Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/408 E. 2023/1733 K. 11.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/408
KARAR NO : 2023/1733
KARAR TARİHİ : 11/10/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/12/2019
NUMARASI : 2016/326 Esas 2019/1120 Karar
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Rücuen Tazminat)
BAM KARAR TARİHİ : 11/10/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 11/10/2023

Davalı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketinin yurt dışından konteynerlerle ithal etmiş oldukları emtianın, davalı … tarafından gemiden tahliye edilerek istif sahasına gönderildiğini, ancak, Gümrük İdaresince yapılan Risk Analizleri neticesi söz konusu konteynerlerin X-RAY taramasına tabi tutulması istendiğini ve neticede konteynerler X-RAY taramasından geçirilerek gerekli talimatın yerine getirilmiş olduğunu, davalı Liman İşletmesinin ise konteynerler sadece taramadan geçirilmiş olmasına rağmen, konteynerlerin mühürleri kesilerek kapılarının açıldığını, içlerinin boşaltıldığı ve sonra tekrar yüklenmiş gibi “tam tespit ” ifadesi ile anılan yüksek tarifeyi uyguladığını, oysa bu işlemlerin yapılmadığını beyanla, fazladan ödemiş oldukları toplamda 39.887,54 TL’nin davacı müvekkil şirkete geri ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; söz konusu konteynerlerin X-RAY kontrolü ve muayeneye tabi olduğunu, akabinde mühürleri fek edilerek kontrole yani
muayene işlemine tabi tutulduğunu, eşyanın kontrolü/muayenesi/araması konteynerde bulunan eşyaların bir kısmının ve tamamının boşaltılması suretiyle yapıldığını, bu nedenlerde de davacı yana düzenlenen faturaların doğru olduğu ve verilen hizmetler karşılığında alınması gereken ücretten daha fazla veya haksız olarak alınmış bir ücret bulunmadığını beyan etmiştir
MAHKEMECE:
“…Mahkememiz davalısı tarafından davacı tarafa ödediği toplam 39.887,54 TL Gümrükler Genel Müdürlüğünün Liman Hizmet Tarifesinin belirlenmesi konulu 2014/29 sayılı genelgeye dayanarak belirlenmiştir. Söz konusu bu genelgenin dayanağı 4458 sayılı gümrük kanunun 10/A maddesi ile buna bağlı Gümrük Yönetmeliğinin 72/Ş maddesinin 3.fıkrasıdır. Söz konusu yönetmelik maddesine göre işletmelerin Gümrük Mevzuatı kapsamında muayene ve kontrol edilecek eşyadan alınacak azami bedellere ilişkin usul ve esasları belirlemeye tam yetkili olduğu tespit edilmiştir. Alacağa konu edilen tutar davacı tarafından yapılan ithalat neticesi İzmir Limanı’na gelen konteynerlerin limanda yapılan incelemesi neticesi verildiği iddia edilen hizmete dayanarak oluşturulan fatura konusudur. Bilirkişi raporlarından da sabit olduğu üzere tüm konteynerlerin X-RAY taramasından geçirilmesinin gerektiği bu kapsamda davacı tarafından ithal edilen konteynerlerin yasal mevzuat uyarınca X-RAY taramasının yapıldığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Söz konusu X-RAY taraması neticesinde beyan edilen emtianın dışında herhangi bir şekilde şüphe uyandıracak bir görüntünün ya da bir yoğunluğun tespit edilmesi halinde taramadan geçirilen konteyner uygun bir yere çekilerek üzerinde bulunan mühür heyet huzurunda fek edilerek ve gerektiğinde içerisinde bulunan emtialar dışarı çıkartılarak tekrar incelenip geri yüklenip aynı heyet huzurunda yeni bir mühür takılarak inceleme bitirilmektedir. Söz konusu bu işleme tam tespit durumu denmektedir. Taramadan geçirilen konteynerde sorun olmaması halinde ise durum tutanakla tespit edilerek konteynerin limandan çıkışına izin verilmektedir. Alacağa konu edilen 02/09/2015 ve 13/08/2015 tarihli faturalar konusu teşkil eden konteynerlerin tamamının X-RAY’den geçirildiği ve sorunsuz olduğu görülmektedir. Taramadan geçirilen konteynerler sorunsuz olduğu için bu aşamada tam tespitin yapılması mümkün değildir. Bu kapsamda her ne kadar davalı genel müdürlük tarafından fatura konusu edilen konteynerler üzerinde tam tespit yapılarak neticede fatura düzenlenerek ve davacının ödemesine sebebiyet verilerek neticeten işlem tesis edilmiş ise de taramadan geçirilen konteynerlerin sorunsuz olduğu ancak buna rağmen tam tespit neticesi fatura düzenlendiği şeklindeki işlemin sebep unsuru bakımından sakat olduğu dolayısıyla hiç sorun çıkmayan konteynerlerin hiç bir gerekçe yokken veya gerekçesi ispat edilememiş iken mühürlerin fekki neticesi boşaltılarak tekrar yüklenmesi gibi bir işlemle ve bu işleme dayanarak fatura düzenlenmesi şeklinde oluşa gelen işlemlerin yasal mevzuata uygun olmadığı ortadadır. Dolayısıyla yapılan yanlış bir işlem nedeniyle gerçekten olmaması gereken bir işlemden davacının sorumlu olması gerektiği düşünülemez bu nedenle davalı tarafın bu kapsamdaki savunmasına itibar edilmemiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Alacağa konu edilen 02/09/2015 ve 13/08/2015 tarihli faturalar konusu teşkil eden konteynerlere yönelik ortada yasal mevzuata uygun bir işlem yapılmadığından fatura içeriklerinin doğru olmadığı ve bu nedenle verilmeyen bir hizmetin verilmiş gibi gösterildiği kanaatine varılmış, bu kapsamda davacı tarafça ödenen toplam 39.887,54 TL’nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.”…gerekçesi ile;

HÜKÜM: Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1- Davanın KABULÜNE,
2-Davalı tarafından verilmeyen hizmetin verilmiş gibi gösterildiği fatura düzenlenmesi işleminin davacının zararına olduğu tespit edilmekle davacı tarafından yapılan 28.317,64 TL ödemenin 13/08/2015 tarihinde, 11.569,91 TL ödemenin 02/09/2015 tarihinden itibaren olmak üzere toplam 39.887,54 TL ödemenin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,……” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURU SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesince yetersiz ve hatalı ve denetime elverişli olmayan bilirkişi raporlarına itibar edilerek hüküm kurulduğunu, Gümrüklerde yapılan muayenelerin bütün emtialara aynı uygulamaların yapıldığını belirterek genelleme içine girildiğini, oysaki Gümrük İdaresi tarafından daha eşya limana gelmeden Özet Beyan Aşamasında bazı eşyaların risk analizi kapsamında değerlendirilerek daha alıcı firması ya da kanuni temsilcisinin bile müdahil olamayacağı konumda olduğunu, Gümrüğün gözetim ve denetim yetkisi ile müvekkil idarenin limanda operasyonel hizmetleriyle muayene (X -Ray, Tam Muayene ve dedektör köpek araması..vb) işlemleri gerçekleştirilebileceğini, bu işlemler bittikten sonra Gümrük İdaresi tarafından eşya sahibi firma veya temsilcisi, gümrük işlemlerini yapmak üzere muhatap kabul edilip, eşya hangi gümrük rejimi üzerinden işlem görecekse gümrük beyannamesi tescili ile gümrük işlemlerine başlayabildiğini, bilirkişinin, yapılan bu işlemi genel bir uygulama olarak kabul etmekte, X’ray taramasında sorun çıktığında tam tespit yapılacağını belirterek karşılaşılan olumsuz durumda düzenlenecek tutanak heyetine firma sahibi ya da firma temsilcisini de dahil ettiğini, hükme esas alınan denetime elverişli olmayan bilirkişi raporunun sonuç ve kanaat bölümünde, tam tespit hizmetinin verilmeyip yasal dayanağı olmayıp mesnetsiz bir şekilde ilgili firmaya tam tespit ücret faturası tahakkuk edildiği, tam tespitin yapıldığına ilişkin konteynerlere fek ve tatbik edilen mühürleri içeren bir belge veya tutanağın dava dosyasında mevcut olduğu halde, dava dosyasında olmadığı gibi dava dosyasına hakimiyetten uzak, somut kanıtlara dayandırılmayan iddialarda bulunulduğunu, 19.01.2002 tarih ve 24645 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Ürettikleri Mal ve Hizmet Tarifeleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik yapılması Hakkındaki 4736 Sayılı Kanunun 1.Maddesinde ”kamu kurum ve kuruluşlarınca üretilen mal ve hizmet bedellerinde işletmecilik gereği yapılması gereken indirimler hariç herhangi bir kişi veya kuruma ücretsiz ya da indirimli tarife uygulanmaz hükmü bulunduğundan müvekkili idarece verilen hizmetlerin karşılığında alınan ücretlerin … uygun şekilde alındığını beyanla denetime uygun olmayan ve fiili durumu yansıtmayan hukuki mesnetten yoksun bilirkişi raporunu kabul etmediklerini, iş bu dosyanın Danıştay 10.Dairesinin 2015/205 Esasına kayden açılan iptal davasının sonucunu beklenilmesine devam edilmesi gerekeceği aşikar iken beklenilmesinden vazgeçilerek müvekkil İdare aleyhine hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olan yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini istinaf başvuru sebebi olarak ileri sürmüştür.DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava: alacak davasıdır.
HMK’nun 355. Maddesi gereğince istinaf incelemesi istinafa başvuran vekilinin dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlarda res’en gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına; ilk derece mahkemesince aldırılan ve hükme esas alınan bilirkişi raporlarının denetime elverişli ve açık olmasına, davalı tarafça tam tespit muayenesi yapıldığına dair konteynerlerin mühürlerinin açıldığına, konteyner içindeki emtianın indirildiğine ve konteynırların tekrar mühürlendiğine dair yazılı bir belge sunulmamasına, davalının bekletici mesele yapılmasını istediği genelgenin iptaline ilişkin Danıştaydaki dosyanın dava sonucuna etkili olmamasına, mevcut genelgeye göre davacı hakkında fatura düzenlenmiş olmasına, davacıdan fazla ödeme alınmış olmasına göre davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden 6100 Sayılı HMK m. 353/1-b-1 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 03/12/2019 tarih, 2016/326 Esas ve 2019/1120 Karar sayılı kararına karşı davalının istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı taraftan alınması gereken 2.724,72 TL istinaf nispi karar harcından başlangıçta alınan 44,40 TL maktu ve 636,78 TL istinaf nispi karar harcı olmak üzere yatırılan toplam 681,18 TL’nin mahsubu ile eksik yatırılan 2.043,54 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf masrafının üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-İstinaf yargılamasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince oy birliği ile kesin olmak üzere karar verildi. 11/10/2023