Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/503 E. 2023/1972 K. 01.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/503
KARAR NO : 2023/1972
KARAR TARİHİ : 01/11/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/12/2019
NUMARASI : 2019/556 Esas 2019/805 Karar
DAVANIN KONUSU :İtirazın İptali
BAM KARAR TARİHİ : 01/11/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 10/11/2023

Davalılar vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirket lehine diğer davalının müteselsil kefil olarak yer aldığı kredi sözleşmelerininin yapıldığını,asıl borçlunun kredi borcunu ödenmemesi üzerine kredi sözleşmesi kat edilerek borçlu ve kefile İzmir 33. Noterliğinin 16199 yevmiye nolu ihtarnamesinin tebliğ edildiğini,ancak herhangi bir ödeme yapılmadığını,davalı …’ın kefil sıfatı ile sadece 9.501,38-TL busines kart alacağı bakımından sorumlu olduğunu ,çek açılış hesabı sözleşmesinde kefil olarak yer almadığını,talep edilen faiz oranının sözleşme ile belirlendiğini,asıl borçlu ve kefil hakkında İzmir 8. İcra Müdürlüğünün 2018/13935 sayılı dosyası ile takip yapıldığını,alacağın kat ihtarnamesi ile muaccel hale geldiğini,talep edilen faiz oranının sözleşmeye ve yasaya uygun olduğunu,banka hesaplarının incelenmesi ile durumun ortaya çıkacağını,davalıların itirazı üzerine takibin durduğunu belirttiği ve İzmir 8. İcra Müdürlüğünün 2018/13935 sayılı takip dosyasına haksız olarak yapılan itirazın iptali ile takibin devamını, itirazında haksız ve kötü niyetli olan davalının % 20 icra inkar tazminatı ödemesini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davacı vekili 07/10/2019 tarihli celsede “Her ne kadar biz dava dilekçemizin sonuç kısmında takibin 16.658,90 TL nakit , 7260 TL gayri nakit alacak ve talep edilen faiz oranları ile devamına karar verilmesini talep etmiş isek de; biz zaten davamızı 16.958,90 TL üzerinden harçlandırdık, bilgisayar hatası yüzünden dilekçenin sonuç kısmı farklı olmuş, talebimiz bu şekildedir. Ayrıca biz davaya dayanak icra dosyasının ödeme emrinin alt kısmında talep ettiğimiz 5 adet çek yaprağı yasal garanti tutarı toplamı olan 8000 TL gayri nakit kredinin de depo edilmesini ödeme emri ile birlikte talep ettik” şeklinde beyanda bulunmuştur.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından açılan davanın ve yapılan icra takibinin haksız olduğunu, davalıların davacıya borcu bulunmadığını, alacağın muaccel hale getirilmesinin ve faiz talebinin hukuka uygun olmadığını,faiz talebinin kabul edilemeyeceğini, İzmir 33. Noterliğinin 16199 yevmiye nolu ihtarnamesinin tebliğ edilmediğini belirttiği ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece “…Dava; İİK nun 67. maddesi uyarınca itirazın iptaline ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde; Yanlar arasında kredi ilişkisinin varlığına dair uyuşmazlığın bulunmadığı, uyuşmazlığın davalıların davacı bankaya kredi borcu olup olmadığının, varsa miktarının tespiti ile davacının davalılar aleyhine icra takibi yapmakta haklı olup olmadığı noktalarında toplandığı, anlaşılmakla; mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve bilirkişi tarafından hazırlanan rapor kapsamına göre ; davacı ile davalılar arasında davalı şirketin borçlu , davalı …’ın kefil olduğu kredi sözleşmeleri imzalandığı, sözleşmenin İzmir 33. Noterliğinin 12/09/2018 tarih 16199 yevmiye nolu kat ihtarnamesi ile feshedildiği, davalılar aleyhine İzmir 8. İcra Müdürlüğünün 2018/13935 sayılı dosyası ile 14.301,38 TL asıl alacak, 445,89 TL ihtar gideri, 611,63 TL işlenmiş faiz ve 8000 TL gayri nakdi alacağın tahsili için dava açılmış ise de yapılan yargılama toplanan deliller ve bilirkişinin 12/03/2019 dava tarihi itibariyle 15.901,38 asıl alacak, 611,63 TL işlenmiş faiz, 445,89 TL ihtar gideri olmak üzere 16.958,90 TL nakit alacağı ve 7260,00 TL gayri nakit alacağı olduğu, banka alacağından davalı … San. Tic .Ltd. Şti nin asıl borçlu, …’ın tahsilinde tekerrür olmamak kaydı ile müteselsil kefil sıfatı ile sorumlu oldukları, davacı bankanın takip tarihinden itibaren 9501,38 TL … asıl alacağına 5464 sayılı Yasa’nın 26.3 madde hükümleri gereği TCMB tebliğleri ile belirlenen yıllık %33, 4800 TL çek bedeli kredisi asıl alacağına takip tarihinden itibaren 1600 TL çek bedeli kredi asıl alacağına tazmin tarihi olan 03/01/2019 tarihinden itibaren yıllık %24.24 oranında temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisini uygulama ve talep yetkisinin bulunduğuna dair rapor kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davanın kabulüne karar verilmiştir.” gerekçesi ile; “Davacı tarafından açılan itirazın iptali davasının kabulüne, İzmir 8. İcra Müdürlüğü’nün 2018/13935 sayılı dosyasına yapılan itirazın kaldırılması ile takibin 15.901,38 TL asıl alacak, 611,63 TL işlemiş faiz 445,89 TL ihtar gideri olmak üzere toplam 16.958,90 TL nakdi alacak ve 7.260,00 TL gayri nakdi alacak bakımından devamına, davacı bankanın takip tarihinden itibaren 9.501,38 TL busines kredi kartı asıl alacağına 5464 sayılı Yasa’nın 26.3 mad hükümleri gereği TCMB tebliğleri ile belirlenen yıllık %33, 4.800,00 TL çek bedeli kredisi asıl alacağına takip tarihinden itibaren 1.600,00 TL çek bedeli kredi asıl alacağına tazmin tarihi olan 03/01/2019 tarihinden itibaren yıllık 24.24 oranında temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisinin uygulamasına, davalılar tarafından hüküm altına alınan nakdi alacağın %20 si oranında 3.391,78 TL icra inkar tazminatının davacıya ödenmesine,” karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURU SEBEPLERİ:
Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesince kredi borcunun olup olmadığı, varsa miktarının tespiti gibi hususlar için bilirkişiye başvurulduğunu, taraflarınca rapora itiraz etmelerine rağmen itirazın dikkate alınmayarak bilirkişi raporuna göre karar verildiğini, bilirkişi raporunun genel kredi sözleşmesi, kredilerin muacceliyeti ve kullandırılması, faiz oranı vb. hususlara ilişkin gerçeğe aykırı tespitler içermekte olup hükme esas alınmasının hukuka aykırılık teşkil ettiğini, sözleşme içeriğinden kefaletin dosya kapsamı borçlardan kredi kartı ve çeke ilişkin hususları içermediğinin açıkça görüldüğünü, kefaletin kapsamı dışındaki bir alacağın varlığından bahisle sözleşme kapsamı dışındaki bir alacaktan sorumlu olacağına ilişkin tespitin hükme esas alınmasının taraflarınca kabul edilmediğini, takibe konu çek yaprak bedellerinin hesabında 12.09.2018 tarihli 8002670 çek nolu ve 05.10.2018 tarihli 8002889 çek nolu yaprak bedellerinin alacak olarak toplamda 3.200 TL alacağın bulunduğu tespitine yer verildiğini, daha sonra takipten sonra davadan önce alacağın ve riskin arttığına ilişkin tespitlere yer verildiğini, bilirkişi tarafından itiraza konu takip çıkışı daha fazla hesaplandığını, raporun kredilerin muacceliyeti başlıklı kısmında İzmir 33. Noterliği’nin 12/09/2018 tarihli kat ihtarı ile davalıların temerrüde düşürüldüğünün belirtildiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkeme kararının istinaf incelemesi neticesinde ortadan kaldırılmasına ve mahkemece yeniden yargılama yapılarak talebimiz doğrultusunda karar verilmesine ve davanın reddine, mahkemece yargılama yapılması mümkün değilse, dosyanın yeniden karar verilmek üzere yerel mahkemeye gönderilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasını karar verilmesini istinaf başvuru sebebi olarak ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; genel kredi sözleşmesi kapsamında ödenmediği iddia olunan kredi borcunun tahsili için davacı tarafça davalılar hakkında başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
HMK’nun 355. maddesi gereğince istinaf incelemesi istinafa başvuran vekilinin dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlarda res’en gözetilerek yapılmıştır.
Davacı vekili, davacı banka ile davalılardan … … Ltd Şti arasında imzalanan genel kredi sözleşmesini, diğer davalı …’ın müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, genel kredi sözleşmesi kapsamında asıl borçlu şirkete kullandırılan kredilerin ödemelerinin sözleşmeye uygun yapılmaması nedeniyle İzmir 23. Noterliği’nin 12/09/2018 tarihli ihtarnamesi ile hesabın kat edildiği ve hesap kat ihtarnamesinin borçlulara gönderildiği, buna rağmen borcun ödenmediğinden bahisle davalılar hakkında İzmir 8. İcra Müdürlüğü’nün 2018/13935 Esas sayılı takip dosyasıyla icra takibi başlatıldığından bahisle davalıların icra takibine vaki haksız itirazının iptaline ve davalıların %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili ise, davacı tarafça iddia edildiği şekilde takibe konu genel kredi sözleşmesinden dolayı davalıların davacıya bir borcunun bulunmadığı, yine takip talepnamesinde takip önceki işlemiş faiz ve takip sonrası faize ilişkin taleplerin de yerinde olmadığı, yine davalıların temerrüde düşürülmediği, hesap kat ihtarnamesine de davalılara tebliğ edilmediğinden bahisle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, davacı tarafından açılan itirazın iptali davasının kabulüne, İzmir 8. İcra Müdürlüğü’nün 2018/13935 sayılı dosyasına yapılan itirazın kaldırılması ile takibin 15.901,38 TL asıl alacak, 611,63 TL işlemiş faiz 445,89 TL ihtar gideri olmak üzere toplam 16.958,90 TL nakdi alacak ve 7.260,00 TL gayri nakdi alacak bakımından devamına, davacı bankanın takip tarihinden itibaren 9.501,38 TL busines kredi kartı asıl alacağına 5464 Sayılı Yasa’nın 26.3 mad hükümleri gereği TCMB tebliğleri ile belirlenen yıllık %33, 4.800,00 TL çek bedeli kredisi asıl alacağına takip tarihinden itibaren 1.600,00 TL çek bedeli kredi asıl alacağına tazmin tarihi olan 03/01/2019 tarihinden itibaren yıllık %24.24 oranında temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisinin uygulamasına, davalılar tarafından hüküm altına alınan nakdi alacağın %20′ si oranında 3.391,78 TL icra inkar tazminatının davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İşbu karar davalılar vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Davaya konu İzmir 8. İcra Müdürlüğü’nün 2018/13935 Esas sayılı icra takip dosyasının incelenmesinden, davacı banka tarafından davalılar aleyhinde 08/11/2018 tarihinde (445,89 TL 1 adet ihtar gideri, 4.800,00 TL (%24,24) çek tazminatı, 9.501,38 TL (%33) 2 adet nakit asıl alacak) dayanak gösterilmek suretiyle 14.301,38 TL asıl alacak, 445,89 TL ihtar gideri, 611,63 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 15.358,90 TL nakit alacak ve yine Çek Kanunu gereğince banka kaynağından ödenmiş olan 3 adet çek yaprağı bedeli, 5400 ******** 0019 (A) nolu kredi kartından kaynaklanan ilaveten halen iade edilmeyen 5 adet çek yaprağı yasal garanti tutarı toplamı olan 8.000,00 TL’ nin nakden depo edilmesi amacıyla ilamsız icra takibinin başlatıldığı, takip talepnamesinde “Çek taahhütnamesinden kaynaklanan banka alacaklarında sadece kredi kartı borçlusu … … Ltd Şti sorumludur” ibaresinin bulunduğu, davalı borçlulara ödeme emrinin tebliği üzerine her iki davalı borçlu tarafından süresi içerisinde icra takip dosyasına sunulan itiraz dilekçesi kapsamında takibin durduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki ihtilaf, takip ve davaya konu genel kredi sözleşmesi kapsamında davacının davalılardan takibe konu edilen nakit ve gayri nakit alacaktan dolayı takip tarihi itibariyle takibe konu edilen tutar kadar alacaklı olup olmadığı, her bir davalının takibe konu edilen nakit ve gayrinakit alacaktan sorumlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, bankacı bilirkişiden rapor alınmıştır. Bankacı bilirkişi tarafından düzenlenen raporda da belirtildiği üzere; davacı banka ile davalı asıl borçlu … … Ltd Şti ile arasında 29/08/2016 tarihli ve 200.000,00 TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi ve 29/01/2016 tarihli Çek Hesabı Açılış Sözleşmesinin imzalandığı, davalı …’ın Genel Kredi sözleşmesini 250.000,00 TL kefalet limitiyle 6098 Sayılı TBK’nun kefalet hükümleri doğrultusunda müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı anlaşılmıştır.
Yine alınan bilirkişi raporunda, taraflar arasında imzalanan genel kredi sözleşmesi kapsamında davacı banka tarafından davalı asıl borçlu şirkete 5400 ……. 0019 nolu 9.500,00 TL limitli … tahsis edildiği, bu kredi kartından yapılan harcamalar nedeniyle 20/08/2016 hesap kesim, 29/08/2016 son ödeme tarihli hesap özetinde borç tutarının 9.728,34 TL’ yi bulduğu, 753,76 TL dönem içi harcamalar ve 1.000,00 TL tahsilat sonrası kalan 9.612,79 TL borç bakiyesinin İzmir 33. Noterliği’nin 12/09/2018 tarih 16199 yevmiye nolu ihtarnamesiyle kat edildiği, işbu ihtarnamenin davalı asıl borçlu şirkete 13/09/2018 tarihinde ve davalı …’a 14/09/2018 tarihinde tebliğ edildiği, bu şekilde ihtarnamede verilen 24 saatlik sürenin ilavesiyle davalı şirketin 15/09/2018 tarihinde, davalı …’ın ise 18/09/2018 tarihinde temerrüde düştüğünün tespit edildiği bildirilmiştir.
Ayrıca bankacı bilirkişi tarafından düzenlenen raporda, 12/09/2018 tarihli hesap kat tarihi itibarıyla …ndan dolayı asıl alacak tutarının 9.501,38 TL, 13.09.2018-14.09.2018 tarihleri arasında %24.24 akdi faiz 12,79 TL, 15.09.2018-30.09.2018 tarihleri arasında %30.24 temerrüt faizi 127,69 TL, 01.10.2018-07.11.2018 tarihleri arasında %33 temerrüt faizi 330,96 TL olmak üzere takip tarihi itibariyle toplam borç tutarının 9.972,82 TL olduğunun hesaplandığı görülmüştür.
Yine bankacı bilirkişi tarafından düzenlenen raporda çek bedeli kredisi için yapılan değerlendirmede, asıl borçlu şirket hesabı üzerine çek karnesi verildiği, bu çeklerden 8002881 nolu çekin karşılıksız çıkması üzerine 5941 Sayılı Yasa gereğince 1.600,00 TL çek garanti tutarının hamiline ödendiği ve nakdi krediye dönüşen tutarın bu şekilde 12/09/2018 tarihinde kat edildiği, ihtar sonrası karşılıksız çeklerden dolayı takip tarihine kadar bankaca ödenen sorumluluk tutarının 12/09/2018 tarih 8002670 nolu çekten dolayı 1.600,00 TL, 05/10/2018 tarih 8002889 nolu çekten dolayı 1.600,00 TL olmak üzere 3.200,00 TL olduğu, bu nedenle takip tarihi itibariyle çek garanti tutarlardan dolayı nakde dönüşen asıl alacak tutarının 4.800,00 TL olarak belirlendiği ve yine takip tarihi itibariyle bankanın 5 adet çek yaprağından dolayı yasa ile belirlenen ve takip tarihinde geçerli olan 1.600,00 TL den toplam 8.000,00 TL depo riskinin bulunduğu, 28/01/2019 tarihinde bankaların ödemekle yükümlü olduğu çek garanti tutarının 2.030,000 TL’ye yükseldiği ve takip sonrası dava tarihi öncesi 8002667 nolu çekin karşılıksız çıkması nedeniyle 03/01/2019 tarihinde 1.600,00 TL çek garanti tutarının çek hamiline ödendiği ve nakdi krediye dönüştüğü, bu nedenle nakde dönüşen çek bedeli kredi asıl alacağının dava tarihi itibariyle 6.400,00 TL’ ye yükseldiği, ayrıca davalı şirketin hesabı üzerine keşideli 8002668 ve 1631 nolu çeklerin bankaya iade edilmediği, 8002886 ve 8002990 nolu çeklerin karşılıksız çıkması nedeniyle bankanın 2 adet karşılıksız çekten dolayı 1.600,00 TL ‘den toplam 3.200,00 TL, bankaya iade edilmeyen müşteride bulunan 2 adet çekten dolayı dava tarihi itibariyle yasa ile belirlenen 2.030,00 TL den toplam 4.060,00 TL olmak üzere dava tarihi itibarıyla (3.200,00 TL + 4.060,00) = 7.260,00 TL depo riskinin tespit edildiği bildirilmiştir.
Davacı banka tarafından davaya konu kredi hesaplarının İzmir 33. Noterliği’nin 12/09/2018 tarih 16199 yevmiye nolu ihtarnamesiyle kat edildiği, işbu ihtarnamenin davalı asıl borçlu şirkete 13/09/2018 tarihinde ve davalı …’a da ikamet adresinde … imzasına 14/09/2018 tarihinde tebliğ edildiği, bu şekilde ihtarnamede verilen 1 günlük süre ve tatil günleri dikkate alındığında davalı şirketin 15/09/2018 tarihinde, davalı …’ın ise 18/09/2018 tarihinde temerrüde düştüğü dosyada suretleri bulunan ihtarname ve tebliğine dair tebligat parçalarından anlaşılmakla, davalılar vekilinin hesap kat ihtarnamesinin davalılara tebliğ edilmediği, bu nedenle davalıların temerrüde düşürülmediği yönündeki istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir.
Taraflar arasındaki Genel Kredi Sözleşmesinin “Temerrüt Faizi” başlıklı 10. maddesine göre temerrüt durumunda borca, davacı banka tarafından kredilere uygulanan en yüksek kredi faiz oranına, bu oranın %50’sinin ilavesi suretiyle bulunacak oran üzerinden temerrüt faizi uygulanacağı taraflarca kararlaştırılmış olduğu görülmüştür. Ancak bankacı bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere; borçlu şirket kredi kartlarının akdi ve temerrüt faiz oranları 5464 Sayılı Yasanın 26.3 maddesi gereğince TCMB tebliğleri ile belirlenmektedir. Kredi hesabının kat edildiği 12.09.2018 tarihinde 2018/4 Sayılı Tebliğ ile akdi faiz oranının yıllık %24.24, temerrüt faiz oranını %30.24 olduğu, 01.10.2018 tarihinde yayınlanan tebliğle akdi faiz oranını yıllık % 27, temerrüt faiz oranının yıllık % 33 olarak değiştiği, davacı bankanın da takipte … yönünden bu oranı, çek bedeli kredisi yönünden %24.24 akdi faiz oranını talep ettiği belirlenmiş olduğundan davalılar vekilinin işlemiş ve işleyecek faiz oranlarına ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda …ndan kaynaklı nakit alacak yönünden yapılan değerlendirme sonucunda; davacı bankanın takip tarihi itibarıyla, davacı tarafın işlemiş faize ilişkin talebiyle bağlı kalınmak suretiyle davacı bankanın davalılardan …ndan dolayı 9.501,38 TL asıl alacak, 12,79 TL 13.09.2018-14.09.2018 tarihleri arasındaki %24.24 akdi faiz, 127,69 TL 15.09.2018-30.09.2018 tarihleri arasındaki %30.24 temerrüt faizi, 330,96 TL 01.10.2018-07.11.2018 tarihleri arasındaki %33 temerrüt faizi olmak üzere 9.501,38 TL asıl alacak, toplam 471,44 TL akdi ve işlemiş faiz olmak üzere faiz ve fer’ileriyle birlikte nakit olarak 9.972,82 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Yine aynı bilirkişi raporunda Çek Bedeli Kredisinden dolayı yapılan inceleme sonucunda ise; davacı bankanın takip tarihi itibarıyla, 12.09.2018 kat tarihi itibariyle asıl alacak 1.600, TL, 12.09.2018 tarihli çek tazmini 1.600,TL, 12.09.2018 kat tarihinde asıl alacak 3.200. TL, 13.09.2018-04.10.2018 tarihleri arasında 47,40 TL %24. 24 akdi faiz, 05.10.2018 tarihinde çek tazmini 1.600,00 TL olmak üzere (3.200.TL + 1.600,00 TL=) 4.800-TL asıl alacağının bulunduğu, ayrıca 05.10.2018-07.11.2018 tarihleri arasında 109,88 TL %24.24 oranında işlemiş faizi olmak kaydıyla nakde dönüşen çek bedeli kredisinden dolayı da takip tarihi itibariyle faiz ve fer’ileriyle birlikte toplam 4.957,28 TL alacaklı olduğu, ayrıca takip tarihi itibariyle 5 adet çek için 1.600,00 TL ‘den toplam 8.000,00 TL gayri nakit alacağının bulunduğu hesaplanmıştır. Ayrıca, bunun dışında takipten sonra deposu istenen 1 adet çekin karşılıksız çıkması nedeniyle 5941 Sayılı Yasa gereğince 03/01/2019 tarihinde çek halimine 1.600,00 TL çek sorumluluk tutarı ödendiği ve nakdi krediye dönüştüğü, ayrıca davacı bankanın depo talebi yönünden icra takip talepnamesinde 5 adet çek için 1.600,00 TL x 5 = 8.000,00 TL depo talebinde bulunduğu, ancak takipten sonra 03.01.2019 tarihinde 1 adet çeke ilişkin 1.600,00 TL sorumluluk tutarının davacı banka tarafından ödendiği ve bu şekilde nakde dönüştüğü, geriye kalan davalı asıl borçlu şirketin hesabı üzerine keşideli 4 adet çek yaprağından 8002668 ve 1631 nolu çeklerin bankaya iade edilmediği, bankaya iade edilmeyen ve müşteride bulunan 2 adet çekten dolayı 28.01.2019 tarihinde bankaların ödemekle yükümlü oludğu çek garanti tutarı 2.030,00 TL’ye yükseltilmiş olduğundan 12.03.2019 dava tarihi itibariyle 2 x 2.030,00 TL den 4.060,00 TL ve 8002886 ve 8002990 nolu çeklerin karşılıksız çıkması nedeniyle bankanın 2 adet karşılıksız çekten dolayı 1.600,00 TL den toplam 3.200,00 TL olmak üzere dava tarihi itibariyle (2 x 1.600,00 TL = 3.200,00 TL + 2 x 2.030,00 TL = 4.060,00 TL) 7.260,00 TL gayri nakit alacak depo tutarının olduğunun hesaplandığı bildirilmiştir.
Taraflar arasındaki Genel Kredi Sözleşmesinin kefillerin sorumluğuna ilişkin 5. maddesinin incelenmesinden, gayri nakdi kredilerden dolayı kefilin sorumlu olduğuna dair açık bir düzenlemenin bulunmadığı anlaşılmıştır. Ayrıca işbu dava itirazın iptali davası olup, takibe sıkı sıkıya bağlı davalardandır. Takip talepnamesinin incelenmesinde, davacı taraça takip talepnamesinde, “çek taahhütnamesinden kaynaklanan banka alacaklarından sadece kredi kartı borçlusu … … Ltd Şti sorumludur” ibaresinin yazılı olduğu ve yine dava dilekçesinde de Çek Hesabı Açılış Sözleşmesinde davalı şahsın kefaleti bulunmadığından takip talepnamesindeki sınırlama ile aynı yönde çek taahhütnamesinden kaynaklanan banka alacaklarından sadece kredi kartı borçlusu … … Ltd Şti sorumlu olduğunun belirtildiği anlaşılmakla davacı bankanın bu yöndeki talebi ile bağlı kalınarak hüküm kurulması gerekmektedir. Bu şekilde çek taahhütnamesinden kaynaklanan banka alacaklarından sadece asıl borçlu şirketin sorumlu olduğu yönündeki takip talepnamesi ve dava dilekçesindeki davacı talebi dikkate alındığında çek taahhütnamesinden kaynaklanan nakit ve gayrinakit banka alacaklarından davalı kefil …’ın sorumlu olmadığı hususu dikkate alınmaksızın İlk Derece mahkemesince bankacı bilirkişi tarafından hesaplanan nakit ve gayri nakit tüm alacaklar ile ilgili olarak her iki davalı hakkında davalıların sorumlu oldukları kısımlar ayrı ayrı belirtilmeden ortak hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Yukarıda anlatılan gerekçelerle, davalı kefil …’ın takip talepnamesinde çek taahhütnamesinden kaynaklanan banka alacaklarından sadece asıl borçlu şirketin sorumlu olduğu yönündeki davacı banka talebi dikkate alındığında; ilk derece mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda takip tarihi itibarıyla Çek Bedeli Kredisinden dolayı hesaplanan nakit ve gayrinakit alacaktan bir sorumluluğunun bulunmadığı sonucuna varmak gerekmiş ise de, bankacı bilirkişi tarafından düzenlenen raporda davacı bankanın takip tarihi itibarıyla …ndan kaynaklı nakit alacağı faiz ve fer’ileriyle birlikte toplamı olan 9.972,82 TL olarak hesaplanmış olup davalı kefil …’ın taraflar arasındaki Genel Kredi Sözleşmesi hükümleri ve TBK’nın ilgili hükümleri gereğince geçerli olarak düzenlenen kefaleti ve limiti dikkate alındığında toplam 9.972,82 TL nakit alacak ve takip talepnamesi ile talep edilen 445,89 TL ihtarname gideri olmak üzere toplam 10.418,71 TL nakit alacaktan davalı asıl borçlu şirket ile birlikte davacı bankaya karşı sorumlu olduğu sonucuna varılmıştır.
Ayrıca davalı asıl borçlu şirket … … Ltd Şti’nin; bankacı bilirkişi tarafından düzenlenen bilirkişi raporda davaya konu her iki krediden dolayı takip tarihi itibarıyla davacı banka alacağı olarak hesaplanan nakit ve gayrinakit alacaktan ve taraflar arasındaki Genel Kredi Sözleşmesi ve Çek Hesabı Açılış Sözleşmesi hükümleri kapsamında sorumlu olduğunun kabulü gerekmiş ise de, iş bu dava itirazın iptali davası olup takibe sıkı sıkıya bağlı davalardandır. Bu nedenle davacı tarafından takip talepnamesinde gayrinakit alacak olarak 5 adet çek yaprağı için (5 x 1.600,00 TL den =) 8.000,00 TL talep edilmiş olması nedeniyle davacının bu talebiyle bağlı kalmak gerektiğinden takipten sonra 03.01.2019 tarihinde nakde dönüşen 1 adet çek sorumluluk tutarı olan 1.600,00 TL mahsup edildiğinde davacı bankanın takip tarihi itibariyle gayri nakit alacak yönünden (8.000,00 TL – 1.600,00 TL) = 6.400,00 TL depo talebinde bulunabileceği ve bu kapsamda dava dilekçesindeki gayrinakit alacak yönünden fazlaya ilişkin istemin yerinde olmadığı sonucuna varmak gerekmiştir. Bu nedenle iş bu dava itirazın iptali davası olup takibe sıkı sıkıya bağlı davalardan olması nedeni ile İlk Derece Mahkemesince takip talepnamesindeki bu yöndeki talep aşılarak dava tarihi esas alınarak yapılan hesaplama üzerinden karar verilmesi doğru olmamıştır.
Yine davacı tarafın takip talepnamesi ve dava dilekçesindeki tali dikkate alınarak takipten sonra nakde dönüşen 1.600,00 TL çek bedeli kredisi asıl alacağının ise tazmin tarihi olan 03/01/2019 tarihinden itibaren yıllık %24.24 oranında temerrüt faizi uygulanarak … San ve Tic. Ltd Şti’den tahsiline karar vermek gerekmiştir.
Yine hüküm altına alınan nakit alacak likit olduğundan davacı tarafın icra inkar tazminatı istemi yerinde ise de hüküm altına alınan gayrinakit alacak likit olmadığından ve bu nedenle koşulları oluşmadığından gayri nakit alacak yönünden ise davacının icra inkar tazminatı isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
HMK 353/1-b-2 maddesinde yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına gerek duyulmadığı takdirde düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verileceği öngörülmüştür.
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında davalılar vekilinin istinaf istemlerinin kabulü ile kararın kaldırılarak davanın kabulüne dair HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca davalılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
1-İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04/12/2019 tarih, 2019/556 Esas ve 2019/805 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Davalılar tarafından yatırılmış olan 290,00 TL istinaf karar harcının davalılara iadesine,
3-Davalı tarafından yatırılan 148,60 TL istinaf kanun yolu harcının davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf eden yararına istinaf vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
B-6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca yeniden esas hakkındaki kararla;
Davanın KABULÜNE,
1-Nakit alacak yönünden;
Davalı borçluların, İzmir 8. İcra Müdürlüğü’nün 2018/13935 esas sayılı icra dosyasına vaki itirazının İPTALİ ile; (9.501,38 TL kredi kartı + 4.800,00 TL nakde dönüşen çek bedeli kredisi )= 14.301,38 TL asıl alacak, 611.63 TL işlemiş faiz, 445,89 TL ihtar gideri olmak üzere toplam 15.358,90 TL nakit alacak üzerinden ( davalı … 9.501,38 TL asıl alacak, 471,44 TL işlemiş faiz, 445,89 TL ihtar gideri olmak üzere toplam 10.418,71 TL’sinden sorumlu olmak üzere) takip tarihinden itibaren 9.501,38 TL … asıl alacağına 5464 Sayılı Yasa’nın 26.3 maddesi hükümleri gereğince TCMB tebliğleri belirlenen yıllık %33 oranında ve nakde dönüşen 4.800,00 TL çek bedeli kredisi asıl alacağına ise takip tarihinden itibaren yıllık %24.24 oranında temerrüt faizi uygulanarak takip talepnamesindeki diğer koşullara takibin devamına,
Nakit alacak yönünden kabul edilen kısım üzerinden hesaplanan 3.071,78 TL (davalı …’ın 2.083,74 TL sinden sorumlu olmak kaydıyla) %20 icra inkar tazminatının davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
2- Gayri Nakit alacak yönünden;
Davalılardan … San ve Tic. Ltd Şti yönünden; 6.400,00 TL gayrinakdi alacağın deposunu teminen takip talepnamesindeki diğer koşullarla takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Likit olmadığından ve bu nedenle koşulları oluşmadığından gayri nakit alacak yönünden davacının icra inkar tazminatı isteminin reddine,
Takipten sonra nakde dönüşen 1.600,00 TL çek bedeli kredisi asıl alacağına ise tazmin tarihi olan 03/01/2019 tarihinden itibaren yıllık %24.24 oranında temerrüt faizi uygulanarak … San ve Tic. Ltd Şti’den tahsiline,
3-a- Nakit alacak üzerinden hesaplanan 1.049,16 TL karar ve ilam harcından başlangıçta yatırılan 212,83 TL’ nin mahsubu ile bakiye 836,33 TL harcın (davalı …’ın 560,34 TL’ sinden sorumlu olmak kaydıyla) davalılardan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
b-Gayrinakdi alacak üzerinden hesaplanan 269,85 TL maktu karar ve ilam harcının davalılardan … San ve Tic. Ltd Şti’nden tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
4-Vekalet Ücreti;
a) Nakit alacak üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesaplanan 15.358,90 TL vekalet ücreti (davalı …’ın 10.418,71 TL sinden sorumluk olmak kaydıyla) davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine,
b)Gayrinakdi alacak yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesaplanan 6.400,00 TL vekalet ücreti davalılardan … San ve Tic. Ltd Şti’nden alınarak davacı tarafa verilmesine,
c)Reddedilen gayrinakdi alacak yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesaplanan 860,00 TL vekalet ücreti davacıdan alınarak davalılardan … San ve Tic. Ltd Şti’ye verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan peşin harç olan 212,83 TL’nin davalılardan (davalı …’ın 142,59 TL’ sinden sorumlu olmak kaydıyla) alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacının yapmış olduğu 473,00 TL yargılama giderinin (davalı …’ın bu miktarın 316,91 TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla) davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Yatırılan gider avansının varsa kullanılmayan kısmının, 6100 Sayılı Kanunun 333. Maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
8-Kararın dairemiz tarafından taraf vekillerine tebliğine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde HMK 353/1-a maddesi gereğince oybirliğiyle kesin olarak karar verildi. 01/11/2023