Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/1231 E. 2022/11 K. 06.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1231
KARAR NO : 2022/11

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/09/2021
NUMARASI : 2020/604 Esas, 2021/684 Karar
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
BAM KARAR TARİHİ: 06/01/2022
KARAR YAZIM TARİHİ: 06/01/2022

Davacı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili iddia ve taleplerinde özetle; Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde davacı şirketin … adresinde geri dönüşüm tesisleri işleri imalat işi ile uğraştığı, davacı ile davalı arasında davalıdan saç profil ve demir aksanları satın alınması sebebi ile cari hesap ilişkisi doğduğu, … isimli kişinin davalı şirket temsilcisi olduğu, … isimli kişinin …’ın oğlu olduğu ve … isimli kişinin …’ın kardeşi tarihi belirtilmeyen bir tarihte adı geçen … ve yanına aldığı 4 kişi ile birlikte davacının iş yerine geldikleri …’ın yanlarında getirdiği 3 kişiden daire alması sebebi ile ödemelerin bundan sonra bu şahıslara yapacaksınız şeklinde söylemde bulunduğu ve bahse konu 3 kişinin gömlek arkasından silah göstermek sureti ile göz dağı vermesinden kaynaklı olarak davcı şirket temsilcisi …’ın davalı tarafa borcunun olması sebebi ile bu konuya itiraz edemeyerek 23/07/2019 tarihinde … bankası aracılığı ile 10.000,00 TL gönderdiği, daha sonra yine bahsi geçen kişilerin davacı şirket iş yerine gelipte baskı yapması sebebi ile 16/08/2019 tarihinde 20.000,00 TL ödemede bulunulduğu, bunun haricinde 16/08/2019 tarihinde keşide edilen 21/09/2019 vade tarihli 25.000,00 TL bedelli, 25/10/2019 vade tarihli 20.000,00 TL, 23/11/2019 vade tarihli 30.000,00 TL, 22/12/2019 vade tarihli 20.000,00 TL, 20/01/2020 vade tarihli 30.000,00 TL, 22/02/2020 vade tarihli 12.485,60 TL, 10/03/2020 vade tarihli 15.000,00 TL bedelli ve 30/03/2020 vade tarihli 22.514,34 TL bedelli olmak üzere toplamda 174.999,94 TL bedelli senetlerin düzenlenerek verildiği bu senetlerden 21/09/2019,25/10/2019 ve 23/11/2019 vade tarihli senetlerin ödemeleri yapıldıktan sonra davacı şirkete teslim edildiği, 30/03/2020 vade ve 10/03/2020 vade tarihli senetlerin dava dışı … A.Ş. adına 20/01/2020, 22/12/2019 ve 22/02/2020 vade tarihli ( iş bu davaya konu edilen) senetlerin davalı adına zorla düzenlettirildiği olay hakkında suç duyurusunda bulunulduğu, davacı şirketçe dava konusu edilen 3 adet senetten kaynaklı borca karşılık 24/01/2020 tarihinde 5.000,00 TL, 20/12/2019 tarihinde 10.000,00 TL 06/01/2020 tarihinde 6.200,00 TL ,03/03/2020 tarihinde 4.000,00 TL ve 27/02/2020 tarihinde 5.000,00 TL olmak üzere toplam 30.200,00 TL ödeme yapılmasının yanı sıra davacı şirket temsilcisi …’ın … Bankası hesabından toplamda 71.800,00 TL’lik ödemelerin tamamı dava dışı davalı şirket tarafından gösterilen …, …, …’ya yapıldığı, davalı tarafça ödemesi yapılan davaya konu 3 adet senedin yine de takibe konulduğu bu senetlerden kaynaklı davacının davalıya borcunun olmadığı, senetlerin zorla imzalattırıldığı ve bedelsiz senetlerin işleme konulduğu ve ayrıca bedelleri ödenmiş olan senetlerin icraya konulmasının yerinde olmadığı belirtilerek İzmir 25. İcra Müdürlüğü’nün 2020/8110 E. Sayılı dosyasının ve takibin iptali ile söz konusu icra dosyasında davacının borçlu olmadığının tespitinin ve davalının kötü niyetli olması nedeni ile % 20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesinin ve yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesinin yanı sıra icra takibinin teminatsız olarak durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesinin talep etmiştir.
Mahkemece 05/11/2020 tarihli ara karar ile davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin İİK 72/3 maddesi göz önüne alınarak kısmen kabulü ile % 15 teminat karşılığında İzmir 25. İcra Müdürlüğü’nün 2020/8110 E. Sayılı dosyasında icra veznesine giren paranın alacaklıya ödenmemesi konusunda ihtiyati tedbir konulmasına karar verildiği, bu karara taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davalı tarafça sunulan 18/12/2020 tarihli dilekçe ile ihtiyati tedbir kararının davacının ödemeye yaptığını iddia ettiği kişilerin müvekkil şirket ile hiç bir ilişkisinin bulunmaması ve bu hususta davacı tarafça sunulan bir delilin de olmaması ve ayrıca faturalar ile davacının davalıya borçlu olduğu sabitken şartları oluşmadan verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasının talep edildiği görülmüştür.
CEVAP:
İhtiyati tedbire itiraz eden davalı savunmalarında özetle; davacı tarafın İhtiyati tedbir talebindeki hususları kabul etmediklerini,taraflar arasında davacının da kabulünde olduğu gibi ticari bir ilişki olduğunu,çeklerin bu kapsamda verildiğini,her ne kadar davacı tarafça ödeme yapıldığı şeklinde iddiada bulunulmuş ise de müvekkile yapılan bir ödeme olmadığını,dolayısıyla İhtiyati tedbirin kaldırılmasını talep etmiştir.
MAHKEMECE:
Taraflar arasında cari hesaba dayanak ticari ilişkinin bulunduğu konusunda bir uyuşmazlık olmadığı, bu ticari ilişki gereği davacı taraf alıcı davalı taraf ise satıcı konumunda olup, alım satım ilişkisi nedeni ile davalı tarafın, davacı tarafa bir kısım malzemeler sattığı ve bunun karşılığında yine davacı aleyhine bir kısım faturalar keşide ettiği, dava dilekçesinde bahsi geçen ve zorla ödendiği söylenen gerek 23/07/2019 tarihinde gerekse de 16/08/2019 tarihinde yapılan ödemeler sırasında davacı tarafça borçlu olunduğu kabul edilmekte olduğu dosya kapsamından anlaşıldığından; davacı tarafça 16/08/2019 tarihinde 20.000,00 TL ödemeden farklı olarak yine aynı tarihli düzenlenen ve yukarıda vade tarihleri belirtilen 8 adet senedin davalıya lehtar sıfatıyla verildiği dosya kapsamından anlaşılan ve davaya konu edilen icra takibine konu 3 adet senetten kaynaklı davacı şirket … bankasından 30.200,00 TL ve ayrıca davacı şirket temsilcisi … hesabından 71.800,00 TL olmak üzere toplam 102.000,00 TL ödemede bulunulduğu ve bu kapsamda davaya konu edilen senetlerden kaynaklı borcunun bulunmadığı iddiası ileri sürülmekte ise de yapılan bu ödeme davalı tarafça kabul edilmediği gibi dava dilekçesinde ödemelerin tamamının dava dışı …, …, …’ya yapıldığının davacı tarafça beyan edilmesi sebebi ile ödemelerin bu aşamada davalıya söz konusu davaya konu edilen senetten kaynaklı olarak yapılıp yapılmadığı hususunun netlik kazanmadığı, söz konusu bu düşünce taraf delillerinin dosyaya kazandırılmasından ve dilekçelerin teatisi aşaması tamamlandıktan sonra ortaya çıktığından; söz konusu ödemelerin bu aşamada davalıya yapıldığı hususu yargılamaya muhtaç olacağından; mahkemece verilen 05/11/2020 tarihli ihtiyati tedbir kararının taraf vekil beyanları ve dosya kapsamındaki deliller göz önünde bulundurularak kaldırılmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili 11.01.2021 tarihli istinaf dilekçesinde özetle; davalı şirket ile aralarında ticari ilişki olduğunu,davalı şirkete borçlarının olduğunu,davalı şirket yetkililerinin silah zoruyla ödeme yaptırdıklarını ve senet aldıkların,davalı şirkete ödemelerin tamamını, davalı şirket tarafından İBAN numaraları gönderilen …, …, … adına yapıldığnı,toplamda 71.800 TLlik ödeme yapıldığını,ilgili banka hesaplarının incelenmesi halinde de haklılıklarının ortaya çıkacağını,bu itibarla müvekkil şirketin davalı şirkete borcunun olmasının da söz konusu olmadığını,ancak davalı şirketin bu ödemeleri almasına rağmen adı geçen 12.485,60 TL bedelli, 20.000 TL bedelli ve 30.000 TL bedelli 3 senedi İzmir 25. İcra Dairesi 2020/8110 Esas sayılı dosya marifetiyle icra takibine koyduğunu,alacağın ödenmediğine dair bu zamana kadar müvekkil şirkete başvurmadıkların,borç ödenmiş olmasına rağmen gerekli kontrolleri sağlamayarak icra takibinde bulunduklarını,bu haksız takibin müvekkil şirketi zor duruma düşürmekle kalmayıp usul ekonomisine de aykırılık teşkil ettiğini,bu nedenlerle mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN VE DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, senetlerin zorla imzalattırıldığı ve bedelsiz kaldığı iddiasına dayalı menfi tespit ve ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.
Davacı taraf, davalı ile saç profil ve demir aksanları satın alınması sebebi ile cari hesap ilişkisi doğduğu,şirket yetkililerinin tehditle ödemelerin üçüncü şahıslara yapılacağını beyan etmeleri üzerine davalı şirketin bildirdigi kişilerin IBAN numaralarına ödeme yaptıklarını,ayrıca zorla senet imzalattırdıklarını, tüm borçlarını ödemelerine rağmen iade etmedikleri senetleri takibe koyduklarını,bedelsiz kalan senetlerden dolayı borçlu olmadıklearının tespitini ve ihtiyati tedbir talep etmiştir.
Davalı taraf davanın reddi ile ihtiyati tedbirin kaldırılmasını talep etmiştir.
Mahkemece yukarıda belirtilen gerekçelerle ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili istinaf etmiş olup istinaf incelemesi HMK’nun 355.maddesi gereği istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen gözetilerek yapılmıştır.
Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle davacı tarafın senet bedellerini ödediği, bu kapsamda davaya konu edilen senetlerden kaynaklı borcunun bulunmadığı iddiası ileri sürülmekte ise de; yapılan ödemelerin davalı tarafça kabul edilmediği gibi dava dilekçesinde ödemelerin tamamının dava dışı …, …, …’ya yapıldığının davacı tarafça beyan edilmesi sebebi ile ödemelerin bu aşamada dava konusu senetlerden dolayı davalıya yapılıp yapılmadığı hususu yargılamaya muhtaçtır. Ayrıca, mahkemenin esasa ilişkin olarak da davanın reddine karar vermiş olduğu gözetilerek; kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 28/09/2021 tarih ve 2020/604 Esas, 2021/684 Karar sayılı kararına karşı davacının istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı taraftan alınması gereken 80,70 TL istinaf harcından başlangıçta alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 21,40 TL’nin davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf masrafının üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-İstinaf yargılamasında duruşma açılmadığından, karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince oy birliği ile kesin olmak üzere karar verildi.06/01/2022