Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/1767 E. 2021/1742 K. 02.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/1767
KARAR NO : 2021/1742

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/11/2020
NUMARASI : 2020/426 Esas
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
TALEP : İhtiyati tedbir
KARAR TARİHİ : 02/12/2021
KARAR YZM TARİHİ : 02/12/2021

İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 25/11/2020 tarih ve 2020/426 Esas sayılı karara karşı istinaf yoluna başvurulduğu anlaşılmış olmakla, raportör hakim tarafından okunan rapor dinlendi, dosyada bilgi ve belgeler değerlendirilerek gereği düşünüldü:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı …, keşideci olarak düzenlediği bonoların davalılara verilen sipariş karşılığı olduğunu, bonoların teslim edilmesine rağmen malların gönderilmediğini belirterek, sipariş karşılığı verilen toplam 30.000,00 TL senetten dolayı borçlu olmadığının tespiti ile peşinat olarak yapılan 5.000,00 TL ödemenin istirdatına ve senetlerin icraya konulmaması ve başlatılan takiplerin durdurulması yönünden ihtiyati tedbir karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; dosya içerisinde yer alan bilgi ve belgeler değerlendirildiği, mevcut dosya kapsamındaki bilgilere göre tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararına karşı, ihtiyati tedbir talebinde bulunan davacı istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Davacı; davanın İİK 72 kapsamında açıldığını, bu yasa kapsamında tedbire ilişkin düzenlemede bulunduğunu, mahkeme kararının hatalı olup, kaldırılması gerektiğini istinaf başvuru sebebi olarak ileri sürmüştür.
Dava; satıma dayalı ticari ilişki kapsamında verilen senetlerden dolayı bedelsiz kaldığından bahisle borçlu bulunmadığının tespiti davasında ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.
HMK’nun 355. Maddesi gereğince istinaf incelemesi istinafa başvuran vekilinin dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlarda res’en gözetilerek yapılmıştır.
Davaya konu takip dosyasında bulunan, takibe konu senetlerin zorunlu unsurları taşıdığı, kıymetli evrak niteliğinde bulunduğu, bono tanzim edenin davacı … in lehtarın takip borçlusu ve davalı …. AŞ ile ilk cirantanın yine bu şirket olduğu, ikinci cirantanın diğer davalı …. AŞ olduğu ve takip alacaklısının da bu …. AŞ olduğu takip borçlularının davacı … ile davalı lehtar …. olduğu görülmüştür.
Davacı delil olarak, icra takip dosyaları ve bonolar ile tanık beyanlarına ve taraf defterlerine dayanmıştır.
Davalı …. AŞ davasında; diğer davalı ile davacı arasında ticari ilişki bulunduğunu, kendilerinin iyi niyetli hamil olduğunu, ihtiyati tedbir talebinin ve menfi tespit davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; 25/11/2020 tarihli ara karar ile; “… Dosya içerisinde yer alan bilgi ve belgeler bir bütün olarak değerlendirildiğinde mevcut dosya kapsamındaki bilgilere göre tedbir talebinin reddine…” şeklinde, ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verildiği görülmüştür.
Mahkemeler, kararlarını somut ve açık bir şekilde gerekçelendirmek zorundadırlar. Eksik, şekli ve görünüşte gerekçe yazılması adil yargılanma hakkının (hukuki dinlenilme hakkının) ihlalidir.
Mahkemenin tedbir talebinin reddine dair verdiği ara karar TC Anayasası 141 ve HMK 297 maddelerinin amaçladığı anlamda gerekçesiz olduğu, bu durumun adil yargılanma hakkının ihlali olup, bununla birlikte istinaf incelemesine tabi olan mahkeme ara kararının gerekçeli olmasının bir yönüde, özellikle kanun yollarının mevcut bulunduğu durumlarda, davası ve talebi reddolan tarafın tarafın, başarısızlık sebeplerini bilmeye hakkı olması yanında, daha çok nasıl ve hangi temellere dayanarak temyiz ve istinaf başvurusu yapması gerektiğini öğrenmesi önem taşımaktadır.(Yargıtay 13. Hukuk Dairesi, 25/06/2019 tarihli, 2016/20295 esas ve 2019/7723 karar sayılı ilamında buna değinilmiştir.)
Gerekçe hakimin (mahkemenin) tespit etmiş olduğu maddi vakıalar ile hüküm fıkrası arasında bir köprü görevi yapar. Gerekçe bölümünde hükmün dayandığı hukuki esaslar açıklanır. Hakim, tarafların kendisine sundukları maddi vakıaların hukuki niteliğin kendiliğinden (re’sen) araştırıp bularak hükmünü dayandırdığı hukuk kurallarını ve bunun nedenlerini gerekçede açıklar(Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 17/12/2020 tarihli, 2018/6683 esas ve 2020/8386 karar sayılı ilamı da buna değinmiştir.)
Sonuç olarak, mahkemenin 25/11/2020 tarihli ihtiyati tedbirin reddine dair ara kararın İİK 72/2-3 maddesi kapsamında değerlendirilerek ve her bir talep hakkında; talepler ayrı ayrı karşılanmak suretiyle denetime elverişli gerekçesi ile birlikte yazılmak üzere HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince kararın kaldırılmasına karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin KABULÜNE,
2-İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 25/11/2020 tarih ve 2020/426 Esas sayılı ara kararının KALDIRILMASINA,
3-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından, davacı yararına istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-İstinaf yoluna başvuran davacıdan alınan istinaf karar harcının istek halinde İADESİNE,
5-İstinaf yargılama giderlerinin esas kararla birlikte görevli mahkemece değerlendirilmesine,
6-Gerekçede belirtilen eksikliklerin giderilmesi için dosyanın mahkemesine iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince oybirliğiyle kesin olarak karar verildi. 02/12/2021