Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/1181 E. 2021/1120 K. 08.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1181
KARAR NO : 2021/1120
KARAR TARİHİ: 08/07/2021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/03/2021
NUMARASI : 2021/44 Esas 2021/286 Karar
DAVA: Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
KARAR TARİHİ: 08/07/2021
KARAR YAZIM
TARİHİ : 16/07/2021
İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/03/2021 tarih, 2021/44 Esas 2021/286 Karar sayılı kararına karşı istinaf yoluna başvurulduğu anlaşılmış olmakla istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen dosya HMK’nın 353. maddesi uyarınca incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin borçlarını vadesi geldiği halde ödeyemediklerini ve ödeyememe tehlikesi altında bulunduklarını, her bir davacının alacaklılarının ve malvarlığının aynı olması nedeniyle İİK’nun 283.maddesi ve devamı maddeleri gereğince borçlarını ödeyebilmeleri ve muhtemel bir iflastan kurtulmalarına yönelik alacaklılarıyla borçların ertelenmesine yönelik vade ve tenzilat konkordatosu yapabilmeleri için mühlet verilmesini, akabinde konkordatonun tasdikini talep etmiştir.
MAHKEMECE:
Davacı şirket yönünden; İİK’nun 305.maddesinde öngörülen tüm şartların gerçekleştiğinden konkordatonun tasdikine, yine davacı … yönünden, davacının, davacı şirketin %1,02 oranında ortağı olduğu ve adi borçlarının 283.961,30-TL ‘sinde sorumlu olduğu, davacı şirket yönünden gerçekleşen nisabın, davacı … yönünden de gerçekleştiği, davacı …’nun …banka olan rehinli borcunun da yapılandırıldığı, davacı … yönünden de konkordatonun tasdik şartlarının oluştuğundan konkordatonun tasdikine karar verilmiştir.
Bir kısım alacaklıların kararı istinaf etmeleri üzerine,Dairemizin 2020/1733 Esas , 2020/1344 Karar sayılı ilamıyla;Duruşma gününün İİK’nun 288.maddesine uygun olarak ilan ettirilmediğinden; duruşma gününün sadece Resmi Portalda ilan ettirilip, Ticaret Sicil Gazetesinde ilan yapılmaması nedeniyle,alacaklıların hukuki dinlenilme hakkı ihlal edildiğinden karar kaldırılmıştır.
Mahkemece,duruşma gününün İİK’nun 288.maddesinde belirtilen usulle ile ilan edilerek yeniden tasdik yargılaması yapılmıştır.
MAHKEMECE:
… ile …’nun konkordato taleplerinin kabulü ile konkordatonun İİK 306. Maddesi gereğince tasdikine,davacı borçluların konkordatoya tabi adi borçlarının % 70 lik kısmını Aralık 2019, Mart 2020 ,Haziran 2020 , Eylül 2020 , Aralık 2020 , Mart 2021 ,Haziran 2021 , Eylül 2021 , Aralık 2021 , Mart 2022 ,Haziran 2022 , Eylül 2022 , Aralık 2022 tarihlerinde 13 eşit taksitte ve kalan % 30 luk kısmını Mart 2023 ,Haziran 2023 , Eylül 2023 , Aralık 2023 tarihlerinde 4 eşit taksitte ödemesine,davacı … ‘ nun rehinli borçlarının alacaklı … bank ile imzalanan protokol hükümleri doğrultusunda ödenmesi suretiyle İİK 308/h maddesi uyarınca yapılandırılmasına,davacı … ile rehinli alacaklıları arasında İİK 308/h maddesi uyarınca borç yapılandırılması yapılamadığının tespitine,davacı … yönünden ödeme planında yer almayan alacaklı …Bankası AŞ.tarafından talep edilen 358.781,84 TL,Alacaklı … Bankası AŞ. tarafından talep edilen 9.716,59 TL, nin çekişmeli alacak olarak kabulü ile bu alacaklara isabet eden payın İİK 308/b maddesine göre açılacak davada verilecek kararın kesinleşmesine kadar borçlu davacı tarafından kayyımın … … Şubesinde açacağı bir hesaba konkordato projesi ve ödeme planındaki oranlar ve vadeler dikkate alınarak İİK m.308/b uyarınca yatırılmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
1- Alacaklı … Bankası A.Ş vekili 23.03.2021 tarihli istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın alacak miktarının 06.12.2018 tarihi itibariyle 2.555.565,98 TL olarak bildirildiğini,ancak komiser raporlarında alacak miktarlarının dikkate alınmaksızın hesaplama yapıldığını,itirazlarının dikkate alınmadığını,müvekkili bankanın alacakları için 2 adet ipotekli taşınmaz olmasına rağmen sadece şirket adına kayıtlı taşınmazın imtiyazlı alacak olarak kabul edilip üçüncü kişi … adına kayıtlı ipotekli taşınmazların imtiyazlı kabul edilmediğini, diğer taraftan üçüncü kişi adına kayıtlı bulunan taşınmazın icradan satışı ise davacının talebi sonucunda, mahkeme dosyasında verilen konkordato tedbirleri sebebiyle durdurulduğunu, bu kapsamda üçüncü kişi adına kayıtlı ipotekli taşınmaz hem imtiyazlı alacak kapsamında değerlendirilmemiş hem de davacının talebi doğrultusunda Manisa 1. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 19/11/2019 tarih, 2019/724 Esas 2019/786 Karar sayılı ilamı ile satışın durdurulduğunu, ortaya çıkan bu durumun hakkaniyete aykırı olduğunu, bu durumun usul ve yasaya aykırı olduğunu, her iki taşınmazın kıymet takdirleri göz önünde bulundurularak imtiyazlı alacak kategorisinde değerlendirilerek yeniden hesaplama yapılmasını, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde, üçüncü kişi adına kayıtlı taşınmazın satılmasında herhangi bir sakınca bulunmadığının karara bağlanmasını talep ettiklerini ancak Yerel Mahkemenin bu hususu dikkate almaksızın eksik inceleme ile karar verdiğini, kararının kaldırılması gerektiğini, müvekkili bankanın yasala göre kurulmuş banka olup, bankada faiz uygulamasının bulunmadığını, müvekkilinin 5411 sayılı Bankacılık Kanununa tabi olduğunu, asıl alacağa kar payı mahrumiyeti/gecikme tazminatı işletme hakkının bulunduğunu, 03/01/2020 tarihli komiser raporunda, Katılım Bankalarında faiz belirlenmediğinden seçenekli bir hesaplama yaptığını, davacı şirketin imzalamış olduğu sözleşmeler gereğince asıl alacağa uygulanacak kar payı/mahrumiyeti/gecikme tazminatı oranı aylık 2.1250 olup, bu oran üzerinden hesaplama yapılması gerekmekte olduğunu, mahkemece bu itirazlarının dikkate alınmaksızın karar verildiğini, bu nedenlerle,dilekçelerinde ayrıntılı olarak ileri sürdükleri sebeplerden dolayı, mahkeme kararının kaldırılması talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.
2 -Alacaklı … Bankası A.Ş vekili 29.03.2021 tarihli istinaf dilekçesinde özetle;
-Müvekkil bankanın müşterisi olan davacı/borçlu şirkete kullandırılan Esnek Ticari Hesap, Ticari Kredi Kartı ve sair bankacılık işlemlerinden, konkordato komiserliğine sunulan alacak bildirimi dilekçesiyle sabit olduğu üzere 13/02/2019 tarihi itibariyle 109.110,59 TL nakit kredi alacağının olduğunu,nihai komiser raporunda ise müvekkil banka alacağının 99.007,28-TL olduğu belirtildiğini,konkordato komiseri raporunda alacağın 10.103,31.-TL eksik belirtilmiş olup,ilk derece mahkemesi de bu raporu esas alarak konkordatonun tasdikine karar verdiğini,
– Bu bağlamda, alacaklarının fahiş bir biçimde eksik olarak hesaplandığını,konkordato projesine ve komiser raporlarına itiraz ettiklerini beyanla konkordatonun tasdiki talebinin ve davanın reddine karar verilmesi talepli dilekçelerinin yasal süresi içerisinde UYAP sistemi üzerinden gönderilmiş, tasdik duruşmasında da şifahen beyanda bulunulduğunu,buna rağmen tasdik eksik bedel üzerinden gerçekleşmiş olmakla usul ve yasaya aykırı olduğunu,
Bu nedenlerle, İstinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
3-Alacaklı … Bankası A.Ş vekili 21.05.2021 tarihli istinaf dilekçesinde özetle; ön proje ve tasdik edilen konkordato projesinde belirtilen hususlar incelendiğinde, davacı …’nun, davacı şirket borçlarına olan şahsi kefaletinden dolayı konkordato talebinde bulunduğunu, İİK’nun 285.ve devamı maddelerinde düzenlenen konkordatonun, borçlarını ödeyememe tehlikesi altında bulunan borçlunun başvurabileceği bir müessese olup, kefil olan kişiler kefalet risklerini gerekçe göstererek konkordato talep edemeyeceklerini, aksinin kabulünün TKB’nun kefalete ilişkin 594.madde hükümlerine aykırı olduğunu, davacı …’nun konkordato projesinin tasdikinin hatalı olduğunu, her iki davacı yönünden de konkordato talep şartları bulunmamakta olup, komiser raporlarına göre davacıların ön projelerinin inandırıcılıktan uzak, gerçekleşme ihtimalinin bulunmadığı anlaşılmakta olduğunu, projede alacaklılar arasında mevcut menfaat dengesinin gözetilmediğini, itirazlarının ve bildirmiş oldukları alacak tutarlarının değerlendirilmemesinin, Yerel mahkeme kararının isabetsiz usul ve yasaya aykırı olarak tesis edildiğini ortaya koyduğunu, bu nedenlerle mahkeme kararının kaldırılmasını davanın reddi ile davacı firmanın iflasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili istinafa cevap dilekçelerinde özetle;istinaf talebinde bulunan … Bankası A.Ş, … Bankası A.Ş ve … Bankası A.Ş vekillerinin istinaf başvurularının reddi ile İlk Derece Mahkemesi kararının onanmasını talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN VE DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, İİK’nun 285.ve devamı maddeleri kapsamında konkordato mühleti verilmesi ve akabinde konkordatonun tasdikine ilişkindir.
Davacılar tarafından dava dilekçesi ekinde İİK’nun 286.maddesinde öngörülen belgeler ile ön projelerin sunulmuş olduğu davacılar vekilinin vekaletnamesinde özel yetkinin mevcut olduğu, davacılar tarafından ayrı ayrı dava harçlarının yatırılmış olduğu anlaşılmıştır.
Mahkemece, 06/12/2018 tarihli tensip kararı ile, davacılara 05/12/2018 tarihinden başlamak üzere,geçici mühlet verilmiştir. Geçici mühlet kararı İİK’nun 288.maddesi gereğince ilan edilmiş ve ilgili yerlere bildirilmiştir. Geçici Konkordato Komiseri olarak … görevlendirilmiştir.Geçici mühlet kararı Basın İlan Kurumu Resmi Portalında 13/12/2018 tarihinde, Ticaret Sicil Gazetesinde 18/12/2018 tarihinde ilan edilmiştir.
Geçici Komiser tarafından düzenlenen 30/02/2019 tarihli raporda, konkordato tetkiklerinin başarıya ulaşmasının mümkün olduğu belirtilmiştir.Mahkemece, 28/02/2019 tarihli duruşmada, konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olduğu anlaşılmakla, İİK’nun 289/3.maddesi uyarınca davacılara 1 yıllık kesin mühlet verilmiştir. Konkordato Komiseri olarak …’nın görevine devamına karar verilmiş olup, kesin mühlet kararının İİK’nun 288.maddesi gereğince ilanına ve ilgili yerlere bildirilmesine karar verilmiştir.Kesin mühlet kararı ve alacak bildirim ilanı Basın İlan Kurumu Resmi Portalında 13/03/2019 tarihinde, Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde 15/03/2019 tarihinde ilan edilmiştir.
Konkordato Komiseri tarafından, alacaklıları, alacaklılar toplantısına davet ilanı Basın İlan Kurumu Resmi Portalında 10/10/2019 tarihinde ilan edilmiştir.Alacaklılar toplantısı 26/10/2019 tarihinde yapılmış olup, Konkordato Komiseri tarafından ,davacı şirket ve … için düzenlenen gerekçeli nihai rapor 03/01/2020 tarihinde mahkemeye ibraz edilmiştir. Raporda, tasdik koşullarının oluştuğu beyan edilmiştir. Mahkemenin 07/01/2020 tarihli ek tensip kararı ile komiserin nihai raporunu sunması nedeniyle İİK’nun 304.maddesi gereğince tasdik yargılamasına başlanmasına ve duruşma gününün İİK’nun 288.maddesi gereğince ilanına karar verilmiştir. Ayrıca Konkordato Komiseri …’nın mazereti nedeniyle, davacılara Konkordato Komiseri olarak SMMM … görevlendirilmiştir. Ayrıca 72.795,13-TL tasdik harcının depo edilmesine karar verilmiştir.Mahkemece duruşma günü ilanının Basın İlan Kurumu Resmi Portalında 13/01/2020 tarihinde ilan edilmiştir.
Mahkemenin 20/02/2020 tarihli ara kararı ile, İİK’nun 305.maddesinde öngörülen konkordatonun tasdiki şartlarının oluşup oluşmadığının belirlenmesine yönelik bilirkişi incelemesi yapılmasına, İİK’nun 304.maddesi gereğince kesin mühlet içerisinde karar verilemeyeceği anlaşıldığından İİK’nun 304/son maddesi gereğince 3 ay süre ile mühlet hükümlerinin devamına karar verilmiştir.Mahkemece verilen karar gereği yeni duruşma gününün Basın İlan Kurumu Resmi Portalında 27/02/2020 tarihinde ilan edilmiştir.
Davacı tarafça 72.795,13-TL tasdik harcının mahkeme veznesine depo edildiği görülmüştür.
Bilirkişiler Mali Müşavir …, Hukukçu … ve Gıda Mühendisi … tarafından 23/06/2020 tarihinde rapor sunulmuş olup, raporda İİK’nun 305.maddesinde öngörülen tasdik koşullarının oluştuğu beyan edilmiştir.
Konkordato Komiseri Mali Müşavir … tarafından düzenlenen nihai rapor 15/06/2020 tarihinde mahkemeye sunulmuş olup, raporda; konkordato projesinin tasdikinin uygun olduğu beyan edilmiştir.
Mahkemece yukarıda belirtilen gerekçeler doğrultusunda davacıların konkordato projelerinin tasdikine karar verilmiş isede,bir kısım alacaklıların istinafı üzerine,Dairemizin yukarıda belirtilen ilamı ile mahkemece verilen ilk tasdik kararı duruşma günü İİK’nun 288.maddesinde öngörüldüğü şekiklde Türkiye Tİcaret Sicil Gazetesinde ve Basın İlan Kurumu Resmi Portalında ilan edilmesi gerekirken sadece Resmi Portal’da ilan edildiğinden dolayı kaldırılmıştır.
Dairemizin kararı gereğince, mahkemece duruşma günü İİK’nun 288.maddesine uygun olarak Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde 02.03.2021 tarihinde,Basın İlan Kurumu Resmi Portalında 28.01.2021 tarihinde ilan edilmiştir.
Yeniden yapılan yargılama neticesinde; mahkemece 15.03.2021 tarihli duruşmada, yukarıda belirtildiği gibi davacıların konkordato projelerinin tasdikine karar verilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK’nun 355.maddesi gereği, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen gözetilerek yapılmıştır.
Konkordato sürecini yürüten ve nihai raporunu sunan konkordato komiseri …’nın raporunda belirtildiği üzere; alacaklılar toplantısında oylanan revize ödeme planına göre davacı şirketin; toplam borcunun %70 kısmı için Aralık 2019 – Mart 2020 – Haziran 2020 – Eylül 2020 – Aralık 2020 – Mart 2021 – Haziran 2021 – Eylül 2021 – Aralık 2021 – Mart 2022 – Haziran 2022 – Eylül 2022 – Aralık 2022 tarihlerinde 13 eşit taksitte, kalan %30 kısım için ise ; Mart 2023 – Haziran 2023 – Eylül 2023 – Aralık 2023 tarihlerinde 4 eşit taksitte ödeme teklif ettiği anlaşılmaktadır. Davacı şirketin, 30/11/2019 tarihli rayiç bilançosuna göre şirketinin 23.566.025,55 TL olduğu, borçlarının 28.635.185,22 TL olup, şirketin -5.069.159,67 TL borca batık olduğu tespit edilmiştir.
Davacı şirketin konkordato projesinde sunmuş olduğu %30 tenzilat konkordato revize projesi ile iyileştirilmiş olup, borcun tamamı ödenmek suretiyle vade konkordatosu haline geldiğini, aktiflerin iflası durumunda satılabileceği oranın %75 olarak alındığında tasfiye toplamının 17.674.519,16 TL olacağı, bu durumda vade alacaklıların alabileceği toplam tutarın 13.839.342,83 TL olduğunu, toplam adi alacakların %48’ine denk geldiği, aktiflerin iflas durumunda satılabileceği olan %50 olarak düşünüldüğünde ise adi alacaklıların alabileceği toplam tutar 7.560.060,22 TL’ye düşmekte ve adi alacakların %27’sine denk geldiği şirketin ise borçlarını 4 yılda %100’ünün ödenmesini kapsayan bir proje teklif ettiğinden, teklif edilen tutarın iflas durumunda alacaklıların eline geçebilecek muhtemel tutardan yük olduğu, bu durumda İİK’nun 305/a maddesinde ön görülen koşulun gerçekleştiği anlaşılmıştır.
Davacı şirketin borçlarını ödemekte kullanabileceği ticari faaliyeti dışında kalan taşınmazlarının rayiç değerinin 2.859.290,00 TL olarak belirlenmiş olup, bu taşınmazların değerinin şirketin adi borçlarının %10,2’sine denk geldiğini, bu taşınmazların tamamının satılarak borcun kapatılması mümkün değildir. Ancak, şirketin kendi faaliyetlerinden yarattığı nakit ile borçlarını ödemeyi planladığı, şirketin 2019 yılında 9 aylık satışlarının 17.549.736,75 TL olarak gerçekleştiği, bu tutarın ön projede belirtilen beklentinin altında kalmakla birlikte şirket karlılık oranının, finansman maliyetlerinin düşmesi sonucunda artmış olması dolayısıyla şirketin nakit akışı yaratma potansiyeli olduğunu göstermektedir. Şirketin faaliyetlerinin büyük oranda ihracat olduğu göz önüne alındığında, şirketin ticari faaliyetlerine devam etmesi durumunda konkordato projesi kapsamında borçlarını ödemesini mümkün olup, teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olduğu tespit edilmiştir. Dolayısıyla İİK’nun 305/b maddesinde ön görülen koşul gerçekleşmiştir.
Davacı şirketin sunmuş olduğu teklif 26/10/2019 günü yapılan alacaklılar toplantısında oylamaya sunulmuş olup, davacı şirketin toplam alacaklı sayısı 126 kişi olup, alacak miktarlarının 27.839.342,83 TL olduğu, tüm süreç içerisinde alacaklılar toplantısında 67 kişinin iltihak süresi içinde de 4 kişinin kabul oyu verdiği, kabul oyu veren toplam alacaklı sayısının 71 olup, alacak tutarlarının 18.946.710,48 TL olduğu, bu durumda İİK’nun 302.maddesinde ön görülen nisapların sağlanmış olduğu, dolayısıyla İİK’nun 305/c maddesinde ön görülen koşulun da gerçekleşmiş olduğu tespit edilmiştir.
Davacı şirketin adi borç tutarı olan 27.839.342,83 TL üzerinden hesaplanan binde 2,27 oranında 69.979,12 TL olarak hesaplandığı, rehinli borç miktarı 1.749.945,02 TL olup, binde 1.13 oranında 2.622,03 TL harç olmak üzere toplam 72.795,13 TL harcın depo edilmesi gerektiği belirtilmiş olup, davacı tarafça bu miktar harç mahkeme veznesine depo edilmiştir. Dolayısıyla İİK’nun 305/e bendinde ön görülen koşulda gerçekleşmiştir.
Konkordato komiseri tarafından İİK’nun 305/d bendinde ön görülen koşul yönünden bir inceleme ve değerlendirme yapılmamıştır. Davacıların İİK’nun 206.maddesinde düzenlenen 1.sıradaki imtiyazlı alacaklılara (personele) borcunun bulunup bulunmadığı, varsa ödenip ödenmediği, mühlet içerisinde komiserin izni ile borçlanma yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise kiminle yapıldığı ve miktarı belirtilmiştir. Ancak komiser …’nın yerine atanan konkordato komisri SMMM … tarafından düzenlenen nihai raporda, şirketin İİK’nun 206.maddesinin 1.sırasında belirlenen alacaklılarının bulunmadığı belirtilmiş olmakla, İİK’nun 305/d bendinde koşulunda gerçekleştiği kanaatine varılmıştır.
Rehinli alacaklılar ile toplantının 28/11/2019 tarihinde yapılmış olduğu, toplantıya … Bankası’nın …banka’nın katıldıkları, 29/11/2019 tarihinde de rehinli alacaklı …’ın iltihak ettiği …bank’ın borçlu şirket ile 30/04/2021 vadeli esnek bir ödeme planı üzerinde anlaştığı …’ın da 30/09/2022 vadeli 36 aylık 3 ayda bir ödemeli plan üzerinde anlaştıkları, sonuç olarak; şirketin rehinli alacaklıların %66’sı ile anlaşma sağladığı, faiz dahil ödenecek tutarlar … ve … için %25,5 faiz oranı ile hesaplandığı, sonuç olarak; İİK’nun 308/h maddesindeki ön görülen 2/3 çoğunluk ile anlaşma sağlanmış olup, borçlu ile anlaşma sağlamayan … ve … bankalarının da taraflar arasındaki sözleşmede kararlaştırılan temerrüd öncesi faiz oranı uygulanmak suretiyle, en uzun vadeli olan 30/09/2012 vadeli ödeme planına tabi olması gerektiği, ancak anlaşma sağlamayan … ve … bankalarının katılım bankaları olduğundan temerrüd öncesi faizlerinin ne olduğunun belirlenmesi mümkün olmadığından ya faizsiz ya da 2018 yılı ortalama faiz oranı olan %24,04 ya da en uzun vade ile anlaşma sağlanan …’ın faiz oranı olan %25,50 baz alınarak ödeme yapılabileceği belirtilmiştir.
Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi raporunda da; davacı şirketin 31/03/2020 tarihi itibariyle rayiç bilançosuna göre -2.916.468,16-TL borca batık olduğu, İİK’nun 305 maddesinde öngörülen tasdik koşullarının gerçekleştiği, adi alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan toplam 27.839.342.83-TL’nin binde 2,27 oranında ödenmesi gereken harç tutarının 63.195,52-TL olduğu hesaplanmıştır. Yine rehinli alacaklılara ödenmesi gereken 5.909.653,52-TL üzerinden binde 1,13 oranında hesaplanan 6.677,91-TL harç tutarı olmak üzere toplam 69.873,42-TL harcın depo edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca rehinli alacaklıların %66’sı ile anlaşma sağlandığı İİK’nun 308/h maddesinde öngörülen çoğunluğun oluştuğu belirtilmiştir.
Davacı … yönünden düzenlenen Konkordato Komiseri raporları ve bilirkişi raporundan anlaşılacağı üzere; davacı …’nun adi borcunun; … ‘ye %1,02 ortağı olması nedeniyle şirketin adi borçlarının %1,02’si olan 283.961,30-TL olarak hesaplandığını, davacının, davacı şirketin kullandığı …bank kredisine kefil olduğu ve sahip olduğu taşınmazını şirket lehine ipotek verdiğinden, davacı firmanın …bankasına olan rehinli (1.300.000-TL) borçlarından; hem müteselsil kefil, hem de ipotek veren taşınmaz sahibi olarak sorumluluk altında olduğu, davacı şirketin rehinli alacaklı …bankası ile hem rehinli borcun yapılandırılması konusunda anlaşmış, hem de …bank borçlu şirketin konkordato projesine kabul oyu vermiştir. Sonuç olarak, davacı …’nun da rehinli alacaklıların tamamıyla anlama sağladığı adi borçlarının, davacı şirketin borçlarından oluşmakta olup, adi alacaklılarıyla İİK’nun 302.maddesinde öngörülen tasdik koşullarının oluştuğu davacının depo etmesi gereken283.961,30-TL üzerinden binde 2,27 oranındaki 644,60-TL harç ile rehinli borç miktarı olan 1.749.945,02-TL üzerinden binde 1,13 oranındaki 1.977,43-TL harç olmak üzere 2.622,03-TL harcın depo edildiği anlaşılmıştır.
Yargıtay 15.Hukuk Dairesinin 2021/1393 esas-2021/511 karar sayılı ilamında;”…Konkordato hakkında verilen karara karşı İİK 308 a maddesi uyarınca itiraz edenler kanun yoluna başvurabilir. İtiraz edenler kavramı İİK 304. maddesinde belirlenen şekliyle dar yorumlandığı takdirde sadece duruşma öncesi itiraz edenlerin kararı kanun yoluna taşıyabileceklerini kabul etmek gerekir. Ancak böyle bir yorum hak arama özgürlüğü ile bağdaşmaz. Bu nedenle kanun koyucunun itiraz edenlerden kastının konkordato toplantılarında veya iltihak süresi içinde olumsuz oy kullananlar olduğunun kabulü gerekir. Bu bağlamda kanundaki “itiraz edenler” ifadesinin konkordatoya red oyu verenlere teşmil edilmesi hukuk usulünün genel hükümlerine uygun düşer. Nitekim Prof Dr. …, Doç. Dr. …Yeni Konkordato hukuku kitabının 308/a maddesini açıkladıkları 569. sayfada ret oyu kullananların tasdik kararını istinaf edebileceklerini kabul etmişlerlerdir.
Kanunun 302/7 maddesinde “toplantının bitimini takip eden 7 gün içinde gerçekleşen iltihaklar da kabul olunur” ifadesi bulunmaktadır. Bu ifadeden toplantıya katılmadığı halde 7 günlük iltihak süresi içinde alacaklılarının konkordatoya karşı oy kullanma hakkı bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda toplantıya katılıp ret oyu kullanan veya toplantıya katılmadığı halde iltihak süresi içinde oyunu belli eden alacaklının nisapta nazara alınması ve nihai tutanağın ve komser raporunun buna göre hazırlanması Kanun’nun 302/son maddesi gereğidir. Az yukarıda yazılı doktrin görüşünde de iltihak süresi içinde itiraz edenlerin istinaf yoluna başvurabileceği de belirlenmiştir.”
Bu açıklamaların ışığında, Alacaklı … Bankası A.Ş’nin alacaklılar toplantısından sonra iltihak süresi içerisinde ret oyu kullandığı,ancak tasdik kararının 18.03.2021 tarihinde Basın İlan Kurumu Resmi Portalında ilan edildiği, Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde 17.03.2021 ilan edildiği, alacaklının 21.05.2021 tarihinde istinaf talebinde bulunduğu,İİK’nun 308/a maddesinde öngörülen 10 günlük süreden sonra istinaf talebinde bulunduğundan; süre yönünden istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
Alacaklı … Bankası A.Ş vekilinin istinaf sebepleri yönünden yapılan incelemede;alacaklı bankanın alacaklılar toplantısından sonra iltihak süresi içerisinde ret oyu kullandığı,istinaf isteminin süresinde olduğu anlaşılmıştır. … Bankası tarafından alacak miktarının 109.110,59 TL olarak belirtildiği, ancak konkordato projesinde kayıtlı alacak miktarının 99.394,00 TL olduğu, 9.716,59 TL’sinin de İİK’nun 308/b maddesi gereğince çekişmeli alacak olarak kabul edildiğinden,bildirmiş olduğu alacakların tamamı konkordato kapsamında değerlendirilmiştir.Dolayısıyla alacaklının hak kaybı olmayıp, çekişmeli alacağı için dava açmakta muhtariyeti bulunmaktadır. Sair istinaf sebepleri ise soyut iddialardan ibaret olup, bilirkişi raporları ve konkordato komiseri tarafından düzenlenen raporlarda bu konularda tespit yapılmadığından; istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
İstinaf talebine bulunan … Bankası A.Ş ‘nin istinaf sebepleri yönünden yapılan incelemede; rehin konusu mal üçüncü kişilere ait ise bu durumda, rehinli alacaktan bahsedilemez. Rehinli alacaktan bahsedilebilmesi için rehinli malın borçluya ait olması gerekir. Dolayısıyla alacaklının müvekkili bankanın alacağı için 2 adet taşınmazın ipotekli olmasına rağmen, davacı şirket adına kayıtlı taşınmazın rehinli alacak olarak kabul edilip, …. adına kayıtlı taşınmazın rehinli kabul edilmemesi yönündeki istinaf sebepleri yerinde değildir.
Diğer istinaf sebeplerine gelince; İİK’nun 308/h maddesinde belirtildiği üzere; rehinli alacaklılarla yapılan anlaşmaların müzakerede yeterli çoğunlukta kabul ve mahkemece tasdik edilmiş olması halinde, borçlu ile anlaşmayan rehinli alacaklı, konkordato talep tarihinden itibaren taraflar arasındaki sözleşmede kararlaştırılan temerrüt öncesi faiz oranı uygulanmak suretiyle, diğer rehinli alacaklılarla yapılan anlaşmalardan en uzun vadelisine tabi olacaktır. Somut olayda, istinaf talebinde bulunan … Bankası A.Ş davacı … ‘nun rehinli alacaklısı değildir. Davacı şirketin alacaklısıdır. Davacı şirket yönünden ise, davacı şirket ile rehinli alacaklıları arasında İİK’nun 308/h maddesi uyarınca borç yapılandırması yapılmadığı tespit edilmiştir. İstinaf eden bankanın oylamaya tabi adi alacak miktarı 719.928,98-TL olarak yazılmıştır. Alacaklının bu miktarlara itiraz edip, nizada yaratmadığı,nizalı alacaklı statüsü kazanmadığı anlaşılmaktadır. Alacaklının bildirmiş olduğu alacak miktarı 2.255.565,98-TL olup, bu bildirilen alacağın içerisinde 32.000,00-TL olan gayrinakit alacak nakit borç olmadığından düşülmüş olup, kalan 1.319.290,00-TL rehinli sınıfına alınmıştır. Bu durumda adi alacağının 904.275,98-TL olduğu belirlenmiştir. Bankanın konkordato döneminde tahsil ettiği tutar 184.357,00-TL olup, son haliyle adi alacak statüsündeki alacağının 719.918,98-TL olduğu belirlenmiştir. Ayrıca alacaklı bankanın rehinli malların rayiç değerlerine yönelik İİK’nun 298.maddesi gereği itirazlarını sunup yeniden değerlendirme istememiştir. Dolayısıyla alacaklı bankanın istinaf sebepleri yerinde değildir.
Bu nedenlerle, istinaf talebinde bulunan … Bankası A.Ş vekilinin istinaf başvurusunun İİK’nun 308/a maddesi gereğince süresinde yapılmadığından, istinaf talebinde bulunanlar … Bankası A.Ş ve … Bankası A.Ş vekillerinin istinaf başvurusunun ise HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/03/2021 tarih, 2021/44 Esas 2021/286 Karar sayılı kararına karşı istinaf talebinde bulunan … Bankası A.Ş vekilinin istinaf başvurusunun İİK’nun 308/a maddesi gereğince süresinde yapılmadığından, istinaf talebinde bulunanlar … Bankası A.Ş ve … Bankası A.Ş vekillerinin istinaf başvurusunun ise HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvuran alacaklı … Bankası A.Ş, alacaklı … Bankası A.Ş, alacaklı … Bankası A.Ş vekilleri tarafından alınması gereken 59,30-TL istinaf harcı peşin alındığından ve yeterli olduğundan yeniden harç tahsiline yer olmadığına,
3-İstinafa gelen alacaklı … Bankası A.Ş, alacaklı … Bankası A.Ş, alacaklı … Bankası A.Ş vekilleri tarafından yapılan istinaf masraflarının üzerlerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıranlara iadesine,
5-İstinaf yargılamasında duruşma açılmadığından, karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda, kararın tebliğinden itibaren 10 günlük süre içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.08/07/2021