Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/99 E. 2023/1299 K. 12.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/99
KARAR NO : 2023/1299
KARAR TARİHİ : 12/07/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/09/2019
NUMARASI : 2018/854 Esas 2019/875 Karar

DAVANIN KONUSU : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
BAM KARAR TARİHİ : 12/07/2023
KARAR YAZIM TARİHİ: 12/07/2023

Davalı vekili ve feri müdahil vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili 23/07/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilin 29.12.2015 tarihinde … plakalı otomobili … İzmir Şubeden satın aldığını, bakımlarını yaptırdığını, aracın garantisinin 3 yıla uzatıldığını, 25.01.2018 tarihinde direksiyon kutusundan ses gelmesi şikayetiyle gittiği yetkili serviste kullanım kaynaklı olduğundan garantiden değişiminin uygun olmadığını, 3.264,47 Euro+KDV yedek parça ve 392 TL + KDV işçilik tutarı olduğunu öğrendiğini, bilirkişi tespitinde direksiyon kutusunun fabrikasyon gizli ayıplı olduğunun tespit edildiğini, müvekkilinin aracını 19.881,81 TL bedelle tamir ettirdiğini beyan ettiğini, … firmasının SMS mesajında “mekanik direksiyon mili modülünün, sürüş ve yolculuk emniyetini daha üst düzeye çıkarmak amacıyla üretici firma … tarafından yayınlanan bildiriye uygun olarak kontrol edilmesi ve gerekirse düzeltilmesi gerekmektedir” ifadelerinin yazılı olduğunu, keşideci … Motorlu Araçlar vekilinin Torbalı 3. Noterliğinin 10.04.2018 tarih ve 004153 yevmiye numaralı ihtarnameyle, müvekkile ait otomobilde 25.01.2018 tarihinde yetkili serviste tespit edilen direksiyon kutusundaki arızanın fabrikasyon gizli ayıplı olduğunun bilirkişi incelemesiyle tespit edildiğini, aracın 7 gün içinde parça değişimi ve tamirinin garanti kapsamından yapılmasını ihtaren bildirdiğini, karşı tarafa gönderilen sonuç alınamadığını, araç direksiyon mili modülünün kontrolü için davalı taraça gönderilen sonuç alınamadığını, araç direksiyon mili modülünün kontrolü için davalı taraça 13/04/2018 tarihinde tekrar servise çağrıldığını, 03/05/2018 tarihinde randevu verildiğini ancak yapılan kontrolde yine bir parça değişimi yapılmadığını, müvekkilinin bu nedenle aracı kendisinin tamir ettirmek zorunda kaldığını, aracın tamiri için yedek parça, işçilik tutarı ve KDV dahil olmak üzere toplam 19.881,81 TL ödendiğini belirterek davacının uğradığı zararın tazmini için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı tarafın, karşı taraftan olan 19.888,81 TL alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili 20/08/2018 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu … plaka numaralı, 2015 model … tipinde dizel aracın tespit isteyen tarafa davalı şirket tarafından satıldığını, tespit isteyenin maliki olduğu dava konusu … plakalı aracın imalatçısı veya ithalatçısının davalı şirket olmadığı, aracın imalatçısının Almanya’da yerleşik “…” firması, (dava dışıdır) ithalatçısı ise diğer davalı “… A.Ş’ olduğunu, dava konusu araçta olduğu gibi, … marka araçların diğer davalı … A.Ş. tarafından ithal edildiğini, davalı şirketin dava konusu araca sadece servis hizmeti veren şirket olduğunu, araçta gizli ayıp bulunduğu iddialarını kabul anlamına gelmemesi kaydı ile bir an için araçta gizli ayıp olduğu kabul edilse dahi, buna ilişkin taleplerin muhatabının davalı şirket olmadığını, aracın ithalatını sağlayan … A.Ş. Olduğunu, Bu sebeple işbu davanın (… Mahallesi, … Caddesi No:…, … … /İstanbul) adresinde mukim … A.Ş.’ne ihbar edilmesini ayrıca davalı şirketin vermiş olduğu servis hizmeti çerçevesinde, tespit isteyenin direksiyondan ses geldiği şikayetleri çerçevesinde, dilekçede belirtilen iş emirleri ve ilgili evraklardan da belirtildiği üzere, aracın servis kontrollerini gerçekleştirdiğini, araçta gizli veya açık herhangi bir ayıba, imalat hatasına rastlamadığını ve her seferinde aracı çalışır vaziyette tespit isteyene teslim ettiğini, davalı şirketin teknik bölümü tarafından aracın 25.01.2018 tarihinde 93521 km’de direksiyondan sağa sola çevirirken sürtme sesi geliyor talebiyle servise getirildiğini, yapılan kontrollerde; direksiyon kutusu’nun değişmesi gerektiğinin tespit edildiğini, sesin, direksiyon kutusu içindeki tahrik mili üzerinden geldiğini, bu tip arızaların ancak dış etkene bağlı olarak ortaya çıktığını, bu nedenle garanti kapsamında kabul edilemeyeceğini, arıza sebebinin kullanım hatasından kaynaklı olduğunu, şikayet konusu kazıma sesinin sert kasis, kaldırıma çıkmak ve sert kullanım suretiyle ortaya çıktığını, dava konusu araçta hıçbır üretım hatası ve sözleşmeden dönmeyı gerektırecek hıçbır arızası olmadığını, servıs kayıtlarının bu durumu tevsık ettiğini belirterek öncelikle davanın … A.Ş.’ye ihbar edilmesine, davanın reddine, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEMECE: “…İstem konusu edilen hususun değerlendirilmesine geçmeden önce dosya kapsamında bulunan delillerin değerlendirilmesi neticesinde; dosyaya sunulan bilirkişi raporunun denetime elverişli ve açık olarak düzenlendiği, konusunda uzman bilirkişiler tarafından hazırlandığı ve dosya kapsamı ile uyumlu olması neticesi rapora itibar edilmesi gerektiği kanaatine varılarak hüküm kurmaya elverişli olduğuna kanaat getirilmiştir. Söz konusu rapora göre; aracın imalat hatasından kaynaklı olarak davacı yan açısından sorunlu olduğu, bu nitelikte bir sorunun gizli ayıp olarak nitelendirileceği, ortaya çıkan ancak davalı tarafından kullanım hatası olarak nitelendirilen bu ayıbın araçtan faydalanmayı etkilediği ve satın alınması sırasında fark edilmesinin mümkün olmadığı, söz konusu ayıbın bedelinin davacı tarafından karşılanmasının uygun olmadığı ve bu ayıbın davalı tarafından giderilmesi gerektiği kanaatiyle davacının söz konusu ayıptan kaynaklanan direksiyon kutusu fatura bedeli olan 19.888,81 TL’nin davalı tarafça karşılanması gerektiği şeklinde varılan kanaatlerin somut olay bakımından da Mahkememizce uygun görülmesi nedeniyle raporun içeriği Mahkememizce de benimsenmiş ve hüküm kurmaya elverişli olduğuna kanaat getirilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; gerek yukarıda esas numarası belirtilen Torbalı Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2018/12 değişik iş sayılı dosyasında gerekse de mevcut dava dosyamızda alınan raporların somut olay bakımından değerlendirilmesi neticesinde davacı tarafından davalıdan satın alındığı sabit olan … plaka sayılı aracın imalat hatası olarak üretildiği ve bu hatadan kaynaklı olarak davacının faydalanmasının engellendiği, hatanın gizli ayıp niteliğinde olduğu ve bu ayıbın ortaya çıkışında davacının herhangi bir kusurunun olmadığı, bu durumda hatadan kaynaklanan ve davacı tarafından karşılığında fatura alınarak değiştirilen direksiyon kutusu bedelinin tahsili istemine ilişkin dava açmakta hukuki yarının bulunduğuna kanaat getirilmiştir. Bu kapsamda davacıya ait yukarıda özellikleri belirtilen … plakalı aracın fatura karşılığı davacı tarafından değiştirilen ve ancak aslında bu ayıbın davalı tarafından giderilmesi gerekmesine rağmen kabul edilmeyen ve sonuçta davacı tarafından karşılanan 19.888,81 TL’lik zarar nedeniyle davalının sorumlu olduğu kabul edilerek açılı davanın kabulü ile davacı asilin uğramış olduğu zarar miktarı olan 19.888,81 TL ‘nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçesi ile;
“Davanın kabulüne, davacı asilin uğramış olduğu zarar miktarı olan 19.888,81 TL ‘nin dava tarihinde itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURU SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davacının aracını arıza nedeniyle şirketlerine getirdiğini, şirketlerinin söz konusu arızanın kullanım kaynaklı olduğunu belirttiğini, vermiş oldukları servis hizmetleri çerçevesinde aracın kontrollerini gerçekleştirdiklerini, araçta gizli veya açık herhangi bir ayıba veya imalat hatasına rastlamadıklarını, her seferinde aracı çalışır vaziyette teslim ettiklerini, servis kayıtlarının şirketlerinin üzerine düşen edimini eksiksiz ifa ettiğini ispat ettiğini, dava konusu araçta hiç bir üretim hatası ve sözleşmeden dönmeyi gerektirecek hiçbir arıza olmadığını, servis kayıtları ve imalatçı firma uygulama şartnamelerinin bu durumu teşvik ettiğini, sadece makine mühendisi üç kişiden bilirkişi raporu alındığını, araçta ve aracın değişen parçaları üzerinde bu alanda uzman otomotiv kürsüsü öğretim üyelerinin de aralarında bulunduğu heyet tarafından labaratuvar ortamında inceleme yapılması gerektiğini, eksik ve hatalı inceleme ve tespit yapıldığını, istinaf başvuru sebebi olarak ileri sürmüştür.
Feri müdahil istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece dosyaya sundukları bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi ekinde sundukları CD ve belgelerde dava konusu araçta imalat hatası bulunmadığını ispat eder nitelikteyken yerel mahkemenin delillerini değerlendirmeden eksik ve hatalı karar ihtiva edildiğini, dava konusu araçtaki şikayetin kullanıma bağlı meydana geldiğini, davacının direksiyondan sürtünme sesi geldiği şikayeti ile şirketlerine geldiğini, bu tür şikayetlerin ancak dış etkene bağlı olarak ortaya çıktığını, bilirkişilerin otomotiv konusunda uzman öğretim görevlisi bilirkişilerden değil makine mühendisi bilirkişilerden oluşturulmuş olduğunu, eksik ve hatalı bilirkişi raporunun yerel mahkeme tarafından karar esas alındığını ve itirazlarının giderilmediğini, dava konusu arcın kullanıma bağlı kazası, hasarı olup olmadığı yönünde tramere müzekkere yazılmadan ve ilgili evraklar celp edilmeden karar verilmesinin Yargıtay içtihatlarına aykırı olduğunu, istinaf başvuru sebebi olarak ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, satımdan kaynaklanan ayıp nedeniyle araçtaki arızaya ilişkin ödenen onarım ücretinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Davacı vekili, davalı taraftan satın alınan aracın direksiyon kutusundaki arızanın fabrikasyon gizli ayıplı olduğunun bilirkişi incelemesiyle tespit edildiğini, ücretsiz onarım yapılmadığından kendileri tarafından yapılan onarım bedelinin ödenmesini talep etmiştir. Davalı vekili, araçtaki sorunun kullanıcı hatasından kaynaklandığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece alınan bilirkişi heyeti raporu doğrultusunda hatanın gizli ayıp niteliğinde olduğu ve bu ayıbın ortaya çıkışında davacının herhangi bir kusurunun olmadığı, bu durumda davacı tarafından ödenen direksiyon kutusu onarım bedelinin tahsili isteminin kabulüne karar verilmiştir.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına; bilirkişi raporunun denetimine elverişli, oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenmiş olmakla mahkemece hükme esas alınan bilirkişi heyeti raporu uyarınca karar verilmiş bulunmasına; göre davalı vekilinin ve feri müdahilin tüm istinaf itirazları yerinde görülmediğinden 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24/09/2019 Tarih, 2018/854 Esas ve 2019/875 Karar sayılı sayılı kararına karşı davalı vekili ve feri müdahilin istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı taraftan alınması gereken 1.358,60 TL istinaf harcından başlangıçta alınan 339,65 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 1.018,95 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf kanun yoluna başvuran feri müdahil’den alınması gereken 269,85 TL istinaf harcından başlangıçta alınan 44,40 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 225,45‬ TL’nin feri müdahilden alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davalı ve feri müdahil tarafından yapılan istinaf masraflarının üzerilerinde bırakılmasına,
5-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıranlara iadesine,
6-İstinaf yargılamasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince oy birliği ile kesin olmak üzere karar verildi. 12/07/2023