Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/1848 E. 2021/547 K. 25.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/1848
KARAR NO : 2021/547
KARAR TARİHİ : 25/03/2021
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/09/2020
NUMARASI : 2019/455 Esas-2020/353 Karar
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Çatmadan Kaynaklanan)|İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 25/03/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 25/03/2021
İzmir 5.Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 17/09/2020 tarih ve 2019/455 Esas-2020/353 Karar sayılı karara karşı istinaf yoluna başvurulduğu anlaşılmış olmakla, dosyada bilgi ve belgeler değerlendirilerek gereği düşünüldü:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; davacı şirket, davalı …. aleyhine başlatmış oldukları icra takibinin iptali istemli 17/09/2019 tarihli davasında davacı sigorta şirketinin sigortalısı olan … tarafından İtalya’da yerleşik dava dışı şirkete teslim edilmek üzere davalı şirket ile anlaştıklarını, bu emtianın davacı tarafından sigortalandığını, ancak konteynırların teslim alınması sırasında kontrol edildiğinde 4 adet konteynırın hasarlı olduğunun tespit edildiğini, bu hasar bedellerinin sigortalısına ödendiğini ve sigortalının haklarına halef olduklarını, bu rücuya konu alacağın tahsili için başlatılan takibe itirazın yerinde olmadığını ileri sürerek, itirazın iptaline karar verilmesinin talep etmiştir.
CEVAP: Davalı Anonim Şirket vekili cevap dilekçesinde ve özetle; olayda müvekkilinin acenta sıfatıyla hareket ettiğini, bunun faturalarla ve konşimento içeriğiyle de sabit olduğunu, olayda … satışının söz konusu olduğunun tarafların kabulünde olduğunu, bu durumda malların gemiye yüklenmesinden itibaren hasar ve yararın alıcıya geçtiğini, bu sebeple malda meydana gelecek hasardan dolayı dava dışı alıcının zarar gördüğünü, dava dışı alıcının bu hakkını sigortaya devrettiğine dair bir belge bulunmadığını, taşıyanın alıcıya karşı sorumluluğunun halen devam ettiğini ileri sürerek, esasla ilgili de hasarın iddia edilen miktarda olmadığını belirtmiştir.
MAHKEMECE:
İcra dosyası getirtilmiş, incelenmiş, itirazın ve davanın süresinde olduğu hükümde açıklanmış ve davalı tarafın husumet itirazı yönündeki itirazları hususunda değerlendirme yapılarak konşimento üzerinde yapılan incelemede taşıyanın … olduğu, bu konşimentoda acentanın …. olarak gösterildiği, aynı zamanda davalı tarafın cevabında da bu durumun belirtildiği, bu halde davacının davalı olarak asıl taşıyıcı … ‘yı göstermesi ve ona izafeten TTK’nun 105/2’ye göre davalı şirkete karşı dava açması gerektiği belirtilmiştir.
Gerekçede, dosyada bulunan 01/08/2018 tarihli faturada navlun bedelinin davalı şirket tarafından … adına düzenlendiği ve davacıya teslim edilen konşimentoda da taşıyanın … olarak yer aldığı, boşaltma acentası olarak davalının gösterildiği, bu durumda davacının doğrudan acentaya karşı dava açmasının usul hükümlerine aykırı olduğunu tespit ederek, davalının pasif husumet ehliyetinin bulunmadığını belirtmiştir. Mahkemece, neticede davanın pasif husumetten reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; karara karşı davacı vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurularak kararın usul ve yasalara uygun olmadığını, acentaya karşı açılan bir davada acenta taraf sıfatına haiz olmayıp, sadece temsilci sıfatıyla hareket ettiğini, davalının asıl taşıyan şirketin acentası olduğunu, acentaya karşı açılan işbu davanın pasif husumetten reddinin doğru olmadığını, keza acentaya karşı doğrudan doğruya dava açılabileceğini, bu konuda Yargıtay 11. HD’nin içtihatlarının bulunduğunu ileri sürerek, kararın kaldırılmasını ve itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dosya incelendiğinde; davacının taşıyanın acentası sıfatıyla hareket ettiği tarafların kabulündedir. Uyuşmazlık, acentaya bu taşıma dolayısıyla uğranılan zarar için doğrudan dava açılıp açılamayacağı noktasında toplanmaktadır. Dava dilekçesi incelendiğinde, doğrudan acenta şirketine karşı dava açıldığı ve asıl taşıyana izafeten acentaya dava açıldığına dair bir açıklamanın yer almadığı görülmektedir. Bu durumda mahkemenin pasif husumet eksikliği ile ilgili kararında bir isabetsizliğin bulunmadığı görülmüştür.
Olayda … satışı söz konusudur. Yani mal konteynırlara yüklenmekle hasar alıcıya geçer. Ancak satıcı ile sigorta şirketi arasındaki sigorta sözleşmesi gereğince davacı şirket sigortalısına bu hasar sebebiyle ödeme de bulunduğu ve bunun rücusunu talep ettiği görülmektedir. Dava dilekçesi ve eklerinde bu hasarın davacının sigortalısının aktifinde azalmaya sebep verildiğine dair bir iddia ve delil söz konusu değildir. Bu durumda sigorta şirketinin gerekmediği halde bir ödemesi gündemde olup, taşıyana bunu rücu etmesi yönünde taşıyanın sorumluluğu olduğu kişiye yönelik bir ödeme söz konusu olmadığından aktif husumet ehliyeti de bulunmadığı anlaşılmakla, davacının iş bu davayı açmakta aktif husumeti bulunmadığı kanaatine ulaşılmıştır. HMK gereğince aktif husumet pasif husumetten önce gelen bir şart olup, bu yönüyle yapılan değerlendirmede istinaf başvurusunun sair istinaf nedenler incelenmeksizin kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece yargılamanın her aşamasında resen nazara alınması gereken aktif husumet sebebiyle kabulü ve kararın kaldırılmasına, davanın davacının aktif husumeti bulunmadığı ve davalıya da davalı olma sıfatı bulunmadığından reddine dair aşağıdaki kararın kurulması gerekmektedir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A)1-Davacı vekilinin istinaf talebinin 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b-2 maddesi gereğince ESASTAN KABULÜNE,
2-İzmir 5.Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 17/09/2020 tarih ve 2019/455 Esas-2020/353 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-İstinaf eden tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcı ile artan yargılama giderinin istinaf edene iadesine,
4-İstinaf aşamasında yapılan 148,60-TL istinaf başvuru harcı olan yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
İlk Derece Mahkemesi yerine geçmek üzere;
B)1-Davacının davasının aktif ve pasif husumet yokluğundan REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 54,40 TL harçtan dava açılışında alınan 193,45 TL peşin harcın mahsubu ile fazla alınan 139,05 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca dava değeri üzerinden hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı vekiline ödenmesine,
Dair, dosya üzerinde HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361/1. maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.25/03/2021