Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/2058 E. 2022/861 K. 12.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/2058
KARAR NO : 2022/861
KARAR TARİHİ: 12/05/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/06/2021
NUMARASI : 2020/5 Esas 2021/465 Karar
DAVANIN KONUSU : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
BAM KARAR TARİHİ : 12/05/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 12/05/2022
Davacı … ve Davalı … Tic. ve San. vekilleri tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkilinin, davalılardan … A.Ş.’nin Türkiye distribütörü olduğu … marka … plakalı … motor, … şase numaralı … “….” model bir adet aracı 22/07/2013 tarihinde diğer davalı … A.Ş.’den satın aldığını, müvekkili satın aldıktan çok kısa bir süre sonra bu araçla şirket yetkilisinin Almanya’ya gittiğini ancak aracın arıza yaptığını, aracı Almanya’da bulunan yetkili servise götürdüğünü, aracın arızasını giderdiklerini söylediklerini, müvekkili şirket yetkilisinin aracı alarak Türkiye’ye geri döndüğünü, ancak tesadüfen araçta motor numarasının olmadığını öğrendiğini, bunu sorduğunda davalı… A.Ş. tarafından “Almanya’daki yetkili servisin motorun arızalı olması nedeniyle komple motoru değiştirdiğini ve Almanya’da motorlar üzerinde numara basılma zorunluluğu olmadığından bu konuda bilgi verilmediğini” belirttiğini, araçta şu an itibariyle motor ya da blok numarasının bulunmadığını, müvekkilinin aracı muayeneye sokmasının ve kullanabilmesinin mümkün olmadığını, davalı … Otomotiv’e İzmir 4. Noterliği’nden 5/11/2013 tarihli, 7688 yevmiye numaralı ihtarnameyi gönderdiklerini ve malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin istediklerini ancak cevap alamadıklarını, aracın motor numarasının bulunmaması nedeniyle araç muayenesi yapılamadığından trafikten men durumunun bulunduğunu belirterek, aracın misli ile değiştirilmesine karar verilmesini istemiştir.
CEVAP: Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesi ile özetle; araç bedeli olan 70.456,49-TL üzerinden nispi harcın tamamlanması gerektiğini, aracın değişen motorunda seri numarasının bulunmamasının satımda var olan bir ayıp olmadığını, 2918 sayılı kanunun 32. maddesine göre araçta yapılan teknik değişikliklerinin Trafik Tescil Bürosuna bildirilmesi ve bunun da davacı tarafından yapılması gerektiğini, bu durumda sorunun çözüleceğini, dolayısıyla motorda numara yazılmadı diye aracın değiştirilmesi isteğinin hukuki dayanağının bulunmadığını, müvekkilinin herhangi bir sorumluluğunun olmadığını, araçta oluşan arızanın davacının seçimlik hakkı nedeniyle ücretsiz onarıldığını, bu haktan dönülemeyeceğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesi ile özetle; dava konusu aracın motor değişiminin Almanya’da bulunan “…” isimli serviste gerçekleştirildiğini, bu servisin müvekkili ile ilgisinin bulunmadığını, bu nedenle de müvekkilinin davada taraf gösterilemeyeceğini, davanın husumetten reddi gerektiğini, müvekkilinin merkezinin İstanbul’da olması nedeniyle davaya bakmaya İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğuna, TTK’nın 23/c maddesi gereğince ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını, harcın eksik yatırıldığını, davacının müvekkili servislerine yaptığı başvuruların hiçbirisinde oto şikayetinin bulunmadığını, araçta herhangi bir arıza olmadığını, iddia edilen motor numarası olmaması probleminin satıştan kaynaklı olmayıp, satış sonrasında davacının Türkiye dışında ve müvekkili ile ilgilisi olmayan başka bir firmada işlem yaptırmasından kaynaklandığını, davacının yasanın aradığı belgeleri sağladığında motorun numarasını alıp tescilini yapabileceğini, davacının hali hazırda aracı kullanmaya devam ettiğini, davayı kabul anlamına gelmemek üzere davacı aracının üç kez hasar nedeniyle servise getirildiğini, boya ve kaporta onarımının yapıldığını, araçta değer kaybı oluştuğunu, ortada ayıp veya sorun bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemenin 2014/584 Esas 2017/999 Karar sayılı ilamı ile; “dava konusu aracın Almanya’da arızalanması ile birlikte davacının doğrudan Almanya’daki üreticiye başvurduğu ve oradaki servisin aracın arızalanan motoruna gerekli müdahaleyi yaparak yenisi ile değiştirdiği, böylece davacının ücretsiz onarım hakkını kullandığı, araçta davalı … A.Ş. tarafından yapılmış bir servis işleminin bulunmadığı, davacı aracının Almanya’da yetkili serviste yenilenen motorunda motor numarası bulunmadığı ancak bunun bir ayıp olarak nitelendirilemeyeceği, zira; Alman mevzuatına göre araçlarda motor numarasının bulunma zorunluluğunun olmadığı, araçta motor numarasının olmayışının Kaçakçılık Kanunu kapsamında suç da oluşturmadığı, kaldı ki motor numarasının bulunmayışının TC Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın yayınlamış olduğu kusur listesinde “hafif kusur” olarak nitelendirildiği, bu kusurun ya da eksikliğin idari yolla giderilmesinin mümkün olduğu, böyle bir durumda tescile ve muayeneye ilişkin engelin de ortadan kalkacağı, davalıların sorumlulukları yoluna gidilemeyeceği” gerekçesiyle “Davanın reddine” karar verilmiştir.
Kararın davacı vekilince istinafı üzerine Dairemizin 14/11/2019 tarihli, 2018/853 Esas ve 2019/2135 Karar sayılı kararı ile; “davanın tacirler arasındaki araç satımında aracın ayıplı olduğu ve misliyle değiştirilmesi istemine ilişkin olduğu, dava konusu araçta motor numarası bulunup bulunmadığı hususunda tarafların çelişkili beyanları bulunmasına rağmen araştırma yapılmadığı, ilk derece mahkemesindeki yargılama sırasında, davaya konu aracın trafik kayıtları celp olunarak araç üzerinde herhangi bir rehin bulunup bulunmadığı konularında herhangi bir araştırma yapılmadan hüküm kurulduğu, davaya konu aracın trafik kayıtları üzerinde … A.Ş. lehine rehin tesis edildiğinin görüldüğü, yargılama aşamasında araç kaydı üzerinde rehin hakkı bulunan bu şirkete davanın ihbar olunmadığı gibi eldeki davanın açılmasına muvafakati bulunup bulunmadığı konusunda herhangi bir beyanının da alınmadığı, dava konusu araç üzerinde istinaf incelemesi sırasında dahi dava dışı … A.Ş. lehine rehin hakkı bulunduğu halde rehin hakkı bulunan bankanın muvafakatinin alınmayarak ayrıca davanın ihbar olunmadan davanın yürütülemeyeceği, ayrıca davacının, değişen araç motorunda numara olmadığı, davalı tarafın ise motor numarasının bulunduğu iddia ve savunmaları karşısında, dava konusu somut uyuşmazlıkta, dava konusu işten anlayan bilirkişi kurulu oluşturularak ileri sürülen ayıp iddialarının bulunup bulunmadığı, varsa gizli ya da açık nitelikte olup olmadığı, ayıbın niteliğinin belirlenmesi gerektiği halde, bu hususlar yerine getirilip denetlenmeden eksik ve yetersiz incelemeye göre karar verilmiş bulunduğu, aracın kayıtlarında bulunan rehinin devam edip etmediğinin araştırılarak varsa davaya katılımının sağlanması, davalı … tarafından motor numarasının bildirildiği yazı ile birlikte tarafların motor numarası bulunup bulunmadığı hususundaki çelişkili beyanları da nazara alınarak alanında uzman bilirkişiler ile birlikte araç üzerinde inceleme yapılması ve çelişkinin giderilmesi” gerekçeleriyle ortadan kaldırılmıştır.
Kaldırma kararı üzerine mahkemece, TBK’nın 227/son maddesine göre aracın değerindeki eksikliğin satış bedeline çok yakın olması durumunda alıcının, sözleşmeden dönmesi veya satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini istemesi mümkündür.
Somut olayda; davacı aracının motoru değiştirilmiş olup, motorda şase numarasının bulunmaması şeklindeki eksiklik satış bedeline yakın bir tutar olmadığı için TBK’nın 227/son maddesinin uygulanma koşulları yoktur. Davacının sözleşmeden dönme durumu söz konusu olmayıp, eldeki bu davada araçtaki eksikliğin giderilme masraflarının ödenmesine ilişkin bir isteği de bulunmadığından, davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURU: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin satın almış olduğu araçta imalat hatası nedeniyle arızalanması neticesinde aracın yetkili servise götürüldüğünü, müvekkile haber verilmeden motor bloğunun değiştirildiğini, aracın trafiğe elverişli hale gelmesi için gerekli işlemleri yapması için gümrük vergisini ödemesini, değişen motor bloğu için proje ve motor uygunluk raporu alınmasına yönelik işlemlerin maliyetinin müvekkiline yüklenmesini ve müvekkilin tüm bu işlemlerin yapmasının beklenmesi açıkça hukuka aykırı olduğunu ve ortada gizli ayıbın bulunduğu ve aracın ayıplı olmasından kaynaklı seçimlik hakkını malın misli ile değiştirilmesi yönüyle kullandığını, yerel mahkemenin aracın sadece değişen motor bloğunda motor numarasının olmamasını ayıp olarak değerlendirdiğini, oysa sıfır alınan aracın motor bloğunun iç kısmında bulunan çatlak nedeniyle motor bloğunun gizli ayıplı olduğu gerçeği sırasında bu motor bloğu aracın olmazsa olmaz kısmını teşkil ettiğinden yeni motor maliyeti ise aracın satış bedeline yakın olduğundan TBK 227/son gereğince davanın kabul anlamına gelmemek üzere mahkemenin TBK 227/4. fıkradaki satış bedelinin indirilmesine karar verilebileceği hükmünü göz ardı ettiğini beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; uyuşmazlığın motorun arızalanması ve motorun değiştirilmesi üzerine değiştirilen motora seri numarasının basılamması nedeniyle aracın misli ile değiştirilmesi talebine ilişkin olduğu, araçta ayıp arıza bulunmaması nedeniyle davanın reddi gerektiğinden kararın gerekçe yönünden düzeltilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; ayıplı olduğu ileri sürülen aracın misli ile değiştirilmesi istemine ilişkindir.
Katılma isteyen … vekili 04/08/2015 tarihli dilekçesi ile; dava tarihinden sonra 19/06/2015 tarihinde dava konusu aracın Karşıyaka 6. Noterliği’nde 11105 yevmiye numaralı araç satış sözleşmesi ile müvekkili tarafından satın alındığını belirterek, HMK’nın 125/2. maddesi gereğince davaya “davacı” olarak kabullerine karar verilmesini istemiştir. Dilekçesi ekinde araç satış sözleşmesi örneğini ve 19/06/2015 tarihli temlikname örneğini sunmuştur.
Davacı tarafından gönderilen ihtarnamede aracın motor blok numarası bulunmadığından aracı muayeneye sokamadığı ve kullanamadığı belirtilerek aracın yasalara uygun hale getirilmesi aksi halde aracın misli ile değişimi talep edilmiştir.
Yetkili servis … yetkilisi tarafından verilen cevapta; araç üzerinde yapılan keşif analizi sonucunda motorun iç kısmında çatlak olduğunun belirlenerek, motor tarafından 215494 numaralı garanti sözleşmesi gereğince garanti kapsamında yenisi ile değiştirildiği, Almanya mevzuatına göre motor numarası diye bir numara bulunmadığından, yeni takılan motorda doğal olarak motor numarasının bulunmadığı bildirilmiştir.
Karşıyaka İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne yazılan yazıya verilen cevapta; daha önce benzer bir konuyla ilgili olarak Gümrük Müsteşarlığı Gümrükler Genel Müdürlüğü’nün görüşüne başvurulduğu, söz konusu motor blokunun serbest dolaşıma giriş işleminin ilgili Gümrük Müdürlüğünce gerçekleştirilmesi, bu konuda düzenlenen belgenin ve yetkili makine mühendisliğince düzenlenen projenin ibraz edilmesi (projede araca yeni veya üzerindeki motor numarasının verilip verilmeyeceğinin belirtildiği) ve aracın muayene istasyonunda tespitinin yapılması durumunda tescil işleminin yapılmasında sakınca bulunmadığı, motor numarasının bulunmayışının muayeneye engel olup olmayacağı hususunun Tüvtürk İstasyon İşletmesi’nden sorulması gerektiği, araca ait motor bloku değişikliğinin 30 gün içerisinde tescil kayıtlarının işletilmemesi durumunda 2918 sayılı KTK’nın 32.maddesi gereğince trafikten men edilmesine neden olabileceği bildirilmiştir.
TMMOB Makine Mühendisleri Odası İzmir Şubesi’ne yazılan yazıya verilen cevapta; Almanya’da yetkili serviste araç motorunun değiştirilebileceği, ancak yurda sokulan aracın motorunun ve parçaları yönünden gümrük vergisine tabi olan parçaların ödemesinin yapılması gerektiği, araç muayenelerinin Araç Muayene İstasyonlarının Açılması, İşletilmesi ve Araç Muayenesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre yapıldığı, konunun Tüv Türk İstasyon İşletmesi’ne sorulması gerektiği bildirilmiştir.
Tüv Türk İstasyon İşletmesi’ne yazılan yazıya verilen cevapta ise; TC Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın yayınlamış olduğu kusur listesinde yer alan kusurların muayene raporunda kullanıldığı, motor numarasının bulunmamasının hafif kusur grubuna girdiği, araçların tescil işlemlerinin EGM Trafik Tescil Şubeleri tarafından gerçekleştirildiği bildirilmiştir.
İzmir İl Emniyet Müdürlüğü’nden gönderilen 06/02/2020 tarihli yazı ekindeki trafik kaydı incelendiğinde; … plakalı araç malikinin davacı şirket olduğu, üzerinde herhangi bir hak mahrumiyeti bilgisi bulunmadığı görülmüştür.
Bilirkişi heyetinin 03/03/2020 tarihli raporlarında özetle; davaya konu araçta motor numarası olması gereken yerin boş olduğu, davacıya satış tarihi olan 23/07/2013 tarihinden 15 gün sonra Almanya sınırları içerisinde arıza çıktığını, “motorun içinde çatlak olduğu, motor gövdesinin değiştirilmesinin zorunlu olduğunun” belirlendiği, gizli ayıp olarak nitelendirilen bu ayıbın davacı tarafından bilinmesinin mümkün olmadığı, davacının ücretsiz onarım hakkını kullanarak garanti kapsamında araca yeni bir motor takıldığı, aracın vize işlemlerinin eski motora ait şasi numarası ile 2016 ve 2020 yıllarında motor numarasının okunamaması hafif kusur kabul edildiğinden vizeden geçtiği, aracın gizli ayıplı kabul edilebileceği ancak bu ayıbın aracın kullanımına engel oluşturmadığı, aracın Türkiye’ye girişinden sonraki trafik tescil belgesi ile yapılması gereken motor değişikliği işlemlerine ait işlemlerin yasal prosedürünün davalı tarafça tamamlanarak araca ait tescil belgesine yeni motora numara vurdurularak trafik tescil belgesine işletilmesi ve bu işlem için tüm masrafların değişen motorun proje ve gümrük vergileri dahil davalı tarafça karşılanması gerektiği, bu durumda ayıp ediminin tamamen yerine getirilmiş olacağı bildirilmiştir.
Bilirkişi heyetinden alınan ek raporlarda; değiştirilen yeni motora motor numarası vurdurma ve trafik tescil belgesine işletme masraflarının 1.366,70 TL olacağı, bu işlemlerin 15 gün civarında tamamlanabileceği; onarımın garanti sözleşmesi kapsamında yapılması sebebiyle gümrük/ithalat vergileri açısından tam muafiyetin bulunduğu, bu nedenle gümrük vergisi masrafı olmayacağı bildirilmiştir.
Davalı … A.Ş. Vekilince sunulan garanti belgesinin incelenmesinde; belgenin araç satışı sırasında davacıya teslim edildiği, davalı … A.Ş. tarafından düzenlendiği, bu davalının garantör sıfatının bulunduğu belirlenmiştir.
TBK’nun 227. Maddesinde;
“Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir:
1.Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme.
2.Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme.
3.Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme.
4.İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme.
Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır.
Satıcı, alıcıya aynı malın ayıpsız bir benzerini hemen vererek ve uğradığı zararın tamamını gidererek seçimlik haklarını kullanmasını önleyebilir.
Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir.
Satılanın değerindeki eksiklik satış bedeline çok yakın ise alıcı, ancak sözleşmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeriyle değiştirilmesini isteme haklarından birini kullanabilir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, bilirkişi raporu, davacı ve davalılar vekillerinin beyanları birlikte değerlendirildiğinde; davacının davalıdan almış olduğu otomobil ile Almanya’ya gittiği, Almanya’da motorda arıza olduğunun anlaşılması nedeniyle yetkili serviste motor bloğunun tamamen değiştirildiği, Almanya’da motor şase numarası uygulaması olmaması nedeniyle takılan yeni motorda, motor şase numarası olmadığının sonradan anlaşıldığı, davaya konu otomobilin muayeneden geçemediği iddiası ile sözleşmeden dönme iradesi belirtilmeden aracın misli ile değişiminin talep edildiği, bilirkişiler aracılığı ile araçtaki motor şase numarası bulunmayışının gizli ayıp olarak değerlendirilebileceğinin anlaşıldığı, motorda şase numarasının bulunmaması şeklindeki ayıbın satış bedeline yakın bir tutar olmadığı TBK 227/son maddesinin uygulama koşullarının bulunmadığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına; bilirkişi raporunun gerekçeli, tarafların ve mahkemenin denetimine elverişli, oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenmiş olmasına, mahkemece bilirkişi raporuna dayanarak karar verilmiş olmasına, davacının sözleşmeden dönmeyip misli ile değişimini talep etmesine, motorda şase numarasının bulunmaması şeklindeki ayıbın satış bedeline yakın bir tutar olmamasına, TBK 227/son maddesi uygulanma koşulları bulunmamasına; göre davacı … ve Davalı …. Tic. ve San. vekilleri tüm istinaf itirazları yerinde görülmediğinden 6100 Sayılı HMK m. 353/1,b.1 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/06/2021 tarih 2020/5 Esas 2021/465 Karar sayılı kararına karşı davacı … ve Davalı … Tic. ve San. vekillerinin istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı … taraftan alınması gereken 80,70 TL istinaf harcından başlangıçta alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 21,40 TL’nin davacı …’den alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı … Tic. ve San. taraftan alınması gereken 4.812,88 TL istinaf nispi karar harcından başlangıçta alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile eksik yatırılan 4.753,58 TL’nin davalı … Tic. ve San.’dan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı … ve Davalı … Tic. ve San. tarafından yapılan istinaf masraflarının üzerlerinde bırakılmasına,
5-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-İstinaf yargılamasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince oy birliği ile kesin olmak üzere karar verildi. 12/05/2022