Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/1423
KARAR NO : 2023/769
KARAR TARİHİ : 13/04/2023
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/02/2020
NUMARASI : 2019/382 Esas 2020/107 Karar
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
BAM KARAR TARİHİ : 13/04/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 13/04/2023
Davacı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Mahkemece yapılan açık yargılama sonucunda ” DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İzmir 18.İcra Müdürlüğü’nün 2019/7366 sayılı takibi ile davalılar aleyhine 08.05.2019 tarihinde icra takibinin başlatıldığını, davalı yanların, 14.05.2019 tarihinde haksız ve kötü niyetli olarak borca itiraz ettiğini, takibin durmasına sebebiyet verdiğini, müvekkili ile dava dışı … Şti. arasında cari hesaba dayalı olarak yapılmış ticaret çerçevesinde, müvekkili … firmasından rulman satın aldığını, müvekkilinin işbu rulman bedellerini ödemiş olmasına karşın … şirketi tarafından müvekkili aleyhine İzmir 20.İcra Müdürlüğü’nün 2009/6788 sayılı dosyasıyla takip başlatılarak işbu bedellerin mükerrer şekilde talep edildiğini, işbu takibe karşı müvekkili tarafından itiraz edildiğini ve … şirketi tarafından İzmir 4.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/367 E. sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açıldığını, işbu yargılamada müvekkili tarafından cari hesaba mahsuben … şirketine verilmek üzere …. Şti.’ve çek bordroları ile zilyetliği teslim edilen çeklerin … şirketine teslim edilmediğinin anlaşıldığını, oysaki çeklerin davalıya teslim edilmesinin tek sebebinin, bunları … firmasına iletmesi için olduğunu, müvekkilinin … şirketine hiçbir şekilde borcunun bulunmadığını, İzmir 4.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/367 E. sayılı dosyasında ve alınan bilirkişi raporlarında, icra takibinden aylar öncesinde … şirketinin alacağına mahsuben … şirketine çeklerin çek bordrolarıyla teslim edildiği; bu çekleri … şirketinin sgk’lı çalışanı …’ın imza karşılığı teslim aldığı, isbu çeklerin arkasında davalıların cirolarının olduğunu, buna karsın çeklerin davalı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olmadığını, işbu çeklerin davalı … şirketi tarafından bankalara ibraz edilerek çek bedellerinin tahsil edildiğini, müvekkili şirket tarafından … şirketine çek bedelleri kadar ödeme yapıldığını, anılan kararlarda görüleceği üzere müvekkilinin borçlu gösterildiği icra takibi başlatılmadan aylar önce müvekkili tarafından teslim edilen çeklerin bedelleri, … şirketinin uhdesinde kaldığını, … şirketinin bu çeklerde hiçbir hak sahipliği, müvekkilden hiçbir alacağının olmadığını, buna karsın çekleri … şirketine iletmediğini, bankalara ibraz ederek çekleri tahsil ettiğini ve sebepsiz kazanç elde ettiğini, bu nedenlerle davalı borçlular hakkında borca yeter tutarda menkul, gayrimenkul ve 3. kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini, davalı borçluların itirazlarının ayrı ayrı iptali ile İzmir 18.İcra Müdürlüğü’nün 2019/7366 sayılı takibin devamına, haksız ve kötü niyetli olarak takibin durmasına neden olunduğu için borçluların alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmelerine ve yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davalı yanlar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davaya konu ettiği alacağın zaman aşımına uğradığını, çekin teslim ve tahsili tarihinden bu güne 11 yıl geçtiğini, iddia edilen alacağın söz konusu olmadığını, olmuş olsa bile zaman aşımına uğradığını, bu nedenle davanın reddini talep ettiklerini, davacının davasının yetkisiz İzmir Ticaret Mahkemesinde açıldığını, yetkili mahkemenin İstanbul mahkemeleri olduğunu, bu nedenle dosyanın İstanbul Mahkemelerine gönderilmesi gerektiğini, davacının dava dışı … ve … Şti ile olan ilişkisi ve davalarını müvekkili ile ilişkilendirilmesini kabul etmediklerini, Şirketlerin TTK na göre ayrı tüzel kişilikler olup her birinin borç ve alacakları sorumluluklarının ayrı olduğunu, müvekkili şirketin davacı şirketten haricen/ gayri resmi alacağına karşılık olarak 8.500 TL , 5.000 TL bedelli iki adet çeki aldığını, ancak 5.000 TL lik çekin karşılıksız çıktığını, davacıya iade edildiğini, diğer 8.500 TL lik çekin resmi olmayan borca karşılık alınıp tahsil edildiğini, söz konusu çekle davacının açıktan olan gayri resmi para borcunu müvekkiline ödediğini, hiçbir surete müvekkilinin başka şirkete …e vermek üzere davacıdan çek almasının söz konusu olmadığını, davacının bahsi geçen üç çeki gayri resmi para borcuna karşılık müvekkiline vererek borcunu ödediğini, bu üç çekte de davacının cirosunun bulunduğunu, ancak bu çeklerin açıktan elden olan borca karşılık verildiğinden her iki şirketin de resmi defterlerinde kayıtlı olmadığını, bu nedenlerle davanın usul ve esastan külliyyen reddine, haksız yere dava açan davacının %20 den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesine ve tüm yargılama giderleri ve ücretinin vekaletin davacıya tahmiline karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
İcra Dosyası :Dosya arasına UYAP sisteminden gönderilen İzmir 20 İcra Dairesinin 2009/6788 Esas sayılı dosyasının incelenmesinden; …bank TAŞ tarafından … aleyhine 974,36 TL takip başlatıldığı, 18/11/2011 tarihli karar ile dosyada son işlem tarihinden bir yıl geçtiği halde işlem yapılmadığından İc. İf. K.nun 78,106 ve 110 maddeleri gereğince doyanın takipsizlik nedeniyle işlemden kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür.
İcra dosyası : İzmir 18 İcra Dairesinin 2019/7365 Esas sayılı dosyasında; davacı tarafından davalılar aleyhine 22.166,30 TL takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalılara 14/05/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalıların vekili aracılığı ile borca , takibe, faize, faiz oranına ve tüm ferileri’ne 14/05/2019 tarihinde itiraz ettikleri ve takibin durduğu görülmüştür.
Dava Dosyası :Dosya arasına getirtilen Mahkememizin 2014/367 Esas sayılı Dosyasının incelenmesinden, … ve … Şti. Tarafından davalı … Şti. Aleyhine 22/06/2009 tarihinde itirazın iptali davası açıldığı, 13/12/2016 tarihinde davanın kabulüne İzmir 20 İcra Müdürlüğünün 2009/6787 Esas sayılı dosyasında davalının toplam 24.890,72 TL borca itirazının iptaline, alacak yargılamayı gerektiğinden davacı vekilinin tazminat isteminin reddine karar verildiği, … Şti. Tarafından kararın istinaf edildiği Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi’nin 12/07/2018 tarihli, 2018/842 Esas, 2018/1084 Karar sayılı ilamı ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, kısmen reddine, İzmir 4 ATM’nin 13/12/2016 tarihli 2014/367 Esas, 2016/878 Karar sayılı kararının 6100 Sayılı HMK nın 353/1-b-2 maddesi gereğince ortadan kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür.
Dava; davalılar tarafından haksız tahsil edilen çeklerden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
İİK’nun 67. Maddesinde itirazın iptali davalarında yetkili mahkemeye ilişkin özel bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu nedenle yetkili mahkememin tespitinde HMK’daki genel hükümlerin uygulanması gerekmektedir. HMK.nun 6. maddesi gereğince bir davada genel yetkili mahkeme, davalının yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesidir. Aynı kanunun 10. maddesinde sözleşmeden doğan davalar için, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinin de yetkili olduğu belirtilmiştir ki bu da özel yetkiye ilişkin bir düzenlemedir. Ayrıca BK.’nun 73.(6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 89.) maddesi uyarınca para alacağına ilişkin davalarda aksi kararlaştırılmadıkça para borcu alacaklının yerleşim yerinde ödenmesi gerektiğinden alacaklının bulunduğu yer mahkemesi de yetkilidir. Dolayısıyla dava, davacının seçimine göre, hem genel ve hem de özel yetkili mahkemede açılabilir. (Bkz. HGK. 5.11.2003, 2003/13-640-627 sayılı kararı)
Davalı vekili, müvekkillerinin adresi nedeniyle itirazın iptali davasında yetkili mahkemenin İstanbul Mahkemeleri olduğunu, bu nedenle icra takibine bağlı olarak açılan itirazın iptali davasında mahkememizin yetkisine itiraz ettiklerini, davacının müvekkillerinden gayrı resmi para borcuna karşılık olarak çekleri verdiğini, müvekkillerinin davacıya borcu olmadığını, dava dışı …e verilmek üzere müvekkillerinin davacıdan dava konusu çekleri almadığını, davanın reddi ile kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, taraflar arasında yazılı satış sözleşmesi bulunmadığı, bu aşamada TBK’nun 89’uncu maddesinin uygulanma olanağının olmadığı, takip talebi ve dava dilekçesinde davalıların adresinin Şişli-İstanbul ilçesi olarak gösterildiği, HMK’nun 6. Madesi uyarınca yetkili mahkemenin davalıların adresinin bulunduğu İstanbul Mahkemeleri olduğu,yetki itirazının süresinde yapıldığı anlaşılmakla mahkememizin yetkisizliği nedeniyle davacının davasının usulden reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. ” şeklinde
1- Davacı tarafından açılan iş bu davada Mahkememizin yetkili olmadığı, yetkili Mahkemenin İstanbul (Çağlayan) Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu anlaşılmakla mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
2-HMK’nun 20. maddesi uyarınca kararın kanun yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde kesinleşme tarihinden itibaren 2 hafta içinde kanun yoluna başvurulursa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde gönderilme talebinde bulunulduğu takdirde dava dosyasının yetkili İstanbul (Çağlayan) Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURU :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalının icra takibinde yetkiye itirazı olmadığı halde açılan davada yetki itirazını ileri sürdüğünü, yetkiye itiraz edilecek ise öncelikle icra dairesinin yetkisine itiraz edilmesi gerektiğini, usulüne uygun başlatılan icra takibine karşı yapılacak itirazın iptali istemine ilişkin açılacak davada yetkili yerin tarafların tacir olması ve borcun ticari ilişkliden kaynaklanması sebebiyle yetkili asliye ticaret mahkemesi olması gerektiğini beyanıyla kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava, davalılar tarafından çek bedellerinin haksız yere tahsil edildiği, bu nedenle dava dışı alacaklıya iki kez ödeme yapıldığı, davalıların sebepsiz zenginleştiği beyanı ile davalılar aleyhine başlattıkları takipte itirazın iptali talep edilmiştir.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına; davalı tarafça yetki itirazının süresinde yapılmış olmasına, taraflar arasında sözleşme bulunmamasına, HMK’nın 6.maddesi uyarınca davalıların yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olduğunun anlaşılmasına göre davacı vekilinin tüm istinaf itirazları yerinde görülmediğinden 6100 Sayılı HMK m. 353/1-b-1 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/02/2020 tarih, 2019/382 Esas ve 2020/107 Karar sayılı kararına karşı davacı vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
İstinaf kanun yoluna başvuran davacı taraftan alınması gereken 179,90 TL istinaf harcından başlangıçta alınan 54,40 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 125,50 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yapılan istinaf masrafının üzerinde bırakılmasına,
Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İstinaf yargılamasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince oy birliği ile kesin olmak üzere karar verildi. 13/04/2023