili amacıya davalı aleyhine başlatılan icra takibine süresinde yapılan itirazın iptali talebine ilişkin olduğu, İzmir 24. İcra Dairesinin 2021/1464 Esas sayılı dosyasında davacı alacaklı vekilinin davalı borçlu aleyhine 14.185,00-TL asıl alacak üzerinden icra takibi başlattığı, davalının süresinde yapmış olduğu itiraz üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiği, davalı vekilinin cevap dilekçesinde yetki ilk itirazında bulunduğu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 6. maddesinde yetkili mahkemenin davalının davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olduğunun, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 10. maddesinde sözleşmeden doğan davaların sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabileceğinin belirtildiği, dava dilekçesine ekli olarak sunulan ve davacı şirket tarafından tanzim edilmiş, davalı şirket tarafından kaşe vurulmak suretiyle imzalanmış ‘Tekliftir’ başlıklı belgenin içeriği itibariyle ve taşıdığı unsurlar dikkate alındığında sözleşme niteliğinin bulunduğu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 6. maddesinde yetkili mahkemenin davalının davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olduğunun, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 10. maddesinde sözleşmeden doğan davaların sözleşmenin ifa edileceği 07/07/2021 tarih ve 608 sayılı Genel Kurul Kararı uyarınca Muğla Asliye Ticaret Mahkemelerinin iş bu davaya bakmaya yetkili olduğu anlaşılmakla, mahkememizin yetkisizliğine karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURU: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının seçimine göre özel yada genel yetkili mahkemede dava açabileceğini, para alacağında davacının ikametgahı mahkemesinin yetkili olduğunu beyanla kararın kaldırılarak esasın görülmesi için mahkemesine gönderilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava cezai şart alacağının tahsili için başlatılan takipte itirazın iptali istemine ilişkindir.
Yargıtay’ın kararlılık kazanmış uygulamasına göre, itirazın iptali davasını gören mahkemenin, icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı öncelikle incelemesi gerekir. Mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın var olup olmaması, bu sonuca etkili değildir. Eş söyleyişle, itirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın, mahkeme öncelikle, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek kesin olarak sonuçlandırmalıdır ( HGK’nın 28.03.2001 gün ve 2001/19-267 E. 2001/311 K.; 20.03.2002 gün ve 2002/13-241 E.,2002/208 K. ).
Aynı Kanunun 50/1. maddesine göre, para ve teminat borçlarına ilişkin icra takiplerinde yetkili icra dairesi, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun yetkiye dair hükümleri kıyas yoluyla uygulanmak suretiyle belirlenir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 6. maddesine göre, genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.
Aynı Yasanın “Sözleşmelerden doğan davalarda yetki” başlıklı 10. maddesinde ise, sözleşmeden doğan davaların, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabileceği hüküm altına alınmıştır.
HMK’daki yetki kuralları ilâmsız icra takiplerinde kıyasen uygulanır. İtirazın iptali davalarında icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkisine yönelik itirazlar da öncelikle incelenmelidir. HMK’ nın 6. maddesine göre ilâmsız icrada genel yetkili icra dairesi borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesi iken, sözleşmeden doğan para borçlarının takibi için başlatılan takipte sözleşmenin ifa edileceği yer icra dairesi de yetkili kılınmıştır. Takibin konusu sözleşmeden kaynaklı para borcu olduğunda sözleşmede aksine bir şart konulmamış ise para borçları alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ödeneceğinden, ifa yeri de alacaklının yerleşim yeri olacaktır. Böyle bir durumda alacaklı kendi yerleşim yerinde bulunan icra dairesinde de takip yapabilecektir.
Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde, taraflar arasında imzalanan sözleşmeye istinaden cezai şart alacağının tahsili için ilamsız icra takibi başlatmıştır. Davalıya ilâmsız icra takibine dayanak Örnek: 7 Ödeme Emri gönderilmiştir. İlâmsız icra takibi yalnız para alacakları için geçerli olacağından, davanın dayanağı icra takibinin de para alacağına ilişkin olduğuna kuşku bulunmamaktadır. Dosya kapsamına göre taraflar arasında imzası inkar edilmeyen tekliftir başlıklı davalı tarafından imzalanmış, bu nedenle sözleşme niteliğini almış, 08/10/2020 tarihli belgeye göre iç nakliyenin alıcı/davalıya ait olacağı, bundan sözleşmenin ifa yerinin davacının ikametgahı olan İzmir ilinin olduğunun anlaşıldığı, takibin konusu sözleşmeden kaynaklı para borcu olduğundan sözleşmede aksine bir şart konulmamış ise para borçları alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ödeneceğinden, davacı, yerleşim yeri olan İzmir İcra Dairesinde de takip yapabileceği kanaatine varılmıştır.
Açıklanan bu nedenlerle ilk derece mahkemesince Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi somut olayda yetkili olduğu gerekçesiyle davanın yetki şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi doğru görülmediğinden davacının istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nun 353/1-a-3 maddesi gereğince kararın kaldırılmasını karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin KABULÜNE,
2-İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/09/2021 Tarih, 2021/353 Esas ve 2021/681 Karar sayılı kararının HMK 353/1-a-3 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın esas ilişkin istemleri inceleyip karara bağlamak üzere yetkili bulunan ve kararı kaldırılan ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
4-Taraf vekillerince yatırılan istinaf karar harçlarının talep halinde yatıran taraflara İADESİNE,
5- İstinaf yargılama giderlerinin esas karar ile birlikte değerlendirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 353/1-a-3 bendi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 08/09/2022