Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/531 E. 2023/1734 K. 11.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/531
KARAR NO : 2023/1734
KARAR TARİHİ : 11/10/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/10/2019
NUMARASI : 2019/52 Esas 2019/1082 Karar
DAVANIN KONUSU : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
BAM KARAR TARİHİ : 11/10/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 11/10/2023

Davalı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında iş makinası kira sözleşmesi ile 1 adet … ve 1 adet Vibratörlü çakıcı makinasının 12 ay süre ile davalı tarafından kiralanması konusunda anlaştıklarını, daha sonra davalının yeni bir makine talep etmesi üzerine müvekkili şirketin, sözleşmede böyle bir yükümlülüğü olmamasına rağmen yeni makine satın aldığını, buna rağmen davalı şirketin hiçbir somut gerekçe ileri sürmeksizin müvekkili şirketle çalışmak istemediğini bildirerek sözleşmeyi feshettiğini, davalı tarafından ödenmeyen kira bedelinin tahsili için davalı tarafa ihtarname gönderildiğini, davalı tarafın ihtarname talebini redederek faturaları iade ettiğini belirterek müvekkilinin sözleşmeden kaynaklanan alacağının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı davaya cevap vermemiştir.
MAHKEMECE:
“…Mahkememizin 2017/710 Esas – 2017/691 Karar, 23/06/2017 tarihli görevsizlik kararı ile dosyanın İzmir Sulh Hukuk Mahkemelerine gönderilmesine karar verilmiş, İzmir 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/861 Esas – 2018/1537 Karar, 13/11/2018 tarihli kararı ile karşı görevsizlik kararı verilmiş, dosya merci tayini için Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 2019/185 Esas – 2019/78 Karar, 23/01/2019 tarihli ilamı ile mahkememizin yargı yeri olarak belirlenmesine karar verilmiş olup dosya mahkememiz esasını almıştır.
İzmir 3. Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından aldırılan 23.07.2018 tarihli raporda bilirkişi, davacının davalıdan dava tarihi itibariyle 161.070-TL talep edebileceğinin tespit edildiği bildirmiştir.
Davacı vekili 15.08.2018 tarihli rapora beyan dilekçesinde bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 09.08.2018 tarihli rapora beyan dilekçesinde yeni bir bilirkişi raporu alınmasını talep etmiştir.
Mahkememizin 12.07.2019 tarihli ara kararı ile davalı vekilinin itirazları doğrultusunda ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi ibraz ettiği 31.07.2019 tarihli raporunda, kök rapora göre herhangi bir değişikliğin olmadığı bildirilmiştir.
Davacı vekili 19.08.2019 tarihli ek rapora beyan dilekçesinde davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf ek rapora beyan vermemiştir.
Toplanan deliller, bütün dosya kapsamı ve alınan bilirkişi raporlarına göre; taraflar arasında 27/07/2016 tarihinde önce … A.Ş ile davacı arasında daha sonra İnci İnşaatın taşeronu olan … … Ltd Şti yönüyle revize edilen iş makinesi kiralama sözleşmesi ile 12 ay kiralanması hususunda sözleşme yapıldığını, davalının yeni makine talep etmesi üzerine davacının yeni makine satın aldığını, davalı şirketin gerekçe göstermeksizin sözleşmeyi fiilen feshettiğini, bir yıllık kira bedeli 270.400-TL’nin ödenmeyen 161.100-TL’sinin davalı şirketten tahsilinin talep edildiği, alınan bilirkişi raporuna göre davacı defterleri incelenmiş, davacı defterlerine göre davacının 161.070-TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Davalı şirket, davaya cevap vermemiş, delillerini de bildirmemiş olduğundan defterlerin incelenmesi mümkün olmamış, ayrıca davacının tespit edilen alacağının aksini gösterir kayıt ve belgelerin dosyamıza ibraz edilmediği, ayrıca davacıya vermiş olduğu Van 1. Noterliğinin 21/04/2017 tarih 4402 yevmiye nolu ihtarnamesinde belirtmiş olduğu ihtarlarına ilişkin herhangi bir kayıt ve delilleri dosyamıza ibraz etmediği, bu sebeple ihtarnamede ileri sürdüğü hususların subut bulmadığı, rapor kapsamına göre davacı ile davalı şirket arasında iş ilişkisinin mevcut olduğu, bu kapsamda davalının kısmi ödemeler yapmış olduğu, davacının bakiye alacağının tahsilinin gerektiği anlaşıldığından davanın kısmen kabulü ile, 161.070-TL’nin 21.06.2017 dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ait istemin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.” gerekçesi ile;
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeye göre;
1-Davanın kısmen kabulü ile, 161.070-TL’nin 21.06.2017 dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ait istemin reddine” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURU SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu sözleşmenin 4.2. Maddesinde belirtildiği üzere “… 11.11.2016 tarihinden itibaren 12 ay iş garantisi vermekle yükümlüdür. Eğer iş vermezse ödeme yapma zorunluluğu vardır.” şeklinde düzenleme yapıldığını, sözleşmede belirtilen taahhütün davalı tarafından verilmeyip … tarafından verildiğini, davalı şirket adına sözleşmeyi imzalayan yetkilinin de … tarafından verilmiş bir yetkisi bulunmadığını, bu nedenle İlci İnşaat adına herhangi bir taahhütte bulunulamayacağını, dolayısıyla sözleşmede cezai şart için dayanılan 12 ay iş verme garantisinin sözleşmeyi imzalayan şirket tarafından ve taahhütte bulunan şirket yetkilisi tarafından verilmediğinden herhangi bir geçerliliği bulunmadığını, yerel mahkeme tarafından sadece davacının ticari defter ve kayıtlarının incelenerek hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, davacı tarafından davalıya kesilen faturaların tutarının davacıya ödendiğini, davacının defterine kayıtlı son faturanın ise davalının defter kayıtlarında mevcut olmadığını, davacı tarafından verilen 22.06.2018 tarihli dilekçesinde “1 adet … ve 1 adet vibratörlü çakıcı makinesinin iade alındığını, yerine … model yeni bir iş makinesi alınarak kiracıya teslim edildiğinden” bahsedildiğini ancak dilekçe ekinde sunulan nakliye faturasından da görüleceği üzere … marka paletli eksvatörün, 21.12.2016 tarihinde davacı tarafından geri alındığını ve nakliye bedelinin de davalıya ödettirildiğini, 13.04.2017 ve 24.03.2017 tarihli faturalara ilişkin belirtilen iş makinesi ile sonradan verilen iş makinesinin bilgileri aynı olmadığını, dava dilekçesinin taraflarına tebliğ edilmediğini, savunma haklarının kısıtlandığını, davalının dava konusu faturalara itiraz ettiğini beyan ederek yerel mahkeme tarafından verilen kararın istinaf incelemesi süresince davacı vekili tarafından icra takibine konu edilmesi ihtimaline binaen istinaf incelemesi neticeleninceye kadar tehiri icra kararı verilmesini, yerel mahkeme tarafından hukuka aykırı olarak verilen hükmün ortadan kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini istinaf başvuru sebebi olarak ileri sürmüştür.DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava: alacak istemine ilişkindir.
HMK’nun 355. Maddesi gereğince istinaf incelemesi istinafa başvuran vekilinin dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlarda res’en gözetilerek yapılmıştır.
Taraflar arasında yazılı, 27/07/2016 tarihli iş makinası kira sözleşmesi yapıldığı konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; tarafların sözleşme gereği edimlerini yerine getirip getirmedikleri noktasında toplanmaktadır.
Öncelikle davalıya dava dilekçesi 26/07/2017 tarihinde usulüne uygun tebliğ edilmiş olup, süresinde cevap dilekçesi sunmadığından savunma hakkının kısıtlandığına ilişkin istinaf talebi yerinde bulunmamıştır.
Diğer istinaf talepleri yönünden yapılan değerlendirmede;
Her ne kadar ilk derece mahkemesince hesap bilirkişisinden rapor alınarak hüküm kurulmuş ise de; tarafların her ikisi de ticari şirket olup tacirdir. Ayrıca taraflar arasında uyuşmazlığın hizmet sözleşmesi olarak değerlendirilip buna göre uyuşmazlığın çözümü gerekir.
Mahkemece davacı tarafın ticari defterleri hesap bilirkişisine inceletilip rapor alınmış, davalı tarafın defterleri inceletme talebi ise davacının muvafakatinin olmaması ve deliller arasında bulunmaması nedeni ile reddedilmiştir.
TTK 83. Maddesinde; ” Mahkeme tarafların ticari def ibrazına resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir” şeklinde düzenleme bulunmaktadır. Dolaysıyla ticari bir davada mahkeme resen de tarafların ticari defterlerinin incelenmesine karar verebilir. Bu nedenle davalının defterlerinin incelenmemesi yerinde olmamıştır.
Somut olayda mahkemece yapılacak iş; taraflara ticari defterleri sunmaları için kesin süre verip, taraf defterleri üzerinde bir mali müşavir marifetiyle inceleme yaptırıp taraflar arasındaki sözleşmeye dayalı olarak kesilen tüm faturaların ve ödemelerin defter kayıtlarında bulunup bulunmadığı, buna göre taraflar arasındaki alacak borç durumunun tespiti ayrıca davalının uyuşmazlık konusu döneme ilişkin Ba formlarının da ilgili Vergi Dairesinden getirtilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken sadece hesap bilirkişisinden rapor alınarak ve davalı defterleri de incelenmeden karar verilmesi doğru olmamıştır.
Sonuç olarak yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek derecede önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması nedeniyle HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dava dosyasının kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin KABULÜNE,
2-İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 24/10/2019 tarih, 2019/52 Esas ve 2019/1082 Karar sayılı hükmünün 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın HMK 353/(1)-a maddesi gereğince Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından, davalı yararına istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-İstinaf yoluna başvuran davalıdan alınan 2.750,70 TL istinaf karar harcının istek halinde İADESİNE,
6-İstinaf yoluna başvuran davalıdan alınan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
7-İstinaf yargılama giderlerinin esas kararla birlikte ilk derece mahkemesince değerlendirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde HMK 353/1-a maddesi gereğince oybirliğiyle kesin olarak karar verildi. 11/10/2023