Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/2114 E. 2022/1216 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/2114
KARAR NO : 2022/1216
KARAR TARİHİ: 30/06/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/10/2021
NUMARASI : 2020/529 Esas ve 2021/547 Karar
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
BAM KARAR TARİHİ : 30/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 01/07/2022
Davacı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucunda.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin iş makinaları kiralamakta olup davalı tarafın müvekkilinden Dr…. alanında kullanılmak üzere …. marka lastikli Ekskavatör(kepçe)kiraladığını, sözleşmenin ifa yeri Bornova/İzmir olduğundan İzmir İcra Dairelerinin yetkili olduğunu, davalı hakkında kiralanan ekskavatörün borcundan doğan 5.841,00 TL alacak için İzmir 25.İcra Müdürlüğü’nün 2020/4867 E sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalı yanın itirazı nedeniyle takibin durduğunu, borçlunun hakkında başlatılan icra takibine itiraz etmesinin yerinde olmadığını belirtip itirazın iptaline ve takibin devamına, %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında yazılı bir sözleşme olmadığı gibi takibe konu edilen alacağın itiraza uğradığını, İİK 50 maddesi ve HMK 6.maddesi gereğince yetkili Mahkemenin davalı tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri Mahkemesi olan Ankara Mahkeme ve İcra Daireleri olduğunu, davacı tarafın takibe konu ettiği faturaya müvekkil şirketçe itiraz edildiğini ve faturanın iade edildiğini, kiralanan iş makinasının işi bıraktığını ve şantiye sahasını terk ettiğini, iş bıraktığı anda taraflarınca karşılanan tam depo mazotu bulunduğunu, davacı tarafın müvekkil şirketten herhangi bir hak ve alacağı bulunmadığını ve beyanlarının örtüşmediğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte alacağın varlığı ve miktarı çekişmeli olup yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatının reddi gerektiğini belirtip davanın reddine karar verilmesini beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece; “…Taraflar arasında alacak konusu olduğu iddia edilen temel ilişkinin kira alacağından kaynaklandığı, HMK 4/1-a maddesi gereğince kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalara ilişkin uyuşmazlıkların Sulh Hukuk Mahkemesi’nde görülmesi gerektiği anlaşılmakla, “Görev”, kamu düzenine ilişkin olup, bu hususun yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gerekir. 6100 Sayılı HMK nun 114/1-c ve 115/2.maddeleri uyarınca, mahkememizce dava dilekçesinin, dava şartı yokluğundan (görev yönünden) reddine…” şeklinde karar verildiği görülmüştür.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; asliye ticaret mahkemesinin görevsizlik kararının hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek mahkeme kararının İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/529E. – 04/10/2021 tarihli kararının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME,
DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dairemizce HMK’nın 355 maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır.
Dava; tacir olan taraflar arasında iş makinesi kiralamasına dayalı alacağın tahsili talebi ile başlatılan icra takibine vaki itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 24/11/2016 tarihli ve 6763 Sayılı Kanun’un 41. maddesi ile değiştirilen 341/2 fıkrasında öngörülen kesinlik sınırı 3.000,00 Türk Lirasıdır. 6100 Sayılı HMK’nın ek 1. maddesi uyarınca 01/01/2021 tarihinden itibaren ise, bu sınır 5.880,00 Türk Lirasıdır. Davacıların istinafa konu ettiği miktarının 5.841,00 TL olması nedeniyle 04/10/2021 tarihli gerekçeli karar bu yönü ile kesin niteliktedir.(Yargıtay 19. HD. 2019/2829 E ve 2019/4446 Karar sayılı ilamı da bu doğrultudadır.)
Somut olayda; mahkemece verilen karar kesin nitelikte olup, kesin olan kararlara karşı HMK’nın 346. maddesi hükmü uyarınca ilk derece mahkemesince istinaf dilekçesinin reddine karar verilebileceği gibi, HMK’nın 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince de bu yönde karar verilebilir. Bu karar usule ilişkin nihai karardır. Bölge Adliye Mahkemesince verilen bu usulden ret kararına karşı temyiz yolu da kapalıdır.(Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 05/01/2018 tarih, 2017/5397 esas ve 2018/5 karar sayılı ilamı bu yöndedir.)
Öte yandan; mahkemece verilen kararlara karşı tarafların hangi kanun yoluna ve hangi sürede başvuracağının tereddüde mahal vermeyecek şekilde belirtilmesi, bu belirlemenin tarafların iradesini yanıltmayacak bir şekilde doğru olarak yapılması gerekeceği, başka bir deyişle, verilen karar, ara ve ek kararlarda, yargı mercii tarafından hem kanun yolunun hem de kanun yoluna ilişkin başvuru süresinin tarafları hataya düşürmeyecek şekilde doğru olarak gösterilmesi gerekecektir. Aksi takdirde, bu durumun tarafların haklarını arayabilmelerini zorlaştıracağı, dolayısıyla mahkemece verilen kararda kanun yolunun hatalı belirlenmesi durumunda, hatalı belirlemenin sonuçlarının taraflara yükletilmeyeceğinden gerek istinaf başvuru harcı ve gerekse istinaf karar harcının taraflardan tahsiline yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan gerekçelerden HMK’nın 352. maddesindeki düzenleme gereğince mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk derece mahkemesi kararı, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341/2. maddesi uyarınca kesin olması sebebiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun USULDEN REDDİNE,
2-Davacının yatırmış olduğu 162,10 TL istinaf kanun yolu başvuru harcı ve 59,30 TL istinaf karar harcının istemi halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ve yargılama giderlerinin iadelerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352 maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.30/06/2022