Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/341 E. 2023/1624 K. 03.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/341
KARAR NO : 2023/1624
KARAR TARİHİ : 03/10/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/12/2019
NUMARASI : 2018/488 Esas 2019/744 Karar
DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
BAM KARAR TARİHİ : 03/10/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 05/10/2023

Davacı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafça Karşıyaka 4. İcra Müdürlüğü’nün 2018/5010 Esas sayılı dosyası ile borçlu aleyhine ilamsız icra yoluyla takibe geçildiğini, borçluya tebligat yapılmış olup usul ve esasa uygun takibe karşı borçlu tarafça haksız ve kötüniyetli olarak itiraz edildiğini, müvekkili ile davalı şirket yetkilisi …’in arasında akdedilen sözleşme gereğince müvekkilinin davalı şirkete ait olan … Alışveriş Merkezinde yapılacak olan tadilatlara ilişkin projelerin resmi kurumlardan takibi ile fenni sorumluluğunu üstlendiğini, işbu sözleşme gereğince müvekkilinin 14/11/2017 tarihinde işin gereğini yerine getirmeye başladığını, müvekkilinin … A.Ş’nin … AVM’de bulunan … ada … ve … parsel, … ada … parsel ve … ada … parselde bulunan toplam 11 dükkan ile 1 adet köprü olmak üzere 12 adet tadilat işini her dükkan/iş başına 7.000,00-TL+KDV olacak şekilde anlaştıklarını, ancak davalı tarafça ödenmesi gerekli bedelin halen müvekkiline ödenmemiş olup yasal takibe de haksız ve mesnetsiz olarak itiraz edildiğini, davalı-alacaklının Karşıyaka 4. İcra Müdürlüğü’nün 2018/5010 esas sayılı dosyasına vaki itirazın iptaline, takibin devamına, asıl alacağın %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından müvekkili şirkete takipten önce 2 ayrı tarihli 2 ayrı fatura gönderildiğini, her iki faturanın da kabul edilmeyip iade edilerek içeriğine itiraz edildiğini noter vasıtasıyla davacıya bildirdiğini, davacının önce 02.01.2018 tarihli 77.000 TL + KDV bedelli bir fatura gönderdiğini, müvekkili şirketin 23.01.2018 tarihinde aldığı bu faturayı geldiği şekilde posta ile iade ederek fatura içeriğine itirazını 25.01.2018 tarihinde Karşıyaka 6. Noterliği’nin 1548 yevmiye no’lu ihtarnamesi ile davacıya bildirdiğini, bu kez davacının takip dayanağı faturayı gönderdiğini, müvekkili şirketin 05.02.2018 tarihinde aldığı bu faturayı da posta yoluyla iade ederek fatura içeriğine itirazını 07.02.2018 tarihinde Karşıyaka 6. Noterliği’nin 2282 yevmiye no’lu ihtarnamesi ile davacıya bildirdiğini, faturaların itiraz edilerek iade edilmiş olmasına rağmen davacının, önce Aliağa İcra Müdürlüğü’nün 2018/910 E sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, taraflarınca yetkiye itiraz edilmesi üzerine bu kez Karşıyaka icrasından ödeme emri gönderdiğini, bu ödeme emrine de itiraz etmeleri üzerine dava açıldığını, davacı tarafından delil olarak sunulan ve borç doğuran bir ilişkinin dayanağı olarak gösterilen sözleşmeyi kabul etmediklerini, müvekkili şirketi temsilen sözleşme imzaladığı iddia edilen …’in şirketi temsile yetkili bir kişi olmadığını, bazı kurumlarda iş takibi yetkisiyle verilen vekaletinde sözleşme yapma veya sözleşmeye imza atma yetkisi olmadığını, takip dayanağı fatura nedeninin “proje tadil hizmeti” olduğunun anlaşıldığını, bahsi geçen projenin, davalı şirkete ait … Alışveriş Merkezi’nin mimari projesi olduğunu, şirket çalışanı …’in, proje tadil evraklarının dosyalanması ve dosyanın ilgili belediyeye sunulması için görevlendirildiğinde, … yönetim ofisinde çalışmakta olan …’ın (davacının eşi) vasıtasıyla tanıdığı davacıdan bu işle ilgili bilgi almak istediğini, bir de tadil projesine imza atacak mimar tanıdığı varsa yönlendirmesini istediğini, bunun sonucu davacının yaptığı, …’e bilgi vermek ve tadil projesini imzalayacak mimar … ile iletişime geçmesini sağlamaktan ibaret olduğunu, yani davacıdan takip dayanağı faturada bahsi geçen mimarlık hizmeti alınmadığını, zaten kendisi mimar olmadığı gibi, bünyesinde mimarlar çalıştıran bir mimarlık şirketi de olmayan davacının “mimari proje tadil hizmeti” üstlenmesi veya yapmasının mümkün olmadığını, arada bir sözleşme olmamakla birlikte, tadilat dosyasına imza atan mimarın … olduğunu, hizmet bedeli talep edilecekse bunu ancak mimarın talep edebileceğini, davacının hakkı olmadığını, davacıdan proje tadil hizmeti alındığı ve bedelini isteme hakkı olduğu anlamına gelmemek kaydıyla; talep edilen bedel piyasa rayiçlerine göre çok çok fazla olduğunu, mimar …’ın da davalı şirket yetkilisine yazdığı mesajda dile getirdiği gibi; söz konusu tadilat projelerinin çizimlerinin müvekkili şirket bünyesinde yapılmış olup mimar tarafından sadece imza atıldığını, bu tür tadilat işlerinde yapıdaki her bağımsız birim için ayrı ayrı ücretin söz konusu olmadığını, bir seferde yapılan tadilatın tamamı için paket halinde bir ücret talep edildiğini, bu hizmetin bedelinin piyasa rayiçlerine göre 7-8 bin TL civarında olduğunu, nitekim müvekkili şirketin, daha sonraki bir kısım proje tadil işini paket halinde aldığı teklif üzerine 8.000-TL’ye yaptırdığını, mimar …’ın işi tamamlamadığını, 3 Bloktan sadece 2 bloktaki tadilat projesine imza atan mimarın ekli Yapı Kullanım İzin Belgesinde görüleceği üzere A Bloktaki tadilat projesini imzalamadan bıraktığını, aslında müvekkili şirket elemanı …’in söz konusu proje tadili işinin tamamı için sadece 7.000-TL+KDV ödeyeceğini bildiğini ve müvekkili şirket yetkilisinden bu rakama göre onay aldığını, ancak …’in ifadesine göre; imza için ilgili Belediye’ye gidildiğinde Mimar Hanım’ın “sözleşme olmadan imza atmayacağı” konusunda direnmesi üzerine, davacı ile tanışıklığı nedeniyle kendisinin aldatılacağı hakkında şüphesi olmadığı için, önüne konan sözleşmedeki 7.000-TL+KDV yazısını görünce “dükkan başına” ifadesini fark edemeden aceleyle imzaladığını, …’e son anda imza attırıldığı Mimar …’ın mesajıyla teyit edildiğini, davacının “takip dayanağı faturaya itiraz etmediğimiz” iddiasının doğru olmadığını, takip dayanağı faturanın kabul edilmeyip iade edildiğini ve ilaveten fatura içeriğine itiraz edildiğinin 8 gün dolmadan önce noter yoluyla bildirildiğini, fatura itirazının davacının iddiasının aksine yasal ve yeterli olduğunu, öte yandan taraflar arasında fatura düzenlenmesini haklı kılacak bir sözleşme olmadığını, açıklanan nedenler doğrultusunda davanın reddine, haksız ve kötü niyetle icra takibi başlatan davacı hakkında % 20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
MAHKEMECE: “…Dava, hizmet sözleşmesi uyarınca ödenmeyen fatura bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine yöneliktir.
Harçlandırılan dava değeri, 99.120,00-TL’dir.
Davacı vekili delil olarak; Karşıyaka 4. İcra Müdürlüğü’nün 2018/5010 Esas sayılı icra dosyası, taraflar arasında akdedilen sözleşme sureti, …’in şirket yetkilisi olduğuna dair vekaletname, fatura suretleri, taraflara ait ticari defter ve kayıtları, tanık beyanı ve bilirkişi incelemesine dayanmış, dayanak belgelerini dosyaya sunmuştur.
Davalı vekili karşı delil olarak; davacının düzenlediği 02/01/2018 tarihli fatura, 02/01/2018 tarihli faturanın iade edildiğine ilişkin makbuz ve sorgu sayfası, Karşıyaka 6. Noterliği’nden gönderilen 25/01/2018 tarih ve 1548 yevmiye nolu ihtarname, davacının düzenlediği 12/01/2018 tarihli fatura, 12/01/2018 tarihli faturanın iade edildiğine ilişkin makbuz ve sorgu sayfası, Karşıyaka 6. Noterliği’nden gönderilen 07/02/2018 tarih ve 2282 yevmiye nolu faturaya itiraz bildirimi, imza sirküleri, … A.Ş tarafından …’e verilen vekalet, mimar …’ın davalı şirket yetkilisine yazdığı mesaj, proje tadilatı için başka bir mimardan alınan teklif ve fatura, A blokla ilgili yapı kullanım izin belgesi, tarafların ticari defter ve kayıtları, tanık beyanı ve bilirkişi incelemesine dayanmış, dayanak belgelerini dosyaya sunmuştur.
Taraflar arasında sözleşme ilişkisinin kurulup kurulmadığı, davalının davacıdan mimarlık hizmeti alıp almadığı, davacının faturada bahsettiği işleri yapıp yapmadığı, icra ve dava konusu olan miktar kadar davacı alacağı bulunup bulunmadığı, davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın yerinde olup olmadığı yönünde uyuşmazlık bulunduğu tespit edilmiştir.
Karşıyaka 4. İcra Müdürlüğü’nün 2018/5010 sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde; alacaklısının davacı, borçlusunun davalı olduğu, takibin 99.120,00-TL fatura, 370,68-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 99.490,68-TL alacak üzerinden yapılan ilamsız icra takibi olduğu, takibin dayanağının 14/02/2018 faiz başlangıç tarihli, 12/01/2018 düzenleme tarihli, A29763 nolu fatura olarak gösterildiği, ödeme emrinin davalı-borçluya 29/05/2018 tarihinde tebliğ edildiği, takibe davalı-borçlu tarafından 30/05/2018 tarihinde borcu bulunmadığından ödeme emrine, yetkiye, takibe, borca, faize ve tüm fer’ilerine itiraz edildiği, takibin durduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizin 08/02/2019 tarihli celsesinde verilen ara kararı gereğince; dosyanın SMMM ve Mimar bilirkişilere verilerek, söz konusu uyuşmazlık konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Bilirkişiler tarafından mahkememize sunulan 14/10/2019 havale tarihli bilirkişi raporunda; taraflar arasında sözleşme ilişkisinin kurulup kurulmadığı hususunda konunun hukuki olması sebebiyle sadece teknik yönlerde açıklama yapıldığı, davacı tarafın mimar olmadığı ve şirket bünyesinde istihdam edilmiş bir mimar bulunmaması sebepleriyle böyle bir hizmet almış olmasının teknik olarak mümkün olmadığı, davacının faturada bahsettiği işlerin dava dışı mimar … tarafından yapılmış olduğu, davacının sadece aracılık yapmak anlamında bu işi yapmış sayılıp sayılmayacağı konusunda takdirin mahkemeye ait olduğu, piyasa rayiçlerinin mimarlık hizmetleri için çok yüksek olduğu, davacının mimarlık hizmeti vermemiş sadece -belki- aracılık hizmeti vermiş olduğu ve bu nitelikte bir aracılık hizmetinin bedeli konusunda bilgi sahibi olmadığı ve faturalarda anılan tadilat konusu dükkan sayısının 12 adet değil 8 adet olduğu,
Her ne kadar faturalarda anılan tadilat konusu dükkan sayısının 12 adet değil 8 adet olduğu tespit edilmişse de; muhasebe yönünden davacının resmi defter ve belgeleri incelendiğinde, 20/01/2018 tarihi itibariyle davalının davacıya 99.120,00-TL borçlu olduğu bildirilmiştir.
Dosya içerisine alınan deliller birlikte değerlendirildiğinde; davaya konu olan mimarlık hizmetinin dava dışı mimar … tarafından verildiği, dava konusu olan alacağı talep etme hakkının dava dışı …’a ait olduğu, davacının aktif husumetinin bulunmadığı sonucuna varılmış, bu sebeple davacının davasının reddine, davalı tarafın %20 tazminat isteminin icra takibinin haksız olarak başlatıldığı, ancak kötü niyetli olduğuna dair delil sunulmadığından reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde karar tesis edilmiştir.” gerekçesi ile; davanın reddine, davalı tarafın koşulları oluşmayan %20 tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURU SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Söz konusu davada bilirkişi raporunun esas alınarak karar verildiğini, raporda eksik incelemeler yapıldığını, bilirkişi tarafından dava konusunun Mimarlar Odasına göre basit tadilat olarak adlandırıldığı ve bedel dahi belirtilmediğinin vurgulandığını, 28.12.2011 tarih 42/31 no.lu MYK toplantısında görüşülerek kabul edilen TMMOB Mimarlar Odası Mimarlık Hizmetleri Şartnamesi ve En Az Bedel Tarifesi incelendiğinde şartname, mimarlık hizmetleri üreten mimarların hak sorumlulukları ile bu hizmetleri karşılığında belirlenecek asgari ücretleri ile mimarların görev ve sorumlulukları ile mesleki etkinliklerinin denetim kurallarını, serbest mimarlık hizmetlerinin yapılmasında uyulacak kuralları ve uygulamaların tarifini kapsadığını, bilirkişi raporunda belirtilen basit tadilat işlerinde “bedel dahi belirtilmediği” beyanının kabulü mümkün olmayıp hükme tesir etmesinin hukuka aykırı olduğunu, taraflar arasında eser sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin sözleşmeye taraf olup bilirkişinin de vurguladığı gibi mimara sadece Yapı Kullanma İzin Belgesi’nin imzalanması için ihtiyaç duyulduğunu, dava dilekçesinde dava dışı …’ın tanık olarak dinlenmesinin talep edildiğini ancak dinlenmediğini, tanıklardan …’ın dinlenmesi halinde eser sözleşmesi kapsamında mimari işlerin … tarafından bunun dışındaki tüm işlerin ise davacı müvekkili tarafından yapıldığının anlaşılacağını, tadilat konusu dükkanın her ne kadar yapı kullanma izin belgesine dayanılarak denilmiş ise de keşif yapılmadıkça bu kanaate varmanın doğru olmadığını, bu hususta yerel mahkemece de eksik inceleme yapıldığını, anılan nedenlerle istinaf başvurusunun kabulüne, Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/488 E. 02/12/2019 tarihli kararının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasını ve yeniden yargılama yapılarak itirazın iptaline karar verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istinaf başvuru sebebi olarak ileri sürmüştür.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; taraflar arasındaki sözleşme kapsamında davacı tarafça davalıya verildiği iddia olunan takip ve davaya konu fatura muhteviyatı işler karşılığında düzenlenen faturanın tahsili için davacı tarafça davalı hakkında başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
HMK’nun 355. Maddesi gereğince istinaf incelemesi istinafa başvuran vekilinin dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlarda res’en gözetilerek yapılmıştır.
Davacı vekili, davacı ve davalı şirket yetkilisi … arasında imzalanan sözleşme gereğince davacı tarafça davalı şirkete ait olan … AVM’de yapılacak olan tadilatlara ilişkin projelerin resmi kurumlardan takibi ile fenni sorumluluğunun üstlendiğini ve işbu sözleşme gereğince edimini yerine getirdiğini, karşılığında takip ve davaya konu faturayı düzenlediğini, ancak davalı tarafça fatura bedelinin ödenmediğinden bahisle tahsili için davalı hakkında başlatılan icra takibine vaki davalının itirazının iptaline ve asıl alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, takip ve davaya konu faturanın davalı tarafça kabul edilmeyerek Karşıyaka 6. Noterliği’nin 07/02/2018 tarihli ihtarnamesi ile davacıya iade edildiği, davacı ile davalı şirket arasında borç doğuran bir sözleşmenin imzalanmadığı, davalı … temsilen davaya konu faturanın dayanağı olan sözleşmeyi imzaladığı iddia olunan …’in davalı şirketin yetkilisi olmadığı gibi bazı kurumlarda iş takibi yetkisi ile Karşıyaka 6. Noterliği’nin 27/10/2017 tarih ve 19731 yevmiye nosu ile verilen vekaletnamede de davalı şirket adına sözleşme yapma ve imzalamaya yetkisinin bulunmadığını, takip ve davaya konu faturadaki mimarlık hizmetinin davacı taraftan alınmadığı gibi davacının “mimari proje tadil hizmeti” ni üstlenmesinin mümkün olmadığını, taraflar arasında bir sözleşme olmamakla birlikte tadilat dosyasına imza atan mimarın … olduğunu, ayrıca talep edilen hizmet bedelinin fahiş olduğundan bahisle açılan davanın reddine, davacının %20 oranında kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, aktif dava ehliyeti yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen iş bu karar davacı tarafça istinaf edilmiştir.
Davaya konu Karşıyaka 4. İcra Müdürlüğü’nün 2018/5010 Esas sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhinde öncelikle Aliağa İcra Müdürlüğünde 28/02/2018 tarihinde, 12/01/2018 tarih ve KDV dahil 99.120,00 TL bedelli faturaya istinaden 99.120,00 TL asıl alacak, 370,68 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 99.490,68 TL üzerinden ilamsız icra takibinin başlatıldığı, davalı borçlu tarafından sunulan itiraz dilekçesinde yetki itirazının alacaklı vekili tarafından kabulü ile dosyanın Karşıyaka 4. İcra Müdürlüğü’ne gönderildiği ve Karşıyaka 4. İcra Müdürlüğü tarafından aynı yönde düzenlenen 23/05/2018 tarihli ödeme emrinin davalı borçluya 29/05/2018 tarihinde tebliğ edildiği ve davalı borçlu tarafından süresi içerisinde icra takip dosyasına sunulan icra dosyası kapsamında takibin durduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki ihtilaf, takip ve davaya konu faturanın dayanağı olarak gösterilen sözleşmenin taraflar arasında geçerli olarak kurulup kurulmadığı, davalı … bağlayıp bağlamadığı, bu kapsamda takip ve davaya konu fatura muhteviyatı işlerin davacı tarafça yapılıp yapılmadığı, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan takibe konu fatura nedeni ile takip tutarı kadar alacaklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sırasında, tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilebilmesi açısından bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, mali müşavir bilirkişi ve mimar bilirkişi tarafından düzenlenen rapor içeriği incelendiğinde, davacıya ait 2018 yılı ticari defter ve kayıtlarının incelendiği ve bu kapsamda takibe konu faturanın davacıya ait ticari defterlerde aynen kayıtlı olduğu, takibe konu 12/02/2018 tarih ve KDV dahil 99.120,00 TL lik faturadan dolayı davacının davalıdan fatura tutarı kadar alacaklı olduğunun kayıtlı olduğu, bunun dışında başkaca bir kaydın görülmediğinin bildirildiği, dava ve icra takibine konu fatura içeriğindeki işlerle ilgili olarak piyasa rayiçlerine göre mimarlık hizmeti için çok yüksek olduğu, davacının mimarlık hizmeti vermediği, sadece -belki- aracılık hizmeti vermiş olduğu ve bilirkişi heyetinin bu nitelikteki aracılık hizmeti konusunda bilgi sahibi olmadığı ve faturalarda anılan tadilat konusu dükkan sayısının 12 adet değil 8 adet olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davacı tarafça taraflar arasındaki sözleşmeyi davalı şirket adına imzalayan …’in davalı şirketin yetkilisi sıfatıyla sözleşmeyi imzaladığı iddia edilmiş olup buna karşılık davalı tarafça sözleşmeyi imzalayan …’in davalı şirketin yetkilisi olmadığı gibi Karşıyaka 6. Noterliği’nin 27/10/2017 tarih ve 19731 yevmiye nolu vekaletnamesi ile bu kişiye verilen yetkiler arasında davalı şirket adına sözleşme düzenleme yetkisinin bulunmadığı, bu nedenle davaya konu sözleşmenin davalı … bağlamadığı, bu kapsamda işbu sözleşmeye dayanılarak davacı tarafça düzenlenen fatura muhteviyatı hizmetin davacıdan alınmadığı savunulmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda sözleşme içeriğindeki davaya konu mimarlık hizmetinin dava dışı Mimar … tarafından davalıya verildiği, bu nedenle davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığından davanın reddine karar verilmiştir. Dosyaya davacı tarafça sunulan delil listesi incelendiğinde, davacı delilleri arasında dava konusu sözleşme kapsamındaki işlerle ilgili olarak Karşıyaka Belediyesi İmar ve Fen işlerinden davaya konu dükkanların yapı kullanım ve tadilat izinlerinin başvuru ve devam işlerinin kimler tarafından yapıldığı hususunun sorulmasının istendiği ve yine her iki tarafa ait ticari defter ve kayıtlara delil olarak dayanıldığı görülmüştür. Buna rağmen İlk derece Mahkemesince yapılan yargılama sırasında sadece davacıya ait ticari defter ve kayıtlar incelenmekle yetinilmiş olup davalı şirkete ait ticari defter ve kayıtlar incelenmediği görülmüştür. Ayrıca davacı delilleri arasında bulunmasına rağmen dava konusu sözleşme kapsamındaki işlerle ilgili olarak Karşıyaka Belediyesi’nden ilgili evraklar getirtilmeksizin karar verildiği görülmüştür.
Bu kapsamda takip ve davaya konu faturayla ilgili olarak davalı şirkete ait ticari defterlerde bir kayıt bulunup bulunmadığı hususunu tespiti açısından davalı şirkete ait ticari defter ve kayıtlar incelenmek ve ayrıca Karşıyaka Belediyesi’nden davaya konu fatura muhteviyatı işlerle ilgili tüm kayıtlar getirtilerek davaya konu sözleşme ve buna dayalı olarak davacı tarafça düzenlenen takibe konu fatura muhteviyatı işlerin, davacı tarafça yapıldığına dair bir kaydın bulunup bulunmadığı hususu da incelenmek suretiyle oluşacak duruma göre karar verilmesi gerekirken belirtilen deliller toplanmaksızın sonuca gidilerek karar verilmiş olması doğru olmamıştır.
Sonuç olarak yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek derecede önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması nedeniyle HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dava dosyasının kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin KABULÜNE,
2-Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02/12/2019 tarih, 2018/488 Esas ve 2019/744 Karar sayılı hükmünün 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın HMK 353/(1)-a maddesi gereğince Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından, davacı yararına istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-İstinaf yoluna başvuran davacıdan alınan 54,40 TL istinaf maktu karar harcının istek halinde İADESİNE,
6- İstinaf yoluna başvuran davacıdan alınan 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
7- İstinaf yargılama giderlerinin esas kararla birlikte ilk derece mahkemesince değerlendirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde HMK 353/1-a maddesi gereğince oybirliğiyle kesin olarak karar verildi. 03/10/2023