Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/223 E. 2023/1581 K. 21.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/223
KARAR NO : 2023/1581

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/09/2019
NUMARASI : 2017/1062 Esas 2019/974 Karar
DAVA : ALACAK
KARAR TARİHİ : 21/09/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 21/09/2023

İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/1062 Esas ve 2019/974 Karar sayılı dava dosyasında yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı … … Ltd. Şti. vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya, Dairemize gönderilmiş olmakla HMK’nın 353. maddesi uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Mahkemece yapılan açık yargılama sonucunda; “…Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalıların (…-… Ltd. Şti) Şanlıurfa 4. Noterliği 30/07/2012 tarih 23171 yevmiye nolu adi ortaklık sözleşmesin ortakları olduğunu, adi ortaklığın kuruluş amacına uygun olarak davacı … Ltd. Şti’nden, 06/05/2013 tarihinde 756140 fatura no, 33119B-331199-331210-331203 sıra nolu sevk irsaliyeleri ile … İlçesi … mahallesine teslim edilmek üzere 79 adet değişik tipte ve boyda direk, 07/05/2013 tarihinde 756146 fatura no, 331211 sıra nolu irsaliyesi ile … İlçesi … mahallesine testim edilmek üzere 22 adet değişik tip ve boyda direk, 50 adet travers, 60 adet kelepçe, 08/05/2013 tarihînde 756150 fatura no ve 331216 sıra nolu sevk irsaliyesi ile … İlçesi … mahallesine teslim edilmek üzere 24 adet değişik tip ve boyda direk, 200 adet kelepçe,10/05/2013 tarihinde 756171 fatura no, 331245 sıra nolu sevk irsaliyesi ile … ilçesi … mahallesine teslim edilmek üzere 3 adet değişik tip ve boyda direk ve 4 adet travers, 22/05/2013 tarihinde 756231 fatura no ve 331318 sıra nolu sevk irsaliyesi ile … ilçesi … mahallesine teslim edilmek üzere 1 adet travers,03/07/2013 tarihinde 3756401 fatura no ve 31257 sıra nolu sevk İrsaliyesi ile … İlçesi … köyüne teslim edilmek üzere 7 adet değişik tip ve boyda direk sevk edildiğim, teslim edilen mallara ilişkin olarak 06/05/2013 tarihli 756140 nolu 24.295,02 TL bedelli, 07/05/2013 tarihli 756146 nolu 7.316,00 TL bedelli, 08/05/2013 tarihli 756150 nolu 7.655,34 TL bedelli, 10/05/2013 tarih 756171 nolu 4.401,40 TL bedelli, 22/05/2013 tarihli 756231 nolu 94,40 TL bedelli, 03/07/2013 tarihli 756401 nolu 2.950,00 TL bedelli 6 adet fatura kesilerek pilot ortak …’a teslim edildiğini, TBK nun 637. Maddesinde “Kendi adına ve ortaklık hesabına bir 3. Kişi ile işlemde bulunan ortak, bu kişiye karşı bizzat kendisi alacaklı ve borçlu olacağını, kendisine yönetim görevi verilen ortağın ortaklığı veya butun ortaklan üçüncü kişilere karşı temsil etme yetkisi var sayıldığını. Kamu idarelerinin 4734 sayılı kanun kapsamında yaptığı ihalelere birden fazla gerçek veya tüzel kişinin kendi aralarında bir araya gelerek ortak girişim olarak teklif verebilecekleri mümkün olduğundan ve ortak girişimcilerin adi şirket hükümlerine tabi olması sebebiyle hak ve fiil ehliyetlerinin olmaması karşısında, ortak girişimlerin idarelerle olan münasebetleri ile ortaklığın genel olarak temsil ve ilzamı açısından ortaya çıkan boşluğun doldurulması bakımından kanun koyucu, iş ortaklığı anlaşmalarında Pilot ortağın , konsorsiyum anlaşmalarında ise, koordinatör ortağın belirtilmesinin zorunlu kılındığını, sonuç olarak adi ortaklıkta pilot ortak olarak belirlenen … ortaklığı temsil ve ilzama yetkili olduğunu ve TBK 637. Maddesi hükmü uyarınca … tarafından yapılan tüm işlemlerden ötürü diğer ortak … San, ve Tic. Ltd. Şti. davacı müvekkiline karşı adi ortaklık adına alınan ticari emtia nedeni ile … ile birlikte borç altına girdiğini, davalıların kendisine yönetim görevi verilen pilot ortak …’ın adi ortaklığın kuruluş amacı olan ihale kapsamında davacı şirket nezdinde adi ortaklık adına yapmış olduğu alım satım sözleşmesinden ötürü davacı şirkete karşı müteselsilen ve müştereken borçlu olduğunu, davalılardan …’ın 6 adet fatura bedeli karşılığında müvekkili şirkete adi ortaklık adına 24/07/2013 düzenleme tarihli. 20/09/2013 vade tarihli 46.712,66 TL bedelli bir adet kambiyo senedi düzenleyerek teslim ettiğini, kambiyo senedinin vadesinde ödenmemesi üzerine davalılar aleyhine İzmir 26. İcra Müdürlüğü 2014/8230 takip sayılı dosyası ile icra takibine başlanıldığını, davalılardan … San ve Tic. Ltd. Şti’nın yapmış olduğu imzaya ve borca itiraz sonucu İzmir 9. İcra Hukuk Mahkemesi 2014/431 E. 2014/678 K. Sayılı dosyası İle yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne, icra takibinin … San. ve Tic. Ltd. Şti yönünden iptaline karar verildiğini, bu kararın Yargıtay incelemesinden geçmeksizin kesinleştiğini, davacı şirket tarafından davalılardan … San. ve Tic. Ltd. Şti. aleyhine İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/198 E.- 2015/1099 K. Sayılı dosyası ile Bk 637. Maddesi uyarınca ortak girişim sözleşmesinde (adi ortaklıkta) pilot firma … olarak belirtilmiş ise de, ortaklık sözleşmesinde pilot ortağa ortaklıkla ilgili borçlanma yetkisinin verilmediği ve bu hususta da herhangi bir kararın bulunmadığı, keza malların siparişinin de … tarafından verildiği, dolayısıyla davacının eldeki davadan kaynaklanan borçtan dolayı herhangi bir sorumluluğunun bulunmaduığı anlaşılmakla davanın usulden reddine karar verildiğini, ilamın taraflarınca temyiz edildiğini, Yargıtay 19 HD 2016/4131 E. 2017/1286 K. Sayılı kararında”. Somut olayda bu ilkeler gözetilmeksizin adi ortaklığı oluşturan ancak ortaklığı temsile yetkisi bulunmayan davalı aleyhine dava açılması doğru olmayıp, bu nedenle davanın pasif dava ehliyeti yönünden reddi gerekirken yazılı gerekçelerle reddi doğru değilse de sonucu itibariyle doğru olan kararın gerekçesi değiştirlmek suretiyle, 6100 sayılı HMK’nu’ geçici 3. Maddesi ve 5236 sayılı kanunun geçici 2. Maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 5236 sayılı kanunun 16. Maddesiyle değiştirilmeden önceki 438/son maddesi gereğince mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verildiğini, Yargıtay 19 HD 2016/4131 E. 2017/1286 K. Sayılı ilamı ile içtihat edildiği üzere işbu dava adi ortaklığı oluşturan her İki ortağa husumet yöneltilmek sureti ile açıldığını, para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilir denildiğini, 89/1 gereği davalı şirketin davacı şirkete olan ödeme borcunun ifa yeri alacaklının yerleşim merkezi olduğunu, bu nedenlerle genel yetkili Şanlıurfa Mahkemeleri yanında BK 89/1 gereği özel yetkili İzmir Mahkeme ve İcra dairelerinin de yetkili olduğunubeyan ederek davalıların adi ortaklığı temsil ve ilzama yetkili pilot ortak … tarafından yapılan alımlar nedeni ile davacı şirkete müteselsilen ve müştereken 46.712,66 TL borçlu olduklarının tespitine, İzmir 26. fcra Müdürlüğü 2014/8230 takip sayılı dosyası ile yapılacak tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile 46.742,66 TL’nin temerrüt tarihi olan 20/09/2013 tarihinden işleyecek avans faizi oranı ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … San. Ve Tic. Ltd. Şti. vekili, cevap dilekçesinde özetle; Davalı müvekkili şirket ile davalı şahıs olan …’a ait … isimli firma Şanlıurfa 4. Noterliğinin 30/07/2012 tarih 23171 yevmiye sayılı ortak girişim sözleşmesi ile … A.Ş. İzmir kurumu bünyesinde açılan 2012/64349 ihale için ortak girişim sözleşmesi imzaladıklarını, bu sözleşmeye göre müvekkili şirket özel ortak (%49) olarak, … (%51) ise Pilot Firma olarak yer aldığını pilot firmanın müvekkili şirket yönünden temsil ve borçlanmaya yetkili kanmadığını, bu hususta resmi veya gayri resmi bir temsil yetkisi hiçbir zaman olmadığını, ihale süresi boyunca her firmanın kendi üzerine düşen sorumluluğu yerine getirerek ihale edilen hizmeti sonuçlandırdıklarını, bu süre zarfında müvekkili şirket ta raf \ ndan hiçbir şekilde hiçbir kuruma borçlanılmamış ve bu hususta hiç kimseye de yetki verilmediğini, fakat müvekkili şirketin bilgisi dışında ihale aşamasında adi ortaklığın pilot firması olan …/… tarafından davacı şirketten malzemeler satın alınmış olduğunu hatta davacı şirkete müvekkili şirketin bilgisi dışında adi ortaklık namına bono tanzim edilerek verildiğini, alacaklı tarafından takip konusu edilen borcun sebebi adi ortaklık adına kesilmiş farklı tarihlere ait 6 adet faturanın gerekçe gösteri i d İği nit faturalardaki mallar her ne kadar adi ortaklık adına kesilmiş görünmekte ise de müvekkili şirketin bahsi geçen mal veya hizmet alımı ile ilgisinin olmadığını, borca konu mal la rina di orta kliğin diğer sahibi … tarafından kendi namına satın alınan ve kendi firmasının sorumluluk ve taahhütlerini yerine getirmek için kullanılan mallar olduğunu, … isimli borçlunun ne müvekkili şirketin ne de adi ortaklığın yetkilisi ve temsilcisi olmadığını, dolayısıyla … kendi hesabına fakat adi ortaklık namına almış olduğu iddia edilen mallara ilişkin borcun müvekkili şirket tarafından kabulünün mümkün olmadığını, ortak girişim sözleşmesine göre her ortak kendi hissesi oranında sorumlu olacağı hüküm altına alındığını, diğer borçlu şahsın şirket namına borçlanma ve mal alma yetkisi bulunmadığını, takibe konu faturaların diğer borçlunun hesabına ve adi ortaklık namına müvekkil şirketin gıyabında ve tek taraflı olarak tanzim edilmiş olduğu için ve borca konu edilen mallar müvekkili şirket ve sınırlı bir iş ilişkisi için ortaklık kurduğu adi ortaklık faaliyetinde kullanılmak için alınan mallar olmadığından ve kullanılan mallar olsa dahi yine diğer borçlu şahıs müvekkili şirket yetkilisi olmadığı için borca ve fatura alacaklarına dayanarak açılan bu mesnetsiz davanın reddi gerektiğini, davalı yanın haksız bir şekilde müvekkili şirkete husumet yöneltmesinin nedenini cevap dilekçesinin 6 nolu maddesinde Yargıtay 19. HD 2016/4131 E.2017/1286 K sayılı onama kararında” adi ortaklığın tüzel kişiliği bulunmamaktadır. Adi ortaklık hakkında açılacak davalarda, ortaklığı oluşturan bütün ortaklara husumet yöneltilmesi veya davanın ortaklığı temsile yetkili pilot ortak aleyhine temsilen açılması gerekmektedir.” Hükmüne istinaden “adi ortaklık adına açılacak davalarda husumet adı ortaklığı oluşturan her iki ortağa da yöneltilmesi gerektiğini içtihat etmiştir.” Şeklinde hatalı bir değerlendirmede bulunduğunu, bahsi geçen içtihatın devamında ise “somut olayda bu ilkeler gözetilmeksizin adi ortaklığı temsile yetkisi bulunmayan davalı (müvekkili şirket} aleyhine dava açılması doğru olmayıp bu nedenle davanın pasif dava ehliyeti yönünden reddi….” yönünde içtihat edildiğini, bu nedenlerle davanın müvekkili firma yönünden pasif dava ehliyetinin yokluğu nedeniyle davanın reddini talep ettiklerini, davacı şirket tarafından İzmir 26. İcra Müdürlüğünün 2014/3230 E. Sayılı dosyası kapsamında müvekkili şirket ve … aleyhine Kambiyo Senetlerine Özgü Takip ile icra takibine başlanıldığını, davacı alacaklı tarafından takip konusu edilen borcun sebebi 24/07/2013 düzenleme tarihli, 20/09/2013 vade tarihti 46.712,00 TL meblağlı keşidecisinin … … Ltd.Şti. adi ortaklığı olarak gprünen bir adet bononun gerekçe olarak gösterildiğini, fakat bono on yüzünde bulunan adi ortaklık kaşesi üzerinde bulunan imzaların müvekkili şirket yetkilisi ve temsilcisinin imzası olmadığını, bonoyu tanzim eden …’tn müvekkili şirket yönünden ve ortak girişim namına temsil yetkisi bulunmadığından dolayı İzmir 9. İcra Hukuk Mahkemesinin 2014/431 E. 2014/678 K. Sayılı dosyası kapsamında borca itiraz konulu dosya kapsamında takibin müvekkili şirket yönünden iptaline karar verildiğini, daha sonra İzmir 26. İcra Müdürlüğünün 2014/16218 E. Sayılı dosya kapsamında müvekkili şirket aleyhine davaya konu edilen faturalara dayanarak ilamsız takip yoluyla takibe başlanıldığını, itirazları üzerine takibin durdurulmasına karar verildiğini, bilahare ise İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/198 E. 2015/1099 K.sayılı dosyası ile müvekkili şirket aleyhine dava açıldığını, mahkemece davalı müvekkili firmanın herhangi bir sorumluluğu bulunmadığı gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verildiği, kararın Yargıtay’ca onandığı, beyan ederek davanın pasif dava ehliyetinin yokluğuyla reddine, davacının kötü niyetli olarak müvekkili şirketi ısrarlı bir şekilde borçlandırmak İstemesinin hakkaniyete aykırı olduğu, İİK m 67 gereği davacının dava değerinin %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …, davaya cevap vermemiştir.
Dava; davalıların, adi ortaklığı temsil ve ilzama yetkili pilot ortak … tarafından yapılan alımlar nedeniyle davacı şirkete müteselsilen ve müştereken 46.712,66-TL borçlu olduklarının tespiti ile İzmir 26. İcra Müdürlüğü’nün 2014/8230 sayılı takip dosyası ile yapılacak tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla 46.742,66-TL nin temerrüd tarihi olan 20/09/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline dair açılmış tazminat davasıdır.
Gerek davacı şirketin, gerek davalı şirketin defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi marifetiyle inceleme yapılmıştır.
Davalı şirket defterleri üzerinde yapılan incelemede, defterlerin usul ve yasaya uygun olduğu, davalılar … – … San. Ve Tic. Ltd. Şti. Ortaklığının, 2013 yıllarına ait yasal defterlerinin içeriğinde, davacı … Limited Şti tarafından, davalılar … – … San. Ve Tic. Ltd. Şti. Ortaklığına toplamda 46.712,66-TL tutarında 6 adet faturaya rastlanıldığı, tespit edilen fatura bedellerinin ödendiğine dair herhangi bir bilgi ve belgeye rastlanılmadığı, yasal defterlerin incelenmesi sonucunda davalılar … – … San. Ve Tic. Ltd. Şti. Ortaklığının 31/12/2013 tarihi itibariyle davacı … Ltd. Şti ne 46.712,66-TL borçlu olduğu bildirilmiş, davacı şirket defterleri üzerinde yapılan incelemede, davacı şirketin 2013 yılı ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK nun 64/3 maddesi ve VUK 182,220,221 maddeleri uyarınca Noter açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, usulüne uygun olarak tutulduğu ve davacı lehine delil vasfına haiz olduğu, davacı şirket defterlerinde takibe konu senedin kayıt altına alındığı ve 2013 yılı sonu itibariyle davalı şirketin 46.712,66-TL borçlu olduğunun bildirildiği alınan raporda anlaşılmakla,
… AŞ den gelen cevabi yazılar, İzmir 1. ATM nin 2015/198 esas sayılı dava dosyası da incelenmekle, tüm açıklananların ışığı altında, davacı, davalı şirket ile diğer davalı … arasında kurulan adi ortaklığa mal sattığını ancak bedelini alamadığını, Davalı …’ın iddiaya konu adi ortaklığın pilot ortağı olduğu, tarafların kabulünde olup adi ortaklığın tüzel kişiliği bulunmamakta olup, davacı tarafça adi ortaklık hakkında açılacak davalarda ortaklığı oluşturan, bütün ortaklara husumet yöneltilmesi veya davanın ortaklığı temsile yetkili pilot ortak aleyhine temsilen açılması gerekmekte olup davacı tarafça usulüne uygun davalılara, davanın açıldığı, incelenen defterlerde gerek davalının usulüne uygun tutulan defterlerinde, gerek davacının usulüne uygun tutulan defterlerinde, gelen belge ve tutanaklarda davacının davasını açmakta haklı olduğu…” gerekçesi ile Davanın KABULÜ ile, Davalıların adi ortaklığı temsil ve ilzama yetkili pilot ortak davalı … tarafından yapılan alımlar nedeniyle, davacı şirkete müteselsilen ve müştereken 46.712,66-TL borçlu olduklarının tespitine, İzmir 26. İcra Müd nün 2014/8230 sayılı takip dosyasıyla yapılacak tahsilde, tekerrür olmamak kaydıyla 46.742,66-TL nin temerrüd tarihi olan 20/09/2013 tarihinden itibaren avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, karar verilmiş, verilen bu karara karşı davalı … …Ltd. Şti. vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.

İSTİNAF NEDENLERİ:

Davalı şirket vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile diğer davalının oluşturduğu iş ortaklığında müvekkili firmanın özel ortak olması nedeniyle diğer davalının ise pilot ortak olması münasebetiyle tüm sorumluluğun pilot ortakta olup müvekkili şirket tarafından pilot ortağa borçlanma yetkisi verilmediğini, ihale süreci boyunca her firma kendi üzerine düşen sorumluluğu yerine getirerek ihale edilen hizmeti sonuçlandırdığını, müvekkili şirketin bilgisi dışında ihale aşamasında adi ortaklığın Pilot Firması Olan …/… firmasının bu süre zarfında kendi üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirirken davacı şirket ile görüşmeler yaparak davacı şirketten kendi namı hesabına davaya konu malzemeleri tedarik ederek satın aldığını, müvekkili şirketin davacı şirket ile görüşme yapmasının, malzeme tedariki için borçlanması gibi bir durumun kesinlikle söz konusu olmadığını, davacı tarafından davaya konu edilen alacağın sebebi adi ortaklık adına kesilmiş farklı tarihlere ait 6 adet fatura gerekçe gösterilmiş ise de bahsi geçen faturalardaki mallarla müvekkili şirketin bahsi geçen mal veya hizmet alımı ile ilgisinin olmadığını ve adi ortaklık sözleşmesinde diğer ortağa verilen temsil ve borçlanma yetkisinin söz konusu olmadığını belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE:

Dava, satım sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle hükme esas alınan bilirkişi raporunun oluşa, somut olayın özelliklerine uygun, açık, anlaşılır, taraf ve yargı denetimine uygun olmasına, TBK’nun 625. maddesi uyarınca adi ortaklığın karar ya da sözleşme ile ortaklardan birisine ya da birkaçına verilmediği sürece tüm ortakların yönetim yetkisi olması, TBK.’nun 637/3. maddesine göre ortaklığı yönetme yetkisi olan ortakların aynı zamanda temsile de yetkili olduğu ve TBK’nun 637/2. maddesi uyarınca, ortaklardan biri, ortaklık veya bütün ortaklar adına bir üçüncü kişi ile işlem yaparsa, diğer ortaklar ancak temsile ilişkin hükümler uyarınca bu kişinin alacaklısı veya borçlusu olacakları, TBK.’nun 620 ve 638. maddeleri gereğince dava konusu satım sözleşmesinden kaynaklanan alacak ile ilgili ortaklardan her birinin müteselsilen sorumlu olmasına, davalılar tarafından borcun ödendiğinin usulüne uygun delillerle ispatlanamamasına, yargılamada eksiklik bulunmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına göre; kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı şirket vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/09/2019 tarih ve 2017/1062 Esas 2019/974 Karar sayılı hükmü usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalı … …Ltd. Şti. vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurusu sırasında alınması gereken 3.192,99.TL nispi ilam harcından peşin olarak alınan 753,85.TL harcın mahsubu ile bakiye 2.439,14.TL harcın davalı … …Ltd. Şti.’nden alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu sırasında davalı şirket tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere 21/09/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.