Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/1665 E. 2022/676 K. 07.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1665
KARAR NO : 2022/676
KARAR TARİHİ: 07/04/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/03/2021
NUMARASI : 2019/410 Esas ve 2021/242 Karar
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali

BAM KARAR TARİHİ : 07/04/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 11/04/2022

Davalı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.

GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; 20.06.2019 tarihli ödeme emri ile İzmir 11. İcra Müdürlüğünün 2019/9121 Esas sayılı dosyası üzerinden genel haciz yolu ile takibe geçildiğini, söz konusu ödeme emrinin davalıya 25.06.2019 tarihinde tebliğ edildiğini, davacı tarafın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla takip tarihi itibariyle, 61.117,16-TL asıl alacağının ödenmemesi nedeniyle başlatılan takibe davalının 28.06.2019 tarihli haksız ve kötüniyetli itirazı nedeni ile takip durduğunu, davalı ile davacı arasında, faaliyet gösterdikleri sektörlere ilişkin olarak hizmet alım sözleşmesi yapıldığını, davacının yüklenici, davalının da iş sahibi olduğu hizmet alım sözleşmesinde davacının üstlendiği işi özen yükümlülüğüne uygun olarak yerine getirdiğini, fatura kestiğini, ancak iş sahibi davalı taraf ücret ödeme yükümlülüğünün yerine getirilmediğini, davacı ile davalı arasındaki ticari ilişkiyi gösteren e-faturalar olduğunu, İzmir 11. İcra Müdürlüğünün 2019/9121 E. sayılı dosyasından başlatılan takibe dayanak teşkil eden 21.03.2019 tarihli açık hesap cari hareket dökümü incelendiğinde davalının davacıya toplamda 61.117,16-TL’lik bakiye borcunun bulunduğunu, davalı tarafın itiraz dilekçesinde borca itirazının dayanaksız ve asılsız olduğunu, aynı zamanda davalı dilekçesi içeriğinde taraflar arasındaki faturaya konu ticari ilişkiyi ve fatura içeriğindeki hizmetleri aldığını da zımnen kabul ettiğini, davacı ile davalı şirketin hesap mutabakatı yapılmadığından bahisle alacağın talep edilemeyeceğine ilişkin iddiasının gerçeğe aykırı olduğunu, davalı şirketin, davacı şirketin alacağının dayanağını oluşturan e-faturaları tebliğ aldığını, TTK’da öngörülen 8 günlük süre içinde işbu faturalara karşı herhangi bir itiraz öne sürmediğini, faturalara konu nakliye hizmetlerinin davacı tarafından yerine getirildiğini belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece; “…dava İzmir 11.İcra müdürlüğünün 2019/9121 Esas sayılı dosyası üzerinden yapılan takibe itiraz üzerine açılan itirazın iptali davası niteliğindedir, davalıya usulüne uygun defter ibraz davetiyesi tebliğ edilmiş olmasına rağmen davalının defterlerini ibrazdan kaçındığı anlaşılmıştır, davacı defterleri ve dosyamız kapsamı üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde tanzim olunan bilirkişi raporlarının denetime ve hüküm vermeye elverişli olduğu anlaşılmakla davacının alacak miktarı tespit edilmiş ve 61.117,16 TL asıl alacak üzerinden davanın kabulü ile alacağın likit olması ve şartlarının gerçekleşmesi sebebi ile asıl alacak üzerinden %20 oranında 12.223,43 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,…” şeklinde hüküm kurulduğu görülmüştür.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiğini, kısmı ret üzerinden de lehlerine vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek, mahkeme kararının düzeltilerek, yeniden esas hakkında karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME,
DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dairemizce HMK’nın 355 maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır.
Dava; İİK nun 67. maddesi uyarınca itirazın iptaline ilişkindir.
İstinaf eden davalı vekilinin 29/03/2022 tarihli e imzalı dilekçesi ile istinaf başvurusundan feragat ettiğini bildirdiği görülmüştür.
Davalı vekilinin İzmir 21. Noterliğinin 11/08/2020 tarihli 23938 yevmiye nolu vekaletnamesinin incelenmesinde; kanun yollarından feragat etmeye yetkili olduğu görülmüştür.
Bu durum karşısında, 6100 sayılı HMK’nın 349. maddesi gereğince istinaf başvurusunun feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 349. maddesi uyarınca FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Davalının yatırmış olduğu;
a-162,10 TL istinaf kanun yolu başvuru harcının üzerinde bırakılmasına,
b-1.044,30 TL istinaf karar harcının istemi halinde davalıya ödenmesine,
3-İstinaf eden davalının yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına ücreti vekalet takdirine yer olmadığına,
5-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ve yargılama giderlerinin iadelerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi. 07/04/2022