Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/895 E. 2022/1868 K. 17.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/895
KARAR NO : 2022/1868
KARAR TARİHİ: 17/11/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/12/2019
NUMARASI : 2019/674 Esas ve 2019/855 Karar
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
BAM KARAR TARİHİ : 17/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 17/11/2022
Davalı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından davacı aleyhine İzmir 15. İcra Müdürlüğünün 2017/2459 sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi yapıldığını, davacı ile davalı arasında herhangi bir alacak borç ilişkisi bulunmadığını, senet üzerindeki imzanın davacıya ait olmadığını, icra dosyasında davacının malları üzerine haciz konduğunu, icra tehdidi altında kalan davacının mağdur olduğunu, yapılacak imza incelemesi ile durumun çözüme kavuşacağını belirttiği, takibe dayanak bono üzerindeki imzanın davacıya ait olmadığının ve bono nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, İzmir 15. İcra Müdürlüğünün 2017/2459 sayılı dosyasının tedbiren durdurulmasına, davacı bakımından iptaline ve %20 kötüniyet tazminatına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın haksız olduğunu, davacıya davaya dayanak senet borçlusu oğlu …’ün kefili sıfatıyla dava açıldığını, her biri 20.000-TL bedelli toplam 5 senet bulunduğunu, diğer kefil … hakkında da İzmir 15. İcra Müdürlüğünün 2017/2460 sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, imzaların davacının oğlu tarafından tamamlanıp senedin teslim edildiğini, davacının borcu ödemek için başvurmasına rağmen dava açmasının çelişkili olduğunu, davacı tarafın kötüniyetli olduğunu belirttiği, davanın reddine ve %20 kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece; “…taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacının dayanak 30.12.2016 vade tarihli, 20.000-TL, 20.01.2017 vade tarihli, 20.000-TL ve 20.02.2017 vade tarihli, 20.000-TL bedelli 3 adet senet nedeniyle davalıya borçlu olup olmadığının tespiti noktalarında toplandığı anlaşılmakla; mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve bilirkişi tarafından hazırlanan rapor kapsamına göre, dava konusu dayanak 04/08/2016 keşide 30.12.2016 vade tarihli 20.000-TL, 20.01.2017 vade tarihli, 20.000-TL ve 20.02.2017 vade tarihli, 20.000-TL bedelli 3 adet senet nedeni ile davalı tarafından davacı aleyhine İzmir 15. İcra Müdürlüğünün 2017/2459 sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığı ve takip üzerine davacı tarafından mahkememize dava açıldığı, yargılama sırasında yapılan imza itirazı üzerine öncelikle imzanın davacı borçluya ait olup olmadığının tespiti bakımından borçlunun yazı ve imza örneklerinin temin edildiği, yazı ve imza örnekleri üzerinden Grafoloji Uzmanı bilirkişi tarafından yapılan incelemede, dava konusu 3 adet senedin ön yüzü sağ alt kısımlarına borçlu keşideci ve kefil (aval veren) adına atılmış altışar adetten toplam onsekiz adet imzanın mukayeseye esas belgelerdeki mevcut tatbike medar imzalarına atfen davacı … elinden çıkmadığının belirlendiği, dava konusu senetler üzerindeki imzanın davacı borçluya ait olmadığı, dolayısıyla davacının borçlu olmadığının belirlendiği anlaşılmakla davanın kabulüne ve çeklerdeki imzanın davacıya ait olup olmadığının bilecek durumda olan davalının, sözleşmede imzası bulunmadığı halde davacı hakkında icra takibine geçmesi kötüniyetli olduğundan İİK 72/5 maddesi gereğince davacı lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine…” şeklinde karar verildiği görülmüştür.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; tatbike medar imzaların gözle bakıldığında dahi uyumlu olmadığının göründüğünü, bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, bilirkişi raporunun sadece kanaat bildirdiğini, öte yandan kötü niyet tazminatına hükmedilmesinin gerekçesinin olmadığını, yemin deliline dayandıkları halde yemin teklifi de yapılmadığını ileri sürerek mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME,
DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dairemizce HMK’nın 355 maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır.
Dava, bonolardaki imzanın davacıya ait olmadığı iddiasına dayalı menfi tespit davasıdır.
Davacı … 03/11/2022 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiğini bildirdiği görülmüştür.
Dava, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri nitelikte olduğundan davadan feragat hüküm kesinleşinceye kadar yapılabilir ve karşı tarafın kabulüne bağlı olmadığı gibi yapıldığı anda kesin hükmün sonuçlarını doğurur. Davacı … davadan feragatine ilişkin beyanı davaya son veren taraf işlemi niteliğinde olduğu anlaşılmakla 6100 Sayılı HMK m.310 gereğince feragat nedeniyle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM :
1-İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 16/12/2019 tarihli, 2019/674 esas ve 2019/855 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Davacı tarafın davadan feragat etmesi nedeniyle davanın 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 310. maddesi uyarınca FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
3-Davadan feragat edildiğinden Harçlar Kanunu 22. maddesi gereğince alınması gereken maktu karar ve ilam harcının 2/3’ü olan 53,80 TL harç önceden alınan 1.040,12 TL harçtan mahsubu ile 986,32 TL harcın davacı yana iadesine,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 9.600,00.TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davalının yatırmış olduğu 11.728,82 TL istinaf karar harcının istemi halinde davalıya iadesine,
7-Davalı tarafından yatırılan 148,60 TL istinaf başvuru harcının davalı üzerinde bırakılmasına,
8-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına ücreti vekalet takdirine yer olmadığına,
9-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ve yargılama giderlerinin iadelerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.17/11/2022