Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/404
KARAR NO : 2023/1815
KARAR TARİHİ : 19/10/2023
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/12/2019
NUMARASI : 2018/152 Esas 2019/1450 Karar
DAVANIN KONUSU : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
BAM KARAR TARİHİ : 19/10/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 19/10/2023
Davacı vekili ve Davalı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı firma için çatı temizliği konusunda anlaşmaya vardıklarını,buna göre müvekkilinin ediminin , Çimento Değ. 5 SHO Çatısının Temizliği (1.İŞ) ile Ana Klinker Silo Çatısı Kemer Temizliği (2.İŞ) olduğunu, davalının ediminin ise 15.450 TL + 1.390,50 TL KDV ödeme olduğunu,1. İş olan Çimento Değ. 5 SHO Çatısının Temizliği işinin müvekkili taarfından bitirilerek davalıya teslim edildiğini, bu işin karşılığı olan, davalının ödemesi gereken 4.450 TL + 400,50 TL KDV ödenmediğini, davalıdan talep ettikleri birinci alacak kaleminin bu olduğunu,(2.İŞ) Ana Klinker Silo Çatısı Kemer Temizliği işini yapmak üzere işyerinde işe başlamak istediğinde ise davalının eser sözleşmesini gerçeklerle örtüşmeyen, soyut beyanlarla fesih ettiğini öğrendiğini,Bu işin karşılığı olan 11.000 TL + 990 TL KDV ödemesi davalı tarafça yapılmadığını,davalıdan talep ettikleri ikinci alacak kaleminin de bu olduğunu,müvekkilinin ödemelerin yapılması için davalıya 867264 sıra numaralı 30.11.2017 tarihli 16.840,50 TL faturayı düzenleyip tebliğ ettiğini, ancak davalının ödemeyi reddederek faturaları iade ettiğini,bu nedenlerle Davacının sözleşmeden kaynaklanan ve yaptığı 1. İşin bedeli olan 4.850,50 TL’nin faturanın tebliğ edildiği tarihten itibaren avans faizi ile birlikte tahsiline, Sözleşmenin haksız feshedildiğinin tespiti ile 2.İşin bedeli olan 11.990,00 TL’nin faturanın tebliğ edildiği tarihten itibaren avans faizi ile birlikte tahsiline,2. talebin kabul edilmemesi halinde, şimdilik 2.600,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiş olmakla yapılan açık yargılama sonunda
CEVAP:
Davalı vekili sunduğu cevap dilekçesinde, taraflar arasında akdedilen sözleşme m.3.1’e göre; tamamlanmış işlerin, fatura tarihinden itibaren 120 gün sonra ödeneceği belirtildiğini, dolayısıyla vadesi gelmeyen bir borç için dava açıldığını, davalının sözleşme konusu iş ile ilgili olarak davalıdan iş güvenliğine ve sözleşme hükümlerine uyması istendiğini, uymaması halinde iş akdinin feshedileceği söylendiğini,davalının sözleşmeye aykırı tutumunu sürdürmesi neticesinde, sözleşme konusu ikinci iş başlamadan sözleşme feshedildiğini,taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 9. maddesinin 1., 2. ve 4.fıkralarında haklı nedenle fesih şartları belirlendiğini, 9. maddenin 5. fıkrasında ise ayrıca “Mal sahibi, yapılan iş bitmeden önce, yapılmış olan kısmının bedelini vermek şartıyla sözleşmeyi feshedebilir” denildiğini, bu nedenlerle haksız ve hukuka aykırı olarak açılan işbu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEMECE: ”…Taraflar arasındaki sözleşme, fatura ve ihtarname dosya içerisinde mevcuttur. Sözleşmenin feshi hususu davacının fiili edim ve hizmeti ile ilgili olduğundan tarafların tanıkları da dinlenilmiştir. Davacı tanıkları duruşmada 1.işi yapıp bitirdiklerini, bir daha çağrılmadıklarını beyan etmişlerdir. Davalı tanıkları beyanlarında, davacı şirketin temizlik elemanlarının iş güvenliği kurallarına uymadan çalıştıklarını, sürekli uyarıldıklarını, davacı firmaya bu uyarıları dikkate almadıkları için ikinci işin verilmediğini beyan etmişlerdir.
Tarafların kabullerinde olduğu gibi 1. işin davacı tarafça yapılıp bitirildiği konusunda bir uyuşmazlık yoktur. 2. iş ile ilgili olarak davacı taraf sözleşmeyi feshederek işi başka firmaya yaptırmıştır. Taraflar arasındaki sözleşmenin 26.maddesinde davacı yüklenicinin iş sağlığı ve güvenliği mevzuatına uymakla ve buna ilişkin tedbirleri almakla mükellef olduğu, hatta işin ifası sırasında meydana gelebilecek her türlü mali ve hukuki sorumluluğun da davacı yükleniciye ait olduğu, aynı sözleşmenin 3.5 maddesine göre yüklenicinin iş süresince görevini ayıpsız ve sözleşmeye uygun şekilde tamamlamış olması halinde alacağın ödenebilir olacağını kararlaştırmışlardır. Nitekim davalı tarafça, davacının gönderdiği faturayı bu nedenle iade etttiği ve davacının yaptığı 1.edim yönünden kurallara uymaması nedeni ile 2.iş yapılmadan önce sözleşmeyi feshettiğinin anlaşılması” gerekçesi ile, ” davanın KISMEN KABULÜ ile, 4.850,50 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine, sözleşmenin haksız feshedildiğinin tespiti ve ikinci iş bedeli ve buna ilişkin zarar bedeli taleplerinin reddine” şeklinde karar verilmiştir.
Mahkeme kararına karşı, davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF BAŞVURU SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; eser sözleşmesinin haksızca feshedildiğini, davalı şirketin, müvekkil şirketinin haksız fesihten kaynaklanan zararını gidermesi gerektiğini belirterek, yerel mahkeme kararında aleyhe verilen hususların kaldırılmasına, davalı tarafından sözleşmenin haksız feshedildiğinin tespiti ile ikinci işin bedeli olan 11.990,00 TL’nin faturanın tebliğ edildiği tarihten itibaren avans faizi ile birlikte tahsiline, ikinci iş bahsi geçen tahsilin kabul edilmemesi halinde 2.600,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi gerektiğini istinaf başvuru sebebi olarak ileri sürmüştür.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin itiraz, beyan ve delilleri incelemeden, irdelemeden ve değerlendirmeden karar vererek eksik inceleme sonucu hüküm tesis ettiğini, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin m.3.1’e göre; tamamlanmış işlerin, fatura tarihinden itibaren 120 gün sonra ödeneceğinin belirtildiğini, sözleşme feshedilse dahi sözleşme hükümlerinin tarafları bağlayacağını, dolayısıyla sözleşmede yazılı 120 günlük vade beklenmeksizin tanzim edilen faturaya dayalı işbu davanın reddi gerekirken, 1.işin bedeli yönünden davanın kabul edilmesinin taraflar arasındaki sözleşmeye ve hukuka aykırı olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının usul ve kanuna aykırı olarak verilen kısmının kaldırılarak davanın tümden reddi gerektiğini istinaf başvuru sebebi olarak ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, hizmet sözleşmesinden kaynaklı alacak istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Davacı sözleşme gereği yapılan işin bedelinin ödenmediği ayrıca sözleşmenin haksız feshedilmesi nedeniyle zararının bulunduğu iddiasıyla dava açmış, davalı taraf davanın reddine karar verilmesini savunmuş, mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, tarafların kabulünde olan sözleşmedeki birinci işin tamamlanmış olması ve bedelinin ödenmemiş olması nedeniyle davacının bu alacak talebinin yerinde olmasına, sözleşmenin haksız feshedildiğinin kanıtlanmamış olmasına göre ikinci iş bedeli ve buna ilişkin zarar bedeli taleplerinin reddine karar verilmesinin yerinde olduğunun anlaşılmasına göre davacı vekili ve davalı vekilinin tüm istinaf itirazları yerinde görülmediğinden 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca istinaf başvurularının esastan reddine karar verilerek, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 24/12/2019 tarih ve 2018/152 Esas 2019/1450 Karar sayılı kararına karşı davacının ve davalının istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından alınması gereken 269,85 TL istinaf maktu karar harcından başlangıçta alınan 54,40 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 215,45 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı tarafından alınması gereken 331,34 TL istinaf nispi karar harcından başlangıçta alınan 82,83 TL’nin mahsubu ile eksik yatırılan 248,51 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı ve Davalı tarafından yapılan istinaf masrafının üzerlerinde bırakılmasına,
5-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıranlara iadesine,
6-İstinaf yargılamasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince oy birliği ile kesin olmak üzere karar verildi. 19/10/2023