Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/217 E. 2023/1579 K. 21.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/217
KARAR NO : 2023/1579

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/12/2018
NUMARASI : 2017/608 Esas 2018/1311 Karar
DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
KARAR TARİHİ : 21/09/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 21/09/2023

İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/608 Esas ve 2018/1311 Karar sayılı dava dosyasında yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davalılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya, Dairemize gönderilmiş olmakla HMK’nın 353. maddesi uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Mahkemece yapılan açık yargılama sonucunda; “…dava dilekçesi ile özetle; Banka ile dava dışı borçlu …San.ve Tic. Ltd. Şti.arasında 27.09.2010 tarihinde GKS imzalanmış ve davalı … ile diğer davalı …’de sözleşmeye müteselsil kefil olduğunu, kredi taksitleri ödenmediğinden kefillere ihtarname keşide edildiğini, ödemede bulunmadıklarından davalılar aleyhine İzmir 5. İcra Müdürlüğünün 2016/8367 E. Sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, davalının borca ve ferilerine itiraz ederek takibi durdurduğunu, açıklanan nedenlerle, davalı-borçlunun itirazının iptali ile takibin devamına, %20 icra inkar tazminatına, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği cevap dilekçesi ile özetle; Müvekkillerin kefil sıfatıyla imzaladıkları Genel Kredi Sözleşmesinin hükümlerini kabul anlamına gelmemekle birlikte müşterilere ve beraberlerinde kefillere farklı sorumluluklar yükleyen kredi türlerinin var olduğu, icra emri ve dava dilekçesinde müvekkillerin hangi kredi türüyle sorumlu olduğunun belirtilmediği, bu durumun açıklanması gerektiği, alacaklı ve asıl borçlu arasında akdedilip müvekkillerin kefil olduğu bir kredi kartı sözleşmesinin mevcut olmadığı, kefil olunmayan sözleşmeden dolayı sorumlu tutulamayacaklarını, genel kredi sözleşmesine dayanılarak kredi kartı tahsis edilmesinin hukuka aykırı ve müvekkillerin böyle bir borçtan sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, sözleşmenin tamamı genel işlem şartlarına tabi olup, hukuken geçerliliğinin bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
CEVABA CEVAP: Davacı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği cevaba cevap dilekçesi ile özetle; Cevap dilekçesindeki iddia ve beyanların kabulünün mümkün olmadığını banka ile dava dışı … … Ltd. Şti. arasında akdedilen ve davalıların müteselsil kefil olarak imzaladığı sözleşmenin 17. Bölümünde kefalet hükümlerinden kabul ve taahhüt edildiği, Genel Kredi Sözleşmesine bağlı olarak ticari kart niteliğinde kredi kartı kullanan davalıların dava dışı şirketin aynı zamanda hissedarları olduğunu yapılan itirazların kötü niyetli olduğunu, açıklanan nedenlerle, davalı-borçlunun itirazının iptali ile takibin devamına, %20 icra inkar tazminatına, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Kredi sözleşmesi: Davacı ile dava dışı asıl borçlu …San ve Tic. Ltd. Şti. arasında 20.06.2007 tarihli Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi sözleşmesi imzalanmıştır. Sözleşme bedeli 600.000,00 TL limitli ve 27.09.2010 düzenleme tarihli 750.000.00-TL limitli Genel Kredi Taahhütnameleri ve bila tarihli … Kart Sözleşmesi imzalatılmıştır. Genel Kredi Taahhütnamesini davalılar … ve … müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalamışlardır Her birinin Kefalet limiti 1.350.000.00-TL olarak belirlenmiştir.
Kat ihtarnamesi; Davacı banka kredi kartı borcunun ödenmemesi üzerine taahhütnamenin kendisine verdiği yetki ile kredi hesabını 11.04.2016 tarihinde kat ederek dava dışı ve davalı borçlulara Gebze 3. Noterliğinin 11.04.2016 tarih ve 13055356 yevmiye sayılı ihtarnamesini keşide ederek, hesap kat tarihi itibariyle 17.633.23-TL asıl alacak, 1.207.70-TL Faiz, 60.39-TL Faizin % 5 gider vergisi olmak üzere toplam: 18.901.32-TL’ye baliğ olan borcun 7 gün içerisinde ödenmesini, aksi taktirde kanuni takibe geçileceğini ihtar etmiştir. İhtarname dava dışı asıl borçlu ve davalıların adreslerinde bulunmamaları nedeniyle 15.04.2016 tarihlinde merciye iade olduğu noter şerhinden belirlenmiştir.
İcra Dosyası: İzmir 5. İcra müdürlüğünün 2016/8367 Esas sayılı dosyasında davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine toplam 19.938,84- TL alacağın tahsili için ilamsız takip yoluyla takip yapıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 08/07/2016 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu tarafından 12/07/2016 tarihli dilekçe ile borca itiraz edildiği, itiraz nedeniyle takibin durdurulmasına karar verildiği, dosyada başkaca bir işlem bulunmadığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporu: Mahkememizce aldırılan 17/09/2018 tarihli bilirkişi raporuna göre; Davacı banka tarafından dava dışı asıl borçlu …San ve Tic. Ltd. Şti.ne20.06.2007 düzenleme tarihli 600.000.-TL limitli ve 27.09.2010 düzenleme tarihli 750.000.00-TL limitli Genel Kredi Taahhütnameleri ve bila tarihli … Kart Sözleşmesi imzalatıldığı, Genel Kredi Taahhütnamesini davalılar … ve … müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalamışlardır Her birinin Kefalet limitinin 1.350.000.00-TL olarak belirlendiği, Genel Kredi Taahhütname başlığında müşteriye kullandırılan tüm kredilerin dayanağının Genel Kredi Taahhütnamesi olduğunun belirtildiği, 41. Madde hükmü ile tüm sözleşmeler arasında bağlantı kurulduğu, Genel Kredi Taahhütnamesinin kefalet hükümlerini düzenleyen 17. Maddesinde: “Bu taahhütnameye dayanılarak açılan bütün hesaplar ve kredilerin Bankanızca kredili firma namına açılmakla ve kullandırılmakla beraber, söz konusu hesap ve kredilerin içeriğinden ve kapsadığı şart ve taahhütlerin gereklerinden ve bu kredilerle ilgili faiz, vergi ve sair masraflardan bu taahhütnamenin sonunda imzası bulunan bizler müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla aynı zamanda ayrı ayrı sorumluyuz. Ayrıca bankanız sözleşmesine istinaden verilen kredi kartının kullanımından ve tüketici kredisinden doğan, gerek harcama belgelerindeki borçların ve gerekse nakit avans şeklinde kullanılan kredinin bankanıza süresinde ödenmemesi ve böylece borcun muaccel olması durumunda, bu taahhütnamenin sonunda imzası bulunan biz kefiller, bu borçlar ile faiz ve diğer masrafların toplamından dolayı da müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla sorumlu olduğumuzu beyan, kabul ve taahhüt ederiz” şeklinde olduğu, madde içerdiğinde de görüldüğü üzere nakdi kredilerin yanı sıra kredi kartından doğan borçlardan dolayı da müşterek borçlu ve müteselsil kefil olunduğunun beyan, kabul ve taahhüt edildiği, … Kart Sözleşme başlığında: … Kart isimli Şirket Kredi Kartlarının, şirket tarafından belirlenecek kart kullanıcılarına sağlanması, banka ve şirketin karşılıklı hak ve yükümlülükleri belirtilmesi amacıyla Ticari Hizmetler Sözleşmesinin eki ve ayrılmaz parçası olarak düzenlendiğinin belirtildiği, sözleşmede müteselsil kefaletle ilgili bölüm bulunmamakta olup, davalıların da iş bu sözleşmede müşterek borçlu ve müteselsil kefalet imzalarının bulunduğu, davalıların dava dışı şirketin yetkilileri ve münferiden temsile yetkili oldukları Urla Noterliğinin 09.03.2007 tarih ve 1809 yevmiye sayılı imza sirkülerinde belirlendiği, Genel Kredi Taahhütnamesi ve eki … Kart Sözleşmesine istinaden dava dışı şirkete … no.lu 30.000.-TL bedelli …(şirket kredi kartı) tahsis edilerek kullanıma açıldığı, kredi kartından doğan borç ödenmediğinden kredi kartı hesabı 11.04.2016 tarihinde kat edildiği ve davalıların temerrüde düştüğü, ihtara rağmen ödeme yapılmadığından davalılar aleyhine İzmir 5. İcra Müdürlüğünün 2016/8367 E. sayılı dosyasından ilamsız takibe başlanmış, davalılar kredi kartına kefaletlerinin olmadığını bu nedenle borca, faiz, faiz oranı,gider vergisi ve ferilerine itiraz ederek takibi durdurduğu, açılan itirazın iptali davası çerçevesinde yapılan hesaplamalar sonucunda, faiz alacağı yönünden taleple bağlı kalındığı, 06.06.2016 takip tarihi itibariyle 17.633.23-TL Asıl alacak, 1.849.01-TL İşlemiş akdi faiz % 24.24, 92.45-TL Faizin % 5 gider vergisi, 274.32-TL İhtar gideri olmak üzere genel toplamın 19.849.01-TL olduğu, Genel Kredi Taahhütnamesinin 17. Madde kefalet ve 41. Madde sözleşmeler arası bağlantı hükümlerinin kabul edilmesi halinde davalılar … ve …’in davaya konu kredi kartından doğan 19.849.01-TL banka alacağından tahsilinde tekerrür olmamak kaydı ile ayrı ayrı müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile sorumluluklarının bulunduğu, şirket kredi kartının kullanımı ve işleyişini açıklayan özel nitelikli Müşterek borçlu ve müteselsil kefil bölümü bulunmayan … Kredi Kartı Sözleşmesinde davalılar … ve …’in müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla kefalet imzalarının bulunmadığının dikkate alınması halinde, davaya konu kredi kartından doğan 19.849.01-TL banka alacağından müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile sorumlu olamayacakları sonucuna ulaşmanın mümkün olduğu, davacı bankanın takip tarihinden itibaren 17.633.23-TL asıl alacağa 5464 sayılı yasanın 26.3 madde hükmü gereği TCMB tebliğleri ile belirlenen yıllık % 30.24 oranında temerrüt faiz ve faizin % 5 gider vergisini talep etme ve uygulama yetkisinin bulunduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Dava; kredi kartından kaynaklanan alacağın tahsili için davalı kefiller aleyhine yapılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
Dava 1 yıllık yasal hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır.
Somut olayda; davacı banka tarafından, dava dışı asıl borçlu …San ve Tic.Ltd. Şti.ne 20.06.2007 düzenleme tarihli 600.000.-TL ve 27.09.2010 düzenleme tarihli 750.000.00-TL limitli Genel Kredi Taahhütnamesi ve taahhütnamenin 41. Maddesi ile bağlantı kurulan şirket kredi kartının kullanımı ve işleyişini açıklayan özel nitelikli … Kredi Kartı Sözleşmesi imzalatılarak …(şirket kredi kartı) tahsis edilip kullanıma açıldığı, kredi kartından doğan borç ödenmediğinden kredi kartı hesabının 11.04.2016 tarihinde 18.901.32-TL borç için kat edildiği, davalıların Özel Nitelikli … Kredi Kartı Sözleşmesinde müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzaları bulunmamakla birlikte, Genel Kredi Taahhütnamesini müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları, taahhütname başlığında müşteriye kullandırılan tüm kredilerin dayanağının Genel Kredi Taahhütnamesi olduğunun belirtildiği, … Kart Sözleşmesinde de … Kart isimli şirket kredi kartlarının, şirket tarafından belirlenecek kart kullanıcılarına sağlanması, banka ve şirketin karşılıklı hak ve yükümlülükleri belirtilmesi amacıyla Ticari Hizmetler Sözleşmesinin eki ve ayrılmaz parçası olarak düzenlendiğinin belirtildiği, Genel Kredi Taahhütnamesinin kefalet hükümlerini düzenleyen 17. Maddesinde “… Ayrıca bankanız sözleşmesine istinaden verilen kredi kartının kullanımından doğan borçların bankanıza süresinde ödenmemesi ve böylece borcun muaccel olması durumunda, bu taahhütnamenin sonunda imzası bulunan biz kefiller, bu borçlar ile faiz ve diğer masrafların toplamından dolayı da müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla sorumlu olduğumuzu beyan, kabul ve taahhüt ederiz.” denilmekle davalıların nakdi kredilerin yanı sıra kredi kartından doğan borçlardan dolayı da müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduklarını kabul ve taahhüt ettikleri, Genel Kredi Taahhütnamesinin 17. Maddesindeki kefalet hükümleri ve 41. Maddesindeki sözleşmeler arası bağlantı hükümleri dikkate alındığında davalıların davaya konu kredi kartından doğan banka alacağından da müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile sorumlu oldukları, TBK.nun 589.maddesi uyarınca davalı kefiller, asıl borcun yanı sıra asıl borçlunun kusur veya temerrüdünün yasal sonuçlarından da kefalet limiti ile sorumlu olup, TBK’nu 586/1. fkrası uyarınca müteselsil kefil sıfatıyla yükümlülük altına giren davalı kefillerin, davacı alacaklının asıl borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden davalı kefilleri takip etmesinin mümkün olduğu, bunun için muaccel olmuş esas borcun ifa edilmemiş olması ve esas borçlunun ihtar edilmesinin gerekli ve yeterli olduğu, davalıların her birinin kefalet limitinin 1.350.000.00-TL olduğu, kat ihtarnamesinin davalıların ve dava dışı asıl borçlunun sözleşmede belirlenen adreslerine 15.04.2016 tarihinde gönderilmesi nedeniyle ihtarla verilen 7 günlük sürenin dolmasıyla davalıların 23.04.2016 tarihinde temerrüde düştükleri, bilirkişi raporu ile belirlendiği şekilde davalıların takip tarihi itibariyle 17.633,23-TL kredi kartından kaynaklanan asıl alacak, 1.849,01-TL işlemiş akdi faiz, 92,45-TL faizin %5 gider vergisi ve 274,32-TL ihtar gideri olmak üzere toplam 19.849,01-TL için davacıya borçlu oldukları, temerrüt faiz oranının 5464 sy yasanın 26.3. maddesi TCMB tebliğleri ile belirlenen yıllık %30.24 olması gerektiği, davacının bu oranı aşar şekilde %48.48 oranında faiz talebinde bulunduğu anlaşılmakla davacının davasının kısmen kabulüne, tespit edilen miktar üzerinden asıl alacak kısmına takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %30.24 oranındaki temerrüt faizi ve faizin % 5 oranındaki BSMV si ile birlikte tahsilde tekerrüre yol açmamak koşulu ile davalılardan alınarak davacıya verilmesi için takibin devamına, bu şekilde davalıların itirazlarının iptaline ve davacı alacağı likit olup davalılar itirazlarında haksız olduklarından İİK.nun 67/2.maddesi uyarınca itiraza uğrayan ve hüküm altına alınan miktar üzerinden %20 icra inkar tazmınatının davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiş…” gerekçesi ile 1-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE, Davalıların, İzmir 5. İcra Müdürlüğünün 2016/8367 Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazlarının kısmen iptali ile 17.633,23-TL asıl alacak, 1.849,01-TL işlemiş akdi faiz, 92,45-TL faizin %5 gider vergisi ve 274,32-TL ihtar gideri olmak üzere toplam 19.849,01-TL alacağın, asıl alacağa takip tarihinden itibaren 5464 sy yasanın 26.3. maddesi TCMB tebliğleri ile belirlenen yıllık %30.24 oranında temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesi için takibin devamına, 2-Hüküm altına alınan 19.849,01-TL alacak üzerinden hesaplanacak %20 oranındaki icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine, 3- Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, karar verilmiş, verilen bu karara karşı davalılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.

İSTİNAF NEDENLERİ:

Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, alacaklı ve asıl borçlu arasında akdedilip müvekkillerinin kefil olduğu, kefil olarak imzaladıkları bir kredi kartı sözleşmesinin mevcut olmadığını, davaya konu borcun kredi kartından kaynaklandığını, Genel Kredi Sözleşmesine istinaden müvekkillerinin kredi kartı borcundan sorumlu tutulmasının, hukuken müvekkillerin taraf olmadığı, imzalamadığı bir sözleşmeden dolayı borç altına girmesinin mümkün olmadığını, öte yandan davacı gibi basiretli davranma yükümlülüğü bulunan bir bankanın Genel Kredi Sözleşmesine istinaden kredi kartı kullandırmasınında ve bu borçtan kefilleri sorumlu tutmasınında açıkça kötüniyet olduğunu ve davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, alacak likit olmadığından müvekkilleri aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesinin de yasaya aykırı olduğunu ayrıca sözleşmenin tamamının genel işlem şartlarına aykırı olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE:

Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan icra takibine kefilin yaptığı vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle hükme esas alınan bilirkişi raporunun oluşa, somut olayın özelliklerine uygun, açık, anlaşılır, taraf ve yargı denetimine uygun olmasına, davalıların kefil olarak imzaladıkları sözleşmeden dolayı doğmuş ve doğacak borçlardan dolayı kefalet limitleri ile sınırlı olarak sorumlu olmalarına, somut uyuşmazlıkta takip konusu alacağın likit ve belirlenebilir olmasına, yargılamada eksiklik bulunmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına göre; kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalılar vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/12/2018 tarih ve 2017/608 Esas 2018/1311 Karar sayılı hükmü usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalılar vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurusu sırasında alınması gereken 1.355,89.TL nispi ilam harcından peşin olarak alınan 678,00.TL harcın mahsubu ile bakiye 677,89.TL harcın davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu sırasında davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerilerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere 21/09/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.