Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/1412 E. 2021/1609 K. 11.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO: 2021/1412
KARAR NO : 2021/1609

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/06/2021
NUMARASI : 2020/244 Esas, 2021/478 Karar
DAVANIN KONUSU : Sözleşmenin Uyarlanması
KARAR TARİHİ : 11/11/2021
KARAR YZM TARİHİ : 11/11/2021

İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 23/06/2021 tarih ve 2020/244 Esas, 2021/478 Karar sayılı karara karşı istinaf yoluna başvurulduğu anlaşılmış olmakla, raportör hakim tarafından okunan rapor dinlendi, dosyada bilgi ve belgeler değerlendirilerek gereği düşünüldü:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkilinin İstanbul barosuna kayıtlı avukat olup, Güzelbahçe’de plastik, cam, metal, ağaç seramik üstüne baskı faaliyetiyle hizmet verdiğini ve söz konusu iş yerini 2017 yılında davalı …’dan “Makine Ve İnternet Sitesi Satış Sözleşmesi” ile satın aldığını, tarafların arasındaki sözleşmenin 7. maddesine göre; sözleşme bedelinin 72.000 USD olup bu bedelin 1.200 USD bedelli altmış taksitle ödeneceğinin kararlaştırıldığını, ancak gerek ekonomik ekonomik ve gerekse Corona Virüsü salgını ile, 07/08/2017 yılındaki döviz kuru karşılığı 3,50-TL iken 2020 yılı Nisan ayında ürünün birim fiyatı döviz bazı karşılığında 6,93-TL olup, hizmet verilen sektördeki işlerin durma noktasında olması nedenleri ile, 15/02/2020 kadar olan vade tarihli senetlerin ödenmesine rağmen diğerlerinin ödenemediğini, vadesi gelen ve ödenemeyen senet borçları nedeniyle cebri yollarına başvurulmasından tedirgin olduklarını, taraflar arasındaki davaya konu sözleşmenin ve sözleşme bedelinin teminatı olarak davalıya verilen senet borçlarının bilirkişi marifetiyle tam ve kesin olarak belirlenmesi halinde arttırmak kaydıyla şimdilik 100 USD ‘nin senetlerin düzenlendiği 15/04/2017 tarihindeki döviz kuruna veya mahkemece takdir edilecek bir kura sabitlenerek uyarlanmasına, fazla ödenen miktarın bulunması halinde TBK’nun 61 ve devamı maddeleri gereğince iadesine veya borçtan mahsubuna, 15/03/20 vade tarihli senetten 15/05/2022 vade tarihli senete kadar olan tüm senetlerin cebri icraya konulması ve cirosunun tedbiren önlenmesi konusunda tedbir kapsamında senetlerin, yetkili hamilden celbiyle mahkeme kasasında saklanılması konusunda teminatsız, mümkün olmadığı takdirde teminat karşılığında ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, davanın belirsiz alacak davası şeklinde açılamayacağını, senetleri ciro yolu ile devir alan müvekkilinin adresinin Malkara olması nedeniyle mahkemenin yetkisiz olduğunu, müvekkilinin sözleşmenin tarafı olmadığından davanın müvekkili yönünden pasif husumet yokluğu sebebiyle reddinin gerektiğini, fiyatların kur artışının üzerinde değişim gösterdiğini, davacının aşırı ifa güçlüğü yaşamasının kendi ticari fiillerinden gerçekleştiğini ve zararı bulunmadığını belirterek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı …, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, 26/05/2021 tarihli ara kararı ile uyuşmazlığın yargılamayı gerektirdiğini; davaya ve talebe konu senetlerin ciro görmüş olabileceği, davalılar dışındaki üçüncü kişilerin yasal temlik yolları ile yetkili hamil olabilecekleri hususları birlikte nazara alındığında, davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
Yapılan yargılama ile 23/06/2021 tarihinde mahkemece, TBK’nun 138.maddesi uyarınca taraflar arasında düzenlenen, davacı tarafın öngöremediği ve öngörülmesi beklenmeyen olağanüstü ekonomik ve sosyal gelişmeler nedeni ile ifanın aşırı ölçüde güçleştiği iddiasından kaynaklanan sözleşmenin uyarlanması istemine ilişkin olduğu, davaya konu Makine Ve İnternet Sitesi Satış Sözleşmesi başlıklı 05/03/2017 tarihli sözleşmenin varlığı ve içeriği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, bu sözleşme ile davalılardan …, davacılardan …’a ödeme günü 15/06/2017 tarihinde başlayıp 15/05/2022 tarihinde sona eren aylık 1.200,00-TL bedelli altmış adet bonodan oluşan toplam 72.000,00-USD bedel karşılığında sözleşmenin ikinci maddesinde belirtilen makineler, muhtelif el aletleri, raf sistemleri ve işletme ile ilgili internet sitelerini satarak teslim ettiği, davalı …’ın, davaya konu sözleşmenin tarafı olmadığı, sözleşme gereği keşide edilen senetleri ciro ile devralan kişi olduğu, davacı …’ın, senetlerde kefil sıfatı ile imzası bulunduğu, somut olayda, davacının tacir olmadığı gibi kendi adına ticari işletmesi de bulunmadığı, bu durumda davanın mutlak veya nispi ticari dava niteliğinde olmadığı gerekçesi ile mahkemenin görevsizliği ile dosyanın görevli ASHM ne gönderilmesine karar verilmiştir.
Mahkemenin 26/05/2021 tarihli ara kararına karşı, davacılar vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Davacılar vekili; taraflar arasında akdedilen sözleşme bedelinin teminatı olarak verilen bonoların dolar bedeli ile düzenlendiğini, döviz kurundaki artış nedeni ile ödeme güçlüğü yaşadığını. Senet bedellerinin sözleşme tarihindeki döviz kuruna veya mahkemece takdir edilecek bir kura sabitlenerek uyarlanması gerektiğini ve verilen kararın kaldırılmasını istinaf başvuru sebebi olarak ileri sürmüştür.
Talep, ihtiyati tedbir isteminin reddi kararının kaldırılmasına iişkindir.
Somut olayda, taraflar tacir olmadığı gibi, mutlak veya nispi ticari dava niteliğinde değildir. Yargılamanın devamında yerel mahkemece görevsizlik kararı verilmiştir. Davanın esası hakkında hangi mahkeme görevliyse ihtiyati tedbir talebinde de o mahkeme görevlidir.HMK.’nun 390/1 maddesi uyarınca ihtiyati tedbir, esas hakkında görevli ve yetkili mahkemeden talep edilir. O halde, yerel mahkemece görevsizlik kararı verildiğine göre, görevli mahkemenin tedbir hususundaki talebi değerlendirmesi gerekeceğinden, davacı vekilinin istinaf isteminin bu nedenle reddi gerekeceği sonucuna varılmıştır.
Sonuç olarak, yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan, yerel mahkeme kararına karşı yerinde olmayan istinaf isteminin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 23/06/2021 tarih ve 2020/244 Esas, 2021/478 Karar sayılı kararına karşı davacıların istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvuran davacılar tarafından alınması gereken 59,30 TL istinaf harcı alındığından ve yeterli olduğundan, yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacılar tarafından yapılan istinaf masraflarının üzerlerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıranlara iadesine,
5-İstinaf yargılamasında duruşma açılmadığından, karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361/1. maddesi gereğince esas ve harçlar yönünden oy birliği ile kesin olmak üzere karar verildi.11/11/2021