Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/1849 E. 2021/1504 K. 26.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/1849
KARAR NO : 2021/1504

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/07/2021
NUMARASI : 2021/73 Esas 2021/441 Karar
TALEP : İFLAS
KARAR TARİHİ : 26/10/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 26/10/2021

Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/73 Esas ve 2021/441 Karar sayılı sayılı dava dosyasında yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne dair verilen karara karşı talep eden şirket yetkilisi tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya, Dairemize gönderilmiş olmakla HMK’nın 352. maddesi uyarınca dosya üzerinden ön inceleme yapıldı.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Mahkemece yapılan açık yargılama sonucunda ”…Talep eden şirket temsilcisi, temsilcisi olduğu şirketin ekonomik kriz nedeniyle iş yaptığı şirketlerden alacaklarını tahsil edememesi nedeniyle başarısız olduğunu ve önemli derecede borç altına girdiğini, mevcut malvarlığının borçlarını ödemeye yetmediğini ve en sonunda tıkanma noktasına geldiğini, icra takipleri ile bütün şirket mallarının haczedildiğini, alacaklılarına eşit davranmasını sağlayabilmek amacıyla doğrudan doğruya kendisinin iflasını isteme kararı aldığını, şirketin aktif ve pasifleri ile alacaklarını gösterir mal beyanınını bilahare dosyaya sunulacağını bildirerek, …. nin iflasını talep etmiştir.
SAVUNMA: Müdahil … vekili, talebin reddini savunmuştur.
GEREKÇE VE HÜKÜM:
Talep, İİK’nun 179.maddesi ve TTK’nun 634.made yollaması ile aynı Kanunun 376/3.madde hükümlerine göre açılmış iflas istemine ilişkindir.
Toplanan deliller doğrultusunda mahkememizce 16/09/2020 gün 2019/432 E. 2020/217 K.ile “…Tacirin ya da şirketin borca batık durumda olup olmadığının tespitinin ancak ticari defter kayıt ve belgeleri ile ispatlanmasının mümkün olması, bu bağlamda şirket sermayesinin yarısının ya da 2/3 ten fazlasının kaybedilip kaybedilmediği hususunun da bu şekilde ispatlanabilmesi ve bu hususta TTK’nun 634.maddesi yollamasıyla aynı Kanunun 376/1-2.maddelerinde öngörülen genel kurul kararının sunulmaması karşısında; iflas talebinde bulunan, şirkete ait ticari defter kayıt ve belgeleri sunmamakla şirketin borca batık olduğu hususunu ispatlayamadığından…” iflas davasının reddine karar verilmiş, talep edenin istinaf istemi üzerine İzmir BAM 17.Hukuk Dairesinin 20/11/2020 tarih ve 2020/1642 Esas – 2020/1321 K.sayılı ilamıyla,
“…Yüksek Yargıtay 23.Hukuk Dairesinin içtihatlarında belirtildiği üzere; sermaye şirketinin borca batıklık nedeniyle iflasının istenmesi halinde, bu durumun mahkemece re’sen tespiti gerekir. Bu tespitin yapılmasında, davacının sunduğu delillere ek olarak, mahkemece gerekli görülen diğer delillerin toplanması, bu kapsamda ilgisi görülen kamu kurumlarından alınacak bilgiler, yapılacak keşif ve mahkemece atanacak bilirkişilerce düzenlenecek raporlar da değerlendirilmelidir. Borca batıklığın tespitinde sadece davalı şirketin kayıtlarına değil, varlıklarının rayiç değerlerine de özellikle bakılmalı, bu noktada, konusunda uzman bilirkişilerin görüşüne başvurulmalıdır. Dava teorisindeki genel ilkenin bir istisnası olarak, borca batıklık sadece dava tarihi itibariyle değil, yargılama safhasındaki olumlu veya olumsuz gelişmeler de dikkate alınarak belirlenmelidir.
Açıklanan durum karşısında davalı şirketin mevcut kayıtları; mahkemece ulaşılabilecek tapu, trafik, banka, vergi daireleri, sanayi ve ticaret odaları, ticaret sicil kayıtları gibi hakkında bilgi alınabilecek belgeler ve tarafların sunacakları bilgi ve belgeler, varlık kalemlerinin rayiç değerlerine ilişkin uzman (teknik) bilirkişi görüşleri ve somut olay bakımından özellik arz edebilecek diğer veriler toplandıktan sonra, konusunda uzman bir bilirkişi heyetinden alınacak teknik, detaylı ve denetime elverişli rapor sonucuna göre borca batıklığın yukarıda gösterilen ilkeler çerçevesinde tespiti ile varılacak uygun sonuca göre bir karar verilmesi gerekir.
Bu durumda mahkemece, davacının doğrudan iflas sebeplerinden biri olan İİK’nun 179. maddesine dayandığı da gözetilerek, yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda gerekli inceleme ve araştırmanın re’sen yapılması, borç miktarı, giderleri, üçüncü şahıslardan olan alacakları ve taşınmazları, taşıtları, demirbaşları v.s. tüm mevcut malvarlığı yönüyle mahallinde ve ayrıca defter, kayıt ve belgeleri üzerinde inceleme yaptırılması, davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarına ulaşılamaması durumunda ilgili Vergi Dairesi Müdürlüğü’nden ve kredi başvurularına eklenmesi muhtemel olan ilgili bankalardan davalıya ait bilanço ve gelir gider cetvelleri istenip, uzman bilirkişiler aracılığıyla davalı şirketin borca batık olup olmadığı hususunda gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınıp, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken; bu hususta herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmaması doğru olmamıştır. Dava kamu düzenine ilişkin olup,davacı tarafça karşılanmamışsa, gerekli yargılama masraflarının ve iflas tasfiye giderlerinin suç üstü ödeneğinden karşılanması gerekmektedir…” düşüncesiyle mahkememiz kararı kaldırılmıştır.
İstinaf kararı üzerine dosya yeniden esasa kaydedilmiş, talep edenin görüşü alındıktan sonra zorunlu olarak istinaf kararı çerçevesinde ilgili mercilerden kayıtlar ve belgeler celbedilmiş, suç üstü ödeneğinden tüm masraflar temin edilmiş, kurumlar vergisi beyannameleri ve emtianın bulunduğu yerde inceleme yapılmak suretiyle makina mühendisi …-inşaat mühendisi …-muhasebe uzmanı …. imzalı 25/06/2021 havale tarihli bilirkişi kurulu raporu alınmıştır.
Tüm dosya içeriği, delil ve belgelerin, özellikle istinaf kararı ve bilirkişi kurulu raporunun değerlendirilmesi sonucunda;
Talep eden şirket yetkilisinin bildirdiği “… Mahallesi … Yolu … Cad. No:9 …/…” adresindeki depoda adı geçen yetkili tarafından gösterilen makina, ekipman ve demirbaşların: 1 adet tüplü kaynak makinası; 6 adet oksijen ve asetilen tüpü, 1 adet polietilen 1 litre su deposu; 3 adet ahşap tablalı masa; 2 adet vitrin tipi teşhir soğutma dolabı; üst üste istiflenmiş metal raf profilleri; 18 adet çelik malzeme dolabı ve rafı; 1 adet elektrikli demir profil kesme testeresi; 1 adet tablalı dikey matkap; 1 adet kollu demir makası; 6 adet mengeneli metal çalışma tezgahı; 4 adet ofis çalışma koltuğu; 1 adet elektrikli küçük portatif demir testeresi; çuvallar içinde muhtelif ofis malzemeleri; çuvallar içinde muhtelif plastik malzeme kutu ve kasaları; alt kısımlarda ve arka kısımlardaki -ne olduğu tespit edilemeyen- malzemelerden oluştuğu, malzemelerin üst üste ve özensiz olarak yığıldığı için makinaların ayırt edici özellikleri, çalışıp çalışmadıkları, taşınıp üst üste yığılırken zarar görüp görmediklerinin tespiti mümkün olmadığı için makinaların ikinci el piyasa rayiçlerinin de tam olarak tespitinin mümkün olmadığı, ekonomik değeri olan makinaların tamamının icra müdürlükleri tarafından haczedilerek satıldığı, depo alanında açıkta üst üste yığılan makinaların uzun süredir açık alanda doğal şartlara maruz kalmaları ve hor taşınma ve özensiz ve üst üste yığılma nedenleri ile uğradıkları hasarlar dolayısıyla kayda değer bir ikinci el değerlerinin olmadığı, daha çok hurda değerlerinin bulunduğu, buna göre takribi 120 ton civarında metal hurda malzeme bulunduğu, piyasa rayiçlerine göre 3 TL/kg’dan 360.000,00 TL hurda değerinin olabileceği kanaatine varılmıştır. Bu demirbaşların yanında aktif bölümünde yer alan … Bankası, … Bankası ve … Bankasındaki paralar, ayrıca 145.000,00 TL … plakalı kamyonet bedeli de eklendiğinde talep eden şirkete ait aktifler toplamının 516.463,05 TL olduğu belirlenmiştir.
Buna karşılık, 91.759,25 TL … Bankası icra dosya borcu, 238.250,65 TL … Bankası borcu, 470.113,45 TL satıcılar borcu, yine 573.512,77 TL satıcılar borcu, 2.102.766,36 TL vergi dairesi borcu ve 2.542.177,63 TL … borcu olmak üzere toplam 6.018.580,11 TL şirketin pasifini oluşturmaktadır.
Buna göre, bilirkişi rapor tarihi 25/06/2021 itibariyle talep eden şirketin aktifler toplamının borçları karşılayamaz durumda ve 5.502.117,06 TL borca batık durumda olduğu ve iflas şartının gerçekleştiği, talep eden şirketin iflasına karar verilmesi gerektiği…” gerekçesi ile Davanın KABULÜNE, Aliağa Ticaret Sicil Müdürlüğü’ nün 2678 sicil numarasında kayıtlı ”… ” nin İFLASINA, İflasın 07/07/2021 günün saat 11.53 de açılmasına, bu yönde Aliağa İcra İflas Müdürlüğü’ ne yazı yazılmasına, karar verilmiş, verilen bu karara karşı talep eden şirket yetkilisi tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Talep eden şirket yetkilisi istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin 12/07/2021 tarihinde yazılan gerekçeli kararının 28/07/2021 tarihinde tarafına ulaşmış olduğunu ve talebi doğrultusunda iflasının onaylandığını, mahkemece atanan uzman bilirkişi heyetinden mali müşavir … tarafından hazırlanan raporda 2016 yılına kadar borca batık olmadıklarının görüldüğünü, yapılan yatırımların engellenmesi sonucunda ve ülkede yaşanan darbe ve batan paralar neticesinde zor duruşma düştüklerini, yatırımları engelleyen kişinin …. kapsamında içeriye girdiğini, gerekçeli kararda mağduriyeti ile ilgili hüküm bulunmadığını, bu kapsamda mağduriyetlerinin giderilmesini, maddi ve manevi ciro kayıplarının hesaplanmasını ve tarafına ödenmesi istemi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE:
Talep, İİK.’ nun 179. maddesi ile TTK’ nun 634. madde yollaması ile aynı Kanun’un 376/3. maddesine dayalı doğrudan iflas istemine ilişkindir.
HMK’nın 344. maddesinde “İstinaf dilekçesi verilirken, istinaf kanun yoluna başvuru için gerekli harçlar ve tebliğ giderleri de dâhil olmak üzere tüm giderler ödenir. Bunların hiç ödenmediği veya eksik ödenmiş olduğu sonradan anlaşılırsa, kararı veren mahkeme tarafından verilecek bir haftalık kesin süre içinde tamamlanması, aksi hâlde başvurudan vazgeçmiş sayılacağı hususu başvurana yazılı olarak bildirilir. Verilen kesin süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde, mahkeme başvurunun yapılmamış sayılmasına karar verir. Bu karara karşı istinaf yoluna başvurulması hâlinde, 346 ncı maddenin ikinci fıkrası hükmü kıyas yoluyla uygulanır.” şeklinde düzenlenmiştir.
HMK’nın 346/2. maddesinde “Bu ret kararına karşı tebliği tarihinden itibaren bir hafta içinde istinaf yoluna başvurulabilir. İstinaf yoluna başvurulduğu ve gerekli giderler de yatırıldığı takdirde dosya, kararı veren mahkemece yetkili bölge adliye mahkemesine gönderilir. Bölge adliye mahkemesi ilgili dairesi istinaf dilekçesinin reddine ilişkin kararı yerinde görmezse, ilk istinaf dilekçesine göre gerekli incelemeyi yapar.” şeklinde düzenlenmiştir.
İflas davasının yapılan yargılaması sonunda, ilk derece mahkemesince verilen 07.07.2021 tarih ve 2021/73 Esas 2021/441 Karar sayılı karara karşı, talep eden şirket yetkilisi tarafından istinaf yoluna başvurulduğu ancak istinaf başvuru ve karar harçlarının yatırılmadığı, 162.10.TL istinaf başvuru harcı, 59.30.TL istinaf karar harcı ve 100.00.TL gider avansının 1 haftalık kesin süre içerisinde yatırılması amacıyla talep edene 20.08.2021 tarihinde muhtıra gönderildiği, muhtıranın 06.09.2021 tarihinde tebliğ edildiği ve talep eden şirket yetkilisi tarafından verilen 13.09.2021 tarihli dilekçe ile muhtıraya istinaden harçları yatıramadığını ve istinaf edemediğini belirterek dosyanın bir an önce sonlandırılmasını istediği, bu durumda kanun yolu başvurusu harç ve giderlerinin kesin süreye rağmen tamamlanmadığı anlaşıldığından talep eden şirket yetkilisinin istinaf kanun yolu başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Talep eden şirket yetkilisinin istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 344. maddesi gereğince YAPILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Talep eden tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin talep eden üzerinde bırakılmasına
3-Kararın Dairemizce talep eden şirket yetkilisine tebliğine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 346. maddesi gereğince tebliğinden itibaren bir hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere 26.10.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.