Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/151 E. 2023/1501 K. 12.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/151
KARAR NO : 2023/1501
KARAR TARİHİ : 12/09/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/10/2019
NUMARASI : 2018/401 Esas 2019/1078 Karar
DAVANIN KONUSU : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
BAM KARAR TARİHİ : 12/09/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 12/09/2023

Davalı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından davalı … San ve Tic. A.Ş den 14/08/2015 tarihinde sıfır kilometre olarak … plaka sayılı … model araç satın alındığını, aracın satın alındığı 14/08/2015 tarihinden itibaren davalı şirketin kendi servisine götürüldüğünü, gerek mutad bakımları ve gerekse bunun dışındaki zamanlarda motordan gelen bir takım sesler sebebiyle defalarca davalı şirketin servisine götürülerek kontrollerinin yapıldığını, aracın satın alındıktan 3 ay sonra periyodik bakımının yapıldığı 25/11/2015 tarihinden 2 gün sonra 27/11/2015 tarihinde motordan gelen ses nedeniyle servise götürüldüğünü, servisçe motor tam güçte kullanıma uygun değil uyarısı verdiğinin tespit edildiğini, defalarca aynı şikayetle servise götürüldüğünü, araçtaki motor arazısının davalı şirketin servisi tarafından tespit edilemediğini ve sadece periyodik bakımlarının yapıldığını, en son 17/11/2017 tarihinde araç çalıştırıldığında eksozdan beyaz duman çıktığını, aracın çekici ile davalı servise götürüldüğünü, motorun yandığını, motorun komple değiştirilmesi gerektiğinin müvekkiline bildirildiğini, aracın motor arızasının giderilmesi için 80.000TL civarında masrafın olacağının, garanti süresi geçmiş olsa dahi tüm masrafın müşteri memnuniyet çerçevesinde davalı şirket tarafından garanti kapsamında ücretsiz olarak giderileceğinin bildirildiğini, daha sonra masrafın garanti kapsamında olmadığı ve 80.000 TL civarında masrafın tamamının davacının müvekkil tarafından karşılanması gerektiğinin bildirildiğini, olay üzerine teknik uzman görüşüne başvurulduğunu 12/12/2017 tarihli uzman raporunun tanzim edildiğini, uzman raporunda araçtaki motor arızasının motor turbosunun imalattan kaynaklanan yapısal arızasından kaynaklandığının tespit edildiğini, uzman görüşünden sonra davalı şirkete ihtarname gönderildiğini, seçimlik haklarından ücretsiz onarım hakkını kullanmak istediklerini bildirdiklerini, davalı şirketin karşı ihtarla arızanın imalat hatasından kaynaklanmadığını, ücretsiz onarım talebinin aracın garanti süresi dolduğu için kabul edilmediğinin bildirildiğini, İzmir 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/44 Değişik İş dosyasında tespit yaptırıldığını, tespitte arazının başlama nedeninin turbo motorunda oluşan kılcal çatlak olduğu ve bu çatlağın oluşma sebebenin üretim kaynaklı gizli ayıp olduğunun bildirildiğini, bunun üzerine davalı şirket tarfından motor değişimi işlemi yapıldığını ve arıza bedelinin bir kısmının davalı tarafından karşılandığı ancak 31.221,23TL’si davacı müvekkil şirkete fatura edildiğini, davacı müvekkilin aracını servisten alabilmek ve kullanabilmek için fatura bedelini dava açma haklı saklı tutarak davalıya ödediğini, açıklanan nedenlerle müvekkile ait … plakalı araçta gizli ayıp niteliğindeki imilat hatası nedeniyle oluşan arızanın ücretsiz giderilmesi gerekirken, haksız ve mesnetsiz olarak davacı müvekkilden tahsil edilen bir kısım tamir masrafı olan 31.221,23TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile davalıdan tahsiline, tespit dosyasında yapılan 750,00TL’nin davalıdan dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu araçta herhangi bir ayıbın olmadığını, müvekkili şirketin dava konusu aracı her türlü ayıptan ari olarak sorunsuz olarak davacı şirkete teslim ettiğini, davacı tarafın aracı aldığı tarihten itibaren eksiksiz bir şekilde aracını kullanmaya devam ettiğini, dava konusu araçta oluşan hasarın üretim hatasından kaynaklanan gizli ayıptan kaynaklanmadığını, dava konusu araç ile ilgili olarak davacının aracı kullanımı sebebiyle oluşan her türlü şikayeti müvekkil şirketçe müşteri memnuniyeti ilkesi gereğince dikkate alındığını ve gerekli hür türlü bakım ve özen yükümlülüğünün yerine getirilerek aracın her defasında yetkili servis tarafından anılı şikayetleri giderilerek eksiksiz bir şekilde davacıya teslim edildiğini, davacının her ne kadar aracındaki hasarın ve motor değişiminin nedeninin aracın üretiminden kaynaklanan gizli ayıp olduğunu ileri sürse de söz konusu iddianın taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, araçta üretim kaynaklı nitelikte bir sorunu olsa idi aracın 2 yıl üç ay gibi bir süre ile davacı tarafından kullanılması ve fayda görülmesi hayatın olağan akışı gereği söz konusu olmadığını açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
MAHKEMECE: “…Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafça, davalı şirketten 14/08/2015 tarihinde satın alınan sıfır kilometre … model, … plaka sayılı aracın arızalandığı, araçta meydana gelen arıza nedeniyle ödenen 31.221,23 TL bedelin davalıdan tahsili gerektiğinden bahisle davalı hakkında mahkememize dava açıldığı, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olan bilirkişi raporuna göre; dava konusu araçtaki arızanın turbo motorunun egzoz salyangozu ve gövdesinde meydana gelen kılcal çatlaklar nedeniyle olduğu, turbonun imalatından kaynaklandığı, meydana gelen arızanın sürücü hatasından kaynaklanmasının mümkün olamayacağı, arızanın giderilme maliyetinin uygun olduğu, araçta meydana gelen arızanın gizli ayıp olduğu, davacının davayı açmakta hukuki yararının olduğu kanaatine varılarak davacının davasının kabulüne, 31.221,23 TL’nin dava tarihi olan 29/03//2018 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçesi ile;
“Davacının davasının kabulü ile, 31.221,23 TL’nin dava tarihi olan 29/03//2018 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURU SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu araçta herhangi bir ayıbın söz konusu olmadığını, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 219. Maddesi ve devamı hükmünde ayıplı mal tanımı yapıldığını, aracın ayıplı olarak kabul edilebilmesi için aracın tahsisi ve kullanımı bakımından ekonomik değerini ve/veya araçtan beklenen faydaların azalması veya tamamen ortadan kalkması gerektiğini, araçta hiçbir şekilde imalat hatası mevcut olmadığını, davacı tarafça araçta ayıbın olduğuna ilişkin iddialarını kabul etmek mümkün olmayacağını, dava konusu araçta oluşan hasarın üretim hatasından kaynaklanan gizli ayıptan kaynaklanmadığını, araçla ilgili davacının aracı kullanımı sebebiyle oluşan her türlü şikâyetin müşteri memnuniyeti ilkesi gereğince dikkate alındığını, gerekli her türlü bakım ve özen yükümlülüğü yerine getirilerek araç her defasında yetkili servis tarafından anılı şikâyetleri giderilerek eksiksiz bir şekilde davacıya teslim edildiğini, ayrıca TRAMER kayıtları incelenirse aracın kazaya karıştığının görüleceğini, söz konusu çatlakların bu kazadan da kaynaklanmış olabileceği gibi termostat arızalarından, pistonların yerinden oynaması veya kırılmasına bağlı olarak veya dışarıdan alınan darbeler sonucu gerçekleşebileceğini, ek raporu kabul etmediklerini, aracın üretimden kaynaklı bir sorunu olsa 2 yıl 3 ay gibi bir süre ile davacı tarafından kullanılması ve fayda görülmesinin hayatın olağan akışı gereği söz konusu olamayacağını, istinaf başvuru sebebi olarak ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava: alacak istemine ilişkindir.
HMK’nun 355. Maddesi gereğince istinaf incelemesi istinafa başvuran vekilinin dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlarda res’en gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına; İzmir 13. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/44 D.iş sayılı dosyasında aldırılan 02/01/2018 tarihli bilirkişi raporu ve ilk derece mahkemesince aldırılan 04/04/2019 tarihli bilirkişi raporlarının denetime elverişli ve açık olmasına, araçtaki arızanın turbonun imalatından kaynaklı gizli ayıplı olmasına, davacının aracın ücretsiz onarılması seçimlik hakkını kullanma koşullarının somut olayda oluşmuş olmasına göre davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden 6100 Sayılı HMK m. 353/1-b-1 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 18/10/2019 tarih, 2018/401 Esas ve 2019/1078 Karar sayılı kararına karşı davalının istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı taraftan alınması gereken 2.132,72 TL istinaf nispi karar harcından başlangıçta alınan 533,50 TL’nin mahsubu ile eksik yatırılan 1.599,22 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf masrafının üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-İstinaf yargılamasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 12.09.2023