Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/1101 E. 2021/1395 K. 14.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1101
KARAR NO : 2021/1395
KARAR TARİHİ : 14/10/2021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/03/2020
NUMARASI : 2019/380 Esas-2020/102 Karar
DAVANIN KONUSU : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki))
KARAR TARİHİ : 14/10/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/10/2021

Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 06/03/2020 tarih ve 2019/380 Esas-2020/102 Karar sayılı karara karşı istinaf yoluna başvurulduğu anlaşılmış olmakla, dosyada bilgi ve belgeler değerlendirilerek gereği düşünüldü:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’ın davalı … … … Şubesinden 2013 yılında kullandığı 50.000,00-TL kredinin teminatı olarak davacıya ait taşınmaza ipotek konulduğunu, müvekkilinin kredi borcunu ödediğini beyanla … İli, … İlçesi, … Mahallesinde kain ve tapunun … pafta, … Ada, … Parselde kayıtlı bulunan … Arsa paylık, 3 kat (6) bağımsız bölüm numaralı taşınmaz üzerindeki 50.000,00-TL’lik ipoteğin kaldırılmasını talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili banka lehine; davacının doğmuş ve doğacak borçlarının teminatını teşkil etmek üzere 1. Derece 01.11.2013 tarih … yev. nolu 350.000-TL bedelli; davacı … – … Şti. ve … A.Ş. firmalarının doğmuş doğacak borçlarının güvencesini teşkil etmek üzere 2. Derece 17.06.2015 tarih … yev. nolu 350.000-TL bedelli ipotekler tesis edildiğini, söz konusu ipoteklerden 1. derece 01.11.2013 tarih … yev. nolu 350.000-TL bedelli ipoteğin davacı …’ın talebi üzerine fek edildiğini, davacı tarafından, 2.derece 17.06.2015 tarih … yev. nolu 350.000-TL bedelli ipoteğinde fek’i talep edilmişse de; söz konusu ipoteğin teminatını teşkil ettiği kredi taksitlerinin bir kısmının kefil/kefiller tarafından ödenmesi ve ödeyen kefil/kefillerden ipoteğin fek’i hususunda muvafakat alınamadığından ipoteğin fek edilmediğini, davacı vekili dava konusu taşınmaz üzerindeki 50.000-TL bedelli ipoteğin -gerektiğinde iddia olunan riski karşılayacak miktarının tespit edilecek bir banka şubesine vadeli olarak depo edilmek sureti ile kaldırılmasının talep ve dava edildiğini, davacının davanın açılması sırasında dava değerini 50.000,00-TL gösterdiğini ve bu miktar üzerinden nispi harç yatırdığını, kaldırılması istenilen ipoteğin 350.000,00-TL değerinde olduğuna göre, bu miktar üzerinden nispi peşin harç noksanlığının tamamlattırılmasını müvekkili bankanın …/… Şubesi ile dava dışı … A.Ş. firması arasında imzalanan Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmelerini … ve …’ün müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, davaya konu taşınmazın kaydında malik …’ın doğmuş doğacak borçlarının güvencesini teminen 1.derecede; … Şti. ve … A.Ş. firmalarının doğmuş doğacak borçlarının güvencesini teminen 2. derecede ipotek tesis edildiğini, gelinen aşamada 1.derecede ipotek fek edildiğini, 2. derecede tesis edilen ipoteğin ise halen devam ettiğini, söz konusu 2. derece ipoteğe konu … A.Ş.’nin 25/04/2018 tarihinde kullandığı yapılandırma kredisinin (taksitli ticari kredi) bir kısım ödemelerinin kefiller … ve … tarafından yapıldığını, davaya konu olayda ipoteğin teminat oluşturduğu krediye istinaden kefil tarafından bir kısım ödemeler yapıldığını, bu kapsamda, ipoteğin kefilden muvafakatname alınmadan fek edilmesi durumunda; müvekkili banka tarafından kefil/kefiller aleyhine işlem yapıldığı ve zarara uğratıldığı kefilin halefiyet hakkından yararlanamadığı vb. iddialarla bankaya husumet yöneltilebileceği ve ihtilaf yaşanabileceği dikkate alınarak, anılan kanun hükmü çerçevesinde davacının ipotek fek talebinin kabul edilmediğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
MAHKEMESİNCE: Dosya içerisine alınan deliller birlikte değerlendirildiğinde gerçeğe ve hukuka uygun görülerek hükme esas alınan bilirkişi raporuyla da belirtiği üzere, davaya konu olan ipoteğin teminat olarak verildiği, kredi sözleşmesi uyarınca kullanılan kredilerin geri ödemesinin yapıldığı, borcun kapatıldığı, dava dışı asıl borçlu …’in borçlarına karşılık 45.480,33-TL’nin 16.000,00-TL’lik kısmının … tarafından, 33.430,33-TL’sinin kefil … tarafından karşılandığı tespit edilmiş olmakla, davalı bankanın kefile karşı muvaffakatname almadan ipoteği kaldırması durumunda, bankanın sorumluluğunun doğmaması için, davacı tarafça 33.430,33-TL’nin ayrı bir hesapta bloke edilmesi karşılığında ipoteğin fekki gerektiği, davacı tarafça bu miktarın … Bankası … Şubesinde açtırılan hesapta bloke edildiği anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURU: Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle;
Davalı bankanın kefile karşı muvaffakatname almadan ipoteği kaldırması durumunda, bankanın sorumluluğunun doğmaması için, davacı tarafça 33.430,33-TL’nin ayrı bir hesapta bloke edilmesi karşılığında ipoteğin fekki gerektiğine karar verilmesine göre banka aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmesinin yasaya aykırı olduğunu, dava yetkisiz mahkemede açılmakla yetkili mahkemenin müvekkil banka lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmetmesi gerektiğini, davaya konu olayda ipoteğin teminat oluşturduğu krediye istinaden kefil tarafından bir kısım ödemeler yapıldığını ipoteğin kefilden muvafakatname alınmadan fek edilmesi durumunda; müvekkil Banka tarafından kefil/kefiller aleyhine işlem yapıldığı ve zarara uğratıldığı kefilin halefiyet hakkından yararlanamadığı vb. iddialarla müvekkili bankaya husumet yöneltilebileceği dikkate alınarak, ipotek fek talebinin kabul edilmediğini, müvekkil bankanın riski devam ederken ; banka lehine tesis edilen ipoteğin nakit teminat karşılığında fekkinin yasaya aykırı olduğunu beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir.
Dava İzmir ATM ‘ye açılmış, yetkisizlik kararı ve süresinde gönderme talebi üzerine yargılamaya Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesince devam edilmiştir.
Mahkemece aldırılan bankacı bilirkişi …’in raporundan kefil …’ın TBK 596 maddesi kapsamında halef olduğu alacak hakkı bu kredi ilişkisinde 33.430,33-TL olmakla ve yine …’ın kefili olduğu kredinin banka kayıtlarında kapanmış olduğu görüldüğünden ipoteğin bu bedel dışında alacak teminatı olmadığı, ipoteğin tesisine temel olan dava dışı … firması yönünden bankanın hiçbir kredi limiti-riski-alacağı kalmadığından kefilin alacaklı olduğu tutar üzerinden nakit karşılık depo edilmesi şartıyla ipotek fekkinin yapılabileceği bildirilmiştir.
Mahkemece verilen depo kararı üzerine davacı tarafça … nezdinde hesap açıldığı, 33.430,33-TL’nin açılan hesapta bloke edildiği sunulan makbuz örneğinden anlaşılmıştır
Tüm dosya kapsamına mahkemenin yerinde görülen gerekçesine göre Dava konusu taşınmazın dava dışı şirketin genel kredi sözleşmesine istinaden kullandığı ve kullanacağı kredilere karşılık davacı tarafından teminat olarak 2. derece ipotek tesis edildiği kredi sözleşmesi uyarınca kullanılan kredilerin geri ödemesinin yapıldığı, borcun kapatıldığı, dava dışı asıl borçlu …’in borçlarına karşılık 45.480,33-TL’nin 16.000,00-TL’lik kısmının … tarafından, 33.430,33-TL’sinin kefil … tarafından karşılandığı davalı bankanın kefile karşı muvaffakatname almadan ipoteği kaldırması durumunda, bankanın sorumluluğunun doğmaması için, davacı tarafça 33.430,33-TL’nin ayrı bir hesapta bloke edilmesi karşılığında ipoteğin fekki gerektiği, davacı tarafça bu miktarın depo edildiği anlaşılmakla ipoteğin fekkine karar verilmesinde yasaya uymayan bir yön yoktur.
Dava yetkisiz mahkemede açılmakla yetkili mahkemenin müvekkili banka lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmetmesi gerektiğine ilişkin istinaf incelemesinde, görevsizlik veya yetkisizlik kararından sonra, süresi içinde talep edilmesi ile dosyanın görevli veya yetkili mahkemeye gönderilmesi halinde, devam edilen dava yeni bir dava olmayıp açılan davanın devamı niteliğinde olduğundan , işin sonu gelmediği için ayrı bir vekalet ücreti talep edilemeyecektir.
HMK 331/2. fıkrada ki;”Görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde, yargılama giderlerine o mahkeme hükmeder. Görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise, talep üzerine davanın açıldığı mahkeme dosyası üzerinden bu durumu tespit ile davacıya yargılama giderlerini ödemeye mahkum eder.” ifadesi, bu uygulamayı yasa hüküm haline getirmiştir. HMK 323/ğ maddesine göre vekalet ücreti de bir yargılama gideri olduğundan, davaya görevli veya yetkili mahkemede devam edilmesi halinde vekalet ücretine de aynı mahkemede karar verilecektir. Ama bu davanın sonucuna, haklılık durumuna göre karar verilecek olan bir vekalet ücreti olup, ilk davanın açıldığı mahkemenin görevsizlik veya yetkisizlik kararı nedeni ile bir vekalet ücreti öngörülmemiştir.
Sonuç olarak dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, ilk derece mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b,1. maddesine göre esastan reddine karar verilerek, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 06/03/2020 tarih ve 2019/380 Esas-2020/102 Karar sayılı kararına karşı davalının istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı tarafından alınması gereken 3.415,50 TL istinaf nispi karar harcından başlangıçta alınan 853,87 TL’nin mahsubu ile eksik yatırılan 2.561,63 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf masrafının üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-İstinaf yargılamasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile kesin olmak üzere karar verildi.14/10/2021