Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/1941 E. 2021/655 K. 05.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1941
KARAR NO : 2021/655
KARAR TARİHİ: 05/04/2021
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İZMİR 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/10/2020
NUMARASI : 2020/257 Esas 2020/397 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 05/04/2021
KARAR YAZIM
TARİHİ : 05/04/2021
İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/10/2020 tarih, 2020/257 Esas 2020/397 Karar sayılı kararına karşı istinaf yoluna başvurulduğu anlaşılmış olmakla istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen dosya HMK’nın 353. maddesi uyarınca incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı … davalı şirket aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesi nezdinde açmış olduğu davasında …’nin KHK ile …’ye devredildiğinin yapılan incelemede bu şirketin alacaklarının tespit edildiği, buna göre davalı şirketten devralınan şirketin 5.702,40-TL alacağının bulunduğunun belirlendiğini, bunun tahsili için icra takibine başlandığını, takibe itiraz edildiğini, itirazın iptalini talep ettiği anlaşılmıştır.
Davacı delil olarak İzmir 10. İcra Müdürlüğü’nün 2019/4689 Esas sayılı dosyasına …’nin incelenmesine ilişkin rapora, bu şirketin ticari defter ve kayıtlarına, ödeme ihtarına, İzmir 10. İcra Müdürlüğü’nün 2018/5113 Esas sayılı dosyasına ve bilirkişi incelemesine dayanmıştır.
Davalı cevabında, zamanaşımı itirazında dava şartı olan arabuluculuk itirazında bulunmuş, ayrıca dava dilekçesinin usulüne uygun olmadığını dile getirmiş, yetki itirazında bulunarak yetkili yerin Karşıyaka AHM olduğunu belirterek, faize ve fer’ilerine ve borca karşı çıkmıştır.
Davalı delil olarak müvekkilinin ve dava dışı …’nin kayıtlarına, tanık beyanlarına, icra dosyalarına, KHK işletmesinin kayıtlarına, yemin deliline dayanmıştır.
Mahkemece, 26/11/2019 tarihli kararla olayda ticari davanın olduğunu ve Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiştir. Kararın 19/02/2020 tarihinde kesinleştiğinin tasdik edildiği görülmüştür. Yine davacı … tarafından süresinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi istemli dilekçeyi sunduğu anlaşılmıştır.
Mahkemece, davanın ticari dava olduğu ve dava tarihi itibariyle arabuluculuk dava şartına bağlı olduğu gerekçesiyle 08/10/2020 tarihli karar ile davanın usulden reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Davacı … vekili istinaf yoluna başvurarak davasıyla ilgili açıklamalara yer vermiş, davanın ticari dava olmadığını belirterek, kararın esastan kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili de süresinde verdiği istinaf dilekçesinde de, davayı mahkeme kararlarında özetleyerek verilen kararda lehlerine vekalet ücreti verilmemesinin HMK açık hükümlerine aykırı olduğunu, vekalet ücretinin yargılama giderlerinden olduğunu, tarife uyarınca lehlerine ücreti vekalet verilmesini ileri sürerek, mahkeme kararının bu yönüyle düzeltilmesine talep ettiği görülmüştür.
Dosya kapsamı tümüyle değerlendirildiğinde; mahkemenin görevinin devralınan alacağa göre belirlenmesi gerekliliği, buna göre iki şirket arasındaki ilişkinin ticari ilişki olduğu ve davanın mutlak ticari davalardan olduğu, Yargıtay 23.Hukuk Dairesi’nin içtihadı birleştirme kararıyla da açıkça ortaya konulduğu üzere itirazın iptali davalarının da arabuluculuğa tabi olduğu, hal böyle olunca, davacının istinaf başvurularının yerinde olmadığı kanaati ile davacının istinaf başvurusunun esastan reddine,
Davalının istinafı yönünden inceleme yapıldığında, mahkemenin arabuluculuk dava şartı yönünden davayı usulden reddederek işten el çekmiş olması karşısında ve davalının da davanın açılmasına sebebiyet verdiği anlaşılmakla, davalının istinaf başvurusunun yerinde olduğu anlaşılmakla, davalının istinafının kabulüne, kararın kaldırılmasına, davanın arabuluculuk dava şartından reddine, davacının davalı lehine ücreti vekaletle ve yargılama giderleriyle hükümlü tutulmasına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A)-1-Davacının istinaf talebinin HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı harçtan muaf olduğundan, harç tahsiline yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf masrafının üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-İstinaf yargılamasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
B)1-Davalı vekilinin istinaf talebinin 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b-2 maddesi gereğince ESASTAN KABULÜNE,
2-İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 08/10/2020 tarih, 2020/257 Esas 2020/397 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-İstinaf eden tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcı ile artan yargılama giderinin istinaf edene iadesine,
4-İstinaf aşamasında yapılan 148,60 TL istinaf başvuru harcı olan yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
C-1-Davacının davasının arabuluculuk dava şartı eksikliği sebebi ile reddine,
2-Davanın açılmasına davalı sebebiyet vermediğinden davalı lehine A.A.Ü.T gereğince 4.080,00 TL vekalet ücretinin (nispi vekalet ücreti maktu vekalet ücretinin altında kalamayacağından) davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Yargılama masraflarının davacı üzerinde bırakılmasına,
Dair, dosya üzerinde HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 361/1. maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 05/04/2021