Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/753 E. 2021/1353 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/753
KARAR NO : 2021/1353
KARAR TARİHİ : 30/09/2021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/01/2020
NUMARASI : 2017/765 Esas 2020/34 Karar
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 30/09/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 08/10/2021

İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/01/2020 tarih, 2017/765 Esas 2020/34 Karar sayılı kararına karşı istinaf yoluna başvurulduğu anlaşılmış olmakla istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen dosya HMK’nın 353. maddesi uyarınca incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili iddia ve taleplerinde özetle; müvekkili şirketin yetkilisi olan …’ün 17/10/2015 günü evinde hırsızlık olayı olduğunu, bir kısım menkul eşya ile … Bankası … Şubesine ait 8 adet çek yaprağının içinde bulunduğu çantasının çalındığını, 20/10/2015 tarihinde karakola müracaat ettiğini, 26/10/2015 tarihinde Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/580 esas 2015/544 karar sayılı çek iptal davası açtığını ancak çeklerin boş olması nedeniyle davanın reddine karar verildiğini, müvekkili şirket yetkilisinin 16/03/2016 tarihinde Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/4357 hazırlık sayılı dosyası ile nitelikli dolandırıcılık, resmi evrakta sahtecilik iddiası ile şikayetçi olduğunu, davalının 25/06/2017 tarihinde İzmir 9. İcra Müdürlüğünün 2017/7157 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, çekin icraya konulduğu tarih itibariyle 6 aylık süre geçmiş olduğundan kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi başlatılamayacağını, kambiyo senedinin zamanaşımına uğradığını, takip konusu çekin müvekkilinin elinden rızası hilafına boş olarak çıktığını, çek üzerindeki imzanın müvekkili yetkilisinin el ürünü olmadığını, çek zamanaşımı süresi dolduğundan kambiyo senetlerine mahsus icra takibine konu olamayacağını, açıklanan nedenlerle davanın kabulüne, müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile takibin durdurulmasına, kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili savunmalarında özetle; … çek numaralı 43.788 TL tutarındaki karşılıksız çeke ilişkin olarak davalı çek borçlusu ve diğer cirantalar aleyhine müvekkili banka tarafından İzmir 9. İcra Müdürlüğünün 2017/7157 esas sayılı dosyası ile örnek 10 nolu icra takibi başlatıldığını, hamilin çek borçlularına karşı başvurma hakkının ibraz süresinin bitiminden itibaren 3 yıl geçmekle zamanaşımına uğrayacağını, zamanaşımı iddiasının yerinde olmadığını, ayrıca zamanaşımı itirazını süresinde ileri sürmeyen borçlunun zamanaşımına dayanarak menfi tespit davası açamayacağını, dosyaya sunulan belgelerin takip konusu çekin rızası hilafına çıktığının ispatı için yeterli olmadığını, müvekkili tarafından başlatılan icra takibinin iyi niyetli olduğunu, davacının iddialarının ancak kötü niyetli ve ağır kusurlu hamillere ileri sürebileceğini, açıklanan nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
MAHKEMECE:
Alınan denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporuna göre de, … Bankası A.Ş … Şubesine ait, İzmir 15/08/2016 keşide yer ve tarihli, 43.778,00TL bedelli, lehtarı “…” keşidecisi “…” olan, … seri numaralı, çek aslının ön yüzünde bulunan yazıların, rakamların ve keşideci imzanın mükeyese belgelerine atfen davacı şirket yetkisi …’ün eli eli ürünü olmadığının tespit edildiği, bu tespite tarafların bir itirazlarının olmadığı, çek ile ilgili soruşturma dosyası devam ediyor ise de; davaya konu çek üzerinde imzanın davacı şirket yetkilisine ait olmadığının dosyada tespit edildiği, bu tespite de tarafların itirazlarının olmadığı anlaşılmakla, davacının davasının kabulü ile, davacının İzmir 9. İcra Dairesi’nin 2017/7157 esas sayılı takip dosyasında … seri numaralı, 43.778,00TL bedelli, İzmir 15/08/2016 keşide yer ve tarihli çek nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, davalının dosyaya yansıyan kötüniyeti bulunmadığından, davalı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına,karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı banka vekilinin 07.02.2020 tarihli istinaf dilekçesinde özetle;
-Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu denetime ve hüküm kurmaya elverişli kabul edilmiş ise de, hükme esas alınan raporun tek bilirkişi tarafından yeterli donanıma sahip olmayan labaratuvar şartlarında incelenip hazırlandığını, Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre imza incelemesinin yeterli teknik donanıma sahip laboratuvar ortamında, optik aletler ve o incelemenin gerektirdiği diğer cihazlar kullanılarak ; garafolojik ve grafometrik yöntemlerle yapılması ; bu alet ve yöntemlerle gerek incelemeye konu ve gerekse karşılaştırmaya esas belgelerdeki imza veya yazının tersim, seyir, baskı derecesi , eğim, doğrultu gibi yönlerden taşıdığı özelliklerin tam ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenip karşılaştırılması; sonuçta imza veya yazının atfedilen kişiye ait olup olmadığının, dayanakları gösterilmiş, tarafların, mahkemenin ve Yargıtay’ın denetimine elverişli bir şekilde ortaya çıkaran Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’ndan veya konusunda uzman üç kişilik bilirkişi kurulundan alınacak raporla varılacak uygun sonuca göre bir karar verilmesi yönünde tesis edildiğinin görüldüğünü,
-Ayrıca karara dayanak gösterilen Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı hazırlık dosyasının karar vermeye yeterli bir sonuca ulaşmadığının da göz önüne alınması gerektiğini,
-Bu nedenlerle mahkeme kararının kaldırılarak,davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili istinafa cevaplarında özetle;davalı tarafın istinaf başvurusunun reddini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN VE DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, sahtelik iddiasına dayalı menfi tespite ilişkindir.
Davacı taraf, takip konusu … çek numaralı 43.788-TL tutarındaki çekin davacı şirket yetkilisinin rızası dışında elinden çıktığı, takip dayanağı çekteki imzanın davacı şirket yetkilisine ait olmadığı, karşılıksız çeke ilişkin olarak davalı banka tarafında başlatılan kambiyo senetlerine yönelik ilamsız icra takibinde davacının, davalı bankaya borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir.
Davalı taraf davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece yukarıda belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar vermiştir.
Kararı davalı banka vekili istinaf etmiş olup, istinaf incelemesi HMK’nun 355.maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, kamu düzenine ilişkin hususlar re’sen gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece hükme esas alınan 25.12.2018 günlü grafoloji ve sahtelik uzmanı bilirkişi tarafından tanzim edilen raporda; senet üzerindeki borçlu imzalarının davacı şirket yetkilisi …’e ait olmadığı, usulüne uygun yöntemlerle incelenip tespit edilmiştir. Yeniden bilirkişi raporu alınmasını gerektirir bir durum bulunmamaktadır.
Şu hale göre, mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olup, delillerin toplanıp değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden; davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/01/2020 tarih, 2017/765 Esas 2020/34 Karar sayılı kararına karşı davalının istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı taraftan alınması gereken 3.527,32-TL istinaf nispi karar harcından başlangıçta alınan 527,15-TL peşin harcın mahsubu ile eksik yatırılan 3.000,17-TL’nin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf masrafının üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-İstinaf yargılamasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361/1. maddesi gereğince oy birliği ile kesin olmak üzere karar verildi. 30/09/2021