Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/1341 E. 2021/1415 K. 14.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1341
KARAR NO : 2021/1415
KARAR TARİHİ : 14/10/2021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/03/2021
NUMARASI : 2021/148 Esas
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 14/10/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 20/10/2021

İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/03/2021 tarih, 2021/148 Esas sayılı kararına karşı istinaf yoluna başvurulduğu anlaşılmış olmakla istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen dosya HMK’nın 353. maddesi uyarınca incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili iddia ve taleplerinde özetle;taraflar arasında ticari ilişki nedeni alacak bakiyesinin tahsil etme amaçlı ilk aşamada görüşme sağlanmadığını, Kemalpaşa İcra Müdürlüğü’nün 2020/847 Esas sayılı icra takibi başlatıldığını, davalının takibin tebliğinin ardından haksız ve hukuka aykırı itiraz ettiğini, tarafların 2015 yılında ticaret yapmaya başladığını, taraflar arasında ilk olarak faturalar ile ilgili sorunlar yaşanmaya başladığını, müvekkilinin davalı firmadan bidon almak istediğini, bidon alımına ilişkin 77.000 TL ödeme yaptığını ancak davalının herhangi bir mal fatura etmediği gibi ödenen paranın karşılığı ürünleri de teslim etmediğini, müvekkilinin davalıya bir çok ödeme yaptığını, fakat davalı firmanın tahsil ettiği paralara rağmen müvekkilinin … şubesi 02/01/2020 tarihli 500.000 TL bedelli teminat mektubunu da ilk olarak bir tehdit unsuru olarak müvekkilinin piyasalar ve bankalardaki prestijini sarsmak göz iddiasıyla kullandığını, netice olarak bu ödeme akabinde ödenen paraları elden yapılan ödemeleri de, cari hesap farklarını mahsup etmeksizin teminat mektubunu da haksız ve hukuka aykırı şekilde tahsil ederek sebepsiz zenginleştiğini, anlaşmalar gereği teslim edilmesi gereken malların da teslim edilmediğini, bu nedenlerle öncelikle davalının mal kaçırmasını önlemek ve alacağın tahsilini imkansızlaştırmamak adına davalı aleyhine ivedi olarak ihtiyati tedbir kararı tesisine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEMECE:
Dava konusu uyuşmazlığa konu edilen alacağın varlığı ve miktarının yapılacak yargılama sonucunda belirleneceğinin açık olması yanında, davalı şirkete ait malvarlığı ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakların dava konusu olmadığı dikkate alındığında, davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili 16.03.2021 tarihli istinaf dilekçesinde özetle;kararın hukuka aykırı olduğunu,zira dava dilekçesinden ve delil listesinden de görüleceği üzere müvekkilimin haklı dayanakları son derece fazla olduğunu,hal böyleyken yargılama sürecine davalının şirketine ilişkin mallarını aktarması durumunda müvekkilim tahsil kabiliyeti noktasında geri dönüşü olmayan zararlara uğrayacağını,6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 389. maddesine göre “mevcut durumda meydana gelebilecek bir degisme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceginden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın dogacagından endise edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir”. Somut olayda da bu tedbir kararının son derece elzem olduğunu,bu nedenle mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN VE DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Talep, alacağın tahsili amacıyla yapılan icra takibine itirazın iptali davası kapsamında ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.
Mahkemece ihtiyati tedbir istemi yukarıda belirtilen gerekçelerle reddedilmiştir.
HMK’nun 389/1. maddesi uyarınca mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. HMK’nın 390/3. maddesi uyarınca tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/03/2021 tarih, 22021/148 Esas sayılı ara kararına karşı davacının istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı taraftan alınması gereken 59,30-TL istinaf karar harcı alındığından ve yeterli olduğundan, yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf masrafının üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-İstinaf yargılamasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361/1-f maddesi gereğince oy birliği ile kesin olmak üzere karar verildi. 14/10/2021