Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/1909 E. 2021/1749 K. 02.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/1909
KARAR NO : 2021/1749

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/10/2020
NUMARASI : 2020/525 Esas, 2020/496 Karar
DAVANIN KONUSU : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 02/12/2021
KARAR YZM TARİHİ : 02/12/2021

İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 27/10/2020 tarih ve 2020/525 Esas, 2020/496 Karar sayılı karara karşı istinaf yoluna başvurulduğu anlaşılmış olmakla, raportör hakim tarafından okunan rapor dinlendi, dosyada bilgi ve belgeler değerlendirilerek gereği düşünüldü:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; davalı şirket ile müvekkili arasında iş makinası kiralama sözleşmesinin bulunduğunu, bu sözleşmeye göre, davalı şirkete ait makinelerin müvekkili tarafından kiralanarak, faturalar düzenlendiğini, fatura bedellerinin ödemediğinden bahisle müvekkili aleyhine başlatılan Bakırköy 7. İcra Müdürlüğünün 2020/336 sayılı takip dosyasına yaptıkları itirazın iptali davası açıldığını, ancak davalı şirket tarafından kesilen faturalardan dolayı KDV indiriminden yararlanamadığından tenzile tabi 2017 ve 2018 yılına ait toplam 30.315,07 TL KDV alacağı olduğunu, bu tutarın icra dosyasından mahsup edilmesi veya tenzile tabi KDV tutarınca müvekkil şirketin zararının tahsili için açılan alacak davasının, Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/336 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, dosya kapsamına göre, bu dosya ile Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/336 Esas dosyasının taraflarının ve davaya dayanak sözleşme ile dava konusunun aynı olduğu, buna göre 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 166/4. maddesinde belirtilen şekilde davaların aynı nedenlerden doğduğu ve biri hakkında verilecek hükmün diğerini de etkileyecek nitelikte bulunması, davalar arasında fiili ve hukuki bağlantı bulunduğu, davaların birlikte görülmesinde gerek usul ekonomisi gerekse delillerin birlikte değerlendirilmesi ve birbiri ile çelişmeyen hükümlere ulaşılması yanında yargılamanın hızı ve bütünlüğü açısından yarar ve zorunluluk bulunduğu gerekçesi ile, 6100 sayılı HMK.’nun 166. maddesi uyarınca eldeki dosyanın Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/336 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir.
Gerekçeli kararların taraflara tebliği ve kesinleşme şerhi ile, birleştirilen dosya olan Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/336 Esas sayılı dosyası içine gönderilmiş, ancak, birleşen dosyanın tebliğlerinin usulüne uygun olmadığından bahisle tefrik edilerek, yeniden gönderilmiştir.
Bu kez gerekçeli kararın tebliği sağlanan dosyada davacı vekili, istinaf kanun yoluna başvurarak, birleştirme kararının hatalı olduğunu ve kararın kaldırılması gerektiğini ileri sürmüştür.
Dava, alacağın tahsili istemine ilişkin olup, davacının borçlu olarak aleyhinde açılan itirazın iptali davası ile birleştirilmesi dava dilekçesi ile talep edilmiştir. Mahkemece, açıklanan gerekçe ile karar verilmiş, tebliğlerin usulüne uygun olmadığından bahisle, iadesi üzerine gerekçeli karar taraflara tebliğ edilmiştir.
Uyuşmazlık, birleştirme kararının istinaf tabi olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
HMK.’nun 166. Maddesinde, aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davaların, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebileceği, birleştirme kararının, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilip, diğer mahkemeyi bağlayacağı, aynı yasanın168.maddesinde ise, birleştirme ve ayırma hususundaki ilk derece mahkemesi kararlarına karşı istinaf yoluna, ancak hükümle birlikte gidilebileceği düzenlenmiştir.
Somut olayda, İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 27/10/2020 tarih ve 2020/525-496 E.K. sayılı birleştirme kararı ile, dosya Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/336 Esas sayılı dosyası içine gönderilmiş olup, istinaf tabi olduğu gibi, verilen kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır.
Sonuç olarak, yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan, yerel mahkeme kararına karşı yerinde olmayan istinaf isteminin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 27/10/2020 tarih ve 2020/525 Esas, 2020/496 Karar sayılı kararına karşı davalının istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı taraftan alınması gereken 59,30 TL harcın yeterli olmasıyla yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf masrafının üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-İstinaf yargılamasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair dosya üzerinde HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; HMK’nın 361/1. maddesi gereğince oy birliği ile kesin olmak üzere karar verildi. 02/12/2021