Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1041
KARAR NO : 2021/1094
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/10/2020
NUMARASI : 2015/940 Esas, 2020/368 Karar
DAVANIN KONUSU : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 06/07/2021
KARAR YZM TARİHİ : 07/07/2021
İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 06/10/2020 tarih ve 2015/940 Esas, 2020/368 Karar sayılı karara karşı istinaf yoluna başvurulduğu anlaşılmış olmakla, raportör hakim tarafından okunan rapor dinlendi, dosyada bilgi ve belgeler değerlendirilerek gereği düşünüldü:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; Davalı şirket ile aralarında akdedilen 27/07/2013 tarihli protokol nüshasının davalıda bulunduğu gibi bir suretinin de İzmir 23 İcra Dairesinin 2014/13186 sayılı dosyasında mevcut olduğunu, bu protokol gereği, 2 adet taşınmazın davacı şirketin icarı altında iken boşaltılması ve davalıya boş olarak teslimi ile davalı şirketin davacı şirkete 50.000,00 TL ibaret bir ödemeyi ifa etmesi hükmaltına alındığını ve bu protokolün 27/07/2013 tarihinde davacı şirket adına dava dışı … ve davalı şirket adına dava dışı … tarafından imzalanarak yürürlüğe girdiğini, protokolün birinci maddesinin şartları karşılıklı olarak yerine getirildiğini ikinci maddede düzenlenen taşınmazın tahliye edilerek teslim edilmesine rağmen davalının edimin yerine getirmemesi nedeniyle 26.870,00 TL alacağın ihtarnamenin tebliğ tarinhi olan 27/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari faiz ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili yanıt dilekçesi ile; davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece; TTK md 370 ve devamı hükümlerine göre, Anonim şirketin ne şekilde temsil edileceği hususunun düzenlendiği buna göre, esas sözleşmede aksi öngörülmemiş veya yönetim kurulu tek kişiden oluşmuyorsa temsil yetkisi çift imza ile kullanılmak üzere yönetim kuruluna aittir, yönetim kurulu temsil yetkisini bir veya daha fazla murahhas üyeye veya müdür olarak 3. Kişilere devredebilir en az bir yönetim kurulu üyesinin temsil yetkisine haiz olması şarttır. Olayımızda, davacı tarafından dayanılan protokolde davalı şirket adına protokolü imzalayan kişi olarak gösterilen …’ın protokol tarihi itibariyle şirketi temsile yetkili olmadığı, şirketin bu şekilde borçlandırıcı bir işleme konu olması halinde buna ilişkin yetkinin varlığının tespiti gerektiği, davalı şirket tarafından dava dışı gerçek kişinin bu işlem için yetkilendirildiğini gösterir herhangi bir kaydın veya delilin tespit edilemediği, davalı şirketin usulüne uygun şekilde yetkilendirmediği kişi tarafından borçlandırılması işleminin davalı şirket yönünden sonuca etkisinin olmayacağı davalı şirketin mevcut davaya dayanak protokol yönünden pasif husumet ehliyetinin bulunmadığı bu haliyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı istinaf dilekçesinde özetle, davaya konu protokolün birinci maddesindeki edimlerin karşılıklı olarak yerine getirildiğini , davalının bu maddeye ilişkin ödeme belgesi olan çekin dosyaya sunulduğunu ikinci madde gereğince taşınmaz tahliye edilerek davalıya kendi edimini yerine getirmesi için ihtarname gönderildiğini , davalının bu ihtara cevap vermediğini, bir kısmı yerine getirilen sözleşmenin ikinci kısmı için yetkisiz temsil definde bulunulmasının kötü niyetli olduğunu beyanla kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Davaya dayanak yapılan 27/07/2013 tarihli protokol başlıklı belgenin 2. maddesinde, … tarafından kullanılmakta olan …’a ait olan işyerini …’nin boş olarak …’ye teslim ettiği tarihte … tarafından …’ne 25.000,00 TL ödeneceği hususunun kararlaştırıldığı ve bu bedellerin ne şekilde ödeneceği hususunun gösterildiği, imzalayanlar olarak … adı altında … isminin bulunduğu , … adı altında … isminin ve imzaların bulunduğu görülmüştür.
Protokol tarihi itibariyle davalı şirket yetkilisi …’tır.
İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü cevabından davalı şirketin protokol tarihi itibariyle temsiline yetkili kişinin … olduğu görülmüştür.
TTK md 370 ve devamı hükümlerinde Anonim şirketin, esas sözleşmede aksi öngörülmemiş veya yönetim kurulu tek kişiden oluşmuyorsa temsil yetkisi çift imza ile kullanılmak üzere yönetim kuruluna ait olduğu , yönetim kurulu temsil yetkisini bir veya daha fazla murahhas üyeye veya müdür olarak 3. Kişilere devredebileceği en az bir yönetim kurulu üyesinin temsil yetkisine haiz olması şart olduğu düzenlemelerine yer verilmiştir.
Tüm dosya kapsamına mahkemenin yerinde görülen gerekçesine göre; davacı tarafından dayanılan protokolün imzalandığı tarihte Davalı şirket adı altında ismi bulunan …’ın şirketi temsile yetkisi olmadığı, davalı şirket tarafından dava dışı gerçek kişinin bu işlem için yetkilendirildiğini gösterir herhangi bir kaydın veya delilin sunulmadığı , davalı şirketin usulüne uygun şekilde yetkilendirmediği kişi tarafından borçlandırılması işleminin davalı şirket yönünden sonuca etkisinin olmayacağı analaşılmakla yerinde görülmeyen istinaf istemlerinin reddi gerekmiştir.
Sonuç olarak, yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan, yerel mahkeme kararına karşı yerinde olmayan istinaf isteminin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 06/10/2020 tarih ve 2015/940 Esas, 2020/368 Karar sayılı kararına karşı davacının istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı taraftan alınması gereken 59,30 TL istinaf harcı alındığından ve yeterli olduğundan, yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf masrafının üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-İstinaf yargılamasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; HMK’nın 361/1. maddesi gereğince esas yönünden oy birliği, harçlar yönünden oy çokluğu ile kesin olmak üzere karar verildi.06/07/2021
MUHALEFET ŞERHİ:
HMK, Harçlar kanunu ve harçlar tarifesinde ve sair yasal düzenlemede istinaf karar harcı öngörülmediğinden ve aksi yorumun harç ve diğer mali yükümlülüklerin yasa ile düzenleneceğine dair Anayasal hükme aykırı olduğu ve hak arama hakkının sınırlandırıldığı ve hak aramanın zorlaştırıldığı sonucunu doğuracağından, istinaf aşamasında karar ve harcı yatırılması hususunda çoğunluk kararına katılmak mümkün olmamıştır.