Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/1003 E. 2021/1166 K. 14.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1003
KARAR NO : 2021/1166
KARAR TARİHİ: 14/07/2021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/03/2021
NUMARASI : 2020/275 Esas
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 14/07/2021
KARAR YAZIM
TARİHİ : 16/07/2021

Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02/03/2021 tarih, 2020/275 Esas sayılı ara kararına karşı istinaf yoluna başvurulduğu anlaşılmış olmakla istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen dosya HMK’nın 353. maddesi uyarınca incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili ihtiyati tedbir talebinde özetle; davaya konu bonolardan 3’ü hakkında evvelce açılmış olan icra takibinin iptal olduğu, bu kere davaya konu 8 adet bononun tamamı, huzurdaki dava tarihi olan 20.07.2020 tarihinden çok sonra olan 12.03.2021 tarihinde Germencik İcra Dairesi 2021/123 E. sayılı dosyasından takibe konulduğunu, İİK.72/2 hükmü uyarınca; 20.03.2020 vâde tarihli 5.000,00 TL tutarlı, 20.04.2020 vâde tarihli 6.000,00 TL tutarlı, 20.05.2020 vâde tarihli 7.000,00 TL tutarlı, 20.06.2020 vâde tarihli 7.500,00 TL tutarlı, 20.07.2020 vâde tarihli 7.500,00 TL tutarlı, 20.08.2020 vâde tarihli 7.000,00 TL tutarlı, 20.09.2020 vâde tarihli 6.000,00 TL tutarlı, 20.10.2020 vâde tarihli 5.000,00TL tutarlı 8 adet bono hakkında Germencik İcra Dairesi 2021/123 E. sayılı dosyasından yapılan icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ettiklerini, müvekkilin -kendisine mal tedariki yapılmadığı halde, mala karşılık verdiği senetlerin iade edilmemesi üzerine, 2020/55 D.iş, 2020/55 K. Sy Değişik iş dosyasından ihtiyati tedbir talep edildiğini, talebin mahkemece yerinde görülerek %20 teminat karşılığında ”bonoların icra takibine konu edilmemesi” yönünde ihtiyati tedbir kararı verildiğini, davalının vaki itirazı reddedildiğini, red kararının istinafı üzerine İzmir BAM 17. HD; 2020/1226 E., 2020/876 K. Sy 18.9.2020 tarihli kararında ” İİK’nın 72/2 maddesi hükmüne göre, “icra takibinden önce açılan menfi tespit davasında icra takibinin tedbiren durdurulması kararı verilmesi gerekirken, takibe konu edilmemesi kararının yasanın emredici hükmüne aykırı olduğu” gerekçesiyle kararın kaldırılmasına karar verildiği, davaya konu 8 adet bono için 02.03.2021 tarihinde tekrar ihtiyati tedbir talebinde bulunulduğu, 03.03.2021 tarihinde mahkememizce İzmir 5. İcra Müdürlüğü’nün 2020/4587 E.sayılı dosyasına konu 3 bono için ”yatırılacak paranın ödenmesinin tedbiren durdurulmasına, diğer 5 bono için ise takip açılmamış olduğundan karar verilmesine yer olmadığına karar verildiğini, 04.03.2021’de ise ”İzmir 11. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2020/231 E. Sy dosyasında verilen karar ile İzmir 5. İcra Md. 2020/4587 E. Sy takibin iptal edildiğini, kararın hemen akabinde … vekilinin 8 bonoyu tekrar takibe koymak için mevcut takipten vazgeçtiğini, dosyanın işlemden kaldırıldığını, özetle, verilen ihtiyati tedbir kararının da takip iptal edilmekle konusuz kaldığını, bu kere mahkememizden yeniden ihtiyati tedbir talep etmek için takip başlatılması beklenirken, davalılardan … davaya konu bonoların karşılıksız olduğunu bile bile takip başlatmak yerine Germencik Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2021/58 D.İş esas, 2021/63 D.İş karar sayılı 08.03.2021 tarihli kararı ile ihtiyati haciz kararı aldığını ve müvekkilin taşınmazına ihtiyati haciz koymasına rağmen bir de borçlu olmadığı halde müvekkilin ticari repütasyonunu yerle bir edecek şekilde adresine fiili hacze gittiğini, davaya konu 8 adet bononun tamamı, huzurdaki dava tarihi olan 20.07.2020 tarihinden çok sonra olan 12.03.2021 tarihinde Germencik İcra Dairesi 2021/123 E. sayılı dosyasından takibe konulduğunu ve menfi tespit davası işbu icra takibinden önce açıldığını, İİK.72/2 hükmü uyarınca ; 20.03.2020 vâde tarihli 5.000,00 TL tutarlı, 20.04.2020 vâde tarihli 6.000,00 TL tutarlı, 20.05.2020 vâde tarihli 7.000,00 TL tutarlı, 20.06.2020 vâde tarihli 7.500,00 TL tutarlı, 20.07.2020 vâde tarihli 7.500,00 TL tutarlı, 20.08.2020 vâde tarihli 7.000,00 TL tutarlı, 20.09.2020 vâde tarihli 6.000,00 TL tutarlı, 20.10.2020 vâde tarihli 5.000,00TL tutarlı 8 adet bono hakkında Germencik İcra Dairesi 2021/123 E. sayılı dosyasından yapılan icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
MAHKEMECE:
Davacı vekili tarafından 20.03.2020 vâde tarihli 5.000,00 TL tutarlı, 20.04.2020 vâde tarihli 6.000,00 TL tutarlı, 20.05.2020 vâde tarihli 7.000,00 TL tutarlı, 20.06.2020 vâde tarihli 7.500,00 TL tutarlı, 20.07.2020 vâde tarihli 7.500,00 TL tutarlı, 20.08.2020 vâde tarihli 7.000,00 TL tutarlı, 20.09.2020 vâde tarihli 6.000,00 TL tutarlı, 20.10.2020 vâde tarihli 5.000,00TL tutarlı 8 adet bono yönünden 20/07/2020 tarihinde menfi tespit davası açıldığı, İİK’nın 72/2 maddesi hükmüne göre, “icra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın %15’inden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir” denildiğinden Germencik İcra Müdürlüğünün 2020/123 Esas sayılı takip dosyası ile 12/03/2021 tarihinde takibe geçildiği görülmekle talebin kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı … Şirketi vekili 07.04.2021 tarihli istinaf dilekçesinde özetle;
– Öncelikle ihtiyati tedbir talep eden taraf, HMK 390. Maddesine göre davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek durumunda olduğunu,davacının tüm iddiaları ve dilekçesinin dayanağını teşkil eden iddialar tamamen soyut ve lafzi kaldığını,tüm bu anlatılanlar Davacı ve diğer davalı … aralarındaki ticari ilişki olup,müvekkille bir ilgisinin olmadığını,müvekkile yapılan tüm bu suçlamaların gerçek dışı olduğu belirtmekle davacı yan iddialarını ispatlayacak somut herhangi bir delil ortaya koymadığını,yerel mahkemeye … şirketine yapılan sevk irsaliyeleri sunulmuş olup müvekkil şirketin ticari hayat gerekliliklerini yerine getirdiği işbu belgelerle sabit olduğunu,
-Müvekkil Şirketin dava konusu malzemeleri tamamını diğer davalı şirkete vermiş olup , diğer davalı … şirketi üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmeyerek müvekkili de mağdur ettiğini,müvekkilinin Şirketinin gönderdiği malzemelere ilişkin İşbu irsaliyeler sayın yerel mahkemeye 16.07.2020 tarihinde ilettiğini,bu irsaliyeler diğer davalı şirketin in muhasebe kayıtlarına da işlendiğini,bu güne kadar müvekkil şirketin diğer davalıya teslim ettiği boya ve benzeri malzemelere karşılık … şirketi işbu senetleri teslim ettiğini,diğer davalı şirketin müvekkile verdiği dava konusu bonolara davacı tarafından tedbir konularak müvekkilin mağduriyeti kat be kat arttığını,
– Davacı tarafın, davaya konu senetlerin bedelsiz kaldığını ispat yanında ayrıca, müvekkil …’nın tedbir talebine konu senetleri iktisap ederken bile bile davacının zararına hareket ettiğini de kanıtlamak yükümlülüğü bulunduğunu,iddia edilen temel ilişkideki iddialar da ispata muhtaç olup, bu açıdan da yaklaşık ispatın bu aşamada gerçekleşmediği gibi dava dosyası kapsamında, davanın mevcut aşaması itibariyle davalının kötü niyetle senetleri devraldığına ilişkin yaklaşık kanaat oluşturacak bir kanıt sunulmadığını,işbu hususun birçok yargıtay kararı ile de vurgulandığını,
Bu nedenlerle,yerel mahkeme kararının talepleri doğrultusunda‘ ihtiyati tedbirin kaldırılması aksi halde ihtiyati tedbir kararı için yatırılan teminat miktarının artııtılmasına’ karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN VE DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, boya imalatı ve satışını yapan davalı şirketler ile davacı arasındaki boya malzemeleri ticari satım ilişkisinden kaynaklanan ve davalı şirkete bu satım dolayısıyla verilen bonoların karşılığı malların ve boya malzemelerinin teslim edilmemesi nedeniyle karşılıksız kaldığı iddiasıyla borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Davacı taraf açıkça davalılar ile müvekkili arasında davacının Aydın’da açacağı nalbur dükkanında satabilmesi için davalılardan permolit marka boya satışı konusunda anlaşılarak 8 adet bono verildiğini ancak bonolara konu edilen malların teslim edilmediğini ileri sürerek menfi tespit davası açmıştır.
İİK’nın 72/2 maddesi hükmüne göre, “icra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın %15’inden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir” denmiştir.
Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, davacı vekili tarafından 20.03.2020 vâde tarihli 5.000,00 TL tutarlı, 20.04.2020 vâde tarihli 6.000,00 TL tutarlı, 20.05.2020 vâde tarihli 7.000,00 TL tutarlı, 20.06.2020 vâde tarihli 7.500,00 TL tutarlı, 20.07.2020 vâde tarihli 7.500,00 TL tutarlı, 20.08.2020 vâde tarihli 7.000,00 TL tutarlı, 20.09.2020 vâde tarihli 6.000,00 TL tutarlı, 20.10.2020 vâde tarihli 5.000,00TL tutarlı 8 adet bono yönünden 20/07/2020 tarihinde menfi tespit davası açıldığı, Germencik İcra Müdürlüğünün 2020/123 Esas sayılı takip dosyası ile 12/03/2021 tarihinde takibe geçildiği görülmekle;İİK’nın 72/2 maddesi gereğince ihtiyati tedbir kararı verilmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir.
Bu nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02/03/2021 tarih, 2020/275 Esas sayılı ara kararına karşı davalının istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı taraftan alınması gereken 59,30-TL istinaf karar harcı alındığından ve yeterli olduğundan, yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf masrafının üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-İstinaf yargılamasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361/1. maddesi gereğince esas yönünden oy birliği, harçlar yönünden oy çokluğu ile kesin olmak üzere karar verildi. 14/07/2021
MUHALEFET ŞERHİ:
HMK, Harçlar kanunu ve harçlar tarifesinde ve sair yasal düzenlemede istinaf karar harcı öngörülmediğinden ve aksi yorumun harç ve diğer mali yükümlülüklerin yasa ile düzenleneceğine dair Anayasal hükme aykırı olduğu ve hak arama hakkının sınırlandırıldığı ve hak aramanın zorlaştırıldığı sonucunu doğuracağından, istinaf aşamasında karar ve harcı yatırılması hususunda çoğunluk kararına katılmak mümkün olmamıştır.