Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/1560 E. 2021/1518 K. 26.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO: 2021/1560
KARAR NO : 2021/1518

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/06/2021
NUMARASI : 2021/131 Esas, 2021/343 Karar
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 26/10/2021
KARAR YZM TARİHİ : 26/10/2021

İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 21/06/2021 tarih ve 2021/131 Esas, 2021/343 Karar sayılı karara karşı istinaf yoluna başvurulduğu anlaşılmış olmakla, raportör hakim tarafından okunan rapor dinlendi, dosyada bilgi ve belgeler değerlendirilerek gereği düşünüldü:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; müvekkili şirketin İzmir ilinde oto, servis, bakım, garaj işletmeciliği yaptığı, davalı şirket ile müvekkili şirket arasında 19.01.2016 tarihinde İş Emri ve Servis Anlaşması düzenlendiğini ve davalı şirkete ait “Otobüs, Servis Araçları ve sair şirket araçlarının” müvekkili şirkete ait işletmede “Tamir , Bakım, Onarım işleri ile Yedek parça Tedariki” hususunda anlaşmaya varıldığını, bununla ilgili mal ve hizmet faturaları düzenlenerek, davalı şirkete gönderdiğini, fatura bedellerinin tamamının ödenmediğini, alacağın tahsili için başlatılan takibin davalının itirazı ile durduğunu belirterek, İzmir 24. İcra Dairesinin 2019/14733 E sayılı dosyasındaki vaki itirazının iptali ile takibin devamını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; Fatura adreslerinin Bayrampaşa/İSTANBUL olduğundan davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davanın usulden reddini ve yetkili olan İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davalı tarafın yasal süre içerisinde ileri sürdüğü mahkemenin yetkisine itirazının, davaya konu fatura adreslerinin Bayrampaşa/İSTANBUL olması nedeniyle yerinde olduğu gerekçesi ile, mahkemenin yetkisizliği nedeni ile davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararına karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Davacı vekili; her iki tarafın tacir olduğunu, taraflar arasında akdedilmiş ‘İş Emri ve Servis Anlaşmasının’ 5. maddesinde; “ihtilaf vukuunda izmir mahkemeleri ve icra daireleri yetkilidir.” şeklinde yetki sözleşmesi yapıldığını, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 17; “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabildiğini, taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” hükmü ile; tacirler arasında yapılmış usulüne uygun yetki sözleşmesi bulunması halinde sözleşmede gösterilen mahkemenin kesin yetkili olduğunun ifade edildiğini, bu nedenlerle; yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve davalarının kabulüne karar verilmesini istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Dava, oto servis, bakım ve tamirinden doğan alacağın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK’nın 67. maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir.
HMK’nun 355. Maddesi gereğince istinaf incelemesi istinafa başvuran vekilinin dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlarda res’en gözetilerek yapılmıştır.
Davalı taraf, icra takibinde ve dava dilekçesinin tebliğinden sonra süresinde, takip konusu yapılan faturalarda şirket adresinin İstanbul gösterildiğini ve ödeme emri ile dava dilekçesinin bu adrese tebliğ edildiğini ileri sürerek, yetki itirazında bulunmuştur.
Mahkemece, açıklanan gerekçe ile, davanın mahkemenin yetki itirazının kabulü ile usulden reddine karar verilmiştir.
Cevap dilekçesinde, servis ve bakım işlemlerinin bedellerinin ödendiği savunmasına göre, dava konusu servis hizmetinin verildiği davalının da kabulündedir. Uyuşmazlık, takip konusu yapılan faturaların bakiye alacağından doğmaktadır. Yine davalı taraf, icra takibinde müdürlüğün ve yargılama sırasında mahkemenin yetkisine itiraz etmiştir.
İtirazın iptali davalarında, hem icra dairesinin hem de mahkemenin yetkisine itiraz edilmesi durumunda İİK.nun 50.maddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın HMK’nın 164. maddesi hükmü uyarınca ön sorun olarak incelenmesi gerekir. İcra Müdürlüğünün bu konuda re’sen inceleme yetkisi bulunmamaktadır. Somut olayda, davalı-şirket vekili tarafından takipte usulüne uygun olarak icra dairesinin yetkisine de itiraz edildiğinden, mahkemece öncelikle icra dairesinin yetkisi incelenip, yetkisiz olduğu sonucuna varıldığı takdirde dava şartı gerçekleşmediğinden davanın HMK’nın 115/2. maddesi uyarınca usulden reddine karar verilmesi, icra dairesinin yetkili olduğunun kabul edilmesi halinde ise, mahkemenin kendi yetkisine yönelik itirazı incelenmesi gerekmektedir.. (Bkz. Yargıtay HGK’nın aynı yöndeki 28.03.2011 tarihli ve 2001/19-267 E.-2001/311 K. sy. Kararı) İlk derece mahkemesince icra dairesini yetkisine vaki itiraz konusunda bir değerlendirme yapılarak karar verilmeksizin mahkemenin yetkisinin incelenmesi yerinde değildir.
Somut olayda; davacı taraf davalı ile 19/01/2016 tarihinde ” iş emri ve servis anlaşması” düzenlendiğini belirterek, dava dilekçesinin ekinde olduğunu bildirmiştir. Ancak; ek 1 de olması gereken söz konusu sözleşme dosyada görülmemiştir. Mahkemece, yetkilerin olmadığından davanın usulden reddine karar verilmiştir. İstinaf kanun yoluna başvuran davacı taraf, söz konusu sözleşmeye dayanmasına rağmen istinaf dilekçesinde, sözleşme eklenmemiştir.
Bu durumda, mahkemece davacı tarafa hizmet/yetki sözleşmesini sunması için süre verilmesi, dosyaya yetki sözleşmesinin sunulması halinde sonucuna göre, taraflar arasındaki sözleşmenin, davacı tarafça süresi içinde dosyaya sunulmaması halinde ise, öncelikle icra müdürlüğünün yetkili olup olmadığı, yetkili olmadığı durumunda ise, dava şartı yönünden karar verilmesinin gerekmesine göre, yerel mahkeme kararının kaldırılarak, dosyanın HMK nun 353/1-a-6 maddesi gereğince karar verilerek, aşağıdaki şekilde hükmün kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin KABULÜNE,
2-İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 21/06/2021 tarih ve 2021/131 Esas, 2021/343 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından, davacı yararına istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-İstinaf yoluna başvuran davacıdan alınan istinaf karar harcının istek halinde İADESİNE,
5-İstinaf yargılama giderlerinin esas kararla birlikte görevli mahkemece değerlendirilmesine,
6-Gerekçede belirtilen eksikliklerin giderilmesi için dosyanın mahkemesine iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince oybirliğiyle kesin olarak karar verildi. 26/10/2021