Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/439 E. 2023/1817 K. 19.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/439
KARAR NO : 2023/1817
KARAR TARİHİ : 19/10/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/12/2019
NUMARASI : 2019/192 Esas 2019/766 Karar
DAVANIN KONUSU : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
BAM KARAR TARİHİ : 19/10/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 19/10/2023

Davacı vekili ve Davalı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesinde, davacı şirketin davalı şirketten SJ700B kodlu sürücü satın aldığını, davacı şirketin daha önce kullanmakta olduğu iki sürücünün daha bulunduğunu, bu sürücülerden bir tanesinin arıza yapması üzerine sözü edilen SJ700B kodlu sürücünün satın alındığını, bilahare, yeni alınan sürücüyle birlikte diğer sürücülerin de arıza yaptığını, arızalı olan 4 adet sürücünün davalı tarafa gönderildiğini, davalı tarafın hali hazırda garanti kapsamında olan SJ700B kodlu sürücüde kullanıcı hatası olduğunu iddia ederek, garanti kapsamı dışına çıkartıp, ücret almaya çalıştığını, davacı şirketin yıllardır bu cihazları sürekli kullandığını, kullanıcı hatasının söz konusu olamayacağını, sürücü arızaları nedeniyle işlerin aksadığını, siparişlerin geciktiğini, davacı firmanın zarara uğradığını, bu nedenle dava konusu olayın bir bilirkişi vasıtasıyla incelettirilerek davalının satmış olduğu ayıplı malın ücretinin iadesine, oluşan zararların giderilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; dava dilekçesinde mahkemenin hem asliye hukuk, hem de asliye ticaret mahkemesi olarak gösterildiğini, bunun usule aykırı olduğunu, davaya bakmakta asliye ticaret mahkemesinin görevli olup, aynı zamanda yetkili mahkemenin de İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, dava dilekçesinde dava değerinin gösterilmediğini, bu hususun açıklanıp, eksikliğin giderilmesi gerektiğini, esas yönünden de davacı tarafın iddialarının yerinde olmadığını, üründeki arızanın kullanıcının saha koşulları ve uygulama hatasından kaynaklandığını, garanti kapsamında değerlendirilemeyeceğini, davalı şirketin dava konusu ürünün sadece satışını yaptığını, montaj ve kurulum işlemlerinin üçüncü kişiler tarafından yerine getirildiğini, davacı şirketin davaya konu ürün yönünden muayene ve ihbar koşullarını yerine getirmediğini, ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını, bu nedenle reddi gerektiğini savunmuştur.
MAHKEMECE: “…Talimat yoluyla alınan ve mahkememize gönderilen 01/11/2019 havale tarihli bilirkişi raporunda; dava konusu SJ 700B-900HFF model sürücü üzerinde bulunan L3 ve PD+1 arasında kısa devre oluştuğu, kısa devre nedeniyle, L3 ve PD+1 baralarının, giriş devrelerindeki diyotların ve kontrol kartının hasar gördüğü ve kullanılmaz durumda olduğu, cihaz üzerinde yapılan incelemede herhangi bir üretim hatasına, açık ya da gizli bir ayıba rastlanmadığı, SJ 700B-900HFF model sürücü üzerinde bulunan L3 ve PD+1 arasında meydana gelen kısa devreye, iki bara arasında herhangi bir nedenle giren iletken bir cismin neden olduğu, cihazda meydana gelen bu hasarın zamanında yapılmayan kontrol ve bakımlardan kaynaklandığı bildirilmiştir.
Dosya içerisine alınan deliller birlikte değerlendirildiğinde gerçeğe ve hukuka uygun görülerek hükme esas alınan bilirkişi raporuyla da belirtiği üzere; davaya konu olan ürünün üretim hatasının bulunmadığı, SJ 700B-900HFF model sürücü üzerinde bulunan L3 ve PD+1 arasında kısa devre oluştuğu, kısa devre nedeniyle, L3 ve PD+1 baralarının, giriş devrelerindeki diyotların ve kontrol kartının hasar gördüğü ve kullanılmaz durumda olduğu, cihaz üzerinde yapılan incelemede herhangi bir üretim hatasına, açık ya da gizli bir ayıba rastlanmadığı, SJ 700B-900HFF model sürücü üzerinde hatasına, açık ya da gizli bir ayıba rastlanmadığı, SJ 700B-900HFF model sürücü üzerinde bulunan L3 ve PD+1 arasında meydana gelen kısa devreye, iki bara arasında herhangi bir nedenle giren iletken bir cismin neden olduğu, cihazda meydana gelen bu hasarın zamanında yapılmayan kontrol ve bakımlardan kaynaklandığı” gerekçesi ile, “davanın REDDİNE, davalı vekilinin hizmet ve mesaisine karşılık hesap edilen taktiren 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine” şeklinde karar verilmiştir.
Mahkeme kararına karşı, davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF BAŞVURU SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin işinin un üretimi olduğunu ve başka bir sektörde bu sürücüyü kullanmasının mümkün olmadığını bilen davalı yanın … marka SJ700B model sürücüyü müvekkile satın alması için önerdiğini, müvekkilinin de davalı yanın profesyonel birikimine ve uzmanlığına güveni sebebiyle, bu öneri üzerinde düşünmeden teklifi kabul ettiğini ve söz konusu yeni sürücüyü satın aldığını, bu ürünlerin zorlu üretim şartlarına göre tasarlanmış ek olarak uzun süreli kullanım için fiziken bir montaj olmasa da davalı şirketin talimat vererek montajı sağladığını, davalının cevap dilekçesinde belirtilen, montaj sebebiyle ortaya çıkan bir arıza olması halinde sorumluluk yine talimatları veren davalı şirkete ait olacağını, montajın ardından ürünün otomatik olarak arıza kodlarını bilgisayara iletmesi gerekirken bu kilitin öneme sahip olan fonksiyonu yerine getirmediğini, manuel olarak işlem gösterdiğini, bu sorunun defalarca davalı şirket yetkililerine telefon ile bildirildiğini ve her seferinde davalı tarafından geçiştirildiğini, müvekkili fiziken ziyaret etmediğini, bu nedenle yerel mahkeme kararının bozulmasını ve davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini istinaf başvuru sebebi olarak ileri sürmüştür.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dosyasının yetkili veya görevli olan mahkemeye gönderilmemesi halinde, yargılama giderlerinden olan vekâlet ücreti, yetkisizlik veya görevsizlik kararı veren mahkeme tarafından hüküm altına alınırken, aynı dosyanın talep edilerek ilgili mahkemeye gönderilmesi halinde, vekâlet ücretine hükmedilmemesi, hem yargı önünde eşitlik ilkesine hem de yasal düzenlemenin ruhuna aykırı olacağını, dava açarken gerekli dikkat ve özeni göstermeyen, yargının iş yükünün artmasına, zaman kaybına sebep olan tarafın da bir yaptırıma maruz kalması gerektiğini, görevsizlik ve yetkisizlik kararı nedeniyle takdir edilecek vekâlet ücretinin, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7. maddesinde düzenlenmiş olduğunu, vekâlet ücretinin hüküm altına alınacağı sonucuna tartışmasız ulaşıldığını, yerel mahkemenin hem yetkisizlikten hem de görevsizlikten verilmiş daha önceki kararları dikkate almadan ve sadece işin esasına dair verilen karar ile vekalet ücretine hükmetmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının HMK’nın 359. ve devamı hükümleri gereği düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerektiğini istinaf başvurusu sebebi olarak ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, ayıplı mal nedeniyle ödenen bedelin iadesi ve zararın tazmini istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Davacı taraf, davalı şirketten alınan sürücülerin arıza yaptığını, arızalı olan 4 adet sürücünün davalı tarafa gönderildiğini, davalı tarafın hali hazırda garanti kapsamında olan SJ700B kodlu sürücüde kullanıcı hatası olduğunu iddia ederek, garanti kapsamı dışına çıkartıp, ücret almaya çalıştığını, iddia ederek ödenen bedelin iadesi ve zararın giderilmesi talebi ile dava açmış, davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda davanın reddine, davalı lehine tek vekalet ücreti hükmedilmesine karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili esastan, davalı vekili vekalet ücreti yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
Esastan sonuçlanmayan davada yargılama gideri başlıklı HMK’nın 331. Maddesi ;
” (1) Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.
(2) Görevsizlik veya yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi hâlinde, yargılama giderlerine o mahkeme hükmeder. Görevsizlik veya yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkeme dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkûm eder.
(3) Davanın açılmamış sayılmasına karar verilen hâllerde yargılama giderleri davacıya yükletilir.” şeklindedir.
HMK’nın 331/2. maddesi hükmü, aynı kanunun 326. maddesi ile birlikte değerlendirildiğinde, görevsizlik-yetkisizlik kararı verilmesi ve davaya görevli-yetkili mahkemede devam edilmesi halinde, bu mahkemece, yargılama giderlerinin esas yönünden aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına hükmedileceği biçiminde yorumlanmalıdır. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 08/03/2017 tarih, 2016/2081 esas, 2017/1355 karar sayılı emsal ilamı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2017/3-1008 esas ve 2021/153 karar sayılı emsal ilamı da bu yöndedir.)
Bu itibarla, görevsizlik-yetkisizlik kararı verilmesi halinde, davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin ancak davaya görevli-yetkili mahkemede devam olunmaması haline münhasır olduğunun kabulü gerektiğinden; mahkemece, daha öncesinde davayı esastan sonuçlandırmayan yetkisizlik ve görevsizlik kararları nedeniyle davalı lehine ayrıca vekâlet ücretine hükmedilmemesi isabetli görülmüştür.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, cihaz üzerinde yapılan incelemede herhangi bir üretim hatası, açık ya da gizli bir ayıba rastlanmadığı yönündeki denetime elverişli bilirkişi raporu doğrultusunda karar verildiğinin, ispat yükü üzerinde olan davacının davasını usulüne uygun deliller ile kanıtlayamadığının anlaşılmasına, davalı lehine hüküm tarihindeki tarife uyarınca vekalet ücreti belirlenmiş olmasına göre davacı vekilinin ve davalı vekilinin tüm istinaf itirazları yerinde görülmediğinden 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca istinaf başvurularının esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesinin 06/12/2019 tarih ve 2019/192 Esas 2019/766 Karar sayılı kararına karşı davacının ve davalının istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından alınması gereken 269,85 TL istinaf maktu karar harcının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı tarafından alınması gereken 269,85 TL istinaf karar harcından başlangıçta alınan 54,40 TL’nin mahsubu ile eksik yatırılan 215,45 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı ve Davalı tarafından yapılan istinaf masrafının üzerlerinde bırakılmasına,
5-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıranlara iadesine,
6-İstinaf yargılamasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince oy birliği ile kesin olmak üzere karar verildi. 19/10/2023