Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/282 E. 2023/1986 K. 02.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/282
KARAR NO : 2023/1986

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/01/2020
NUMARASI : 2017/1250 Esas 2020/10 Karar
DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
KARAR TARİHİ : 02/11/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 02/11/2023

İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/1250 Esas ve 2020/10 Karar sayılı dava dosyasında yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya, Dairemize gönderilmiş olmakla HMK’nın 353. maddesi uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Mahkemece yapılan açık yargılama sonucunda; ”…dava dilekçesinde özetle; davalıdan 31.05.2015 tarihli 10.000,000 TL + 30.06.2015 tarihli 10.000,00 TL + 31.07.2015 tarihli 10.000,00 TL’lik çeklerle alacaklı olduğunu, çeklerin keşidecisi olan … Ltd. Şti.’nin iflas erteleme kararı aldığını, davalının beyanına göre, davalı ile … Ltd. Şti. ve … ve …’nın imzaladıkları 12.02.2015 tarihli sözleşme ile … ve …’nın çekler için müteselsil sorumluluğu kabul ettiklerini, davalı aleyhine 31.05.2015 tarihli 10.000,000 TL + 30.06.2015 tarihli 10.000,00 TL’lik toplam 20.000,00 TL’lik çekler için İzmir 25. İcra Md.’nün 2015/10836 Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, borcun tasfiyesi için davalı ile 11.08.2015 de imzalanan protokole göre, …’nın, … ve …’ya karşı rücu hakkını kullanabilmesi için davacı tarafından icra dosyasına olan borcun 25.500,00 TL olarak tahsil edildiği yönünde danışıklı olarak harici belge düzenlendiğini, bu doğrultuda … A. Ş. tarafından …’ya 11.08.2015 tarihli belgedir başlıklı ibraname ve tahsilat makbuzu verildiğini, 11.08.2015 tarihli protokolün 4. maddesinde, keşidecisinin … ltd. şti., lehdarının … olduğu 31.07.2015 tarihli 10.000,00 TL’lik çekin de, çeki veren keşidecinin iflasın ertelenmesini talep etmiş olması nedeni ile, keşideci ile birlikte çek borcunu üstlenmiş olan … ve …’dan tahsili için çekin …’ya iadesine karar verildiği, böylece bu belge ile çek borcunun ödenmemiş olduğunun kabul edildiğini, davalının 11.08.2015 tarihli protokoldeki yükümlülükleri yerine getirmemesi, … ve … aleyhine işleme başlamaması üzerine protokolde yazılı 15.000,00 TL alacağın tahsili için K.Yaka 4. Noterliği’nin 23047 yevmiyesi ile 12.07.2016 da davalıya ihtar çekilip daha sonra İzmir 15. İcra Müdürlüğü’nün 2017/13917 sayılı dosyasında takip başlatıldığını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini, itirazın iptali ile takibin devamına, %20 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 22.12.2017 tarihli cevap dilekçesinde özetle; protokol gereği üstlendiği taahhüdü yerine getirip işlemlere başladığını, bunun için … ve … aleyhine İzmir 19. İcra Müdürlüğü’nün 2015/8251 sayılı dosyasında 8.798,68 TL’lik takip başlatıldığını, borçluların takibe itiraz ettiğini, … Ltd. Şti. aleyhine de İzmir 19. İcra Müdürlüğü’nün 2015/7470 sayılı dosyasında 8.798,68 TL’lik takip başlatıldığını, borçlunun takibe itiraz ettiğini, İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/161 Esas sayılı dosyasından verilen tedbir kararı ile takibin durdurulduğunu, … Ltd. Şti.’nin devam eden iflasın ertelenmesi davasına müdahil olarak katıldığını, haricen yapılan araştırmaya göre … ve …’nın mali acz içerisinde olduğunu beyanla, davanın reddi ile %20 tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların davacının İzmir 25. İcra Dairesinin 2015/10836 Esas sayılı takip dosyasının dayanağı olan çek nedeniyle … San ve Tic Ltd Şti ile … dan alacaklı olduğu ve söz konusu takibe giriştiği, takibin devamı sırasında davacı şirket ile davalı … arasında 11/08/2015 tarihli prokolün düzenlendiğ, bu protokol gereğince davalının davacıya 15.000 TL ödemesi karşılığında davacının icra takibinin kapatılması için tahsilat belgesi vereceği ancak bu belgenin muvazalı olduğunun taraflarca kabul edildiği, böylelikle söz konusu icra dosyasında davalıya uygulanan hacizlerin kaldırılmasının sağlanacağının kabul edildiği, bunun karşılığında davalının takip dayanağı çeki alarak söz konusu çek bedelinin … şirketinin borcunu davalıya karşı 12/02/2015 tarihli sözleşmeyle üstlenen … ve …’dan tahsili ile davacıya 15.000 TL ödemenin üstlenildiği, taraflar arasında protokol gereği davacının İzmir 25. İcra Dairesinin 2015/10836 Esas sayılı takiple ilgili yükümlülüklerini yerine getirdiği ancak davalının takip dayanağı çeki icra müdürlüğünden almasına rağmen çek bedelinin … ve …’dan tahsili için girişimde bulunmadığı, bu nedenle 11/08/2015 tarihli sözleşmenin davacı tarafından feshedildiği ve 15.000 TL nin ödenmesi konusun da gönderilen ihtara rağmen bu tutarın ödenmediği ileri sürülerek İzmir 15. İcra Müdürlüğünün 2017/13917 Esas sayılı takibine girişildiği davalının haksız itirazı nedeniyle takibin durduğu ileri sürülerek itirazın iptali takibin devamı ve inkar tazminatına hükmedilmesi talebine karşılık davalı tarafça … şirketine karşı daha evvel takibe girişildiği ancak iflas erteleme sürecinde olduğundan takiplerin sürdürülemediği, yine bu prokolden evvel … ve …’ya karşı da girişilen takiplerde bu kişilerin itirazı nedeniyle sonuca ulaşılamadığı, davalının usul ekonomisi ve mükkerrer takiplere girişmeme kaygısıyla başka işlem yapma imkanının kalmadığı, davanın kötü niyetli olduğu reddine karar verilmesini savunulduğu böylelikle uyuşmazlığın taraflar arasındaki 11/08/2015 tarihli protokol gereği ve protokolün davacı tarafça feshi nedeniyle davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, İzmir 15. İcra Dairesiin 2017/13917 Esas sayılı takibine itirazın iptali ve inkar tazminatı talebinin yerinde olup olmadığı, davalının kötü niyet tazminatının yerinde olup olmadığı hususlarına ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İzmir 15. İcra Müdürlüğü’nün 2017/13917 sayılı dosyasının incelenmesinde; Alacaklı … A.Ş tarafından borçlu … aleyhine 30.10.2017 tarihinde başlatılan 7 örnek ödeme emirli icra takibinde, toplam 16.930,38.-tl. alacağın tahsili talep edilmiş, icra takibi, 11.08.2015 tarihli protokole dayanılarak başlatılmış, ödeme emri 31.10.2017 tarihinde tebliğ edilmiş, borçlu 01.11.2017 tarihinde borca ve fer’ilere itiraz edildiği görülmüştür. İzmir 25. İcra Müdürlüğü’nün 2015/10836 sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı … A.Ş tarafından borçlu 1- … ltd. şti. 2- … aleyhine 23.07.2015 tarihinde başlatılan 10 örnek ödeme emirli icra takibinde, toplam 22.596,03 TL alacağın tahsili talep edilmiş, İzmir 7. İcra Hukuk Mahkemesi tarafından 27.01.2016 tarihinde, 11.08.2015 tarihli belgedir başlıklı ibraname gereği takibin iptaline karar verilmiştir. İcra takibi, 31.05.2015 tarihli 10.000,000 TL + 30.06.2015 tarihli 10.000,00 TL’lik … Ltd. Şti. keşideli çeklere dayanılarak başlatılmış olduğu görülmüştür.
İzmir 19. İcra Müdürlüğü’nün 2015/7470 sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı … tarafından … ltd. şti. aleyhine 08.05.2015 tarihinde başlatılan 10 örnek ödeme emirli icra takibinde, toplam 9.700,86 TL alacağın tahsili talep edilmiştir. İcra takibi, 30.04.2015 tarihli 10.000,00 TL’lik çeke dayanılarak başlatılmıştır. Borçlular borca itiraz etmişlerdir.
İzmir 19. İcra Müdürlüğü’nün 2015/8251 sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı … tarafından 1- … 2- … aleyhine 27.05.2015 tarihinde başlatılan 7 örnek ödeme emirli icra takibinde, toplam 9.189,20 TL alacağın tahsili talep edilmiştir. İcra takibi, 27.02.2015 tarihli 53.345,50 TL’lik faturaya dayanılarak başlatılmıştır. Borçlunun taşınmaz ve araçlarına haciz uygulanmış olduğu görülmüştür.
İzmir 11. İcra Müdürlüğü’nün 2016/4701 sayılı dosyasının incelenmesinde;alacaklı … tarafından borçlu … ltd. şti. aleyhine 30.03.2016 tarihinde başlatılan 7 örnek ödeme emirli icra takibinde, toplam 24.773,55.-tl. alacağın tahsili talep edilmiştir. İcra takibi, 11.08.2015 tarihli 25.500,00 TL’lik çeşitli alacak açıklamasıyla başlatılmıştır. Borçlunun taşınmaz malları haczedilmiştir.
İzmir 11. İcra Müdürlüğü’nün 2016/4702 sayılı dosyasının incelenmesinde;alacaklı … tarafından borçlu … ltd. şti. aleyhine 30.03.2016 tarihinde başlatılan 10 örnek ödeme emirli icra takibinde, toplam 10.419,64.-tl. alacağın tahsili talep edilmiştir. İcra takibi, 31.07.2015 tarihli 10.000,000 TL’lik … ltd. şti. keşideli çeklere dayanılarak başlatılmıştır. Borçlunun taşınmaz malları haczedilmiştir.
2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/161 esas sayılı dosyasında dava dilekçesi ve bilirkişi raporu örneğinin dosyamız içerisinde olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce dosya hesap uzmanı bilirkişi …’e tevdii edilerek iddia, savunma, taraflar arasındaki protokol ve celp olunan icra dosyaları değerlendirilerek davalının protokol gereği üzerine düşen edimleri yerine getirip getirmediği, yerine getirmiş sayılıp sayılmayacağı veya üstlendiği edimleri yerine getirmesinin protokol sonucu itibarıyla faydası olup olmadığı, davacının taraflar arasındaki sözleşmeyi feshi talebinin haklı olup olmadığı, feshedilen sözleşme gereği dava konusu tutarı talebinin yerinde olup olmadığı, feshedilen sözleşme gereği davacının talepte bulunamayacağının değerlendirilmesi durumunda davacının davalıdan davalı aleyhine daha evvel giriştiği takip ve iade ettiği çek nedeniyle davalının ödediği tutardan sonra kalan alacağın ne kadar olduğu konusunda rapor düzenlenmesi istenilmiş bilirkişi tarafından düzenlenen 12/02/2019 havale tarihli raporun sonuç kısmında aynen “davacının davalıdan 31.05.2015 tarihli 10.000,000 TL + 30.06.2015 tarihli 10.000,00.-tl. + 31.07.2015 tarihli 10.000,00.-tl. lik çekler nedeni ile toplam 30.000,00.-TL. alacağı vardır. Protokoldeki hükme göre 15.000,00.-TL. sini tahsil etmiş (Protokol Md. 1 “Ödenecektir”), kalan 15.000,0.-tl. si için 11.08.2015 düzenleme tarihli senet ((Protokol Md. 5 “senet verilmiştir”). Davacının davalıdan 15.000,00.-tl. alacağı kalmıştır.
Davacı davalıya K.Yaka 4. Noterliği’nin 23047 yevmiyesi ile 12.07.2016 da ihtar çekmiş, 11.08.2015 tarihli sözleşmeyi feshettiğini, 15.000,00.-tl. nin 3 gün içinde ödenmesini talep etmiştir. İhtarda tebliğ şerhi bulunmamaktadır.
Davacı her ne kadar davalıdan İzmir 15. İcra Müdürlüğü’nün 2017/13917 sayılı dosyasındaki takip nedeni ile 15.000,00.-TL. asıl para talep edebilecek ise de, K.Yaka 4. Noterliği’nin 23047 yevmiyesi ile 12.07.2016 tarihli ihtarın tebliğ şerhi olmadığı için, temerrütten, takip tarihine kadar işleyecek faiz tutarı hesap edilememiştir.
İhtarın tebliğ şerhi ibraz edilecek olursa, tebliğ tarihine 3 günlük ödeme süresi ilave edilecek ve bir sonraki günden itibaren (Temerrüt tarihi), takip tarihine kadar faiz hesabı yapılacaktır.
SONUÇ:Davacının davalıdan takip tarihi itibarı ile 15.000,00.-TL. asıl para talep edebileceği,K.Yaka 4. Noterliği’nin 23047 yevmiyesi ile 12.07.2016 tarihli ihtarına ait tebliğ şerhi ibraz edilirse, takip tarihine kadar işlemiş faiz hesaplamasının yapılacağı” yönünde görüş belirtilmiştir.
Bilirkişi raporunun taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davacı vekili tarafından bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesi ibraz edilerek faiz hesabı yönünden ek rapor alınmasının talep edildiği, ayrıca davalı vekili tarafından da İzmir 2.ATM’nin 2015/161 esas sayılı dosyasının incelenerek değerlendirilmesi için yeniden bilirkişi raporu alınmasının talep edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce İzmir 2.ATM’nin 2019/169 esas sayılı dosyası celp edilerek Mahkememiz dosyası ile birlikte önceki bilirkişiye tevdii edilerek taraf vekillerinin bilirkişi raporuna itirazlarını karşılar şekilde ve ayrıca davacı vekilinin ibraz ettiği ihtarname ve tebliğ tarihi de gözetilerek faiz hesabı yapılması için ek rapor düzenlenmesi istenilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen 26/12/2019 havale tarihli ek raporun sonuç kısmında aynen”12.02.2019 havale tarihli asıl raporda değiştirilecek husus olmadığı tespit edilmiş olduğu” yönünde görüş belirtilmiştir.
Bilirkişi ek raporunun taraflara usulüne uygun olarak 01/01/2020 tarihinde tebliğ edildiği, taraf vekilleri tarafından bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesi sunulduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dosyaya sunulan bilirkişi raporunda varılan asıl alacak yönündeki değerlendirmeye yönelik kanaatin Mahkememizce de benimsenmiş olması nedeniyle hükme esas alınması gerektiği kanaatine varılmıştır.
Taraflar arasında imzalanan 11/08/2015 tarihli protokolün ve bu protokole konu edilen dava dışı … ile … İnşaat arasında imzalanmış12/02/2015 tarihli sözleşmenin bir bütün olarak değerlendirilmesi neticesinde her ne kadar davalı tarafından istem konusu edilen İzmir 15. İcra müdürlüğünün 2017/13917 esas sayılı dosyasında asıl alacak olarak talep edilen 15.000,00 TL’nin muaccel olmadığı belirtilmiş ise de dosya arasında bulunan ve dava dışı … ile … İnşaat arasında imzalanmış 12/02/2015 tarihli sözleşmede söz konusu alacağın sözleşmedeki müteselsil kefilleri olan … ile …’dan tahsili bakımından İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/161 esas sayılı dosyasının muacceliyeti kaldırmadığı gibi tahsilinin talep edilmesi bakımından talepte bulunulmayı da engellemeyeceği kanaatine varılmıştır. Bu kapsamda davalı tarafın bu yöndeki savunmasına itibar edilmemiştir. Davalının protokoldeki anlaşma uyarınca dava edilen tutara yönelik olmak üzere müteselsil kefillerden tahsili bakımından talep tarihi göz önüne alındığında uzunca sürenin geçmiş olduğu, bu sürenin davalı tarafından tahsil yönündeki talepte bulunma imkanı bakımından makul olduğu, söz konusu bu uzunca sürede davalı bakımından tahsilinin talep edilmediği dosya kapsamından sabit görüldüğünden davacının bahse konu icra dosyası ile asıl alacağı talep etmesinde hukuki yararının bulunduğuna kanaat getirilmiştir.
Her ne kadar hükme esas alınmasına karar verilen dosyada faiz yönünden bir hesaplama yapılmamış, bu anlamda ek rapora gönderilmesine rağmen söz konusu eksiklik tamamlanmamış ise de dosyanın geldiği aşama itibariyle ve protokol uyarınca davalı tarafa gönderilen Noterlik evrakında yer alan tebliğ şerhinin mahkememizce tespit edilmesiyle yeniden bilirkişiye gönderilmeyerek faiz hesabı mahkememizce yapılmıştır. Bu kapsamda noterlik evrakının tebliğ tarihinin 14/07/2016 olduğu, üç günlük ödeme süresinin tanındığı dolayısı ile faiz başlangıç tarihinin 18/07/2016 olduğu, takip tarihinin ise 30/10/2017 olduğu gözetildiğinde 468 günlük bir gecikmeden kaynaklı olarak davalının temerrüdünün oluştuğu sabittir. Faiz oranı olarak yıllık % 9,75 oranında faiz belirlendiğinden asıl alacak olan 15.000,00 TL’ye 468 günlük gecikme nedeni ile yıllık 9,75 oran uygulandığında gecikme faizinin 1.879,21 TL (15.000,00 TL * 9,75/100 * 468= 1.879,21 TL) olduğu hesaplanmıştır. Bu nedenle her ne kadar davacı tarafından takip talebinde 1.930,38 TL faiz talep edilmiş ise de bu oranın gerçeği yansıtmadığı kanaatine varılmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenler dolayısı ile açılı davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilerek İzmir 15.İcra Müdürlüğünün 2017/13917 esas sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 15.000,00 TL asıl alacak ve 1.879,21 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 16.879,21 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, hüküm altına alınan alacağın %20’si olarak hesaplanan 3.375,84 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesi.
..’ gerekçesi ile ddavanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİNE, İzmir 15.İcra Müdürlüğü’nün 2017/13917 Esas sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 15.000,00.TL asıl alacak ve 1.879,21.TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 16.879,21 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, hüküm altına alınan alacağın %20’si olarak hesaplanan 3.375,84.TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş, verilen bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, icra takibinin icra dosyası borcunun tasfiyesine dayandığından görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/161 Esas sayılı dosyası ile dava dışı … San.Tic. Ltd. Şti’nin İFLAS ERTELEMESİ talebiyle açtığı dava sebebiyle, … San.Tic. Ltd. Şti’ne karşı icra işlemi yapılamayacağı yönünde tedbir kararı verildiğinden dava dışı … San.Tic. Ltd Şti.’ne karşı herhangi bir icra işlemi yapılamadığını, 11.08.2015 tarihli protokolün 5. maddesinde “…, … Ltd.Şti. veya şirket yetkililerinden alacağın tamamını tahsil etmesi halinde, tahsilatı müteakipüç gün içinde … …A.Ş.’nin ….. iban numaralı hesabına bakiye alacak olarak sadece 15.000,00.TL ödeme yapacaktır.” ibaresinin yer almakta olduğunu, müvekkilinin bu güne kadar … …. Ltd. Şti’nden herhangi bir tahsilat yapmadığını, mahkemeden dava dışı … ve … hakkında mal araştırmasının talep edilmesine rağmen bu taleplerinin reddedildiğini, araştırma yapılsaydı bu şahısların herhangi bir mal varlıkları olmadığının ve acz içinde olduklarının görüleceğini, dava dışı … ve … hakkında aynı alacak için mükerrer takip yapılsa bile semeresiz kalacağını ve yapılan masrafların boşu boşuna davalının üzerinde kalacağını belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki protokole dayalı olarak alacağın tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle asıl alacak yönünden hükme esas alınan bilirkişi raporunun oluşa, somut olayın özelliklerine uygun, açık, anlaşılır, taraf ve yargı denetimine uygun olmasına, taraflar arasındaki protokol gereği davalı tarafından davacı şirkete 15.000.00.TL ödemekle yükümlü olmasına, davacı şirket tarafından ihtarnamenin tebliğinden itibaren verilen üç günlük sürenin bitiminde davalının temerrüte düşürülmesine, yargılamada eksiklik bulunmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına göre; kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/01/2020 tarih ve 2017/1250 Esas 2020/10 Karar sayılı hükmü usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurusu sırasında alınması gereken 1.156,51.TL nispi karar harcından peşin olarak alınan 1.152,39.TL harcın mahsubu ile bakiye 4,12.TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu sırasında davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere 02/11/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.