Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/1796 E. 2021/1550 K. 04.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO: 2021/1796
KARAR NO : 2021/1550

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN ARA KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/06/2021
NUMARASI : 2021/121Esas
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 04/11/2021
KARAR YZM TARİHİ : 04/11/2021

İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 07/06/2021 tarih ve 2021/121 Esas sayılı karara karşı istinaf yoluna başvurulduğu anlaşılmış olmakla, raportör hakim tarafından okunan rapor dinlendi, dosyada bilgi ve belgeler değerlendirilerek gereği düşünüldü:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı … AŞ. vekili; taraflar arasındaki ticari satıma dayalı olarak, davalı yandan alacaklı olduklarını, alacaklarının tahsili için başlattıkları takipte, takip borçlusu davalının alacaklılardan mal kaçırmak kastı ile hareket ettiğini belirterek, takibe itirazın iptali için açtığı davada, davalının mal varlığına, hak ve alacaklarına 268.338,98-USD takip tarihi itibariyle karşılığı 2.086.764,91-TL alacağı ihtiyaten haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasında satıma dayalı ticari ilişki bulunduğunu, bu işlemlerin şekli değişikliği yönünde protokoller ile, devam ettiğini, davacı yana peşin ve çekler ile ödeme yapıldığını, sözleşme değişikliğine göre bazı ödemelerin davacı tarafa yurt dışı firmalar tarafından yapıldığını, davacıya borçlu olmadıkları gibi alacaklı olduklarını ve davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, 07/06/2021tarihli ara kararı ile, davacı vekilinin, müvekkili ile davalı şirket arasındaki ticari ilişki kapsamında müvekkilinin davalıya satış ve teslim ettiği mal karşılığı davalı şirkete alacaklı olduğunu ve alacağın ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibine itirazda bulunan davalı şirketin alacaklılardan mal kaçırma kasti ile mevcudunu azaltıcı işlemlerde bulunduğunu beyan ile, davalı borçlu şirketin mal varlığı ile üçüncü şahıslarda ki hak ve alacaklarına ihtiyaten haciz konulması talebinde bulunduğu, İİK’nun 258. Maddesine göre ihtiyati haciz talebinde bulunan alacaklının, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delil sunulmadığı, alacağın varlığı, miktarı ve muaccel olup olmadığının yargılamayı gerektirdiği,henüz incelenemeyen ticari defterlerin, alacağın varlığının miktarı ve muaccel olup olmadığının yaklaşık olarak ispata yeterli olmadığı, yine davacının davalı tarafın alacaklılardan mal kaçırma kastı ile mevcudunu eksilttiği yönündeki iddianın soyut kaldığı, ihtiyati haciz şartlarının oluşmadığı gerekçesi ile, davacı vekilinin ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararına karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Davacı vekili; davalının kötüniyeti ve muvazaalı devirlerle alacaklılarından mal kaçırdığının Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/337 Esas sayılı dosyasında hazırlanan komiser heyeti raporuyla sabit olduğunu, şifahen öğrenildiği üzere davalı tarafça söz konusu ipotekli taşınmazın hukuka aykırı olarak tesis edilen ipoteği kaldırılarak taşınmaz alacaklılardan kaçırılma amacında olduğunu, davalı şirket aktifini muvazaalı devirlerle eksiltmeye devam ettiğini, mahkemece aleyhine ihtiyati haciz talep edilen davalı şirketin içinde bulunduğu maddi koşullar incelendiğinde görüleceği üzere işbu yargılama aşamasında müvekkil lehine ihtiyati haciz kararı verilmez ise müvekkilin yargılama sonunda bir mahkeme kararı ile tespit ve tayin edilmiş olan alacağına kavuşması imkansız hale geleceğini, beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Uyuşmazlık ihtiyati haciz istemine ilişkindir.
Talep eden (davacı) şirket vekili, icra takip dosyası, ticari defter ve kayıtlar ile 31/03/2020 tarihli mutabakat mektubuna delil olarak dayanmıştır.
İhtiyati haciz talebinin koşullarının düzenlendiği İİK’nın 257. maddesinde ihtiyati haciz kararı verilmesinin koşulları, İİK’nın 258/1. maddesinde ise; ihtiyati haciz isteyenin alacaklı olduğunu yaklaşık ispat kuralına göre ispat edebilmiş olması düzenlenmiştir. O halde İİK’nın 258/1. maddesinde getirilen yaklaşık ispat ölçütüne göre ihtiyati haciz istemine konu alacağın varlığının ispatında Mahkemeye kanaat getirecek delillerin sunulması yeterli görülmüştür.
İhtiyati haciz talep eden vekili, ticari satımdan doğan cari hesap alacağının tahsili için ihtiyati haciz kararı verilmesini istemiştir.
İhtiyati haciz talep eden tarafından sunulan e-faturaların içeriklerinden ihtiyati haciz talep eden ile karşı taraf arasında karşılıklı mal satım akdi bulunduğu anlaşılmıştır. İzmir 26 İcra müdürlüğünün 2020/10543 sayılı dosyası ile ilamsız takip 18/12/2020 tarihinde başlamıştır. Davalı/ borçlu taraf ödeme iddiasında ve taraflar arasındaki ticari ilişkinin değiştirildiği savunmasında bulunduğuna göre, Mutabakat mektubu ile takibin başlatıldığı tarih arasında geçen süre nazara alındığında, tarafların delil olarak sunduğu ticari defter ve kayıtların incelenmesi ile sonuca varılması gerekecektir.
Diğer taraftan karşı taraf hakkında başka bir firmalar tarafından yüksek meblağlı icra takibleri açılması veya konkondato talebinin bulunması karşı tarafın alacaklılarından mal kaçırdığını veya iş yerinin içini boşalttığını göstermez. Tüm deliller toplanmadan, dosya kapsamı itibarıyla sunulan belgelere göre ihtiyati haciz talep eden tarafın talep tarihi itibarıyla alacaklı olduğuna dair kanaate varılamamıştır.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle İİK’nın 257/1. ve 2. maddeleri ile İİK’nın 258/2. maddesine göre sunulan delillerin ihtiyati haciz isteyen tarafın alacaklı olduğunu ispat etmeye elverişli olmamasına, kamu düzenine aykırı bir hususun saptanmamasına göre, ihtiyati haciz isteyen vekilinin yerinde görülmeyen bütün istinaf sebeplerinin reddi ile HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 07/06/2021 tarih ve 2021/121 Esas sayılı karara karşı davacının istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı taraftan alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcı alındığından ve yeterli olduğundan, yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf masrafının üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-İstinaf yargılamasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; HMK’nın 361/1. maddesi gereğince esas ve harçlar yönünden oy birliği ile kesin olmak üzere karar verildi. 04/11/2021