Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/1103 E. 2022/1975 K. 30.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1103
KARAR NO : 2022/1975
KARAR TARİHİ: 30/11/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/11/2018
NUMARASI : 2015/716 Esas 2018/935 Karar
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
BAM KARAR TARİHİ : 30/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 30/11/2022
Davacılar vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacıların İzmir … ilçesinde inşaat malzemeleri ticareti ile iştigal ettiklerini, dava dışı … isimli şahsın taşerön inşaat işleri yapan bir kimse olup 2009 yılında Seferihisar ilçesinde bir sitenin tadilat ve restarasyon işlerini aldığını bu sırada müvekkillerinden inşaat malzemelerini alması nedeniyle tarafların tanıştıklarını, …’ in sık sık müvekkillerine ait iş yerine gelip gitmesi nedeniyle aralarında bir samimiyet doğduğunu, müvekkillerinin ilk kez o tarihlerde …’ den faiz ile ödünç para aldıklarını, ilk olarak 5.000 TL Türk parasını ödünç alındığını daha sonra faiz ile ödünç para verme ilişkisi devam ettiği ve 2010 yılına kadar sürdüğünü müvekkilleri tarafından …’ e 10/02/2009 tanzim ve 19/03/2009 vade tarihli 33.600 TL, 12/02/2009 tanzim ve 19/05/2009 vade tarihli 40.400 TL , 27/05/2009 tanzim 19/07/2009 vade tarihli 47.000 TL meblağlı senetleri aşamada verildiğini 33.600 TL senedin tarafların düzenlediği tarih 10/02/2009 tarihinde bir araya gelerek önceki senedi ve senetsiz borçları kapatılarak bu senedi 40.400 TL’ lik senedin ise 19/05/2009 tarihinde tarafların tekrar bir araya gelerek hesap görmeleri sonucu senet yenilenmek suretiyle 40.400 TL meblağlı yeni senet düzenlenip verildiği, 47.000 TL’ lik senedin ise aynı şekilde tarafların 27/05/2009 tarihinde tekrar yeniden bir araya gelmeleri yeniden hesap görmeleri sonucunda önceki senetlerin iadesiyle 47.000 TL’ vlik meblağlık yeni bir senet verildiği, bu aşamadan sonra müvekkilleri ile …’ in 18/08/2009 tarihinde yeniden bir araya gelerek 27/05/2009 tanzim ve 19/07/2009 vade tarihli 47.000 TL meblağlı senedi yenilemek suretiyle bu kez 19/09/2009 vade tarihli 54.400 TL’ lik yeni senet tanzim edilerek …’ e verildiği, tarafların 09/11/2009 tarihinde yeniden hesap gördüğünü ve 19/09/2009 vade tarihli 54.400 TL senet borcunun bu kez 19/11/2009 vade tarihli 64.850 TL olarak yenilenip müvekkilleri tarafından …’ e verildiğini, en son müvekkileri ile …’ in 26/02/2010 tarihinde bir araya gelerek aralarında ayrıntılı bir hesap görmek suretiyle borcun 99.200 TL olduğunu …’ in söylemesi üzerine müvekillerin tarafından 19/03/2010 vade tarihli 99.200 TL bedelli senedin …’ e verildiği müvekkillerin kendilerinin zor durumda olmasını istifade eden …’ in aralarındaki faiz karşılığında ödünç para verme ilişkisinde borcun işletilen faizleri ödenemeyeceği noktaya geldiğini anlamaları üzerine, müvekkillerinin Seferihisar ilçesi … Mahallesinde bulunan mandalina bahçesini satıp senedin vadesinden yaklaşık 15 gün sonra 100.000 TL’ yi nakit götürüp …’ e ödeyerek borçlarını tamamen kapattığını, hatta 800,00 TL faiz alarak 100.00 TL olarak senetteki meblağın tamamını tahsil ettiği, ancak hakkında tefecilik suçundan şikayet olabileceği düşüncesiyle 99.200 TL meblağlı senedin 100.00 TL teslim edildiği anda yırtıp ettiğini faizle ödünç para verme ilişkisinin inşaat mühendisleri odası İzmir şubesinin 2003 yıllı ajandasının 5,6,7,8,9,10,11 Ağustos ve 13 Ağustos sayfalarında müvekkili … ile …’ in imzalarını içerir hesap özeti şeklinde el yazısı ile açıkça yazıldığını, her ne kadar … tarafından 6,7,8 ve 9 Ağustos sayfalarında bir kısım hesapların üzerileri çizilip karalandığı ve kırmızı ile işaretlenmiş ise de, bunların hala okunabildiği, takibe konu 19/03/2009 vade tarihli 33.600 TL, 19/05/2009 vade tarihli 40.400 TL ve 19/07/2009 vade tarihli 47.000 TL meblağlı senetlerin ödendiği bu senetlerin yenilendiği ve karşılığında üzerilerine faiz konulmak suretiyle yeni senetlerin alındığının görüldüğünü bu nedenle müvekkillerinin takibe konu 3 adet senet nedeniyle ne …’ e ne ciranta alacaklısı … a ne de temlik alacaklısı …’ e hiç bir borçların olmadığını, …’ in alacağının tamamını aldığı halde haksız ve kötü niyetli olarak önceden hesap görülüp yenilenen ve müvekkillerine iade etmesi gereken 33.600 TL, 40.400 TL ve 47.000 TL meblağlı senetlerin saklayıp daha sonra … isimli iş ve arkadaşlık ilişkisi olduğu şahsa ciro edip devrettiğini, … ‘ ın … ile iş birliği içerisine girerek müvekkilleri hakkında İzmir 14. İcra Müdürlüğünde 2012/3625 sayılı dosyası ile toplamda 176.753,52 TL üzerinden müvekkilleri aleyhine icra takibi başlattıkları, buradaki amacın … hakkında yapılacak şikayeti önlemek ve mali kurumlar nezlinde sorumlu olmamak olduğunu müvekkillerinin takip konusu senetler ile borçlu olmadığının taraflar arasında görülen hesaplara ilişkin ajanda da her iki tarafın imzaları ile sabit olduğunu bildirerek davacıların dava konusu 10/02/2009 tanzim ve 19/03/2009 vade tarihli 33.600 TL, 12/02/2009 tanzim ve 19/05/2009 vade tarihli 40.400 TL ve 27/05/2009 tanzim ve 19/07/2009 vade tarihli 47.000 TL bedelli senetle, ve bu senetlere dayalı İzmir 14. İcra Müdürlüğünün 2012/3625 Esas sayılı takip dosyası ve alacak nedeniyle borçlarının bulunmadığının tespitine ve takibin ve 3 adet senedin iptaline Asıl alacağın %20 oranında icra inkar tazminatının taktirine ve İzmir 14. İcra Müdürlüğünün 2012/3625 Esas sayılı takip dosyasının tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde, müvekkilinin temlik alacaklısı olarak iyi niyetli üçüncü hamil konumunda olduğunu, davacıların … ile ilişkisine dayalı kıymetli evrakın doğumu ile ilgili beyanlarını müvekkilini bağlamadığını, mücerret kıymetli evrakın doğumun sebep olan ilişkiden bağımsız ve soyut olduğunu, davanın müvekkiline karşı yöneltilmesinde hukuka ve usule aykırı olduğu, keşidecesinin lehtara karşı ileri sürebileceği şahsi defileri senedi ciro yoluyla devir alan diğer hamilere ileri süremeyeceğini, senette hamil olarak yer alan … ‘ ın iyi niyetli üçüncü hamil olduğunu, davacılarının beyanları soyut olup ıspata muhtaç olduğunu, iyi niyetl hamil … da müvekkilin iyi niyetli olduğu temlik sözleşmesi neticesinde alacağı devir aldığını, davacının iddiasını yazılı belge ile ıspatlaması gerektiğini bildirerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEMECE :
Davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin 01/09/2015 tarihli ara karar gereği İİK 72/3 maddesi gereğince icra veznesine girecek paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde karar verilmiş, ön inceleme aşaması tamamlanarak tahkikata geçilmiş taraflar davaya ilişkin delilleri dosyaya bildirmişlerdir.
İncelenen İzmir 14. İcra Dairesi 2012/3625 Esas sayılı dosyasında icra takibinin … tarafından davacılar aleyhine 10/02/2009 tanzim ve 19/03/2009 vade tarihli 33.600 TL, 12/02/2009 tanzim ve 19/05/2009 vade tarihli 40.400 TL ve 27/05/2009 tanzim ve 19/07/2009 vade tarihli 47.000 TL bedelli bonolara dayalı olarak 121.000 TL asıl alacak, 55.390,52 TL faiz, 363,00 TL komisyon toplamı 176.753,52 TL üzerinden kambiyo senetlerine mahsus takip yoluyla 16/03/2012 tarihinde başlatılan takip dosyası içinde İzmir 9. Noterliğinin 18/06/2014 tarihli 006696 yevmiye nolu temliknamesinin İcra Dosyası içinde olduğu, … tarafından İzmir 14. İcra Müdürlüğünün 2012/3625 sayılı dosyasındaki toplam 199.767 TL alacağın …’ e devrine ilişkin olarak düzenlendiği takip dayanağı senetlerde keşidecinin davacı taraf lehtarı … olduğu ve … ile …’ ın cirolarının bulunduğu belirlenmiştir.
İncelenen İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 2015/57871 sayılı soruşturma dosyasında şikayetçinin …, şüphelilerinin … , … ve … oldukları tefecilik. Güveni kötüye kullanmak, bedelsiz senedi tahsile koymak, bu suçlara iştirak suçu nedeniyle yapılan soruşturmada 2016/3113 sayılı 18/01/2016 tarihli karar ile kovuşturmaya yer olmadığını dair karar verildiği belirlenmiştir. Dava dilekçesinde belirtilen ajanda sayfaların davacı taraf ile dava dışı … arasında düzenlendiği belirlenmiştir. Davacı taraf dilekçesinde bildirilen davacı tanıkları … ve … dinlenmelerine karar verilmiş tanık …’nın davetiye tebliğine rağmen hazır olmadığı diğer tanık …’un adresinin açık olmadığı ve davacı tarafça 26.4.2016 tarihli duruşmadaki beyanlarında adı geçen tanıkların birdahaki duruşmada hazır edileceği bildirildiğinden, davacı tarafa tanıkların hazır edilmesi hususu 26/04/2016 tarihli 2 nolu ara karar ile ihtar edilmiş davacı tanıkları hazır edilemediğinden dinlenememiştir.
Davacı taraf ile dava dışı … ve …ın ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesine karar verilmiş, dosyaya verilen 17/01/2018 tarihli bilirkişi raporunda davacı tarafından TTK nın ticari defterlerin tutulmasına ilişkin ilke ve esaslarına 2009 ve 2010 yıllarında uyulmadığı davacı … ve … ŞTİ’nin 2009 ve 2010 yılı ticari defterlerinde davalı … ve dava dışı … ile ilgi herhangi bir hesap haretine rasstlanmadığı gibi ilgili kişiler adına açılan herhangi birhesabın bulunmadığı, dava dışı … adına açılmış herhangi bir hesabın davacı şirketin ticari defterlerinde bulunmadıağı dolayısı ile davacı şirketin ticari defterleride dava konusu senetlerin dava dışı … e verildiğini gösteren hiçbir kayda rastalanılmadığını konuyla ilgili herhangi bir makbuz, dekont sunulmadığını , takipte dava konusu 3 adet bono kopyası incelendiğinde ödeyecek bölümünde davacılar … Şti kaşesi ile … ad ve soyadının bulunduğu, alacaklının dava dışı …, bonoların toplam tutarının 121.000 TL olduğu her üç bononun arka yşüzleri incelendiğinde alacaklı … tarafından dava dışı …’a cirolandığının anlaşıldığını, dava dışı şahısların ticari defter ve dayanağı belgelerin incelenmesi yönünde tarafların telefon ile arandığı …’in ticari defterlerini bilirkişi incelemesine sunmayacağı, mahkeme isterce sunacağı …’ın ise dava konusu senetler ile ilgili ticari defterlerinde herhangi bir kayıt bulunmadığını belirtiğini bildirmiştir. Bilirkişi rapor kapsamında dava dışı … ile … adına HMK 221 madde gereğince ticari defter ve kayıtların ibrazı hususunda tebligat yapılmış … dosyaya verdiği 12/07/2018 tarihli dilekçesinde defter tutma yükümlülüğünün bulunmadığını bu nedenle ticari defterlerin olmadığını bildirmiş, … adına yapılan tebligata rağmen dosyaya herhangi bir beyanda bulunulmamıştır.
Dosyaya toplanan deliller ve tüm dosya kapsamının değerlendirilmesinde mahkememizdeki davanın, İzmir 14. İcra Müdürlüğünün 2012/3625 sayılı dosyasında takibe konu senetlerin dava dışı …’den faizle para alındığı ve borcun yenilenerek iade edilmesi gerekli senetlerin iade edilmeyip iş ve arkadaşlık ilişkisinde olduğu … a ciro edildiği onun tarafından da icra takibine konu edildiği ve … tarafından takip dosyasındaki alacakların davalı … e temlik edildiği takip konusu senetlerin bedelsiz olduğundan bahisle menfi tespit talepli olarak açıldığı, davacı tarafın ihtiyati tedbir talebi hakkında 01/09/2015 tarihli ara karar ile İİK 72/3 maddesi gereğince ihtiyati tedbir kararı verildiği ve davacı tarafça teminat depo edilerek ihtiyati tedbir kararının icra müdürlüğüne gönderildiği, davacı defter ve kayıtlarında dava dışı … adına açılmış herhangi bir hesabın ve senetlerle ilgili bir kaydın bulunmadığı dava dışı şahısların ticari defter ve kayıtlarının ibraz edilmediği ve dava dışı …’in defter tutma yükümlüğünün bulunmadığını bildirdiği, davaya dayanak icra takip konusunun kambiyo senetlerine ilişkin olduğu ve davanın takip alacaklısı cirantadan alacağı temlik alan davalı aleyhine açıldığı, İcra takibinin senetlerde ciranta olan … tarafından başlatıldığı ve davalı tarafa temlik edildiği, kambiyo senetlerinin illetten mücerret olduğu ve talil şartlarının bulunmadığı, TTK 687/1 madde kapsamında ispat yükünün davacı tarafta olduğu, dosya kapsamı ile takip alacaklısı tarafın kötü niyetli olduğu hususunun ispatlanamadığı sonucuna ulaşılarak subut bulmayan davanın reddine, mahkememizce verilen 01/09/2015 tarihli ihtiyati tedbir kararın uygulanmış oluşuna göre İİK 72/4 maddesi gereğince tazminat koşullarının davalı taraf lehine oluştuğu belirlenerek %20 oranındaki tazminatın davacıdan tahsiline ilişkin aşağıdaki karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURU :
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dışı … ve …’in dava konusu bonolarla ilgili ticari defterlerinde alacak kayıtlarının bulunmadığını ve bu şahıslarla aralarında ticari ilişki bulunmadığını bu şahısların önceden bedelleri ödenen senetleri kötü niyetle takibe koyduklarını, dosyaya ibraz ettikleri fotoğraf ve mesaj kayıtlarının mahkemece dikkate alınmadığını, … ve …’in evlerinin karşılıklı olup başından beri kötü niyetle hareket ettiklerini belirtilen hususlarda araştırma yapılmayarak verilen red kararının yerinde olmadığını beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava takipten sonra açılan menfi tespit ve üç adet bononun iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafça, taraflar arasında faizle ödünç para alma ilişkisi bulunduğu, tarafların dönem dönem bir araya gelerek önceki senetli senetsiz borçlar kapatılarak yeni senet verildiği, en son 99.200,00 Tl meblağlı senet verilip 100.000 TL olarak ödendiği, …’in hesap görülüp yenilenen ve bedeli ödenen takibe konu senetleri iş ilişkisi içinde bulunduğu …’a ciro ettiği bu şahsında kötü niyetle takibe koyduğu beyanıyla borçlu olmadığının tespiti ve bonoların iptali talep edilmiştir.
Davalı tarafça, bononun kendini doğuran hukuki ilişkiden mücerret olduğu, şahsi defilerin bonoyu ciro yoluyla devralan müvekkiline karşı ileri sürülemeyeceği beyanıyla davanın reddi talep edilmiştir.
İzmir 14. İcra Dairesi 2012/3625 Esas sayılı dosyasında, alacaklı … tarafından davacılar aleyhine üç adet bonoya istinaden 121.000 TL asıl alacak, 55.390,52 TL faiz, 363,00 TL komisyon olmak üzere toplam 176.753,52 TL alacak için kambiyo senetlerine mahsus takip yapıldığı ödeme emrinin borçlulara 19/03/2012 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Takibe dayanak bonoların 10/02/2009 tanzim ve 19/03/2009 vade tarihli 33.600 TL bedelli keşidecisinin …, kefilinin … olduğu, 12/02/2009 tanzim ve 19/05/2009 vade tarihli 40.400 TL bedelli keşidecisinin … kefilinin … olduğu, 27/05/2009 tanzim ve 19/07/2009 vade tarihli 47.000 TL bedelli bononun keşidecisinin … kefilinin … olduğu, bonolarda lehdarın … olduğu, nakden kaydı bulunduğu, … ile …’ ın cirolarının bulunduğu anlaşılmıştır.
İzmir 9. Noterliğinin 18/06/2014 tarihli 006696 yevmiye nolu temliknamesi ile nin … tarafından İzmir 14. İcra Müdürlüğünün 2012/3625 sayılı dosyasındaki toplam 199.767 TL alacağın …’ e temlik edildiği anlaşılmıştır.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 2015/57871 sayılı soruşturma dosyasında şikayetçinin …, şüphelilerinin … , … ve … oldukları tefecilik. Güveni kötüye kullanmak, bedelsiz senedi tahsile koymak, bu suçlara iştirak suçu nedeniyle yapılan soruşturmada 2016/3113 sayılı 18/01/2016 tarihli karar ile kovuşturmaya yer olmadığını dair karar verildiği belirlenmiştir.
Davacı tarafça istinaf dilekçesinde … ile …’in kötü niyetlerine ilişkin sundukları fotoğraf ve mesaj kaydının mahkemece değerlendirilmediği iddia etmekte ise de tarafların birbirini tanıyor olmasının kötü niyetli olarak birlikte borçlunun zararına hareket ettiklerini ispata yeterli görülmemiştir.
TTK 687. Madde gereğince hamilin kötü niyetli olduğu kanıtlanmadıkça keşideciyle lehdar arasındaki şahsi defilerin iyi niyetli hamile karşı ileri sürülmesi mümkün değildir. Ödeme def’inin hamile karşı ileri sürülebilmesi için hamilin bonoyu iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket ettiğinin kanıtlanması gerekir. İspat yükü üzerinde bulunan davacıların temlik eden dava dışı …’ın, temlik alan …’in bono bedelinin ödenmiş olduğunu bildiği ve bile bile borçluların aleyhine hareket ettiği hususlarını ispat edemediği buna göre mahkemece sübut bulmayan davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına göre davacı vekilinin tüm istinaf itirazları yerinde görülmediğinden 6100 Sayılı HMK m. 353/1,b.1 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/11/2018 tarih, 2015/716 Esas ve 2018/935 Karar sayılı kararına karşı davacılar vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvuran davacılardan alınması gereken 80,70 TL istinaf harcından başlangıçta alınan 44,40 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 36,30 TL’nin davacılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacılar tarafından yapılan istinaf masrafının üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıranlara iadesine,
5-İstinaf yargılamasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; HMK’nın 361/1. maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 30/11/2022