Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/1622 E. 2022/90 K. 27.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1622
KARAR NO : 2022/90

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 31/05/2021
NUMARASI : 2021/160 D.iş 2021/160 Karar
TALEP : İHTİYATİ TEDBİR
KARAR TARİHİ : 27/01/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 27/01/2022

İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/160 D.iş Esas – 2021/160 Karar sayılı değişik iş dosyasında yapılan yargılama sonucunda ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen karara karşı ihtiyati tedbir isteyen vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya, Dairemize gönderilmiş olmakla HMK’nın 353. maddesi uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Mahkemece dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ”…İhtiyati tedbir talep eden vekili dilekçesinde özetle; tedbir talep eden … vekili tarafından 31/05/2021 tarihli dilekçeleri ekinde 12.04.2011 tarihli ariyet sözleşmesi ile, müvekkiline ait Kurumsal Kimlik, Konopi ve Tonozun, … İli, … İlçesi, … Mahallesi … Sk. … Pafta … Ada, … Parsel, numarada kayıtlı Akaryakıt İstasyonunda ariyet alana teslim edildiğini, İzmir 6. Noterliği’nin 30.04.2021 tarih, 3307 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile ariyet alana sözleşmenin feshedildiğini, sözleşmeye konu Kurumsal reklam, konopi ve tonozun 7 gün içinde iade edilmesini, söz konusu ariyetlerin iade edilememesi durumunda 10 gün içinde ariyet bedellerinin taraflarına ödenmesi aksi durumda hukuki yollara başvurulacağının ihtar edildiğini, bugüne kadar ariyet alan tarafından ne sözleşme konusu mallar ne de bedelleri taraflarına teslim edilmediğini, bu sebeple 12.04.2011 tarihli ariyet sözleşmesi ile karşı tarafa teslim edilen müvekkiline ait Kurumsal Kimlik, Konopi ve Tonozun tedbiren müvekkiline teslimine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
HMK.nun 389.maddesinde mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği belirtilmiş yine 391.maddesinde mahkemenin tedbire konu olan mal veya hakkın muhafaza altına alınması veya bir yediemine tevdii ya da bir şeyin yapılması veya yapılmaması gibi , sakıncayı ortadan kaldıracak ve zararı engelleyecek her türlü tedbire karar verilebileceği düzenlenmiştir.
HMK.nın 390/3.maddesi Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. Hükmü bulunmaktadır.
Dava konusu uyuşmazlığın, esasını çözümleyecek veya böyle bir sonuç doğurucak biçimde yani davacının dava sonunda elde etmesi gerekeni peşinen hükme bağlayacak nitelikte tedbir kararı verilemez.
Somut olayda; tedbir isteyen şirket, ariyet sözleşmesi ile ariyet alan olan karşı tarafa teslim ettiği menkullerin sözleşmenin feshedilmiş olması nedeniyle ariyet alandan iade ve teslimi şeklinde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. İhtayati tedbir kararı ile ancak gecikme halinde doğabilecek tehlikeyi veya önemli zararı dava süresince önlemek için ve yalnız bu amaçla sınırlı olmak üzere gereken tedbirlerin alınmasına karar verilebileceği, ariyet sözleşmesine konu Kurumsal Kimlik, Konopi ve Tonozun iade ve teslimi şeklinde verilecek bir tedbir kararının dava konusu uyuşmazlığın esasını çözümleyecek biçimde bir tedbir olacağı, talepçinin dava sonunda elde etmesi gerekeni peşinen hükme bağlayacak nitelikte tedbir kararı verilemeyeceği, HMK’nun ihtiyati tedbirin koşullarına ilişkin 390/3.maddesindeki “yaklaşık ispat” ölçütünün dikkate alınması gerektiği, HMK’nun 390/3.maddesinde,“tedbir talep taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.” şeklinde açıklanan bu düzenlemeye göre; ihtiyati tedbir talep edenin, bir kısım delil ve emarelerle haklılığını ihtimal dahilinde gösteren belgelerini sunması gerektiği, tedbir talep eden tarafın sözleşmenin haklı nedenle feshedildiği ve sözleşme hükümleri uyarınca ariyet verilen Kurumsal Kimlik, Konopi ve Tonozun iadesi gerektiği yönünde iddiada bulunmakla birlikte, bu iddiasını “yaklaşık ispat” ölçüleri içinde ispata yarar delil ibraz etmediği anlaşılmakla ihtiyati tedbir talebinin reddi…’ gerekçesi ile ihtiyati tedbir talebinin REDDİNE, karar verilmiş, verilen bu karara karşı ihtiyati tedbir isteyen vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.

İSTİNAF NEDENLERİ:

İhtiyati tedbir isteyen vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketi ile karşı yan arasında 12.04.2011 tarihinde Ariyet Sözleşmesi akdedilmiş olduğunu ve bu sözleşme gereğince müvekkiline ait davaya konu ” kurumsal kimlik, konopi ve tonoz” un … İli, … İlçesi, … Mah., … Sk., … Pafta, … Ada, … Parsel numarada kayıtlı akaryakıt istasyonunda ariyet alana teslim edildiğini, taraflarca akdedilen ariyet sözleşmesinin 3. maddesinde açıkça; “Şirket her zaman ariyet alana yazılı ihbarda bulunarak işbu sözleşmeyi her an feshedebilir. Şirketin fesih için gerekçe gösterme zorunluluğu yoktur, bu nedenle ariyet alan feshin haksız olduğunu ileri süremez, malzeme ve teçhizatı iade etmekten imtina edemez, fesih nedeniyle herhangi bir zarar ve ziyan talep edemez. Fesih ihbarının yapıldığı tarihten itibaren 7 gün içerisinde ariyet alan, sökme ve taşıma masrafları ariyet alana ait olmak üzere, malzeme ve teçhizatı iyi ve kullanılır halde, şirketimizin onay vereceği yetkililerce sökülüp şirketin belirleyeceği yere iade etmek zorundadır. Şirket, malzeme ve teçhizatın gerek ariyet alan tarafından teslimi gerekse kendisi tarafından fiilen veya hükmen geri alınması sırasında işgal olunan yerde meydana gelen hasarlardan sorumlu olmayacağı gibi bu yerin eski haline getirilmesi ile de mükellef değildir. Ariyet veren, ariyet konusu malzemeleri herhangi bir onaylanmış yasal mercii kararı sunmaksızın istediği an teslim alabilir. Ariyet alan, ariyet konusu malzeme ve teçhizatları, ariyet veren şirketin yetkili temsilcisi, yasal temsilcisi veya şirketçe tayin edilen personel tarafından talep edildiğinde herhangi bir itiraz ihtirazi kayıt ileri sürmeksizin teslim etmeyi kabul ve taahhüt eder. Ariyetlerin sökülmesi, nakliyesi vb. masrafları ariyet alan karşılayacaktır. Teslim-tesellüm belgesi düzenlenecektir. Ariyetler şirketin aynen teslim veya bedellerini talep ettiği tarihten itibaren 10 gün içinde teslim etmezse/ödemezse teslime/ödemeye kadar geçen her gün 500 USD ödemeyi kabul ve taahhüt eder. Ariyet alan ayrıca ariyetlerin teslim edilmemesi sebebiyle şirketin bu malzeme ve teçhizattan yararlanamamasından doğacak zarar ve ziyana, mahrum kalacağı kar sebebiyle doğacak zararları da ödemeyi kabul ve taahhüt eder.” şeklinde belirtildiğini, müvekkili şirketin İzmir 6. Noterliği’nin 30.04.2021 tarih ve 3307 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile ariyet alana söz konusu sözleşmenin 3. maddesindeki fesih hakkını kullanarak sözleşmenin feshedildiğini, sözleşmeye konu kurumsal reklam, konopi ve tonozun 7 gün içinde tarafımıza iade edilmesini, söz konusu ariyetlerin tarafımıza iade edilmemesi durumunda 10 gün içinde ariyet bedellerinin ödenmesi, aksi durumda hukuki yollara başvurulacağının ihtar edildiğini, davalı tarafça kötüniyetli olarak gönderilen Suluova 1. Noterliği’nin 07.05.2021 tarih, 02068 yevmiye numaralı ihtarı ile konopi ile tonozun ana taşınmaza bağlanmış mütemmim cüz olduğunu ve iade etme ödevlerinin bulunmadığını belirtilerek tonoz ve konopinin iade edilmesi veya bedelinin ödenmesi talebine itiraz ettiklerini, açılacak olan ariyet sözleşmesi kaynaklı ariyet verilenlerin iadesi veyahut değerinin ödenmesine ilişkin davanın sonuçlanmasına kadar ilgili ariyet sözleşmesinin konusu mallara zarar gelme olasılığının yüksek olduğu da göz önünde bulundurulduğunda uyuşmazlıkta yaklaşık ispat kuralının da gerçekleştiği dikkate alınarak ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerekirken red kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, yerel mahkeme kararının kaldırılarak ihtiyati tedbir kararı verilmesi istemi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE:

Talep, ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
HMK’nın 389. maddesinde ihtiyati tedbirin şartları düzenlenmiş olup, söz konusu maddede; meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkansız hale geleceği veya gecikmesinde sakınca bulunması yahut ciddi bir zararın ortaya çıkacağı endişesi bulunan haller, ihtiyati tedbir sebebi ve şartı olarak kabul edilmiştir. Mahkemece, ihtiyati tedbir yargılamasının gerektirdiği inceleme ve ispat kuralları dikkate alınarak, yapılan incelemeden sonra, bu sakınca veya zararı ortadan kaldıracak tedbire karar verilmesi mümkün olacaktır. İhtiyati tedbirde asıl olan ihtiyati tedbire esas hakkın bulunması ve bir ihtiyati tedbir sebebinin ortaya çıkmasıdır. Bunlar ihtiyati tedbirin temel şartlarını oluştururlar. Maddede bu iki hususa yer verilmiş ihtiyati tedbire ilişkin hak ve özellikle ihtiyati tedbir sebebi genel olarak belirtilmiştir.Tedbir talebinin kabulü veya reddi bir kısım genel ilkeler konularak hakime bırakılmış, ancak ihtiyati tedbirin sadece uyuşmazlık konusu hakkında verileceği düzenlemiştir.
Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına göre, kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, ihtiyati tedbir isteyen vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen ihtiyati tedbirin reddine ilişkin 31.05.2021 tarih ve 2021/160 D.iş Esas – 2021/160 Karar sayılı karar, usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan ihtiyati tedbir isteyen vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurusu sırasında alınması gereken 80,70.TL maktu harçtan peşin olarak alınan 59,30.TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40.TL harcın ihtiyati tedbir isteyenden alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf kanun yolu başvurusunda bulunan ihtiyati tedbir isteyen tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf kanun yoluna başvuran ihtiyati tedbir isteyen aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/(1)-f maddesi gereğince kesin olmak üzere 27.01.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.