Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/79 E. 2023/1809 K. 19.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/79
KARAR NO : 2023/1809
KARAR TARİHİ : 19/10/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/06/2019
NUMARASI : 2017/1263 Esas 2019/786 Karar
DAVANIN KONUSU : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
BAM KARAR TARİHİ : 19/10/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 19/10/2023

Davacı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili firma ile davalı kurum arasında 09/10/2015 – 08/10/2017 tarihleri arasında geçerli olmak üzere Özel Güvenlik Hizmet Alım sözleşmesi imzalandığını, sözleşme tarihindenitibaren güvenlik hizmeti eksiksiz bir biçimde ifa edildiğini, müvekkilinin, hizmet süresince 31 gün çeken aylarda çalışanlarına 31 gün üzerinden ücret ödemesi yaptığını, işbu bedel üzerinden de hakediş faturaları tanzim ettiğini ve davalı firmaya tebliğ ettiğini,davalı firmanın; 31 gün çeken aylara yönelik kendisine kesilen her hakediş faturasına karşılık iade fatura keserek müvekkiline eksik hakediş ödemesi yaptığını, halbuki müvekkili firma ile personelleri arasındaki sözleşmeye göre,işçilerin ücretinin ödenme şekli günlük ücret esasına göre belirlendiğini,Mezkur sözleşmenin işin süresi başlıklı 9.maddesinde “işin süresi olarak 730(Yediyüz Otuz) gündür,bu sözleşmenin uygulanmasında sürelerin hesabı takvim günü esasına göre yapılmıştır.” hükmünün yer aldığını, ve yine 9.maddede; “işçinin GÜNLÜK brüt ücreti …TL’dir” ibaresinin yer aldığını,günlük ücret usulünde, işçinin; çalıştığı gün sayısınca aylık ücret ödemesi alacağını, 28 çeken aylarda farklı; 31 çeken aylarda ise farklı ücret alacağını, bu nedenler ile HMK 109.maddesi uyarınca dava değerini arttırma hakkımız saklı kalmak kaidesi ile; şimdilik 50,000 TL Hizmet Bedelinin (Eksik Hakedişin) davalı firmanın temerrüt tarihi olan (ihtarnamenin ulaşma tarihi) 26/09/2017 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili sunduğu cevap dilekçesinde; davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, bu nedenlerle usulden reddinin gerektiğini, davacı tarafın çalıştırdığı işçilerle imzaladığı sözleşmelerin günlük ücret üzerinden yapıldığının ikrar edildiğini, davacı tarafın kendi imzaladığı bireysel iş sözleşmelerinde mevcut ve fakat müvekkili ile davalı şirket arasındaki 4734 sayalı yasa kapsamında imzalanan sözleşmede bulunmayan farkların müvekkilinden talep edilemeyeceğini, 4734 sayılı yasa kapsamında taraflar arasındaki teklif hazırlanırken birim fiyat teklif cetvelinin sunulduğunu, ortada aylık ücret ödemesinin söz konusu olduğunu, ihale teklifinde de aylık ücret üzerinden teklif verildiğini, ayrıca davacı şirketin davalı şirkete 01.09.2015-05.09.2015; 06.09.2015-08.09.2015; ve 09.09.2015-08.10.2015 tarihleri arasında da hizmet verdiğini, bu önceki sözleşmelerde de aylık ücret üzerinden uygulama yapıldığını,davanın usul ve esas yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEMECE: “… Davacı taraf cevaba cevap dilekçesinde, davanın kısmi alacak davası olduğunu ücretin günlük usulle belirlendiğini bu nedenlerle davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasındaki sözleşme ve faturalar,taraflar arasındakki önceden imzalanan sözleşmeler,kamu ihale kanunu genel tebliği,yapılan kesinti ve mahsuplara ilişkin belgeler,puantaj ve hakediş kayıtları dosya içersinde mevcuttur.
Dosya konusunda uzman bilirkişilere tevdi edilmiş ve rapor alınmıştır.İade faturaları incelendiğinde iade edilen mal ve hizmetlerin 31.gün ücretlerinden kaynaklanmadığı,eksik hizmet bedeli,eksik hizmet asgari ücret farkı,hizmet bedeli asgari ücret fiyat farkı iadesi, yanlış hesaplanan bayram mesaisi, yıllık izin yemek parası kesintisi, yıllık izin yol parası kesintisi, evlilik-doğum-ölüm gibi iadelerinden kaynaklandığı anlaşılmıştır. Davacı firmanın personelerine uyguladığı ücretin günlük ücret olduğu dosyadaki evraklardan ve kendi beyanından anlaşlamaktadır. Ayrıca dosyaya sunulan Çalışma ve Sosyal Güvenlik bakanlığının teftiş raporunda da 31 gün süren aylarda 1 günlük ücretlerin ödenmediğinden bahseldilmiş, bu ahvalde gerçekteki uygulamanın günlük ücret uygulaması olduğu kanaatine varılmıştır. Ancak davacı taraf eksik hakediş talebini ödenmeyen 31.gün ödemeleri ile ilgili olduğunu beyan etse de iade faturalarına bakıldığında 31.gün ödemesi ile ilgisinin olmadığı anlaşılmaktadır. Davacı taraf kendi defterlerini delil olarak göstermediği gibi kendi defterlerinin incelenmesini de istememektedir. İade faturalarının davacı defterlerine işlenip işlenmediği,bu faturalara itiraz edilip edilmediği de belli değildir. Dosyada itiraza yönelik bir kayıt ve buna ilişkin beyan yoktur. Davacı iddiasının ispat ile mükellef olup,dosyadaki mevcut delillere göre, davacının eksik ödendiğini iddia ettiği bedellerin 31.gün bedellerinin ödenmemiş olmasından kaynaklanmadığı, farklı sebeplerle iade faturası kesildiği, bunun aksi davacı tarafça iddia olunuyorsa defterlerinin mutlaka incelenmesi gerektiği (yani iade faturalarının kesiliş sebeplerinin doğru yansıtılıp yansıtılmadığı konusunda)davacının bu iddasını ispata yeterli delili sunmadığı, davanın sabit olmadığı anlaşıldığından reddine karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılmıştır.” gerekçesi ile;
“Davanın REDDİNE” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURU SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin pek çok yönü ile eksik, yetersiz ve hukuka aykırı tespitler içeren raporu kararına dayanak yaptığını, davalarına karşı davalı kurum cevaben, 4857 Sy yasa kapsamında Aylık Ücret ödendiğini, günlük ücret ödemesinin olmadığını beyan ederek davanın reddini savunduğunu, Yerel mahkemedeki ihtilaf, taraflar arasındaki hizmet sözleşmesi, ihale dökümanları ve hakediş ödemeleri itibarı 4857 Sy yasa kapsamında Günlük Ücretin mi yoksa Aylık Ücretin mi benimsendiğinin tespiti, bu tespite göre, yapılan hakediş ödemelerinin ve/veya kesintilerinin hukuka uygun olup olmadığı yönünde ihtilaf bulunduğunu, davalının yapılan kesintilere, eksik hakediş ödemelerine yönelik herhangi bir açıklamasının olmamasının zaten aylık ücret ödemesini savunması yapmasından olup bu gerekçeye dayandırdığını, yerel mahkemenin hukuki ihtilafı adeta bir fatura alacağı olarak gördüğünü, buna göre bilirkişi heyeti oluşturduğunu ve taraflarından defter belge ibrazı istemiş; defter belge ibraz etmemeyi de adeta bir kusur olarak gördüğünü ve gerekçesinde yer verdiğini, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin bir ihale ilişkisi olduğu, faturaların geneline bakıldığında esasen 30 ve 31 çeken aylara ilişkin iade faturalar olduğunun kolaylıkla anlaşılacağının göz ardı edildiğini istinaf başvuru sebebi olarak ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava: alacak istemine ilişkindir.
HMK’nun 355. Maddesi gereğince istinaf incelemesi istinafa başvuran vekilinin dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlarda res’en gözetilerek yapılmıştır.
Davacı taraf davalı tarafça kendilerine haksız kesilen iade faturalarından kaynaklı alacaklı olduklarını iddia etmiştir.
Davalı taraf ise; davacı ile aralarında işçilerin ücretlerinin aylık ödeme olarak kararlaştırıldığını, davanın reddini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince davacı tarafa süre verilmesine rağmen ticari defterlerini sunmamış, davalının sunulan ticari defterleri üzerinde bir mali müşavir ve iş hukuku ve sosyal güvenlik uzmanı marifetiyle inceleme yapılarak rapor düzenlendiği anlaşılmıştır.
Bilirkişi heyeti raporunda da belirtildiği üzere davacının, davalı tarafça kendisine iade edildiğini belirttiği faturalarda eksik hizmet bedeli iadesi, fiyat farkı gibi ibareler olduğu, sadece 31/10/2016 tarihli IZB2016000000142 nolu faturada eksik hizmet bedeli 31 gün farkı şeklinde bir ibare bulunduğu, diğer iade edilen faturalarda 31 gün farkına ilişkin bir ibare olmadığı, dolayısıyla davacının ancak sadece 31/10/2016 tarihli IZB2016000000142 nolu 28.909,81 TL bedelli fatura ile ilgili 31 gün farkını talep edebileceği, ancak davacının defterlerini sunmaması nedeniyle bu faturanın da davacı defterlerinde kayıtlı olup olmadığının görülemediği, Dairemizce davacının bağlı olduğu Davutpaşa Vergi Dairesine müzekkere yazılarak davacının 2016 yılı BA formlarının gönderilmesinin talep edildiği, Vergi Dairsinden gelen cevaba göre davacının 31/10/2016 tarihli IZB2016000000142 nolu 28.909,81 TL bedelli iade faturasını (faturanın toplam bedeli 29.793,00 TL ) olarak bildirmiş olduğu, dolayısıyla artık bu faturayı Ba formunda da bildirerek fatura içeriğini kabul etmiş olduğu, ispat yükü üzerinde olan davacının iddiasını ispatlayacak başkaca bir yazılı delil sunmadığı anlaşılmakla istinaf itirazlarının yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına; davacının davasını ispatlayamamasına göre davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden 6100 Sayılı HMK m. 353/1-b-3 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 18/06/2019 tarih, 2017/1263 Esas ve 2019/786 Karar sayılı kararına karşı davacının istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nın 353/1-b-3. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2- İstinaf kanun yoluna başvuran davacı taraftan alınması gereken 269,85 TL istinaf harcından başlangıçta alınan 44,40 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 225,45 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3- Davacı tarafından yapılan istinaf masrafının üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-İstinaf yargılamasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kararın dairemiz tarafından taraf vekillerine tebliğine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; HMK’nın 361/1. maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 19/10/2023