Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/25
KARAR NO : 2023/1822
KARAR TARİHİ : 24/10/2023
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/05/2019
NUMARASI : 2010/513 Esas 2019/673 Karar
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
BAM KARAR TARİHİ : 24/10/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 24/10/2023
Davacı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde,
“Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; davalı tarafça kendileri aleyhine İzmir 21. İcra Müdürlüğü 2009/15256 E sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, takipte adresin artniyetli olarak işyeri yerine taşınmış olduğu adrese ödeme emri gönderildiğini, bu sebeple takibin itiraz edilmeksizin kesinleştiğini,
Kendisinin herhangi bir borcunun olmadığını, kendisine verilmiş bir emtia veya ödenen bir meblağın söz konusu olmadığını,
Yine kendisine ait güvenlik sisteminin bağlı olduğu bilgisayara da el konulduğunu, yine bu işyerinin kayıt dışı kalması sonucu 07.04.2010 tarihinde Spor Toto Teşkilatına ait iddia makinesinde de 5.600,00-TL tutarında kupon oynanmak suretiyle dolandırıldığını, buna dair davanın İzmir 5. Sulh Hukuk mahkemesi 2010/416 E ve 2010/679 E. sayılı dosyalarında devam ettiğini,
Ayrıca kendisine ait … plaka nolu araca haciz konulduğunu, yine Spot Toto Genel Müdürlüğüne haciz yazısı yazılarak bayiliğin teminat bedeli olan 13.000-USD’nin de haczinin istendiğini, müdürlüğün itirazı üzerine haciz konulamamış ise de … bankasındaki 1.081,94-TL’nin bloke edildiğini, bu sebeplerle hesabını kullanamadığını ve ticari itibarının zedelendiğini, bu sebeple davalıya borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir.
Davalı vekili, cevap dilekçesinde, açılan davanın reddini talep etmiştir.
Dava; İİK 72 uyarınca açılmış menfi tespit davasıdır.
İzmir 21. İcra Müdürlüğünün 2009/15256 Esas sayılı takip dosyası incelenmiştir.
İstanbul ATK Grafoloji Dairesi’nden karar vermemize dayanak teşkil eden rapor alınmıştır.
İnceleme konusu çek arka yüz 1. Ciro …’ü atfen atılı imzanın teşhise götürecek önemli karakteristik, materyal ve yazı unsuru içermeyen, tersimi basit, taklidi kolay imza olması nedeniyle söz konusu imzanın aidiyatının, bu beyanda sorulduğu üzere …, …’nün eli ürünü olup olmadığının tespit edilemediği, tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğitim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından yapılan incelemede, inceleme konusu çekin arka yüz ikinci ciro imzaları ile …, …’nün mevcut mukayese imzaları arasında ilgi ve irtibatın tespit edilemediğinin bildirildiği alınan raporda anlaşılmıştır.
Davacı vekili 02/05/2018 tarihli dilekçesinde asılları bulunmayan dava konusu çeklerden feragat ettiğini belirtmekle … bank … Şubesi’ne ait 0302935 seri nolu ve keşide yeri İzmir, keşide tarihi 30/08/2009 olan 10.000,00-TL bedelli çek dışındaki bütün çeklerden dolayı feragat edildiğinden, feragat nedeniyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekerek, ATK Fizik İhtisas Dairesi’nden alınan 21/01/2019 tarihli raporda; Her ne kadar mahkemenizin 15/05/2018 tarih ve 2010/513 sayılı müzekkeresinde asıl ve fotokopi çeklerin incelenmesi istenmiş ise de Davacı vekilinin mahkemeye sunmuş olduğu 02/05/2018 tarihli dilekçesinde asılları olmayan çeklerden feragat ettiklerini belirttikleri ve mahkemenizin 26/04/2018 tarihli ara kararında çek aslının incelemesine karar verildiği, çek fotokopilerinden bahsedilmediğinden gönderilen çek aslı üzerinden yapılan incelemede; İnceleme konusu çek arka yüz 1. ciro …’e atfen atılı imzanın teşhise götürecek önemli karakteristik materyal ve yazı unsuru içermeyen, tersimi basit taklidi kolay imza olması nedeniyle söz konusu imzanın aidiyetinin, bu meyanda sorulduğu üzere …, …’nün eli ürünü olup olmadığının tespit edilemediği, tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından yapılan incelemede; inceleme konusu çekin arka yüz 2. ciro imzaları ile …, …’nün mevcut mukayese imzaları arasında ilgi ve irtibat tespit edilemediği hususlarını bildirir rapor da dikkate alınarak, davacının … bank … Şb.’ne ait 0302935 seri nolu ve keşide yeri İzmir, keşide tarihi 30/08/2009 olan 10.000,00-TL bedelli çek nedeniyle, bu çek yönünden açılan davanın kabulü ile davacının, davalıya borçlu olmadığının tespitine, alacaklı haksız ve kötüniyetli olmadığından, şartları oluşmadığından %40 tazminat talebinin de reddine karar vermek gerekerek mahkememizdeki vicdani kanıyı yansıtan aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.” gerekçesiyle
“-Davacı vekilinin, 02/05/2018 tarihli dilekçesine göre asılları bulunmayan dava konusu bütün çeklerden feragat ettiklerinden, … bank … Şubesi’ne ait 0302935 seri nolu ve keşide yeri İzmir, keşide tarihi 30/08/2009 olan 10.000,00-TL bedelli çek dışındaki bütün çeklerden dolayı feragat edildiğinden, feragat nedeni ile davanın esası hakakında karar verilmesine yer olmadığına,
-Davacının … bank … Şubesi’ne ait 0302935 seri nolu ve keşide yeri İzmir, keşide tarihi 30/08/2009 olan 10.000,00-TL bedelli çek nedeniyle, bu çek yönünden açılan davanın kabulü ile;
Davalıya borçlu olmadığının tespitine,
Alacaklı, haksız ve kötüniyetli olmadığından, %40 tazminat talebinin reddine,” dair karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; uzun arayışlar neticesinde dava konusu çek asıllarının mahkeme kaleminden veya bankalardan temin edilememesi nedeniyle çek asıllarının istenmesinden feragat ederek, dosyadaki çek fotokopileri ve mevcut diğer deliller üzerinden karar verilmesini talep etmelerine rağmen ilk derece mahkemesinin çeklerden feragat ettikleri kanısına vararak bu çekler yönünden davanın reddine karar vermesinin yerinde olmadığını, dosyadaki diğer çek aslı, çeklerin suretleri ve fatura asılları üzerinde yapılan bilirkişi incelemelerinde, imzaların müvekkiline ait olmadığının açık olmasına rağmen mahkeme heyetinin çeklerden feragat edilmesi algısıyla, kayıp çekler yönünden de davalarının kabulüne karar vermesi gerekirken reddine karar vermesinin hukuka aykırı olduğunu beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava, ilamsız icra takibinde borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Davacı vekili, takip dosyasında bahsedilen şekilde kendisine verilen emtia veya ödenen meblağ bulunmadığı, aleyhinde yapılan takipte konulan hacizler nedeniyle büyük zararlara uğradığı beyanıyla borçlu olmadığının tespiti ile davalının %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilince, ticari defterler incelendiğinde, davacı tarafından kesilen faturalar ve teslim edilen mallar, müvekkili tarafından kesilen iskonto ve iade faturaları müvekkilinin çekle ve banka havalesi suretiyle yapılan ödemelere göre müvekkilinin 44.695 TL alacaklı olduğunun anlaşılacağı beyanıyla davanın reddini talep etmiştir.
Davalı tarafından davacı aleyhine yapılan icra takibinde, müvekkili firmanın alacağı emtialar karşılığı açık hesap olarak borçluya resmi olarak verdiği ancak emtialar alınmamasına rağmen geri ödenmeyen paranın tahsili talebi açıklaması ile 38.135 TL asıl alacak için ilamsız icra takibi yapılmıştır.
Davacı vekilince, çekler bulunmadığından dava konusu bulunamayan çeklerden feragat edilmiş ise de, dava konusunun bizatihi çekler nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti olmamasına, takip talebinde alacaklı davalının, alacağın sebebini müvekkili firmanın alacağı emtialar karşılığı açık hesap olarak borçluya resmi olarak verdiği ancak emtialar alınmamasına rağmen geri ödenmeyen paranın tahsili olarak göstermesine, davalının almış olduğu malları müvekkiline beyan etmeyerek, aldığı malların parasını mal almadan ödeme yapmış gibi yansıttığının iddia edilmesine göre, eldeki menfi tespit davasında ispat yükünün davacı tarafta olduğu, davacının iddiasını ispat edemediği kanaatine varılmıştır.
Ancak davacı vekili dava dilekçesinde her türlü yasal kanıta dayandığından, davanın açıldığı tarih itibariyle yürürlükte bulunan Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu gereğince yemin deliline dayanmış sayılacağı, davacı vekiline davalı tarafça kabul edilen çek dışındaki alacak yönünden yemin teklif etme hakkı da hatırlatılarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle karar verilmesi yerinde olmamıştır.
Sonuç olarak yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek derecede önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması nedeniyle HMK’nın 353/a-6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dava dosyasının kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine kesin olarak karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin KABULÜNE,
2-İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/05/2019 Tarih, 2010/513 Esas ve 2019/673 Karar sayılı hükmünün 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın HMK 353/(1)-a maddesi gereğince Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından, davacı yararına istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-İstinaf yoluna başvuran davacı taraftan alınan 44,40 TL istinaf karar harcının istek halinde İADESİNE,
6-İstinaf yoluna başvuran taraftan alınan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
7-İstinaf yargılama giderlerinin esas kararla birlikte ilk derece mahkemesince değerlendirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde HMK 353/1-a maddesi gereğince oybirliğiyle kesin olarak karar verildi. 24/10/2023