Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/1509 E. 2022/2126 K. 29.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1509
KARAR NO : 2022/2126
KARAR TARİHİ: 29/12/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/07/2020
NUMARASI : 2018/1241 Esas ve 2020/294 Karar
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
BAM KARAR TARİHİ : 29/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 30/12/2022
Davalı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile borçlu taraf arasında 01/05/2014 tarihinde imzalanan Açık Satış Noktası Sözleşmesini davalının kabul ve taahhüt ettiğini, davalı borçlunun sözleşmenin 3.maddesi gereği müvekkil şirketin pazarlama, dağıtım ve satışını gerçekleştirdiği bira ürünlerinden 160.000-lt miktarındaki ürünü müşterilere satmayı kabul ve taahhüt ettiğini ancak toplam 27.747,44-lt miktarında ürün alımı yaptığını, davalının taahhütlerini yerine getirmeyip müvekkil şirketin tüm uyarılarına rağmen Haziran 2016 tarihinden itibaren ürün satın almadığını, uzun süredir mal alımı yapmayan davalının işyerinde sözleşme yürürlükte iken İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/186 D.İş sayılı dosyası ile yapılan tespitte müvekkil şirketin pazarlama ve satışını gerçekleştirdiği bira markalarının bulundurulmadığı ve satışa sunulmadığının ortaya çıktığını, davalının sözleşme yürürlükte iken sözleşme maddelerini ihlal ettiğinden davalının kusuru sebebiyle devamı imkansız hale gelen sözleşmenin İzmir 20.Noterliği’nin26.03.2018 tarihli ihtarnamesi ile müvekkil şirket tarafından haklı olarak feshedildiğini, yine taraflar arasındaki sözleşme de davalının sözleşme maddelerinden herhangi birini ihlal etmesi vs gibi nedenlerle sözleşmenin feshine sebebiyet vermesi halinde müvekkil şirkete sözleşme gereği aldığı her türlü mali yardım ve katkı ile birlikte 30.000,00 USD cezai şartı nakden ve defaten ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, sözleşmenin feshine sebep olan davalının 30.000,00 USD cezai şart ve 40.000,00 TL yatırım tutarını ödemesi için ihtar yapılmış ise de davalı tarafından her hangi bir ödeme yapılmadığını , sözleşmeyi ihlal eden davalıdan 30.000,00 USD cezai şart ve 40.000,00 TL’nin tahsili talebi ile İzmir 21.İcra Müdürlüğüne vaki dosyası ile açılan icra takibine davalının borca itirazı nedeni ile icra takibinin durduğunu, davalının müvekkile olan borcunu bilmesine karşın haksız ve kötü niyetli itiraz etmiş olması ve adreslerinden taşınma ve mal kaçırma gayreti içinde olduğunun istihbar edildiğini, dolayısıyla rehinle temin edilmemiş alacağın tahsil imkanı ortadan kalkacağından teminatsız olarak ihtiyaten tedbir konulmasını talep ettiğini, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesiyle; dava dilekçesinde de belirtildiği üzere davacı şirket ile davalı şirket arasında 01.05.2014 tarihli Açık Satış Sözleşmesi’nin düzenlendiğini, sözleşmenin 3. Maddesine göre davalı şirketin davacı şirketten 160.000 lt’lık bira alımı öngörüldüğünü, tarafların 01.05.2015 tarihinde sözleşmenin 3. Maddesinin değiştirilmesi ile ilgili ek protokol düzenlendiğini, söz konusu ek protokolun 3.3 maddesi ile davacı şirketten alınması öngörülen miktarın 114.041 litre olarak değiştirildiğini, davacı tarafın iddialarının yerinde olmadığını, sözleşmenin 3 .maddesine göre sözleşmede belirtildiği satılması taahhüt edilen biraların satışı ile ilgili bir süre öngörülmediğini, bu nedenle belli bir süre öngörülmeyen bir durumda taahhüt edilen miktarın alınmaması üzerine cezai şartın istenilmesinin hukuken mümkün olmadığını, sözleşmenin hükmünün açık olup herhangi bir süre sınırlamasına bağlı olmaksızın öngörülen biraların hangi süre içinde satın alınacağına ilişkin bir düzenleme getirmediğini, davacı tarafın sözleşmenin davalı şirketin davranışları nedeniyle ihlal edildiği iddiasının gerçek olmadığını, bira satışının yoğun olduğu yaz aylarında davacı şirket davalı şirketin bira taleplerini anında karşılayamadığını, bu nedenle davalı şirketin mecburen davacının dışındaki firmalardan almak zorunda kaldığını, taraflar arasındaki sözleşmeye göre edimlerin orantısız olduğunu, davalı tarafa ortansızı koşullar getirildiğini, sözleşmenin tanzim edildiği tarihte davalının bulunduğu yerde davalının dışında içki satma ruhsatı olan herhangi bir yerin olmadığını, çevrede daha sonra alkol satma ruhsatı olmayan tüm cafelerin işci satma ruhsatı elde ettiklerini, bu durumun müvekkili şirketin bira satışlarını olumsuz yönde etkilediklerini, bu nedenle haksız olarak açılan davanın reddine , yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesinini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece; “…Davanın KISMEN KABULÜNE; davalı borçlunun İzmir 21. İcra Müdürlüğü’nün 2018/8873 Esas sayılı icra takip dosyasına vaki itirazının KISMEN İPTALİYLE; a) icra takip talepnamesinde 30.000,00 USD olarak talep edilen cezai şarta ilişkin talep açısından mahkememizce takdiren 1/2 oranında indirim yapılarak 15.000,00 USD cezai şart üzerinden takibin devamına, takip tarihinden itibaren 15.000,00 USD cezai şarta 3095 Sayılı Yasanın 4/a maddesi gereğince döviz faizi işletilerek takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin mahkememizce yapılan tenkis nedeniyle yerinde görülmediğinden reddine, b)40.000,00 TL yatırım bedeli tutarına ilişkin talebin ise kabulüyle; 40.000,00 TL üzerinden, takip tarihinden itibaren bu tutara değişen oranlarda reeskont faizi işletilerek takip talepnamesindeki diğer koşullarla takibin devamına, Her iki talep açısından kabul edilen kısımlar üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine karar verilmiş olup, kabul edilen 15.000,00 USD cezai şart üzerinden hesaplanan 11.248,50 TL ve kabul edilen 40.000,00 TL’lik yatırım bedeli üzerinden hesaplanan 8.000,00 TL olmak üzere toplam 19.248,50 TL %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine…” şeklinde karar verildiği görülmüştür.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dosyada alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, sözleşmede satın alınması öngörülen biraların alınması ile ilgili bir süre öngörülmediğini, cezai şartın uygulanmasının davalının ekonomik olarak mahfına neden olacağını, reddedilen miktar üzerinden davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmemesininde hatalı olduğunu ileri sürerek mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME,
DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dairemizce HMK’nın 355 maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır.
Dava; taraflar arasındaki sözleşmenin davacı tarafça haklı nedenle feshedildiği iddiasıyla sözleşme kapsamındaki cezai şart alacağı ile davacı tarafça sözleşmenin başlagıcında davalıya verildiği iddia olunan yatırım bedelinin iadesi için davacı tarafça davalı hakkında başlatılan icra takibine vaki davalının itirazının iptali davasıdır.
Mahkemece verilen kararın davalı vekili tarafından istinaf edildiği, davalı vekilinin 14/12/2022 tarihli e imzalı dilekçesi ile istinaf talebinden feragat ettiği görülmüştür.
Davalı vekilinini İzmir 9. Noterliğinin 31/10/2022 tarihli ve 12164 yevmiye nolu vekaletnamesinin incelenmesinde; davadan veya kanun yollarından feragat etmeye yetkili olduğu görülmüştür.
Bu durum karşısında, 6100 sayılı HMK’nın 349. maddesi gereğince istinaf başvurusunun feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 349. maddesi uyarınca FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Davalının yatırmış olduğu;
a-148,60 TL istinaf kanun yolu başvuru harcının üzerinde bırakılmasına,
b-2.142,81 TL istinaf karar harcının istemi halinde davalıya ödenmesine,
3-İstinaf eden davalının yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına ücreti vekalet takdirine yer olmadığına,
5-Kararın dairemiz tarafından taraf vekillerine ve davalıya tebliğine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 29/12/2022