Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/406 E. 2023/1911 K. 26.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/406
KARAR NO : 2023/1911
KARAR TARİHİ : 26/10/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/11/2019
NUMARASI : 2018/1151 Esas 2019/1353 Karar
DAVANIN KONUSU : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
BAM KARAR TARİHİ : 26/10/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 27/10/2023

Davalı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı Şirketin … 1. Ve 2. Etap inşaatının sözleşmede belirlenen malzemelerin temini konusunda anlaştıklarını, sözleşme gereği … marka dış cephe astar ve elastomarik dış cephe boyasının temin edilmesi gerektiğini, astar için 4.449,00 TL ve boya için 27.542,50 TL kararlaştırıldığını, 1.etapta oluşan üç blokta bir sıkıntı yaşanmadığını,2 etap inşaatta ise kullanılan malzemenin betona teması ile birlikte kabarcıklar oluşmaya başladığını,boyanın dökülmeye,akmaya ve rengi solmaya başladığını, inşaatın dış cephe boya kalitesini korumasını ve estetiğini bozduğunu, İzmir 1.ATM nin 2018/208 Esas sayılı dosyası ile tespit yapılarak müvekkili şirketin zararının boya malzemesi ve işçilik olarak 133.350,00 TL olduğunun tespit edildiğini, bu nedenlerle karşı tarafın temin malzemeden kaynaklanan ve dış cephede oluşan 133.350,00 TL zararın dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş olmakla yapılan açık yargılama sonunda;
CEVAP: Davalı davaya karşı bir cevap dilekçesi sunmamıştır.
MAHKEMECE: ”…Taraflar arasındaki sözleşme, malzeme detaylarını içeren belge, faturalar, İzmir 1.ATM nin 2018/208 Esas sayılı D.İş dosyası dosya arasında mevcuttur.
Taraflar arasındaki sözleşmeye göre; taraflar arasındaki sözleşmenin konusunun … 1.etap ve 2.etap inşaatının sözleşme ekinde belirtilen malzemelerinin davalı tarafça temin edilmesini ve yapılmasını içerdiği, yüklenici olan davalının sözleşme ile taahhüt ettiği işlerin temin edilmesini ve yapılmasını içerdiği, yüklenici olan davalının sözleşme ile taahhüt ettiği işlerin yürütülmesi sırasında herhangi bir mal veya imalatın zarar görmesi durumunda tazminat ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği anlaşılmaktadır.
Davacı ayıptan doğan zarar bedelini talep etmektedir.
İzmir 1.ATM nin 2018/208 Esas sayılı Değişik İş dosyasına göre, bilirkişi heyetinin yaptığı inceleme sonucu ayıplı uygulama alanları belirlenerek 74 adet dairenin dış cephe uygulama alanlarına ait boya kaplaması miktarı takriben 5.000 m2 alan üzerinden işçilik ve malzeme ile birlikte ayıbın giderim bedelinin 133.350,00 TL olduğu belirtilmiştir.
Mahkememizce tespit raporunda belirtilen ayıp ve zararın giderim bedelinin makul olup olmadığı ve miktarının tespiti için inşaat ve kimyacı bilirkişilerden rapor alınmıştır. İlk olarak alınan raporda ayıplı alan miktarı tespitte belirlenen alana göre yapılmadığından ikinci kez rapor alınmıştır. Alınan raporda Değişik İş dosyasındaki rapor da birlikte değerlendirildiğinde tespit raporunda belirlenen alan miktarının ve malzemenin ayıplı olması nedeni sarf edilecek boya, işçilik, iskele, eski yüzeylerin zımparalanması, kazınması, astar takviyesi gibi giderlerin ile 133.350,00 TL giderim bedelinin makul olduğunun bildirildiği, taraflar arasındaki sözleşme gereği yüklenici davalının bu zarar giderim bedelinin ödemekle mükellef olduğu anlaşılmıştır. Davalının itirazlarında uygulama hatası olduğunu ve …’ın ürünleri olması nedeniyle kendi sorumluklarının bulunmadığını savunmuş ise de; boya kullanılan alanın miktar olarak 5000 m2 olduğu, hatanın boyanın uygulama hatasından değil malzemenin kendisinden kaynaklandığı ve ayrıca davalının … ürünlerini satarak ve temin ederek bu markanın garantisi altında satış yaptığı düşünüldüğünde ve ayrıca sözleşmede de taahhüt ettiği işlerin yürütülmesi sırasında herhangi bir mal veya imalatın zarar görmesi durumunda tazminat ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği” gerekçesi ile, davanın KABULÜ İLE; 133.350,00.-TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine” şeklinde karar verilmiştir.
Mahkeme kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF BAŞVURU SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafın, boyama işi üzerinden yaklaşık bir yıl geçtikten sonra İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/208 değişik iş dosyası ile bir tespit yaptırdığını, 16.08.2018 tarihli bilirkişi raporunda, tüm cephelere uygulanan boya markasının aynı olmasına karşın, dış cephe yüzeylerde renk ve ton farkı görüldüğünü, bunun gizli ayıp olduğunun bildirildiğini, yerel mahkemenin yetersiz ve haksız bu tespit raporunu kararına esas aldığını, dosya üzerinde yapılan ilk bilirkişi incelemesinde,”…2.etapta yaşanan bu ayıplı işlerin nedeninin, işin ehli ustalarla yapılmamasından kaynaklandığını, yargılama sırasında ve yerel mahkeme kararında, ilk rapordaki ayıplı işlerin işin ehli ustalarla yapılmamasından kaynaklandığı yönündeki tespitten hiç bahsedilmediğini, yerel mahkemenin taraflar arasında imzalanan sözleşmeyi yanlış yorumladığını, dosyaya sunulan hiç bir dilekçenin, yaptıkları itirazların kararda yer almadığını belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılarak, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini istinaf başvuru sebebi olarak ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, ayıplı üründen kaynaklı tazminat istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Davacı taraf, sözleşmede belirlenen malzemelerin temini konusunda davalı ile anlaştıklarını, sözleşme gereği dış cephe astar ve elastomarik dış cephe boyasının temin edilmesi gerektiğini, 1.etapta oluşan üç blokta bir sıkıntı yaşanmadığını, 2 etap inşaatta ise kullanılan malzemenin betona teması ile birlikte kabarcıklar oluşmaya başladığını,boyanın dökülmeye,akmaya ve rengi solmaya başladığını, inşaatın dış cephe boya kalitesini korumasını ve estetiğini bozduğunu ileri sürerek zararın tazmini talebi ile dava açmış, davalı, cevap dilekçesi sunmayarak davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına; İzmir 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/208 D.iş sayılı dosyasında aldırılan 16/08/2018 tarihli bilirkişi heyeti raporu ve ilk derece mahkemesince aldırılan bilirkişi heyeti raporlarının denetime elverişli ve açık olmasına, davalı tarafından satılan boya gizli ayıplı olduğundan davacının zararını talep etme koşullarının somut olayda oluşmasına göre davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden 6100 sayılı HMK m. 353/1-b-1 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 28/11/2019 tarih ve 2018/1151 Esas 2019/1353 Karar sayılı kararına karşı davalının istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı tarafından alınması gereken 9.109,13 TL istinaf nispi karar harcından başlangıçta alınan 2.277,28 TL’nin mahsubu ile eksik yatırılan 6.831,85 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf masrafının üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-İstinaf yargılamasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince oy birliği ile kesin olmak üzere karar verildi. 26/10/2023